Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Floransa Akdeniz Şehirleri Belediye Başkanları Konferansı devam ediyor

Published

on

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı’nın davetli belediye başkanı olarak katıldığı Floransa Akdeniz Şehirleri Belediye Başkanları Konferansı devam ediyor.

LTB’den verilen bilgiye göre, Akdeniz bölgesindeki yerel yönetimleri temsilen 100 Belediye başkanı ve 200’den fazla delegasyonun katıldığı konferansta bölgedeki şehirler arası diyalog ve dostluğu geliştirerek, barışın inşasında dünya tarihine yön verebilecek bir şehirler hareketinin yaratılması hedefleniyor.

Konferansın bugünkü oturumunda katılımcıların bu hareketin temelini oluşturacak Floransa Deklarasyonu’nu imzalaması planlanırken “Avrupa ve Akdeniz Bölgesi arasında bir köprü olarak Floransa Deklarasyonu: Barış, Sosyal ve Ekonomik Kalkınma, Kültür ve İnsandan İnsana İlişkiler” konulu oturum da gerçekleştirilecek.

Floransa Akdeniz Şehirleri Belediye Başkanları Konferansı, Rusya ordusu saldırılarında Ukrayna’da hayatını kaybedenler için 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı. Floransa Belediye Başkanı Dario Nardella’nın açılış konuşmasının ardından konferansın ilk gün çalışmaları oturumlarla devam etti.

LTB Başkanı Mehmet Harmancı, dünyanın farklı ülkelerinden mevkidaşları ve delegasyonların katıldığı konferans öncesinde yaptığı değerlendirmede Ukrayna’da yaşananlara dikkat çekerek, diyalog ve iş birliğine vurgu yaptı.

HARMANCI: “NATO VE AB DE BU GELİNEN DURUMUN BİR BAŞKA SORUMLUSUDUR.”
Başkan Harmancı şunları kaydetti:
“İki gündür hepimiz askeri güç yoluyla yeni bir dünya düzeninin kurulmasına şahit oluyoruz. Maalesef Rusya haksız ve vicdansız bir kararla Ukrayna topraklarını işgal ediyor. Masumlar, siviller, yaşlılar, çocuklar etkileri belki de hiç silinemeyecek bir vahşetle karşı karşıya. Batının sadece kendi çıkarlarını gözeten siyaseti Ukrayna halkını ateş çemberine attı. NATO ve AB de bu gelinen durumun bir başka sorumlusudur.”
Başkan Harmancı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Floransa Akdeniz Şehirleri Belediye Başkanları Konferansı tüm Avrupa’yı yakından ilgilendiren bu gündemle açıldı. Yerel yönetimler arasında kurulacak sağlam diyalog ve iş birliği bağlarıyla barış adına bir hareket yaratılabilir.
Kültürlerarası iş birliği, çevre kirliliği ile sürdürülebilir enerji kaynakları, halk sağlığı güvenliği ve Akdeniz’de göç konularında fikir alışverişi yapıyor, ortak aklı beraber bulmak için samimiyet çalışılıyor.
Toplum olarak yaşadığımız tecrübelerle de yakından biliyoruz ki savaşların en yıkıcı sonuçlarından biri de göçtür. Sınır güvenliğinin insan güvenliğinden üstün tutulduğu dünyada, özellikle düzensiz yollarla her türlü riski alarak savaşın vahşetinden kaçmak zorunda kalan insanlar hem göç yollarında hem de ulaştıkları ülkelerde hayati tehlikeler ve insan hakkı ihlalleriyle mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Ukrayna’da yaşanan gelişmelerin de yeni bir göç ve mülteci dalgası oluşturması da kaçınılmazdır.”

“BM MÜLTECİLER YÜKSEK KOMİSERLİĞİ’NE TALEPLERİMİZİ İLETECEĞİZ”
“Kıbrıs adası da Orta Doğu, Afrika ve Asya’dan Avrupa’ya göç yolu üzerinde önemli bir noktadadır. Kıbrıs’ın güneyinde sığınma başvurularında yaşanan yığılma ve mülteci kamplarının yetersizliğinin yarattığı zorlukları bir süredir görüyor ve üzüntüyle takip ediyoruz.” diyen Harmancı Son günlerde bu konuda Güney Kıbrıs ile Avrupa Birliği arasında bir anlaşma imzalandığını ve sığınmacıların büyük çoğunluğunun Yeşil Hat üzerinden Kuzey’den geçiş yaptığı vurgusunu da basından izlediklerini kaydetti.
Harmancı, çok sayıda mülteci ve potansiyel sığınmacıya ev sahipliği yapan bir belediye olarak, böylesi önemli insani bir konuda direkt muhatap alınma talebini öncelikle Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği olmak üzere konferansta bulunan paydaşlara da ileteceğini belirtti.

KONFERANSA ULUSLARARASI ALANDAN ÜST DÜZEY KATILIM
Floransa Akdeniz Şehirleri Belediye Başkanları Konferansı’na katılan üst düzey yetkililer arasında İtalya Dışişleri ve Uluslararası İş Birliği Bakanı Luigi Di Maio, İtalya İçişleri Bakanı Luciana Lamorgese, Floransa Belediye Başkanı Dario Nardella , Roma Belediye Başkanı Roberto Gualtieri, Barselona Belediye Başkanı Ada Colau, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Atina Belediye Başkanı Başkanı Kostas Bakoyannis, BM Mülteciler Yüksek Komiseri Flippo Grandi, BM Göç Örgütü Genel Direktörü Antonio Vitorino, Avrupa Komisyonu eski Başkanı Prof. Romano Prodi, UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay, Galler Prensi Charles(online katılım) ve İtalya Ulusal Belediyeler Birliği Başkanı Enzo Bianco yer alıyor.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam