Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin 11’nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü kabul etti.

Tatar ve Gül, kabuldeki açıklamalarında Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve devlet olduğu ifade ederek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güçlenmesi ve varlığını dünyaya kabul ettirmesi için yürütülen siyasete işaret etti.

Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleşen, TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri’nin de yer aldığı kabulde ilk sözü alan Abdullah Gül, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne 10 yıldan sonra ilk kez geldiğini, ülkede büyük değişiklikler gözlemlediğini, özellikle Ercan Havaalanı’nı çok beğendiğini ve havaalanındaki yoğunluğu da memnuniyetle izlediğini belirtti.

Kıbrıs’ın Türkiye’nin milli davası olduğunu anımsatan, Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık, egemenlik, hürriyet ve geleceğinin garantisinin Türkiye olduğunu vurgulayan Gül, Kıbrıs konusunda en fazla mesai yapan devlet adamlarından biri olduğunu da ifade etti.

Abdullah Gül, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ayaklarının üzerinde durduğunu, yükseldiğini görmekten memnuniyet duyuyorum” dedi.

Kıbrıs’ta iki gerçek olduğunu, bunları görmeden adada bir çözüm üretilemeyeceğini belirten Gül, “Ümit ederim ki dünya kamuoyu bu gerçeği bir gün görecek ve KKTC’yi tanıyacak” dedi.

Türkiye’nin KKTC’nin ekonomik, sosyal ve toplumsal olarak güçlenmesi, birlik, beraberlik içinde varlığını dünyaya kabul ettirmesi için üzerine düşeni yaptığını, yapmaya devam ettiğini kaydeden Abdullah Gül, bugün yapılanları da takdirle izlediğini belirtti.

Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı Tatar aracılığıyla Kıbrıs Türk halkına sevgi ve selamlarını ilettiğini de kaydederek, ülkede olmaktan duyduğu memnuniyeti yineledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne büyük hizmetleri geçen Abdullah Gül’ü ülkede görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Birçok uluslararası platformda da bir araya geldiği Abdullah Gül’ün Kıbrıs Türk halkının hakkını koruduğunu gördüğünü belirten Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin her zaman Kıbrıs Türk halkının yanında olduğunu söyledi.

Ülkedeki sektörel gelişmelere değinerek Mayıs ayında Teknofest’in 225 bin kişinin katılımıyla KKTC’de gerçekleştiğini anımsatan Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bilişim adası haline getirilmesi hedefine işaret etti.

Rumların her alanda Kıbrıs Türk halkını kısıtlamaya çalıştığını da söyleyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Bir yolunu bulup başarılarımızı gölgede bırakmak istiyorlar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni sağduyuyla daha güçlü şekilde geleceğe taşımak durumdayız. İrademiz bu yöndedir” dedi.

Stratejik değeri artan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin önemli ve kritik bölge Doğu Akdeniz’de kökleşmesi, kurumsallaşması için çalışıldığını belirten Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bölgedeki sıcak gelişmelere de işaret etti.

Tatar, 50 yıldır Kıbrıs’ta barış, istikrar ve huzur olduğunu belirterek, yakın coğrafyada da aklıselimin galip gelmesini diledi.

Tatar, “Kıbrıs’ta iki ayrı halk var, iki ayrı devlet ve demokrasi var. Rumlar ne ders edesin bu gerçektir. İnşallah Kıbrıs’taki siyaset de buna göre gelişecek” dedi.

Abdullah Gül’ün KKTC’nin Türk Devletler Teşkilatı’na gözlemci üye olmasında emeği olduğunu söyleyen Tatar, yine Kıbrıs Türk halkına engel olunmaya çalışıldığını ama bunun başarılamadığını söyledi.

Türkiye’den KKTC’ye gelen suya da değinen, 2015’ten beri Türkiye’den ülkeye 75 milyon metreküp su geldiğini anımsatan Tatar, bunun Kıbrıs için büyük bir zenginlik olduğunu, çekilen ve tuzlanan suların da bu sürede yükseldiğini ifade etti.

Küresel ısınmayla birlikte yağışların azaldığını, kuraklığın arttığını ifade eden Tatar, Güney Kıbrıs’ın su konusunda ciddi sıkıntı yaşadığını da belirterek, “Asrın projesi bizler için çok büyük ve değerli” dedi.

Gazimağusa, 2025 yazı boyunca Venedik Sarayı’nda sahnelenecek “Jealousy / The Cabaret of Othello” adlı özel gösteriye ev sahipliği yapıyor.

Başbakan Yardımcısı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Cyprus Cabaret tarafından hazırlanan yapım, Shakespeare’in Othello eserini farklı bir bakış açısıyla yeniden kurguluyor ve kadına yönelik şiddet temasına dikkat çekiyor.

Başbakan Yardımcısı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Gazimağusa Belediyesi ve Eski Eserler Dairesi’nin desteklediği etkinlik, tiyatro, dans, müzik ve gastronomiyi bir araya getiriyor. Gece, UP Organizasyon’un “Dine Drama” konseptiyle şekilleniyor.

Circle Band, Move Up dans topluluğu ve Operamania’nın sahne aldığı gösteride, Verdi’den Lady Gaga’ya uzanan geniş müzik yelpazesi sunuluyor. Etkinlik, Gazimağusa’yı yaz boyunca sanat ve tarihin buluşma noktası haline getiriyor.

-Ataoğlu: “Turizmde Farklı Konseptlerle Doğru Yolda İlerliyoruz”

Lefkoşa Concorde Hotel’de düzenlenen basın toplantısında konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, KKTC turizminin yalnızca otellerle sınırlı olmadığını vurguladı.

Ataoğlu, AdaKıbrıs tanıtımı kapsamında yürütülen çalışmalarda tarihi değerlerin ve kültürel zenginliklerin öne çıkarılmasına önem verdiklerini belirterek, “Turizmin sadece otellerden ve yanlış söylemlerden ibaret olmadığını göstermek için bu yola çıktık. Eski Eserler ve Müzeler Dairemiz ile yaptığımız çalışmalar sayesinde tarihi yerlerimizi ve farklı turizm konseptlerini öne çıkarmaya başladık,” dedi.

Farklı ülkelerden ve hatta Güney Kıbrıs’tan gelen ilgiyi, yürütülen çalışmaların başarısı olarak değerlendiren Ataoğlu, “Bu gösteriye farklı ülkelerden ve Güney Kıbrıs’tan da katılım olacak. Bu da doğru yolda olduğumuzu gösteriyor ve bu bizim için mutluluk verici…” ifadelerini kullandı.

Gazimağusa Belediye Başkanı Süleyman Uluçay, Lefkoşa’daki toplantıda yaptığı konuşmada, turizmin ülke ekonomisindeki önemine dikkat çekerek, “Ülkemizin ekonomisinde turizm önemli bir sektör. ” dedi.

Uluçay, bakanlığın desteğine teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemenlik hakkını korumak için birlikte hareket edilmesi gerektiğini kaydederek, “Hepimiz aynı gemideyiz” dedi.

Cumhuriyet Meclisi’nin Cumhurbaşkanı’nın katılımıyla gerçekleştirdiği olağanüstü birleşim sonrası Ersin Tatar, basına açıklamalarda bulundu.

İlk sözü alan Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Tatar’ın Kıbrıs konusundaki gelişmeleri değerlendirmek üzere yeni Meclis yerleşkesindeki ilk olağanüstü birleşime katıldığını, bu toplantının tarih sayfalarındaki yerini aldığını söyledi.

Öztürkler, bilgi ve görüş alışverişi ile değerlendirmelerin yapıldığı toplantının verimli ve başarılı geçtiğini ifade ederek, birleşimin 48 milletvekilinin katılımıyla gerçekleştiğini dile getirdi.

Meclis Başkanı Öztürkler, Tatar’a katkısı ve değerlendirmeleri için teşekkür de etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise Meclis Başkanı Ziya Öztürkler’e, Başbakan Ünal Üstel’e, parti başkanlarına ve milletvekillerine misafirperverlikleri için teşekkür etti.

3 Mayıs’ta TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açılışı yapılan Cumhuriyet Meclisi’nde ilk kez konuşma fırsatı bulduğunu söyleyen Tatar, memnuniyetini dile getirerek, Meclis binasının Kıbrıs Türk halkı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin simgesi olduğunu vurguladı.

Tatar, konuşmasında 2020’de kazandığı Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası yürüttükleri iki devletli siyasete değinerek, ancak Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün kabulüyle müzakere masasına dönülebileceğini, bunu ilk kez 2021’de Cenevre’de dile getirdiklerini anımsattı.

Tatar, Kıbrıs’ta federal temelde bir çözüm için zaman kaybedildiğini, tecrübelerin de bu yönde olduğunu ifade ederek, Annan Planı döneminde ve sonrasında, Crans-Montana’da yaşananlara işaret etti.

Ortak zemin arayışı ve yeni siyaseti anlatmak için farklı görüşmeler yapıldığını, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın garantör devlet Türkiye Cumhuriyeti adına bu siyaseti her platformda defalarca kez dile getirdiğini belirten Tatar, “Bu siyaset giderek yerleşmiştir” dedi.

Tatar, 62 yıldır Kıbrıs Türk halkı üzerinde uygulanan haksız ambargo, izolasyon ve kısıtlamaların hafifletilmesine yönelik çabaların Birleşmiş Milletler nezdinde de anlayışla karşılandığını söyledi.

Bölgedeki son gelişmelerle ilgili de değerlendirmede bulunan, İsrail-İran arasındaki çatışmayla bölgedeki tansiyonun yükseldiğine işaret eden Tatar, böyle bir durumda karşı taraftan iyi niyet beklendiğini ancak bunu göremediklerini dile getirdi.

Rum tarafının kendi hukuk düzenindeki değişikliklerle mal-mülk konusundaki saldırılarına artan bir dozla devam ettiğini, Rum liderin Kıbrıs Türk halkının hak ve hukukunu dikkate almadan birtakım anlaşmalar yaparak buna tüm Kıbrıs’ı alet ettiğini belirten Ersin Tatar, “Kıbrıs da tehlikeli bir noktaya getirildi” dedi.

Güvenlik konusunda Türkiye Cumhuriyeti ile istişare, TC Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile temasta olduklarını, buradaki komutanlarla görüşmeler gerçekleştirdiğini söyleyen Tatar, KKTC’de gerekli her türlü tedbirin alınabileceğini, buna yönelik sıkıntı olmadığını da vurguladı.

Kıbrıs Türk halkının egemenlik haklarıyla ilgili de konuşan, bunun için birlikte hareket edilmesi, dik durulması gerektiğini kaydeden Tatar, “Hepimiz aynı gemideyiz” dedi.

Meclis’in özellikle mülkiyet konusunda bir deklarasyonla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurum ve kuruşlarının meşruiyetini vurgulaması gerektiğini ifade eden Tatar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) K.V. Mediterranean Tours Limited ile ilgili kararına işaret etti, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkili bir kurum olarak kabul edildiğini söyledi.

TC Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bu konudaki açıklamasına da anımsatan Tatar, “Kararda ders niteliğinde mesajlar var, bu mesajlar da Rumlaradır” dedi.

60 yıldan sonra bu kadar insanın hak ve hukukunu Rumların Anayasal düzenine göre değiştirilemeyeceğini kaydeden Tatar, AİHM’in Xenides-Arestis ve Dimopulos kararlarına da işaret etti.

KKTC Anayasası’na değinen, terk edilen malların devletin mülkiyetine verildiğini belirten Tatar, uluslararası hukuka uygun şekilde hak elde etmiş bireylerin, insan haklarının ihlal edilmesine göz yumulmaması gerektiğini vurguladı.

“Meclis bu konuda ses vermeli” diyen Tatar, bugünkü olağanüstü birleşimde bunu dile getirdiğini söyledi.

Cumhuriyet Meclisi’nden Kıbrıs Türk halkının haklarını güçlü, tek yürek ve tek vücut şekilde dünyaya haykırmasını istediğini belirten Tatar, milletvekillerini Kıbrıs Türk halkının mülkiyet hakkını, hukuk düzenini ve onurunu hedef alan baskıcı Rum siyasetine karşı ses yükseltmeye çağırdığını ifade etti.

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurumlarına, başta Taşınmaz Mal Komisyonu olmak üzere meşru yapılarına yönelen her türlü baskı reddedilmeli” diyen Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin saldırgan ve hukuk dışı tutumuna son verilmesi için gerekli diplomatik araçların devreye sokulması gerektiğini de kaydetti.