Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Fidan:ABD’nin yeni girişimine büyük önem atfetmekteyiz

Published

on

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD’nin Rusya-Ukrayna barışı konusundaki yeni girişimine sonuç odaklı yaklaşım olarak büyük önem verdiklerini belirterek, “Son günlerde Amerika’yla Rusya arasında yapılan görüşmelerde gündeme gelen güvenlik garantileri ve diğer konular bizim de yakından takip ettiğimiz konular. Prensip itibarıyla Türkiye, barışa katkıda bulunacak her türlü adımı atmaya hazırdır.” dedi.

Bakan Fidan, Ankara’yı ziyaret eden Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Rusya-Ukrayna Savaşı 4. yılına girerken ABD tarafından savaşın müzakereler yoluyla sona erdirilmesini hedefleyen girişim başlatıldığını hatırlatan Fidan, “Bu durum bizim savaşın başından beri izlediğimiz politikayla örtüşmekte. ABD’nin yeni girişimine sonuç odaklı bir yaklaşım olarak büyük önem atfetmekteyiz. Çözüme iki tarafın da katılacağı müzakerelerde ulaşılabileceğine inanıyoruz. Bu çerçevede barışın görüşmeler yoluyla tesisi için her türlü desteği sağlamaya hazırız. Daha önce olduğu gibi görüşmelere ev sahipliği yapmaya da hazırız.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna’daki savaşın durması konusunda büyük hassasiyet gösterdiğini kaydeden Fidan, Türkiye’nin başlangıçtan itibaren Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sona ermesi için elinden geleni yaptığını vurguladı.
Bugün mevkidaşı ile Suriye’deki gelişmeleri de ele aldıklarını kaydeden Fidan, “Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafaza edilmesi gerektiğine inancımız tamdır. Ayrılıkçı hareketlerin önünün kesilmesi gerektiği konusunda benzer görüşlere sahibiz.” diye konuştu. Fidan, “Diğer taraftan terör örgütlerinin Suriye’de yuvalanmasına müsamaha gösterilmesi söz konusu dahi olamaz.” dedi.

– “Biz her iki komşumuzun da barış, huzur ve refah içinde yaşamasını arzu ediyoruz”
Fidan, bugün Rusya-Ukrayna Savaşı’nın 3’üncü yıl dönümü olduğuna dikkati çekerek, “Biz her iki komşumuzun da barış, huzur ve refah içinde yaşamasını arzu ediyoruz. Savaşın neden olduğu can kaybı ve yıkımın bir an evvel sona ermesini istiyoruz.” diye konuştu.
Savaşın küresel güney başta olmak üzere farklı coğrafyaları olumsuz etkilediğini kaydeden Fidan, çok boyutlu bu krizin kalıcı bir çözüme kavuşmasını temenni etti.
Fidan, Türkiye’nin, savaşın ilk gününden beri sorunun diplomasi yoluyla çözülmesini ve kalıcı barışın sağlanmasını desteklediğini vurgulayarak, “Çatışmaların başlamasından kısa bir süre sonra, tarafları İstanbul’da barış masası etrafında ilk kez bir araya getirmiştik. Karadeniz Tahıl Girişimi’ni başarıyla hayata geçirdik. Daha sonra da tarafları barışa ulaştıracak diplomatik çabalarımızı sürdürdük.” şeklinde konuştu.

– Suriye
Bölgede huzur ortamının tesis edilebileceğine inandıklarını dile getiren Fidan, “Suriye’de son 3 ayda yaşananlar bu bakımdan umut vericidir. Suriye halkı 60 yıllık zulüm rejimine son verdi. Şimdi de komşularıyla barış içinde yaşayan istikrarlı ve müreffeh bir ülke kurmak istiyor. Biz Türkiye olarak bu süreçte de Suriye halkının yanında olacağız.” ifadelerini kullandı.
– “(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu’nun savaşı tekrar başlatma ihtimali karşısında derin endişe duyuyoruz. Yeni bir soykırıma asla izin verilmemelidir”
Gazze’de ateşkesin kalıcı hale gelmesi ve müteakip aşamalarının hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen Fidan, “(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu’nun savaşı tekrar başlatma ihtimali karşısında derin endişe duyuyoruz. Yeni bir soykırıma asla izin verilmemelidir.” diye konuştu.
Fidan, İsrail’in Batı Şeria’yı hedef alan eylemlerine son vermesi gerektiği uyarısında bulunarak, Filistinlilerin kendi topraklarından zorla göç ettirilmesine yönelik adımları “kabul edilemez” olarak nitelendirdi ve bu doğrultudaki girişimlerin başarısızlığa mahkum olduğunu vurguladı.
Bölge ülkelerinin bu konuda ortak duruş sergilediğini ifade eden Fidan, Filistinlilerin tehcirine karşı durma konusunda Rusya’nın da aynı görüşte olmasını memnuniyetle karşıladı.
Fidan, “Filistin’de, Lübnan’da ve Suriye’de süregelen İsrail saldırganlığının sonlandırılması için uluslararası toplumun kararlı bir duruş sergilemesi şarttır.” şeklinde konuşarak, Orta Doğu’da kalıcı barış ve güvenliğin ancak bu şekilde tesis edilebileceğini söyledi.

– Rusya-ABD görüşmeleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın savaşın durması konusunda “büyük bir hassasiyet gösterdiğini” vurgulayan Fidan, Türkiye’nin bu noktada savaşın başlangıcından itibaren elinden geleni yaptığını belirtti.
Fidan, ABD ile Rusya arasındaki görüşmelere değinerek, burada gündeme gelen güvenlik garantileri ve diğer konuların Ankara’nın da yakından takibinde olduğunu söyledi.
“Prensip itibariyle, Türkiye barışa katkıda bulunacak her türlü adımı atmaya hazırdır.” ifadesini kullanan Fidan, nasıl bir manzara ortaya çıkacağı ve neye ihtiyaç duyulacağı hususunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra kararı vereceğine işaret etti.

– Türkiye’nin BRICS politikası
Fidan, Türkiye’nin “egemen bir ülke” olduğunun ve uluslararası ekonomik işbirliğine büyük önem verdiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:
“Günümüz dünyasında, ekonomik işbirliğini sağlam temellere oturtturmamış ülkelerin, hem ekonomik krizlere dayanıklı olması hem de mevcut kalkınma hedeflerine ulaşması pek olası gözükmüyor. Onun için Türkiye başta Avrupa Birliği (AB) olmak üzere ekonomik işbirliği alanlarına büyük önem vermektedir.”
Türkiye ile AB’nin “uzun yıllara dayanan bir üyelik macerası” olduğuna dikkati çeken Fidan, “Ama son yıllarda açıkça ifade edilmese de Avrupa Birliği’nin artık kimlik politikalarından dolayı, büyük bir Müslüman ülkeyi kendi içine alma konusunda yaşadığı rahatsızlıktan dolayı, üyelik müzakereleri bir noktada donmuş durumda.” dedi.
Fidan, bu gerçekler ışığında Türkiye’nin Avrupa ülkeleriyle dengeli ithalat-ihracat ticaret ilişkisini devam ettirdiğini kaydederek, “Fakat diğer küresel ekonomik işbirliği platformlarına da çok yakından bakıyoruz. Cumhurbaşkanımızın bu konuda oldukça geniş bir vizyonu var.” diye konuştu.
Bu platformlardan birisinin de BRICS olduğunu ve burayla ilgilenildiğini vurgulayan Fidan, “İlgimizi de açıkça gösterdik. Ama anladığımız kadarıyla da BRICS de kendi kurumsallaşmasını bir noktaya taşıma adına, yeni üye alımını an itibariyle dondurmuş durumda. Başka bir klasman, ortaklık diye gündeme getirmiş durumda. Yani üyelik teklifi bize gelmedi.” şeklinde konuştu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam