Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Fransız kiliselerindeki çocuk istismarı Avrupa’nın manşetlerinde

Fransa’da 1950’den bu yana kiliselerde yüzbinlerce çocuğun cinsel istismara uğradığının ortaya çıkması, birçok Avrupa ülkesinde manşete taşındı.

Published

on

Olayın şok etkisi yarattığı, başta Fransa’da olmak üzere İngiltere, Almanya, Avusturya, İspanya, İtalya ve Yunanistan’da, Fransa’da kilise görevlilerinin ve din adamlarının cinsel istismarının boyutu, basında detaylarıyla işlendi.

Fransa

Ülkeyi şoka sürükleyen kiliselerdeki istismar vakaları, Fransız basınında geniş yankı buldu.

Le Monde: Skandal

Fransa’nın yüksek tirajlı gazetelerinden Le Monde, rapordaki veriyi “skandal” olarak yorumlarken bunun “sadece Katolik Kilisesinin işleyişinin değil aynı zamanda inancının sorgulanmasına neden olduğu” ifadesine yer verdi.

Gazetenin haberinde, rapor ile Fransa’da kiliselerdeki cinsel istismarın, yurt dışında benzerinin olmadığının ortaya koyulduğu belirtildi.

Haberde raporun onlarca yıldır gizlenen olayları açığa çıkarmasıyla şok yaşandığı vurgulanırken uzun süre cinsel istismarı gizleyen ve buna tepki göstermeyen kilisenin bundan ne ders çıkaracağının merak konusu olduğuna dikkat çekildi.

Liberation: Kilise affedilemez

Liberation gazetesi olayı “Kilise affedilemez” başlığıyla verdi. Gazetenin haberinde, rahiplerin üst üste açıklamalar yaptığı ancak bunların, rapordaki rakamların yarattığı deprem etkisini hafifletmeye yetmeyeceği kaydedildi.

Le Parisien: Onarılmayan nasıl onarılacak?

Le Parisien gazetesinin “Kilisede cinsel istismar: Onarılmayan nasıl onarılacak?” başlıklı haberinde Vatikan’ın ciddi önlemler alması gerektiği ifade edildi, mağdurlara ödenmesi gereken tazminatın önemli olduğuna işaret edildi.

Haberde, Kiliselerde Cinsel İstismar Bağımsız Komisyonu (CIASE) Başkanı Jean Marc Sauve’nin “kilisenin cinsel istismar vakalarındaki sorumluluğunu kabul etmesi” gerektiğine yönelik ifadesine dikkat çekildi.

Le Figaro: Kilise gerçeğin şokunda

Le Figaro gazetesi de raporu “Cinsel istismar: Kilise gerçeğin şokunda” başlığıyla manşetine taşıdı.

İngiltere

BBC: 216 bin çocuk rahiplerin kurbanı oldu

BBC’nin “Fransız Kilisesi istismarı: 216 bin çocuk rahiplerin kurbanı oldu” başlığıyla verdiği haberde Fransa’daki mağdurlar derneği “La Parole Libérée”nin kurucusu François Devaux’un açıklamalarına yer verdi.

Devaux, kilisenin istismarını “güvene ihanet, ahlaka ihanet ve çocuklara ihanet” olarak nitelendirdi.

Raporun Fransızları kilisede cinsel istismara karşı uyandıracağı kaydedilen haberde, kiliselerde çocuklara yönelik cinsel istismarın “sistematik olduğu” ve bunun artık yalnızca birkaç rahibin yaptığı iş şeklinde açıklanamayacağı belirtildi.

The Times: Kilise örtbas etti

The Times’ın “Fransız Kilisesi 330 bin çocuğa istismarı örtbas etti” başlığıyla verdiği haberde, Fransız Katolik Kilisesinin, son 70 yılda 330 bin çocuğa din adamlarının ve meslekten olmayan personelin cinsel istismarını “sistematik” olarak örtbas ettiği kaydedildi.

Haberde, CIASE Başkanı Sauve’nin “Katolik kilisesinin kurbanlara karşı acımasız bir kayıtsızlık gösterdiği” ve “raporun bulgularının beklenenden daha yıkıcı olduğu” ifadelerine yer verildi.

Raporun Almanya, ABD, Avustralya ve diğer ülkelerdeki Katolik kiliseleri aleyhinde devam cinsel istismar soruşturmalarına nasıl yansıyacağına da dikkat çekildi.

Haberde, Fransız Piskoposlar Konferansı Başkanı Eric de Moulins-Beaufort’un, bulguların “dayanılmaz” olduğu, “kilise için belirsizlik ve saflık döneminin sona erdiği” yönündeki açıklamaları da yer buldu.

The Guardian

The Guardian’ın haberinde de kilisedeki çocuk istismarlarının kasıtlı bir “sessizlik perdesi” ile “sistemli şekilde” örtbas edildiğine işaret edildi.

Almanya

Alman basını olayı “Fransa’da 330 bin istismar”, “Fransa’da Katolik Kilisesinde yüz binlerce kişi tacize uğradı” ve “Fransa’da kilise, 1950’den bu yana 200 binden fazla çocuğa cinsel istismarda bulundu” başlıklarıyla işledi.

ARD: Skandal dehşet verici boyutlarda

Alman kamu televizyonu ARD, haberinde “Soruşturma komisyonuna göre, Fransa’daki Katolik Kilisesindeki taciz skandalı dehşet verici boyutlara sahip. 1950’den beri yüzbinlerce küçük kurban oldu. Uzmanlar reform çağrısında bulunuyor.” ifadelerini kullanırken bir diğer kamu televizyonu ZDF, “On yıllardır Fransa’daki çocuklar ve gençler Katolik Kilisesinde tacize uğradı. Şimdi bir rapor, sayının kadar büyük olduğunu ortaya koyuyor.” değerlendirmesine yer verdi.

Alman kamu kuruluşu Deutsche Welle, haberinde “On yıllardır, Fransa’daki Katolik Kilisesinde reşit olmayanlar cinsel tacize uğruyor. Şimdi bir rapor yaşananları ortaya koyuyor ve belli bir sayı veriyor: 1950’den bu yana 216 bin kurban.”, Almanya’nın etkili gazetelerinden FAZ da “Gerçekten de Fransa’da şoke edici bilgiler ortaya çıktı: 1950 ile 2020 yılları arasında en az 216 bin çocuk ve reşit olmayan kişi, rahipler, din görevlileri ve kilise çalışanları tarafından cinsel saldırı kurbanı oldu. 2 bin 900 ila 3 bin 200 kilise görevlisi, reşit olmayanlara cinsel tacizde bulundu. Salı günü Paris’te nihai raporunu sunan bağımsız bir komisyonun ulaştığı sonuç bu.” ifadelerini kullandı.

Alman Die Zeit gazetesi de haberi okurlarına “Bir soruşturma komisyonunun tahminlerine göre, Fransa’daki Katolik Kilisesinde 1950’lerden bu yana 216 bin çocuk ve genç cinsel istismara uğradı.” başlığıyla duyurdu.

Avusturya

Die Presse: Bu suçu işeyenler bedel ödemek zorunda

Avusturya’nın önde gelen gazetelerinden Die Presse, olayı “330 bin çocuk, rahipler ve kilise çevresi tarafından tacize uğradı” başlığıyla haberi okuyucularına aktardı.

Haberde, Fransa’da son 70 yılda Katolik kilisesine yönelik yapılan araştırmanın sonuçlarının ülkeyi şoke ettiğine işaret edilirken taciz mağdurlarının kurduğu derneğin “bu suçu işeyenler bedel ödemek zorunda” şeklindeki tepkisi öne çıkarıldı.

Der Standard gazetesi mağdurların milyarlarca euroya varan tazminat talebinde bulunduğuna dikkat çekildi.

İspanya

İspanyol gazeteleri konuyu, “Katolik Kilisesinde cinsel tacizler”, “Fransa Kilisesinde 1950’den bu yana 330 bin cinsel taciz vakası”, “1950’den beri Fransa’da kilisede cinsel taciz kurbanlarının 216 binden fazlası çocuk” başlıklarıyla haberleştirdi.

El Pais gazetesi, rapor ve CIASE Başkanı Sauve’nin düzenlediği basın toplantısı için “Fransa’da Kilise’nin 70 yıllık sübyancılığını onarmak için 45 tavsiye” ifadesini kullandı.

El Mundo gazetesi de raporun açıklanmasının ardından Katolik Kilisesi yöneticilerinin en fazla “utanç, korku ve af” kelimelerini kullanmasına dikkati çekti.

İspanyol basınında konuyla ilgili en fazla, Katolik Kilisesinin cinsel taciz olaylarında sistematik sorumluluğu olduğunu kabul etmesi, günah çıkarması, din adamlarının bekar olması kuralının gözden geçirilmesi, mağdurların daha fazla dinlenilmesi, dini eğitim sisteminin bir kez daha ele alınması gerekliliği ve mağdurlara tazminat ödenmesi gündeme geldi.

Haberlerde ayrıca mağdurların yüzde 80’inin 10 ila 13 yaşlarında olduğuna işaret edildi.

İtalya

La Repubblica: Fransız kilisesi suça boğulmuş

İtalyan La Repubblica gazetesi de Fransa’daki skandalı “Fransız kilisesi suça boğulmuş” başlığıyla okuyucularına duyurdu.

Haberde, raporun Papa’yı tepki vermeye ittiği ifade edilerek Katoliklerin ruhani liderinin raporda belirtilenleri acıyla öğrendiği aktarıldı.

Gazetenin bu konuya ilişkin görüşlerine başvurduğu, Papa’ya yakınlığıyla bilinen Alman rahip Hans Zollner de Fransız kilisesinin gösterdiği yüzleşme cesaretini, İtalyan kiliseleri dahil diğer kiliselerin de göstermesi gerektiğini belirtti.

Corriere della Sera: Münferit vakalar değildi 

Corriere della Sera gazetesinde de Fransa’da açıklanan 2 bin 500 sayfalık raporun sonuçlarının “şoke edici” olduğu kaydedildi.

Gazetenin haberinde, “Fransız kilisesindeki pedofili vakaları bir çürük elmanın işi ya da münferit vakalar değildi. Burada toplu tacizden söz ediliyor.” ifadeleri kullanıldı.

La Stampa gazetesi, raporun “korkunç bir patlama” adeta “tsunami” olduğu belirtildi. Bazı mağdurlara ulaşan gazetede mağdurların, “Çocukluğumuzu çaldılar”, “Onca yıl da geçse üstünden o korkunç şeyi unutmak mümkün değil” ifadelerine yer verildi.

Yunanistan

Yunanistan’da da din adamlarının cinsel tacizine uğrayan yüzbinlerce çocuk, basının odağındaydı.

Protho Thema gazetesi, konuyu “Katolik kilisesindeki tecavüzler için şahitlerden tüyler ürpertici açıklamalar” başlığıyla verirken haberde “Kurbanların yaşadıklarına dair anlattıkları sarsıcı – yüzde 80’i 10-13 yaşlarındaki erkeklerdi.” ifadesi kullanıldı.

Ethnos gazetesi, olayı “Katolik Kilisesindeki skandal Fransa’yı sarsıyor”, Kathimerini “Fransız Kilisesinde skandal: 330 binin üzerinde çocuk cinsel taciz kurbanı” başlığıyla gördü.

Belçika

Belçika’nın yüksek tirajlı Fransızca yayın yapan Le Soir gazetesi, haberi “Fransız Kilisesi’nde çocuk suçu: Papa ‘utancını’ dile getirdi.” başlığıyla verdi.

Haberde yüz binlerce çocuğun istismara uğradığını ortaya koyan rapor “yıkıcı” olarak tanımlanırken İngilizce yayın yapan Brussels Times da “Yıkıcı rapor, Fransız Kilisesinde cinsel tacizin ‘ezici’ boyutlarını ortaya çıkardı” başlığını kullandı.

Fransa’da yüzbinlerce çocuk din adamlarının cinsel istismarına uğradı

CIASE Başkanı Jean-Marc Sauve dün düzenlediği basın toplantısında yaklaşık 2,5 yıl boyunca yaptıkları çalışmanın ardından cinsel istismar raporunu açıklamıştı.

Sauve, kiliselerde 1950’den bu yana 216 bin çocuğun cinsel istismar mağduru olduğunun belirlendiğini, mağdurların yüzde 60’ının, bu olayın özel hayatlarını ciddi anlamda etkilediğini aktardığını kaydetmişti.

Katolik Kilisesinin cinsel istismar olaylarına karşı gerekli önlemleri almadığını vurgulayan Sauve, bu kurumu sorumluluk almaya çağırmıştı.

Sauve, çocuklara cinsel şiddette bulunan rahip sayısının 2 bin 900 ile 3 bin 200 arasında olduğunu belirterek 2000’li yıllara kadar kiliselerde mağdur olan çocuklara karşı kayıtsız kalınmasına tepki göstermiş, kiliselerdeki bazı yetkililerin de cinsel istismar olaylarına karşı sessiz kaldığını ve tepki göstermediğine dikkati çekmişti.

Raporda kiliselere bağlı özel okullar ve kurumlardaki istismarlar da hesaba katıldığında sayının 330 bine çıktığı ifade edilmişti.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Aliyev, Türk devletlerinin içişleri bakanlarını kabul etti. Kabulde İçişleri Bakanı Dursun Oğuz da yer aldı

Published

on

By

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) İçişleri Bakanları 2. Toplantısı kapsamında Bakü’ye gelen bakanları kabul etti.

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, kabulde Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Özbekistan İçişleri Bakanı Aziz Taşpolatov, Kazakistan İçişleri Bakanı Erjan Sadenov, Kırgızistan İçişleri Bakanı Ulan Niyazbekov, İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, Macaristan İçişleri Bakan Yardımcısı Bence Retvari ve TDT Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev yer aldı.

Cumhurbaşkanı Aliyev, görüşmede yaptığı konuşmada, TDT üyesi ve gözlemci ülkeler arasındaki dostluk, stratejik ortaklık ve ittifak ilişkilerine dikkati çekerek, “Teşkilata üye ve gözlemci ülkelerin ortak çıkarları göz önündedir. Biz sadece dost değil stratejik ortak, müttefikiz ve en önemli unsur şudur ki kardeş ülkeyiz. Teşkilatın temelinde de bu ilke yer almaktadır.” dedi.

Aliyev, teşkilatın gelecek yıllarda daha büyük başarılara ulaşabileceğini belirterek, “Gelecek yıllarda teşkilatımız daha yüksek zirvelere ulaşabilir. Bunun için tüm imkanlar mevcuttur. Ülkelerimizde olumlu bir gelişim dinamiği gözlenmektedir. Teşkilata üye ülkelerde iç istikrar sağlanmıştır.” ifadelerini kullandı.

Ülkelerin sahip olduğu coğrafya, doğal kaynaklar ve ulaşım projelerinin işbirliği açısından önemine değinen Aliyev, “Geniş bir coğrafyaya sahibiz. Teşkilata üye bazı ülkeler, zengin doğal kaynaklara sahiptir. Ulaşım projelerimiz, ülkelerimizi birbirine bağlıyor ve hatta daha büyük bir coğrafyayı kapsıyor. Ülkelerimizin topraklarından geçen ulaşım koridorları, Avrupa’yı Asya ile birleştiriyor. Kısacası, ekonomik alanda çok büyük bir potansiyelimiz var.” diye konuştu.

Aliyev, demografik yapının da olumlu seyrettiğine dikkati çekerek, “Eğer buna olumlu demografik dinamiğimizi de eklersek tablo daha sevindirici olacaktır. Ülkelerimizde nüfus artıyor. Azerbaycan’ın 1991’de bağımsızlığını yeniden kazandığında nüfusu yaklaşık 7 milyondu, şimdi 10 milyonu aştı. Tüm üye ülkelerde benzer bir dinamik gözleniyor. Nüfusumuz gençtir, dinamiktir, tarihi köklerine bağlıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

– “İçişleri organlarının ortak faaliyetine büyük ihtiyaç var”

Ekonomi, ulaştırma ve enerji konularının yanı sıra ortak tarih ve köklere de odaklanılması gerektiğini vurgulayan Aliyev, “Bu nedenle teşkilat çerçevesinde ekonomi, ulaştırma ve enerji meselelerinin yanı sıra mutlaka ortak köklerimiz, ortak tarihimiz hakkında da geniş şekilde konuşmalıyız.” görüşünü paylaştı.

Aliyev, ülkelerin içişleri birimlerinin ortak çalışmasının önemine değinerek, “İçişleri organlarının ortak faaliyetine büyük ihtiyaç var çünkü belirttiğim gibi ülkelerimizde iç istikrar olsa da tehditler ve dış müdahale girişimleri mevcuttur ve olmaya devam edecektir. Hiç kimse bundan muaf değildir. Bu nedenle içişleri organlarının en temel görevi olan kamu düzenini sağlamak, her bir ülkemiz için hayati bir iç istikrar unsurudur.” ifadelerini kullandı.

Bu çerçevede düzenli toplantıların önemine işaret eden Aliyev, “Üye ülkelerin içişleri organlarının bir araya gelmesi, düzenli toplantılar yapması, fikir alışverişi, deneyim paylaşımı ve bilgi paylaşımı büyük önem taşımaktadır.” dedi.

– “TDT, önde gelen uluslararası örgütlerden birine dönüşebilir”

Aliyev, teşkilatın daha da güçlendirilmesini hedeflediklerini belirterek, “Asıl hedefimiz, teşkilatı daha da güçlendirmektir. Tam eminim ki tüm üye ve gözlemci ülkeler güçlü bir ortak irade sergilerse teşkilatımız, dünya çapında önde gelen uluslararası örgütlerden birine dönüşebilir.” şeklinde konuştu.

TDT’nin diğer uluslararası kuruluşlardan farkına da değinen Aliyev, şunları kaydetti:

“Dünyadaki mevcut uluslararası kuruluşları iyi tanıyoruz. Bazılarına üyeyiz, bazılarıyla farklı formatlarda işbirliği yapıyoruz. Türk Devletleri Teşkilatının üstünlüğünü ise Azerbaycan olarak açıkça görüyoruz. Bu üstünlük, bizi birleştiren temel unsur tarihi köklerdir, etnik bağlardır, manevi değerlerdir ve elbette ekonomik, sanayi ve diğer alanlardaki potansiyelimizdir.”

Aliyev, TDT’nin kurumsal olarak yapılandığını ve çeşitli alanlarda aktif faaliyetler yürüttüğünü belirterek, “Bence artık asıl mesele, uluslararası gündemde söz sahibi olmak, sadece teşkilat coğrafyasında ve çevresinde değil küresel ölçekte dünyada önde gelen siyasi örgütlerden birine dönüşmektir. Bunun için tüm imkanlar mevcuttur. Eğer bu imkanlar olmasaydı ben de bu konuda konuşmazdım.” ifadelerini kullandı.

 

 

Devamını Oku

Dünya

Rumlar Mutluyaka’da ayin yapacak

Published

on

By

Rumların, 25 Mayıs Pazar günü Mutluyaka’daki “Profiti İlia Kilisesi”nde ayin yapacakları bildirildi.

Alithia gazetesi, ayinin yapılması için Birleşmiş Milletler (BM) vasıtasıyla KKTC makamlarından izin alındığını yazdı.

Haberde, ayine katılmak isteyenler için otobüs kaldırılacak bölgelerle ilgili bilgiler yer aldı.

Devamını Oku

Dünya

Gazze’deki hükümet: 81 günlük ablukanın ardından ilk yardım tırları Gazze’ye girdi

Published

on

By

Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi, İsrail’in uyguladığı 81 günlük ablukanın ardından ilk kez, çoğunluğu uluslararası ve sivil toplum kuruluşlarına tahsis edilen 87 yardım tırının bölgeye giriş yaptığını duyurdu.

Gazze hükümeti Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Şu ana kadar 87 yardım tırı Gazze’ye giriş yaptı. Bu, 81 günlük ablukanın ardından ilk giriş oldu.” dedi.

Sevabite, yardımların insani ihtiyaçları karşılamak amacıyla uluslararası ve yerel kuruluşlar aracılığıyla dağıtılmak üzere gönderildiğini belirtti.

Öte yandan, Gazze Özel Nakliyeciler Derneği Başkanı Nahid Şuhaybir, yardım taşıyan tır sayısının 92 olduğunu söyledi.

Şuhaybir, “Tırlardan 75’i güney ve orta kesimlerdeki fırınlara un taşıdı. Yardımlar Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı üzerinden ulaştırıldı.” diye konuştu.

Gazze ve kuzey bölgelerine yardım ulaştırmak için kullanılan Netzarim Koridoru üzerinden herhangi bir geçişin sağlanamadığını, İsrail ordusunun bu güzergahı kapattığını ifade eden Şuhaybir, ayrıca, 12 tırın UNICEF’e ait çocuklar için besleyici ek gıdalar taşıdığını ve bunların Deyr el-Belah kentine indirildiğini, 5 tırın ise BAE tarafından gönderilen şeker ve çeşitli gıda maddeleri taşıdığını aktardı.

“Günlük olarak en az 500 yardım ve 50 yakıt tırına acil şekilde ihtiyaç var”
Hükümetin Medya Ofisi, Gazze’nin günlük olarak en az 500 yardım ve 50 yakıt tırına acil şekilde ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak, İsrail’in sınır kapılarını kapatmasının kıtlığı derinleştirdiğini belirtmişti.

Avusturya Dışişleri Bakanı Beate Meinl-Reisinger, dün, Avrupa Birliği’nin (AB) İsrail’e ticari imtiyazlar tanıyan ortaklık anlaşmasını gözden geçirme kararını desteklediğini belirterek, Gazze’deki durumun dayanılmaz boyutta olduğunu ifade etmişti.

Aynı günün ilerleyen saatlerinde Gazze Hükümeti, İsrail’in Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’nda bekleyen yardım tırlarının geçişini üçüncü gününde de engellediğini ve bu durumun uluslararası taahhütlere aykırı olduğunu açıklamıştı.

Gazze Şeridi’nde sivillere yönelik saldırılarını yoğunlaştıran İsrail ordusu, işgali genişletip kalıcı hale getirecek kara saldırılarına başladığını duyurmuştu.

Havadan tehdit ilanları fırlatıyorlar
İsrail ordusu, Gazze’nin özellikle kuzeyi ve diğer bölgelerde Filistinlilere saldırı tehdidi içeren ve güneye gitmelerini emreden ilanları havadan atmıştı.

Birleşmiş Milletler, insan hakları örgütleri ve uluslararası yardım kuruluşları, İsrail ordusunun söz konusu kara saldırısının zaten felaket halindeki insani durumu daha da kötüleştireceği uyarısı yapmıştı.

İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyinde Filistinlileri sürdükten sonra sınırlı miktarda insani yardım dağıtacağı “toplama kampları” kurduğu, İsrail basınına yansımıştı. İsrail ordusunun, güneydeki Refah kentinde geniş alanları düzleyerek bunun için hazırladığı uydu görüntüleriyle ortaya çıkmıştı.

Devamını Oku

Trending

Reklam