Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

GAÜ’de “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” etkinliği

Published

on

Girne Amerikan Üniversitesi’nde “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” nedeniyle etkinlik düzenlendi.

GAÜ İletişim Fakültesi ve GAÜ Eğitim Fakültesi işbirliğinde düzenlenen “8 Mart Dünya Emekçi Kadınları Günü” anma paneli GAÜ Spectrum Uluslararası Kongre Merkezi’nde yer aldı.

Panelde, gazeteci ve programcı Sevilay Sadıkoğlu, eski milletvekili ve iş insanı Gülşah Sanver Manavoğlu ile Türk Ajansı Kıbrıs Müdürü Dr. Fehmi Gürdallı konuşmacı olarak yer aldı.

– Ertuğruloğlu: Ülkede bu mücadeleyi yalnızca kadınların değil tüm toplum vermeli

GAÜ Rektör Yardımcısı ve Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Oya Ertuğruloğlu, açılış konuşmasında, kadınların haklarının savunulmasının bir gün değil, sürekli bir çaba gerektirdiğine vurgu yaparak, bugün dünya çapında birçok kadın, erkek ve toplumsal hareketin, kadın hakları için mücadele etmeye devam ettiğini anımsattı.

Kadın hakları mücadelesinin, sadece kadıların haklarını savunmakla kalmayıp, aynı zamanda tüm toplumu daha adil, eşit ve barışçıl bir hale hale getirmeyi amaçladığını vurgulayan Ertuğruloğlu, ülkede de bu mücadeleyi yalnızca kadınların değil tüm toplum olarak kadın-erkek herkesin üstlenerek daha iyi bir gelecek için katkıda bulunacağı, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama adına önemli adımlar atılacağı ve güçlü kadın güçlü toplum bilinciyle hareket edileceği günler diledi.

– Yurtsever: Amacımız kadınların ekonomik toplumsal ve akademik hayattaki yerini daha güçlü bir şekilde vurgulamak

GAÜ Rektörü Prof. Dr. Serdar Yurtsever de, panelin, kadınların ekonomik toplumsal ve akademik hayattaki yerini daha güçlü bir şekilde vurgulamak amacıyla düzenlendiğini belirterek, 8 Mart’ın sadece bir kutlama günü değil kadınların eşit hak mücadelesinin emeklerinin ve başarılarının takdir edildiği özel bir gün olduğunu ifade etti.

Tarih boyunca kadınların eğitimde, bilimde, sanatta, iş dünyasında ve daha birçok alanda büyük başarılara imza atarak, toplumsal kalkınma ve ilerlemenin en önemli aktörlerinden olduğunu dile getiren Yurtsever, Atatürk’ün Cumhuriyet kadınlarının, her alanda, üstlendikleri sorumluluklarla toplumsal ilerleme ve refaha öncülük ettiğini kaydetti.

– Saygılı: 8 Mart emekçi kadınların hak mücadelesinin anıldığı bir gün

Panel moderatörü İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neriman Saygılı da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününün tarihçesi hakkında bilgi vererek, 8 Mart’ın bir anma tarihi olduğunu vurguladı.

– Manavoğlu: Yapay zeka konusundaki gelişmeler kadınlar için büyük bir fırsat

Panelde “Yapay Zeka Devrimiyle Birlikte Kadının Gücü” konulu konuşma yapan eski Milletvekili ve İş İnsanı Gülşah Sanver Manavoğlu, yapay zeka konusundaki gelişmelerin kadınlar için büyük bir fırsat sunduğunu belirterek, kadınların bu fırsatı değerlendirmek için hep birlikte çalışması gerektiğini ifade etti.

Yapay zekanın, sadece bir teknoloji değil, toplumu yeniden şekillendirecek bir güç olduğunu vurgulayan Manavoğlu, kadınların bu dönüşümde aktif rol almasının, geleceğin daha adil, kapsayıcı ve eşitlikçi olmasını sağlayacağını ifade etti.

– Sadıkoğlu: Bir kadın kimseye bağlı, manevi borçlu olmadan kendi ayakları üzerinde durabilmeli

Panelde, “Kadın Olmak “başlıklı bir konuşma yapan gazeteci ve programcı Sevilay Sadıkoğlu, bir kadın, çocukları, eşi ve ailesi hatta arkadaşları için özveriyle hareket ederken önce kendisini sevmesi gerektiğini vurgulayarak, kendini sevmeyen, kendine saygı duymayan bir kadının , etrafındaki insanlara güven, mutluluk ve huzur veremeyeceğini ifade etti.

İnsanın kendi değerlerinden ödün vermeden ve toplumu karşısına almadan bir yaşam sürdürmeyi başarmasının zor olduğunu dile getiren Sadıkoğlu, “Bir kadın kimseye bağlı manevi borçlu olmadan kendi ayakları üzerinde durabilmeli. Her şeyden önce güçlü olmalıdır kadın. Dünyanın sizi bekleyen çeşitli hallerine göğüs germek ve kendimize saygı duymakla başlar. Şartlar ne olursa olsun bir kadın mutlu olmayı zorundadır. Önce kendisi, sonra çocukları, ailesi ve onu sevenler için ..” diye konuştu.

Gürdallı: Kadın hakları sadece kadınların değil, erkeklerin de derdi olmalı

Türk Ajansı Kıbrıs Müdürü Dr. Fehmi Gürdallı da, panelde, “Atatürk ve Kıbrıs Türk Kadını “konulu konuşma yaptı.

Kadının toplumda her alanda daha fazla yer almasının ve bu yolda verilecek mücadelenin sadece kadınların değil, erkeklerin de derdi olması gerektiğini vurgulayan Gürdallı, Atatürk devrimlerinin, büyük ölçüde kadınların da toplumda daha aktif rol alması, evlerden çıkması, eğitimlerinin, okuma yazma oranlarının yükselmesi için yapıldığını anımsattı..

Sadece Türk kadınının değil, Kıbrıs Türk kadınının da bugün geldiği noktanın en büyük etkeninin Mustafa Kemal Atatürk olduğunu kaydeden Gürdallı, Kıbrıs Türk halkının en başından beri her zaman Atatürk’ün devrimlerini takip ettiğini söyledi.

“Bir Kıbrıslı Türk olarak övündüğüm noktalardan biri; Atatürk devrimlerinin Kıbrıs’ta hiçbir zorlama olmadan çok hızlı bir şekilde tüm kesimler tarafından benimsenmiş olmasıdır.” diyen Gürdallı, Atatürk‘ün hangi siyasi görüşten olursa oldun tüm Kıbrıslı Türklerin ilk lideri olduğunu vurguladı.

Gürdallı, ülkede birçok meslek grubunda kadınların sayısında ciddi bir üstünlük olmasına rağmen, karar alma mekanizmaları ve siyasette kadın sayısının arzu edilen noktada olmadığını kaydetti.

Ülkede 50 milletvekilinin yüzde 22’sinin kadın olduğunu, bu rakam Güney Kıbrıs’ta yüzde 14, Avrupa Birliği ortalamasının ise, yüzde 33 olduğunu anımsatarak, ülkede bu oranın yüzde 30-40’lara ulaşması gerektiğini söyleyen Gürdallı, siyasette kadın varlığının artmasının önemine dikkat çekti.

Gürdallı, “Bize düşen görev, Atatürk’ün sağladığı imkanları, olanakları daha da ileriye götürmek için mücadele etmektir.” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi, “Türk Dünyası Lefkoşa Şiir Akşamları” etkinliklerine ev sahipliği yapacak

Published

on

By

Türk Edebiyatı Vakfının, Türk Dünyası’nın kültürel bağlarını güçlendirmek ve ortak edebi mirası yaşatmak amacıyla düzenlediği “Türk Dünyası Lefkoşa Şiir Akşamları”, bu yıl 1-3 Ağustos 2025 tarihleri arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştiriliyor. 

Etkinliğin 3’üncü günü, 3 Ağustos günü  Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesinde gerçekleştirilecek üç özel bölümden oluşacak.

Etkinlik programı şu şekilde:

16.00 – “Türk Dünyası Dede Korkut Sergisi” Açılışı
Türk halklarının ortak kültür mirası olan Dede Korkut anlatılarını görsel ve yazılı belgelerle tanıtan bu sergi, Oktay Öksüzoğlu ve Saba Jafari Kabaklı’nın katkılarıyla açılacak. Sergi, Türk dünyasının geçmişten günümüze uzanan hikâye anlatıcılığı geleneğine ışık tutacak.

16.30 – Türk Dünyası Şairleri Şiir Takdimleri
Türk dünyasından gelen seçkin şairler, kendi ülkelerinin diliyle şiirlerini seslendirecek. Bu bölümde şiir aracılığıyla kurulan duygusal bağlar ve ortak hafızanın izleri dinleyicilerimize sunulacak. Etkinlik, Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi Konferans Salonu’nda gerçekleşecek.

18.30 – Bünyamin Aksungur Konseri Türk dünyasının sevilen sanatçısı Bünyamin Aksungur, vereceği konserle etkinliğin finalini taçlandıracak. Müzik aracılığıyla kültürel birliktelik duygusunun daha da güçleneceği bu anlar, konuklara unutulmaz bir akşam yaşatacak.

Etkinliğe katılacak şairler ve ülkeleri ise şöyle:

Aysel Hanlarkızı– Azerbaycan
Assel Ospan – Kazakistan
Fazıl Ahmet Bahadır – Türkiye
İmdat Avşar – Türkiye
İnci Okumuş – Türkiye
Kemal Deniz – Türkiye
Kenan Çarboğa – Türkiye
Hurşit Davronov – Özbekistan
Kojogeldi Kültekin  – Kırgızistan
Leyla Şerif Emin – Makedonya
Mehmet Ali Kalkan – Türkiye
Mehmet Ömer Kazancı – Kerkük
Nurali Kholbutaev – Özbekistan
Şemsiye Cihangiriova – Tataristan
Solmaz Jafari – Güney Azerbaycan
Tarana Abdullayeva – Azerbaycan
Tarık Özcan – Türkiye
Tanzilia Davletberdina – Başkurdistan
Talat Ülker – Türkiye
Zekeriyya Bican – Türkiye
Zeynel Beksac – Kosova
Huraman Muradova – Azerbaycan
Feyzan Korur – KKTC

Devamını Oku

Kıbrıs

Emekli Astsubaylar Derneği: “Milli destanı hedef alan her türlü saldırı milletin iradesiyle karşılık bulacak

Published

on

By

KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Astsubaylar Derneği Başkanı Esen Ömürlü, Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve bağımsızlık uğruna verdiği şanlı mücadeleyi, yüzlerce şehit ve gazinin canıyla yazdığı milli destanı hedef alan her türlü saldırının milletin topyekûn iradesiyle karşılık bulacağını belirtti.

Ömürlü yaptığı yazılı açıklamada,  İsrail merkezli bir gazetede bir yazar tarafından kaleme alınan ve “Kuzey Kıbrıs İsrail’in de sorunudur” başlığını taşıyan yazının sadece etik dışı bir medya provokasyonu değil, aynı zamanda uluslararası hukuk, diplomatik teamüller ve bölgesel barışa karşı doğrudan bir saldırı metni olduğunu dile getirdi.

Ömürlü, yazarın açıkça Türkiye Cumhuriyeti’nin meşru varlığına ve KKTC’nin egemenliğine karşı askerî operasyon çağrısında bulunduğunu ifade etti.

Yazarın “Poseidon’un Gazabı” adını verdiği bir savaş planıyla KKTC topraklarına yönelik işgal senaryosunu servis ettiğini belirten Ömürlü, “Bu şahıs; kalemini, gazetecilik ilkeleri yerine fitne, savaş ve kışkırtma aparatına dönüştürmüş, yazısı vasıtasıyla düşmanca bir söylemi meşrulaştırmaya çalışmıştır.” dedi.

Yazının savaş suçuna çağrı olduğu ve planın ise bölgesel istikrarı yıkmaya yönelik emperyalist bir proje olduğunu dile getiren Ömürlü, eleştirilerde bulundu.

Ömürlü, bu tarz yazıların sadece İsrail halkını değil, bölge halklarını da yanlış yönlendiren, nefret söylemini tetikleyen, diplomatik felaketlerin zeminini hazırlayan metinler olduğunu kaydetti.

Ömürlü, KKTC’nin 1974 yılında Türkiye’nin uluslararası garantörlük haklarına dayanarak gerçekleştirdiği Barış Harekâtı ile kurulduğunu ve o günden bu yana adada barışın teminatı olduğunu ifade etti.

“Bu topraklarda akan Türk kanı, bu devleti sadece bir idari yapı değil, bir milli yemin haline getirmiştir. Bugün KKTC, kendi halkının iradesiyle yaşayan, Anavatan Türkiye’nin sarsılmaz desteğiyle güçlenen, uluslararası hukuk temelinde meşru ve egemen bir devlettir.” diyen Ömürlü bugün olduğu gibi yarın da bu topraklarda Türk bayrağının inmeyeceğini, Türk askerinin geri çekilmeyeceğini ve Türk halkının diz çökmeyeceğini dile getirdi.

Ömürlü, dernek olarak Kıbrıs Türk halkının, Türkiye’nin ve tüm Türk milletinin egemenlik haklarına kararlılıkla sahip çıkacaklarını ve böylesi tehditlere karşı asla geri adım atmayacaklarını belirtti.

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC Deprem İzleme Merkezi açıldı

Published

on

By

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi hizmete açıldı.

Lefkoşa Sanayi bölgesinde yer alan merkezin açılış törenine, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, bakanlar, milletvekilleri ve diğer yetkililer katıldı.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ile Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı katkılarıyla oluşturulan merkez, konuşmaların ardından açıldı.

-Tatar: “İşbirliğine hazırız”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, merkezin oluşturulmasında ve KKTC’nin kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik atılan adımları tebrik etti.

KKTC’nin potansiyelini güçlendirmenin büyük bir kazanım olduğunu ifade eden Tatar, ekonomiden, kurum kuruluşlara, geleceğe yönelik afetlere hazır olmanın önemine işaret etti.

Her alanda KKTC devletinin güçlendiğini, afetlere karşı da bunun böyle olduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıs’ta her iki devletin işbirliğine dayalı çalışabileceklerini, özellikle doğal afette işbirliği yapılması gerektiğini söyledi.

“Güney Kıbrıs ile işbirliğine her zaman hazırız” diyen Tatar, Merkezin hayırlara vesile olmasını temenni etti.

-Yılmaz: “Başkasının merhametine güvenebileceğimiz bir dönemde değiliz, güçlü olmak zorundayız”

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da, merkezin ülkeye hayırlı olmasını diledi, birlik beraberlik çağrısı yaptı.

Ortadoğudaki gelişmelere de işaret eden Yılmaz, “Biz başkasının merhametine güvenmeden, iç cepheyi güçlü tutarak bir olmalıyız. Birlik beraberlik zamanıdır. Bazı sözler söylenirken çok dikkatli olunmalıdır. Başkasının merhametine güvenebileceğimiz bir dönemde değiliz, güçlü olmak zorundayız” dedi.

Merkezin, T.C. Cumhurbaşkanı Yardımcılığının finansmanı ve AFAD’ın destekleriyle “KKTC Deprem Analiz Sistemi Altyapısının Kurulması Projesi” kapsamında kurulduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:

“Projesi kapsamında attığımız her adım, kardeşliğimizin mühendislikte, teknolojide ve afet yönetiminde somut karşılık bulduğu birer eser olarak hayat bulmuştur. Afetlere karşı dayanıklı bir toplum inşa etme hedefi doğrultusunda atılan bu adımlar, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde şekillenen vizyoner yaklaşımın sahadaki yansımalarından biridir. Türkiye’nin tecrübesini ve teknolojik kapasitesini KKTC ile paylaşma iradesi, Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü desteğiyle daha da kurumsallaşmıştır. AFAD’ın mali ve teknik katkılarıyla üç aşamalı şekilde yürütülen çalışmalarla, önce gözlem ağı genişletilmiş; 4 hızölçer, 4 GNSS istasyonu ve Yeni Erenköy’de bir derin kuyu deprem gözlem istasyonu devreye alınmıştır. Bu altyapının en stratejik halkalarından biri olan KKTC Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezine, AFAD tarafından geliştirilen yerli ve millî deprem yazılımları başarıyla entegre edilmiştir. Böylece, veri temelli karar alma süreçlerini destekleyen, bilimsel temellere dayanan güçlü bir yapı KKTC’ye kazandırılmıştır.”

Yılmaz, bu coğrafyanın, Antik Çağlardan bu yana sayısız kez depremlerle sarsıldığını, güncel deprem haritalarında da Türkiye ve Kuzey Kıbrıstan geçen fay hatları bulunduğuna işaret etti.

Türkiye’nin güneyi ve KKTC’nin de içinde bulunduğu Doğu Akdeniz havzasının, yüksek deprem riski taşıyan bir kuşakta yer aldığını ve özellikle 6 Şubat 2023’teki büyük felaketin ardından bu riskin ciddiyetinin bir kez daha acı biçimde ortaya çıktığına işaret eden Yılmaz, 6 Şubat depreminde kaybettikleri tüm vatandaşlar ve Şampiyon Melekleri de rahmetle andı.

Acil durumlarla ilgili Türkiye’deki faaliyetleri yürütürken bilgi ve deneyimlerini başta KKTC olmak üzere bölgedeki ülkelerle ve uluslararası camia ile de paylaşma konusunda çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

“Bugün açılışını yaptığımız Merkez, AFAD bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi’miz ile aynı kabiliyetlere sahip olacak şekilde tasarlandı. Deprem konusunda tüm değerlendirmelerimizi son yıllarda gerçekleştirdiğimiz dönüşüm ile tamamen yerli ve milli yazılımlar kullanarak gerçekleştirmenin de gururunu yaşamaktayız. Bölgemizde afetlere karşı dirençli bir gelecek inşa etme yolunda, ihtiyaç duyan her ülkeye katkı sağlamaya devam edeceğiz. Yazılım alanında atılan adımlarla birlikte, KKTC’nin deprem gözlem kapasitesini güçlendirmeye yönelik çalışmalar da aynı kararlılıkla devam etmektedir. Bu kapsamda; KKTC’de şu ana kadar 4 geniş banthız ölçer, 2 sabit GNSS, 13 ivme ölçer ve 1 adet de derin kuyu istasyonunu tamamlayarak kullanıma sunmuş bulunuyoruz. Ortaya koyduğumuz güçlü altyapı, bugün birçok Avrupa ülkesinin deprem gözlem kapasitesinin üzerindedir.Söz konusu istasyonlar özellikle Doğu Akdeniz Bölgesindeki deprem gözlem kalitesini önemli ölçüde artıracaktır.”

Yılmaz, KKTC’ye güçlü bir altyapı kazandırıldığına işaret ederek, depremlerde, öncesi, deprem esnası ve sonrasında güçlü kurumsal yapıya ihtiyaç duyulduğunu, en önemlisinin de öncesi olduğunu, o yüzden sağlıktan afet yönetimine riskleri belirlemek için çalıştıklarını söyledi.

Türkiye’de deprem sonrası büyük bir dönüşüm başlattıklarını en büyük şantiyenin Türkiye’de olduğunu, 100 milyar doları aşan yatırımlar yapıldığını ifade eden Yılmaz, Türkiye cumhuriyeti olarak üzerlerine düşeni yaptıklarını kaydetti.

KKTC ile de birlikte çalışmaya devam edeceklerini, bir millet iki devlet olarak yola devam ettiklerini ve KKTC’nin gelişmesi için ellerinden gelen desteği vereceklerini ifade eden Yılmaz, “Türkiye yüzyılı KKTC yüzyılıdır, güçlü bir şekilde geleceği yaratmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Adada, iki halkın 50 yıldır huzur güven barış ortamında yaşadığını, Rumların barış sürecine yanaşmadığını işaret eden Yılmaz, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, iki devletli çözüm vizyonunun da huzur barış ve adadaki gerçekliğin sonucu olduğunu vurguladı.

“Gerçekler ortadadır, bugüne kadar tüm süreçler denendi, aynılarına devam etmek oyalamadır, zaman kaybıdır” diyen Yılmaz, “Adada iki devletin her alanda işbirliği yapabileceğini, yeter ki bunun eşitlik içinde iki devlet temelinde yapılsın” ifadelerini kullandı.

“Eşitlik ve iki devlet temelinde olursa her alanda işbirliğine hazırız” diyen Yılmaz, özellikle afet konusunda devletlerin işbirliği yapması gerektiğini söyledi.

Tatar’a bu yöndeki çalışmalarından dolayı teşekkür eden Yılmaz, iki devlet ve eşitlik temelinden uzak tekliflerin, oyalama ve zaman kaybı olduğunu kaydetti.

Ortadoğudaki gelişmelere de işaret eden Yılmaz, “Biz başkasının merhametine güvenmeden, iç cepheyi güçlü tutarak bir olmalıyız. Birlik beraberlik zamanıdır. Bazı sözler söylenirken çok dikkatli olunmalıdır. Kıbrıs Türk halkı devlete söz söyleyenlere prim vermeyecektir” şekilde konuştu.

-Üstel: “Vatandaşımızın huzuru için çalışmaya devam ediyoruz”

Başbakan Ünal Üstel de, hükümet ile Türkiye Cumhuriyeti’nin birlikte çalışarak ülkede yine bir ilki gerçekleştirdiğini ifade etti.

Üstel, depremde kaybedilen şampiyon melekler ile vatandaşları rahmetle andı, deprem sonrası hızlı bir adımla deprem izleme merkezi kurulması için harekete geçtiklerini işaret etti.

Doğal afetlerin olabileceğini ancak depremleri, doğal afetleri felakete çevirebilecek kişilere karşı da gerekli önlemleri aldıklarını ifade eden Üstel, okullarda, hastanelerde gerekli adımları attıklarını, şimdi de diğer alanlarda denetimler yapacaklarını, risk varsa ve gerekiyorsa sağlam olmayan binaları yıkacaklarını, olası afetlerde, yaşanmaması gerekenler varsa bunların önüne geçmeye çalışacaklarını belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte her alanda vatandaşların huzuru güven içinde yaşaması için işbirliğinde çalıştıklarını ifade eden Üstel, çok konuşmadan çok iş yapmaya devam edeceklerini kaydetti.

– Ataoğlu: “Türkiye ile işbirliklerinin sonsuza dek sürecek”

Başbakan Yardımcısı Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre BakanıFikri Ağaoğlu, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC’nin işbirliğinde açılan merkezin, ülke için bir ilk olduğunu ifade etti, hayırlı olmasını diledi.

Ataoğlu, 6 Şubat depreminde yaşamını yitirenleri, Şampiyon Melekleri andı, deprem sonrası bakanlığına bağlı Maden ve Jeoloji Dairesi’nin, söz konusu merkezin oluşturulması için ortaya koyduğu çalışmalarını anlattı.

Bakanlık ile AFAD arasındaki işbirliği ve çalışmalara da işaret eden Ağaoğlu, Türkiye ile işbirliklerinin sonsuza dek süreceğini söyledi.

Konuşmaların ardından merkez açılışı yapıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam