Kıbrıs
Gazeteciler Birliği:2025’te gazeteciler ağır cezada yargılanmasın diye mücadelemizi artıracağız
Published
3 gün önceon
By
adminKıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB) Başkanı Efdal Keser, 2025’te gazetecilerin yazdıklarından ve düşündüklerini ifade ettiklerinden dolayı ağır ceza mahkemelerinde yargılanmasının önüne geçmek; etik kuralların yaygınlaşmasını sağlamak ve künyesiz internet gazeteleriyle mücadele için girişimlerini artırarak etkinleştireceklerini vurguladı.
Keser, KTGB adına yayımladığı yeni yıl mesajında, 2024’ün genelde dünyada, özelde ise ülkede yaşayan herkes ve her kesim için pek de iyi bir yıl olmadığını ifade etti.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Yönetim Kurulu adına yazılı açıklama yapan Keser, “Yeni bir yıla yeni umutlarla girmeye hazırlanıyoruz. Geride bırakmak üzere olduğumuz yıl, genelde dünyada özelde ise ülkemizde yaşayan herkes ve her kesim için pek de iyi bir yıl olmadı. Ülkenin geneli ile ilgili değerlendirmeleri elbette ki ülkeyi yönetenler yapacaklar veya yapıyorlardır.” ifadelerine yer verdi.
Kıbrıs Türk medyası olarak 2024’ün güzel haberleri paylaştıkları bir yıl olmadığını vurgulayan Keser, basının neden özgür olması gerektiğini bir yıl boyunca anlatmaya çalıştıklarını ancak hâlâ bunun toplum için ne kadar gerekli olduğunu anlamayanların bulunduğunu belirtti.
– “Bizler hâlâ gazetecilerin Ağır Ceza Mahkemeleri’nde yargılanmaması için mücadele veriyoruz”
Keser, “Basın, düşünce ve ifade özgürlükleri Anayasa’nın 24, 26 ve 27’nci maddelerinde güvence altına alınmış olmasına rağmen, bizler hâlâ gazetecilerin ağır ceza mahkemelerinde yargılanmaması için mücadele veriyoruz.” dedi.
İlgili yasalarda yapılacak bazı değişikliklerle gazetecilerin ağır cezalarda yargılanmasının önüne geçilebileceği gerçeği ortada dururken, ilgili mercilerin bu konuda sessiz kalmalarının oldukça düşündürücü olduğunu dile getiren Keser; topluma mal olmuş, mevki ve makam sahibi kişilerin özellikle siyasilerin, herkesten daha çok hoş görülü olması gerektiği görüşünün ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi duruşmalarında tutanaklarda yer aldığını hatırlattı.
“Haksızlığa veya hakarete uğradığına inanan ya da kişilik haklarının zedelendiğini iddia eden her kişi, mevki ve makamı ne olursa olsun Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası’nın 17’nci maddesi gereğince zem ve kadih davası açabilir.” diyen Keser, buna rağmen toplumu bilgilendirerek toplum bekçiliği görevi de olan gazetecilerin, ağır ceza mahkemelerine sevk edilmesini veya polise çağrılarak ifadesinin alınmasını medyayı korkutmaya ve susturmaya yönelik davranışlar olarak değerlendirdiklerini ifade etti.
– “2024’te en fazla konuştuğumuz konular arasında yine etik kurallar vardı”
2024 yılında en fazla konuştukları konular arasında yine etik kurallar olduğuna dikkat çeken Keser, şöyle devam etti:
“Zanlı ve sanık ayırımının yapılmadığı, mahkûmiyeti kesinleşmemiş kişilerin açık isim ve görüntüleriyle deşifre edildiği, toplumda rahatsızlık yaratacak görüntülerin yer aldığı, 18 yaşın altında reşit olarak kabul edilmeyen zanlıların görüntülerinin ve isimlerinin yayımlandığı haberler nedeniyle tartışmaların yaşandığı bir yılı geride bırakıyoruz. Bu noktada şu özeleştiriyi yapmak durumundayım. Maalesef bazı yayın kuruluşlarımız suçu hükmen sabit oluncaya kadar kişi haklarını zedeleyen ifadelerden kaçınmamış ve ‘suçu ispatlanana kadar herkes masumdur’ ilkesini göz önünde bulundurmamıştır.
İnternet aracılığıyla künyesiz, kimin veya kimlerin hangi amaçla yayımladığı belli olmayan ancak her geçen yıl biraz daha fazlalaşan tek sayfalık gazetelerin topluma yarardan çok zararı dokunduğunu da yine 2024’te içinde yaşadık. 2025’te gazetecilerin yazdıklarından, düşündüklerini ifade ettiklerinden dolayı ağır cezalarda yargılanmasının önüne geçmek; etik kuralların yaygınlaşmasını sağlamak ve künyesiz ‘gazeteler’ ile mücadele için KTGB olarak girişimlerimizi artırarak etkinleştireceğiz. Bu mücadele elbette ki medyanın ve toplumun desteği ile olacak.”
-“Medya çalışanları uyraıcı olmalı”
2025’e girerken gelenekselleşen ateşli silahla kutlamalarla ilgili olarak polisin sert uyarıları olduğunu hatırlatan Keser, “Bu tür davranışların sonuçlarının ağır ve üzücü olabileceği gerçeği ile tüm medya çalışanlarımızın bu konuda da uyarıcı rol oynamalarının toplum yararına olacağına inanıyorum.” ifadesini kullandı.
Keser, yeni yılın daha özgür insanların yaşadığı bir dünyanın ilk yılı olmasını; herkese sağlık, huzur, barış ve mutluluk getirmesini de diledi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Kıbrıs
Cumhurbaşkanı Tatar 2024 yılını değerlendirdi:“Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyidine yönelik atılacak ilk adımlar olarak 3D önerimizi paylaştık”
Published
37 saniye önceon
Ocak 1, 2025By
adminCumhurbaşkanı Ersin Tatar, 2024’ün Kıbrıs konusuna dair önemli gelişmelerin, paradigma değişikliğinin ve dönüm noktalarının yaşandığı bir yıl olduğunu belirtti.
Yeni yılın ilk ayıyla birlikte oldukça yoğun bir dönemin kendilerini beklediğini ifade eden Tatar,
“Diyalog ve diplomasiyi her zaman önde tuttuğumuz yaklaşımımız sayesinde bu sefer statükonun muhafazasını sağlamaya değil gerçeklik temelinde bir uzlaşıya yönelik çalışma sürdüreceğiz.” ifadesini kullandı.
“Bizler diyalog ve işbirliği derken, buna yönelik sürekli öneriler geliştirip karşı tarafa sunarken, Rum liderliği ne yazık ki ekonomimizi de doğrudan hedef almaktadır. Karşımızdaki muhatapların anlayışını çok iyi biliyoruz. Biz çatışmadan değil uzlaşıdan yanayız.” diyen Tatar, işbirliği çağrılarını yapmaya devam edeceklerini ancak halkın haklarını da sonuna kadar korumaktan geri durmayacaklarını dile getirdi.
Kapıların açılmasını kuvvetli şekilde desteklediğini belirten Tatar, bunun hem işbirliği kültürü yaratılmasına katkı bulunacak bir adım, hem de iki tarafın karşılıklı ekonomik faaliyetlerini arttırması açısından önemli bir gelişme olacağına vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Birçok önemli iç ve dış gelişmeyi geride bırakarak 2024 yılını tamamlıyoruz.” ifadesini kullanarak, 2024 yılını değerlendirdi, 2025’in yoğun geçeceğine işaret etti.
– “Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyidine yönelik atılacak ilk adımlar olarak 3D önerimizi paylaştık”
Tatar, 2024’ün Kıbrıs konusuna ilişkin önemli gelişmelerin, paradigma değişikliğinin ve dönüm noktalarının yaşandığı bir yıl olduğunu belirterek, “Ocak ayında BM Genel Sekreteri Guterres’in Kişisel Temsilcisi olarak atanan Holguin ile 6 ay boyunca büyük önem atfettiğimiz istişarelerde ve çalışmalarda bulunduk.” dedi.
“Holguin’e, Kıbrıs Türk halkı için yeni bir sürecin, ancak özden gelen haklarımızın, egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyidinin ardından başlanabileceğini iletmekle kalmadık, bunun nasıl gerçekleşebileceğine dair somut önerilerde de bulunduk. İşte tam da bu dönemde, Holguin’in samimi ve gayretli çalışmalarına katkı olarak egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyidine yönelik atılacak ilk adımlar olarak 3D önerimizi paylaştık. 3D yani, ‘doğrudan ticaret, doğrudan uçuş ve doğrudan temas’ bizim zalim izolasyon siyaseti ve sonuçsuz müzakerelere hapsedilmemizden dolayı erişemediğimiz haklarımızdır.” ifadelerine yer veren Tatar, 3D önerisini Holguin’le paylaştıklarını ve kendisinin de farklı başkentlerde bunlara yönelik istişarelerini sürdürdüğünü kaydetti.
Aynı dönem içerisinde 5 Nisan’da New York’a giderek Genel Sekreter’e “3D önerilerini” anlatma şansı bulduğunu dile getiren Tatar, bu dönem içerisinde Rum tarafının tüketilmiş zeminde ve başarısızlığın anıtı olarak tarih sayfalarında yerini alan “Crans-Montana’da kalındığı yerden devam” söylemlerini sürdürdüğünü belirtti.
“Nihayetinde kişisel temsilcinin görev süresi olan 6 ay doldu. Holguin, BM Genel Sekreteri’ne raporunu sundu. Raporunda iki taraf arasında ortak zemin bulunmadığına işaret etti ve tüketilmiş zemin olan federasyonun artık Kıbrıs konusuna bir uzlaşı bulunmasının zemini olarak iki tarafça kabul görmediği mesajını verdi.” diyen Tatar, bu sürecin ardından BM Genel Kurulu’nun 79. Dönem toplantıları haftasında New York’a giderek Genel Sekreter ile ikili görüşmeler yaptığını dile getirdi.
Tatar, “Orada kendisiyle, Kıbrıs konusuna dair atılabilecek bir sonraki adımları konuşacağımız gayriresmi çok taraflı toplantı düşüncemi paylaştım. Sayın Guterres bu önerimizi olumlu bulduğunu ancak bunun öncesinde iki liderle gayriresmi bir yemekte bir araya gelmeyi düşündüğünü ifade etti, davetini yaptı ve nihayetinde 15 Ekim’de bu sefer Rum lider ile Guterres’le görüştük.” dedi.
– “Gayriresmi yemek oldukça önemli sonuçların da ortaya çıktığı bir organizasyon oldu”
Gayriresmi yemeğin oldukça önemli sonuçların da ortaya çıktığı bir organizasyon olduğunu kaydeden Tatar, şöyle devam etti:
“Sayın BM Genel Sekreteri yemek sonrası yaptığı yazılı açıklamada Rum liderliğinin manipülatif çabalarına son vererek iki taraf arasında yeni ve resmi bir sürece geçilebilmesi için ortak zemin olmadığını en net ifadelerle ortaya koymuştur. Aynı zamanda uzlaşı zeminine yönelik olarak iki farklı pozisyonun mevcut olduğunu da ifade etmiştir. Sahadaki gerçeklerin masaya yansımayacağı hiçbir çözüm sürdürülebilir olamaz. Realite budur ve gerçeklik temelinde olaya yaklaşmazsak aynı 1968’den beri olduğu şekliyle Kıbrıs Türk Halkını izolasyona mahkum ederiz ve bunu düşmanca siyasetiyle uygulayan Rum liderliğinin konfor alanını da muhafaza etmesine yardımcı oluruz. Gayriresmi yemekten çıkan ikinci somut sonuç ki benim için bu da çok önemlidir, adada Sayın Hristodulides’le yeni geçiş kapıları açılması gündemiyle bir araya gelme anlayışımızdır.
– “Yeni kapıların açılmasını kuvvetli şekilde destekliyorum”
Hristodulides ile seçilir seçilmez bir araya gelmiştim ve o görüşmemizde kendisine Haspolat Kapısı’nın açılmasının öneminden bahsetmiştim. Rum liderin öneri diye yeniden ısıtıp önümüze koyduğu, geçiş kapılarının basit tanımına dahi uymayan transit geçiş düşüncesini değiştireceğini umuyorum. Kendisinden yeni öneriler bekliyorum. Rum liderle bildiğiniz üzere bir araya geleceğiz ve kapılar konusunda bir görüşme yapacağız. Ben kapıların açılmasını kuvvetli şekilde destekliyorum. Bu hem işbirliği kültürü yaratılmasına katkı bulunacak bir adım hem de iki tarafın karşılıklı ekonomik faaliyetlerini arttırması açısından önemli bir gelişme olacaktır.
– “Genişletilmiş toplantıda Kıbrıs adasının geleceğine dair atılabilecek adımları masaya koyacağız”
Rum liderin bu çağrımıza sağduyulu yaklaşması önem taşımaktadır. Gayriresmi yemeğin üçüncü ürünü ise genişletilmiş gayriresmi bir toplantının düzenleneceği uzlaşısı oldu. Bilindiği üzere bu Kıbrıs Türk tarafının önerisiydi. Biz aslında iki Lider ve Anavatanların katılımıyla bu toplantının yapılmasını istiyorduk. İngilizlerin ilgisi ve Sayın Genel Sekreterle yaptığımız istişareler sonunda İngiltere’nin de daha düşük düzeyde katılmasına evet dedik. Bu toplantı 4 + 1 +1 şeklinde, yani 4, iki taraf ve Anavatanlar, artı BM Genel Sekreteri artı daha düşük seviyede İngiltere’den bir katılımcı şeklinde gerçekleşecek. Bu toplantı mart ayı ortasında İsviçre’de olacak. Ocak ayında tam tarih ve şehir belirlenecek. Yine bu toplantı öncesinde ocak sonu veya şubat başı BM Genel Sekreteri’nin Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı Sayın Rosemary DiCarlo’nun hazırlık çalışmaları yapmak üzere adaya gelmesinin bekliyoruz. Genişletilmiş toplantıda Kıbrıs adasının geleceğine dair atılabilecek adımları ve çeşitli konularda iki tarafın faydasına da olacak işbirliklerini masaya koyacağız.”
– “Yeni yılın ilk ayıyla birlikte oldukça yoğun bir dönem bizi bekliyor”
Yeni yılın ilk ayıyla birlikte oldukça yoğun bir dönemin kendilerini beklediğini kaydeden Tatar, “Diyalog ve diplomasiyi her zaman önde tuttuğumuz yaklaşımımız sayesinde bu sefer statükonun muhafazasını sağlamaya değil gerçeklik temelinde bir uzlaşıya yönelik çalışma sürdüreceğiz.” ifadelerine yer verdi.
Rum yönetiminin 60 yılı aşkın bir süredir zalim bir izolasyon siyaseti gütmekte olduğunu ifade eden Tatar, “Bugüne kadar sonuçsuz şekilde, hatta daha sürece başlamadan sonucu belli olan müzakereler yaşandı. Federasyon zeminde sürekli başarısız olunmasına rağmen sürdürülen bu müzakerelerden çıkan yegane ürün Rum tarafının zalim izolasyon siyasetinin normalleşmesi çabasına katkı oldu. Özden gelen haklarımıza, yani temel insan haklarımıza erişimimizi de Rum liderliğinin insafına bıraktık. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde edemeyiz özdeyişini alıntılayanlar aslında statükonun sürmesine yarayan tüketilmiş federasyon zeminini de dayatmaya çalışanlar oldu.” dedi.
Tatar, “Muhalefetin tüketilmiş zemin yani, federasyon ısrarına devam etmesi bizleri hiç etkilemiyor. Uluslararası toplum gerçekleri görmeye hızla başlamışken, muhalefetimizin buna dahi tepki göstermesi, tavsiye niteliğindeki kararları bağlayıcıymış gibi göstermeye çalışması halkımızı kandırmaya yönelik bir çabadır. Ancak halkımız 56 yıldır neyin çalışmadığını ve neden bir uzlaşıya varılmadığını çok iyi anlamıştır.” şeklinde konuştu.
Kıbrıs Türk halkına hizmet etmek, faydalı olmak isteyen her siyasetçinin halkının çıkarlarını en öne koymak zorunda olduğunu belirten Tatar, tüketilmiş federasyon zemininde bugüne kadar sürdürülen müzakerelerin izolasyon zulmünün sürmesine yardımcı olan en önde gelen etkenlerden olduğunu kaydetti.
– “Başkalarından değil halkınızdan alacağınız takdir önemlidir”
Kıbrıs Türk halkının bir uzlaşıya yönelik birçok defa olumlu tavrını ortaya koyduğunu, hatta Kıbrıs konusuna dair yapılan ilk ve tek referandumda da “evet” demesine rağmen, bir çözüme “hayır” diyen tarafça devam ettirilen baskıcı siyasetten dolayı temel insan haklarının ihlal edilmeye devam edilmekte olduğunu dile getiren Tatar, şöyle devam etti:
“Bu ihlallerin sorumlusu sadece Rum tarafı değil onlara destek veren uluslararası toplumdur. 60 yıldır devam eden bu zulme son vermek için mücadele ederken içimizden de temel insan haklarımız için uğraşımızdan dolayı eleştiri almaktayız. Diyalog diyoruz, işbirliği diyoruz kendi içimizden eleştiriliyoruz. Statükoyu değiştirmek şart diyoruz, başarısızlığı kanıtlanmış zeminlere adeta bağlılık yemini edenleri karşımızda buluyoruz.
Halkımın; egemenlik, eşitlik ve temel insan haklarına erişimi benim için yoruma kapalıdır. Herkes kendi siyasetinde neyi öne alacağı konusunda özgürdür ama en azından zulmü ve baskıcı Rum siyasetini normalleştirmeye yönelik atılan her adıma birlikte hayır diyebilmeliyiz. Başkalarından değil halkınızdan alacağınız takdir önemlidir.
– “Halkımızın huzur ve güvenliğinin muhafazası her zaman birinci sıradadır”
Bu dönem içerisinde Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) nezdinde ilişkilerimiz güçlenerek devam etmiştir. Çeşitli kurumlarımız aile meclisimizden yapılan davetlere icabet etmiş ve yakın çalışma imkanı bulmuştur. Ben de geçtiğimiz kasım ayında Kırgızistan Cumhurbaşkanı’nın onur konuğu olarak TDT Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesine katıldım. 2025’te de ülkemizi hak ettiği şekilde TDT nezdinde temsil edecek, kardeş üye ülkelerle de ikili ilişkilerimizi daha ileriye taşımak için gayretlerimize devam edeceğiz.
Rum liderliği, Türkiye ve KKTC’ye yönelik silahlanma faaliyetlerine 2024 yılında büyük bir hız vermiştir. Bu anlayış karşısında Anavatan Türkiye’nin de desteğiyle gerekli önlemleri ve karşı adımları atmaktayız. Halkımızın huzur ve güvenliğinin muhafazası her zaman birinci sıradadır. Halkımızın içi rahat olsun.”
– “Biz çatışmadan değil uzlaşıdan yanayız”
“Bizler diyalog ve işbirliği derken, buna yönelik sürekli öneriler geliştirip karşı tarafa sunarken Rum liderliği ne yazık ki ekonomimizi de doğrudan hedef almaktadır.” diyen Tatar, emlak sektörüne yönelik uluslararası hukukun hilafına tutuklamalar yapan Rum liderliğinin turizm ve yüksek öğretime yönelik de düşmanca tutumunu ortaya koyduğunu ifade etti.
Karşılarındaki muhatapların anlayışını çok iyi bildiklerini kaydeden Tatar, “Biz çatışmadan değil uzlaşıdan yanayız. İşbirliği çağrılarımızı yapmaya devam edeceğiz, ancak halkımızın haklarını da sonuna kadar korumaktan da geri durmayacağız.” ifadesini kulandı.
Tatar, “Ekonomik kalkınma için, Devletimizin, hükümetimizin ve ilgili kurum ve kuruluşlarımızın işe ciddiyetle dört elle sarılarak, gereken adımları popülizme yenik düşmeden atması gerekmektedir.
Her alandaki eksikliklerimizin, aksaklıklarımızın giderilmesi için planlarımızı projelerimizi yapmalı, başta sağlık, eğitim, ulaştırma, enerji, tarım, turizm, haberleşme ve bilgi teknolojileri konularında atılması gereken adımları ivedi olarak atmalıyız.” dedi.
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 2024 yılı boyunca yurt içi ve yurt dışında bir çok konferans, sempozyum, panel, çalıştay, fuar ve zirveye katıldı, kendisine fahri doktora tevdi edildi.
Tatar, yurt dışında ve Türkiye’de çeşitli temaslarda bulunmak üzere ziyaretler gerçekleştirdi.
– Yurt dışı ziyaretler
Cumhurbaşkanı Tatar, 4 Mart’ta Almanya ziyareti kapsamında KKTC Berlin Temsilciliğini ziyaret etti, 2. Küresel Destinasyon Değişim Forumu toplantısına katıldı. 5 Mart’ta Berlin’de düzenlenen Uluslararası Turizm Fuarı’na katılan Tatar, Almanya’da Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy’la da görüştü.
Tatar, Almanya temasları çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen’i, Berlin Rotary Kulübü Dönem Başkanı Alexander Mock’u ziyaret etti, Türk-Alman İşverenler Birliği’nin organize ettiği toplantıda iş insanlarıyla bir araya geldi.
3 Nisan’da Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yapacağı görüşme için Amerika Birleşik Devletleri’ne giden Tatar, 4 Nisan’da Washington DC’de Hudson Institute’de katılımcıları bilgilendirdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, temasları kapsamında, ABD Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Organizasyonlardan Sorumlu Bakan Yardımcısı Michel Sisson ve Güney Avrupa ve Kafkaslardan Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Jashua Huck’la görüştü.
– Tatar-Guterres görüşmesi
Cumhurbaşkanı Tatar, 5 Nisan’da ABD’deki Türk toplumu örgütlerinin temsilcileri ve Washington’da Türk basın mensuplarıyla bir araya geldi.
ABD’li yetkililer ve sivil toplum örgütü temsilcilerine, Kıbrıs’ta egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü konusundaki görüşlerini aktaran Tatar, Guterres ile görüşmesi sonrası açıklamalarda bulundu.
ABD’de temaslarını sürdüren Tatar, 6 Nisan’da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile telefon görüşmesi yaptı.
– İslam İşbirliği Teşkilatı’nın “15. Devlet ve Hükümet Başkanları” zirvesi
Cumhurbaşkanı Tatar, Gambiya’nın başkenti Banjul’da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı’nın 15. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere 2 Mayıs’ta Ercan Havalimanı’ndan ayrıldı.
4 Mayıs’ta Gambiya Cumhurbaşkanı tarafından karşılanan Tatar, İİT aile fotoğrafında yer aldı.
Tatar, “Sürdürülebilir Kalkınma için Diyalog Yoluyla Birlik ve Dayanışmanın Güçlendirilmesi” temasıyla üç yıl aradan sonra gerçekleştirilen zirvede KKTC’yi temsil etti, konuşma yaptı.
Tatar, Gambiya Cumhurbaşkanı Adama Barrow’la ikili bir görüşme gerçekleştirdi, bir dizi temaslarda bulundu.
– Tatar, Avustralya’yı ziyaret eden ilk KKTC Cumhurbaşkanı oldu
Cumhurbaşkanı Tatar, 21 Mayıs’ta Avustralya’ya gitmek üzere adadan ayrıldı. Tatar, Avustralya’yı ziyaret eden ilk KKTC Cumhurbaşkanı oldu.
Avustralya ziyareti kapsamında Canberra’ya giden Tatar, Canberra’da Atatürk Anıtı’na çelenk sundu, buradaki ziyaretini tamamlayarak Sydney’e gitti. Kuzey Kıbrıs Türk Derneği’ne (Northern Cyprus Turkish Association of New South Wales) ve üç sivil kuruluşa ziyarette bulunan Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Ufuk Gezer tarafından onuruna düzenlenen resepsiyona katıldı.
Sydney’de, Kıbrıs Türklerinin Avustralya’daki 80. Yılı Festivali’nin açılışını gerçekleştiren Tatar, prestijli Türk eğitim kurumlarından Maarif Okullarını ziyaret etti, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) yetkilileri ve Avustralya Federal Milletvekili Dai Le ile bir araya geldi.
Tatar, 28 Mayıs’ta Melbourne’da Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosu Doğan F. Işık’ın onuruna verdiği resepsiyon ile Victoria’da yenilenen Kuzey Kıbrıs Türk Toplum Merkezi binasının sembolik açılışına katıldı.
Melbourne’da, Shrine of Remembrance Anıtı’na çelenk sunan ve Avustralya Türk Dostluk Anıtı’nı ziyaret eden Tatar, ziyaret kapsamında Victoria Parlamentosu Milletvekili Adem Somyürek ile Victoria Parlamentosu’nda görüştü.
Tatar, ayrıca Melbourne Sunshine Camisi’nde düzenlenen “Kıbrıslı Türklerle Buluşma: Kıbrıslı Türklerin Avustralya’ya Gelişinin 80. Yıl dönümünü Anma” etkinliğine katıldı.
Tatar, 28 Haziran’da temasları çerçevesinde Manchester’de ilk olarak İngiltere’de 4 Temmuz genel seçimi nedeniyle kapalı bulunan Birleşik Krallık Parlamentosu bölge üyeleri Yasmin Qureshi ile Afzal Khan yanında Manchester eski belediye başkanı Yasmine Dar ile görüştü, 29 Haziran’da Bury Belediye Başkanı Khalid Hussain ile bir araya geldi, eşi Sibel Tatar ile 30 Haziran’da Londra’da düzenlenen Kıbrıs Türk Kültür Festivali’ne katıldı.
1 Temmuz’da Londra’da Holguin ile görüşen Tatar, Chatham House’da yuvarlak masa toplantısına, 2 Temmuz’da “Kuzey Kıbrıs İçin Özgürlük ve Adalet” resepsiyonuna katıldı.
– Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Zirvesi
Cumhurbaşkanı Tatar, 4 Temmuz’da Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Zirvesi için Azerbaycan’a gitti.
Tatar, 5 Temmuz’da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile TDT zirvesi öncesinde bir araya geldi.
6 Temmuz’da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ile görüşen Tatar, Azerbaycan’ın Şuşa kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Gayriresmi Zirvesi’ne katılarak konuşma yaptı.
Tatar, 10 Eylül’de İngiltere’deki Kıbrıs Türk Ticaret Odası ve bazı Kıbrıs Türk sivil toplum temsilcileriyle bir araya geldi, Londra temasları çerçevesinde Birleşik Krallık Parlamentosu Thames Pavilion bölümünde konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Tatar, 11 Eylül’de GB News canlı yayın programına katıldı, Times radyosuna demeç verdi ve İngiliz Parlamentosu’nda düzenlenen resepsiyona katıldı.
Tatar, ayrıca Londra’nın Leyton bölgesinde Kıbrıslı Türk işadamı ve Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi üyesi Işık Vedat ve ailesini kendilerine ait işyerinde ziyaret etti.
– Üst düzey kabuller
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 2024’te üst düzey kabul ve görüşmelerde bulundu.
Tatar, 4 Ocak’ta İngiliz parlamenterleri, 11 Ocak’ta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ı ve 12 Ocak’ta Türkiye Cumhuriyeti eski Gençlik ve Spor Bakanı ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç ve beraberindeki heyeti kabul eden Tatar, 13 Ocak’ta TC Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile telefon görüşmesi yaptı.
Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin (BMGS) Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ı 30 Ocak ve 2 Şubat’ta Cumhurbaşkanlığı’nda kabul etti.
7 Şubat’ta TBMM eski Başkanı Mustafa Şentop ve beraberindeki heyeti kabul ederek görüşen Tatar,
10 Şubat’ta Kuzey Kıbrıs’a Özgürlük ve Adalet kampanyası çerçevesinde KKTC’yi ziyaret eden İngiliz Parlamenterleri, 27 Şubat’ta Avrupa Komisyonu’nun Yapısal Reform Destekten Sorumlu Genel Direktörü Mario Nava ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Tatar, 2 Mart’ta Rusya Federasyonu’na bağlı Tataristan Cumhuriyeti Devlet Başkanı Rüstem Minnihanov ile Antalya Diplomasi Forumu’nda bir araya geldi.
Tatar, mart ayı içerisinde Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubaniçbek Ömüraliyev ve Almanya’da Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy’la görüştü.
Cumhurbaşkanı Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ı Cumhurbaşkanlığı’nda kabul etti.
Tatar, 9 Nisan’da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bayramlaştı, 26 Nisan’da da Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’i kabul etti.
Tatar, mayıs ayı içerisinde Avrupa Parlamentosu Polonya Milletvekili Tomasz Poreba’yı, KKTC-Türkiye, KKTC-Azerbaycan ve Türkiye Azerbaycan parlamentolar arası dostluk gruplarını, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ı, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Maraş raportörü Piero Fassino’yu, AB Dış İlişkiler Servisi Genel Direktörü Angelina Eichorst’u, Türkiye Kamu Baş Denetçisi (Ombudsman) Şeref Malkoç ile Azerbaycan İnsan Hakları Komiseri (Ombudsman) Sabina Aliyeva’yı ve BM Genel Sekreteri Kıbrıs eski Özel Danışmanı Alexander Downer’e kabul ederek görüştü.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 16 Haziran’da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’la bayramlaştı, 25 Haziran’da TBMM Milli Eğitim Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı, eski bakan Mahmut Özer ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Tatar, 1 Temmuz’da Londra’da Holguin ile görüştü, 2 Temmuz’da BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Stewart’ı kabul etti.
– Tatar-Erdoğan görüşmesi
Tatar, 19 Temmuz’da Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yıl dönümü kutlamaları kapsamında birçok üst düzey kabullerde bulundu.
Tatar, 20 Temmuz’da Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yıl dönümü kutlamaları kapsamında KKTC’ye gelen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü.
Cumhurbaşkanı Tatar, 30 Temmuz’da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile telefonla görüştü. Tatar, İsrail Dışişleri Bakanı’nın Erdoğan’ı hedef alan paylaşımını, şahsı ve Kıbrıs Türk halkı adına kınadı. Cumhurbaşkanı Tatar, Erdoğan’ın Gazze politikasına da destek belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, 15 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Tatar’a güven mektubunu sundu. Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Osman Aytaç, 16 Ağustos’ta Tatar’a veda ziyaretinde bulundu.
Tatar, 19 Ağustos’ta göreve yeni atanan Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral İlker Görgülü’yü kabul etti. Tatar, 6 Eylül’de temas ve incelemelerde bulunmak üzere ülkede bulunan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ı, 12 Eylül’de BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyelerinden, GKRY’ye akredite İsviçre Büyükelçisi Christoph Burgener’i kabul etti.
– Konferanslar
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yurt içi ve yurt dışında konferans, sempozyum, panel, çalıştay ve zirveye katıldı, üniversitelerden kendisine fahri doktora tevdi edildi.
Tatar’a, 19 Ocak ve 12 Şubat’ta Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nden fahri doktora ünvanı takdim edildi.
Tatar, 21-22 Şubat tarihlerinde Türkiye Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen “27. Avrasya Ekonomi Zirvesi’ ile Akil Adamlar Oturumu’na katıldı.
Cumhurbaşkanı Tatar; mart ayında eşi Sibel Tatar ve Cumhurbaşkanlığı’ndan bir heyet, 100’ü aşkın ülkeden devlet ve hükümet başkanı, bakanlar ile uluslararası kuruluş başkanının katılımıyla düzenlenen 3. Antalya Diplomasi Forumunun açılış törenine katıldı.
3’üncü Antalya Diplomasi Forumunda “Kıbrıs İçin Yeni Bir Gelecek” konulu panelde konuşma yapan Tatar, Almanya’nın başkenti Berlin’de 2. Küresel Destinasyon Değişim Forumu toplantısına katıldı.
18 Nisan’da KKTC’nin ev sahipliğinde yapılan 6. Dünya Sağlık Turizmi Forumu ve Konferansı’na katılan Tatar, 19 Nisan’da Türkiye, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ortak Pediatri Eğitim Toplantısı’nın açılış oturumuna katıldı.
3 Haziran’da Sakarya Üniversitesi’nde “27 Mayıs Darbesi ve Kıbrıs Barış Harekatından Alınacak Dersler” konulu konferans veren Tatar, 7 Haziran’da Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı himayesinde
Türkiye Bilişim Derneği ve Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’nun birlikte düzenlediği “Ufuk 2033 Bilişim Adası Kıbrıs Vizyon Çalıştayı’na katıldı.
Tatar, 13 Haziran’da Süleyman Demirel Üniversitesi (SDU) Prof. Dr. M. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi’nde düzenlenen Fahri Doktora Programı’na katılarak konferans verdi.
Barış Harekatı’nın 50. yılı nedeniyle düzenlenen etkinliklere katılmak ve temaslarda bulunmak amacıyla 23 Temmuz’da İstanbul’a giden Tatar, İstanbul Üniversitesi ve Cihannüma Derneği iş birliğiyle, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş himayelerinde düzenlenen “Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. Yılında Süregelen Sorunlar ve Çözüm Arayışları Uluslararası Kıbrıs Sempozyumu’na katıldı.
3 Eylül’de “50’nci yılında Kıbrıs Barış Harekatı Alternatif Bakış Açılarıyla Türk Tarihindeki Yeri” başlıklı konferansa katılan Tatar, 10 Eylül’de Londra temasları çerçevesinde, Birleşik Krallık Parlamentosu Thames Pavilion bölümünde konuşma yaptı.
– Türkiye’de temaslar
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’de temaslarda bulunmak üzere ziyaretler gerçekleştirdi.
Tatar, ziyaretleri kapsamında üniversitelerde söyleşi etkinliklerine, konferanslara, panellere ve zirvelere katıldı, sergi açılışları yaptı, Kıbrıs gazileri ile bir araya geldi.
4 Ocak’ta Ankara ve Antalya’da, 18 Ocak’ta Trabzon’da temaslarda bulunan Tatar, 12 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta 6 Şubat Depremi Şehitliği’ni ziyaret ederek, depremde hayatını kaybedenleri kabirleri başında andı.
Tatar, 13 Şubat’ta Isias Otel enkazını ve Adıyaman’daki Deprem Şehitleri Mezarlığı’nı ziyaret etti, Gaziantep Üniversitesi’nde düzenlenen Kıbrıs Barış Harekatı 50’nci Yıl Etkinliği’ne katıldı.
Tatar, 20 Şubat’ta Ankara’da, “Doğumunun 100. Yılında Sanatçı Kimliği ile KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş Anma Toplantısı”na katıldı.
Tatar, 21 Şubat’ta Kıbrıs Türk Tarih, Kültür ve Milli Mücadele Müzesi’nin ülkeye kazandırılmasında önemli katkıları olan Etimesgut Belediyesi’ne teşekkür ziyareti yaptı, Türkiye Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfi tarafından düzenlenen “27. Avrasya Ekonomi Zirvesi’ne katıldı.
T.C. Belediyeler Birliği ve KKTC Belediyeler Birliği ortaklığında hazırlanan “İzler Silinmeden” isimli fotoğraf sergisinin açılışını yapan Tatar, Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen 27. Avrasya Ekonomi Zirvesi “Akil Adamlar Oturumu”na katıldı.
Cumhurbaşkanı Tatar, mart ayı içerisinde Rusya Federasyonu’na bağlı Tataristan Cumhuriyet
Devlet Başkanı Rüstem Minnihanov ile Antalya Diplomasi Forumu’nda bir araya geldi.
3’üncü Antalya Diplomasi Forumunda “Kıbrıs için Yeni Bir Gelecek” konulu panelde konuşma yapan Tatar, eşi Sibel Tatar ile Antalya’da Yüksek Düzeyli Kadın, Barış ve Güvenlik konulu panele katıldı.
Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşen Tatar, Antalya’da düzenlenen Uluslararası Turizm Gastronomi Yatırımlar ve Ağırlama zirvesinin açılış törenine katıldı.
– Söyleşi etkinlikleri, konferanslar, paneller ve zirveler…
Tatar, Antalya’da Kepez Belediyesi tarafından yaptırılan 1974 Kıbrıs Türk Evi’nin açılışını gerçekleştirdi.
Haziran ayı içinde Sakarya’da Kıbrıs gazileri ile bir araya gelen Tatar, Sakarya Üniversitesinde “27 Mayıs Darbesi ve Kıbrıs Barış Harekatı’ndan Alınacak Dersler” konulu konferans verdi, iş insanları ve sivil toplum temsilciler bir araya geldi, Kıbrıs Barış Harekatı 50. Yıl Paneli’nde konuştu.
Isparta’da Ticaret ve Sanayi Odası’na ziyaret gerçekleştiren Tatar, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDO) Prof. Dr. M. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi’nde düzenlenen Fahri Doktora Programı’na katılarak konferans verdi.
23 Temmuz’da Mutlu Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümü kutlamaları kapsamında İstanbul’da temaslarda bulunan Tatar, İstanbul’da Darphane’yi ziyare etti. Tatar’a Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yıl dönümü ile KKTC’nin 40. kuruluş yıl dönümü hatıra parası da takdim edildi.
Tatar’a 24 Temmuz’da “DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Onursal Başkanlık” unvanı takdim edildi.
Cumhurbaşkanı Tatar ve eşi Sibel Tatar ile İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde Barış Harekatı’nın 50. yılı etkinliğine katıldı.
Cumhurbaşkanı Tatar, ağustos ayında temasları çerçevesinde iş insanları, sektör temsilcileri Kıbrıs gazileri ve şehit aileleri ile bir ara geldi. Tatar, İstanbul’da Kıbrıs Barış Harekatı 50. Yıl Sergisi’ni ziyaret etti.
Kıbrıs
Başbakan Yardımcısı, DP Genel Başkanı Ataoğlu 2024’ü değerlendirdi:“Çalışmalarımız, projelerimizin 2025’te ekonomiye katkı sağlaması ve topluma daha iyi bir yaşam sunma hedefiyle sürüyor”
Published
7 dakika önceon
Ocak 1, 2025By
adminBaşbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, bakanlığının çalışmalarının, projelerinin 2025 yılında ekonomiye katkı sağlaması ve topluma daha iyi bir yaşam sunma hedefiyle sürdüğünü söyledi.
Ataoğlu, sürdürdükleri projelerin 2025 yılında tamamlanacağını ve 2025’in sadece turizm yılı olarak değil, hayatın her alanında daha güzel günlere kapı açacağını düşündüğünü ifade etti.
Fikri Ataoğlu, 2025 yılının insanlığa, topluma ve Türk dünyasına sağlık, mutluluk ve kardeşlik getirmesini temenni etti.
2024 yılında yaşanan tüm sıkıntıların bir daha yaşanmamasını dileyen Ataoğlu, 2023 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nde meydana gelen deprem felaketinde hayatlarını kaybeden “Şampiyon Melekler”in davasını yakından takip ettiklerini ve takip etmeyi sürdüreceklerini vurguladı.
Dava sonucunun emsal teşkil edeceğini kaydeden Ataoğlu, deprem konusunda bakanlık olarak ciddi çalışmalar ortaya koyduklarını dile getirdi.
TAK ve BRTK’ya 2024 yılını değerlendiren Ataoğlu, 2025 yılının ülkeye hayırlı olmasını diledi.
-Girne Antik Liman…
Girne Antik Limanı’ndaki düzenlemeler hakkında bilgi veren Ataoğlu, 2023 yılında başlatılan çalışmaların 2024 yılında tamamlanmasıyla Girne’de yapılan Antik Liman’ın özelde Girne’ye, genelde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yakışır bir görünüme kavuştuğunu söyledi.
Girne Antik Limanı’nda yapılan düzenlemelerle kalmayıp deniz içindeki iskelede meydana gelen hasarların giderilmesi için ihale sürecinin tamamlandığını ve çalışmaların planlandığı şekilde ilerlediğini dile getiren Ataoğlu, yapılanlar konusunda halktan ve esnaftan olumlu geri dönüşler aldığını belirtti.
Ataoğlu, Liman çevresinde yürüyüş yollarının düzenlenmesi ve esnafın bölgenin dokusuna uygun şekilde faaliyet göstermesi konularına da dikkat edildiğini vurguladı.
Girne Antik Liman’ında şemsiye denilen pergola sisteminin de yine oraya yakışır şekilde yapılması konusunda da çalışmalar yaptıklarına dikkat çeken Ataoğlu, özellikle kış aylarında şemsiyelerin altına yerleştirilecek ısıtıcı sisteminin yapılması çalışmalarının da devam ettiğini kaydetti.
Girne Antik Liman’daki çalışmaların sonlandığını dile getiren Ataoğlu, buradaki ahşap İskele ihalesinin devam ettiğini ve bununla yetinmeyip deniz içindeki kısmında da çalışma yaptıklarını kaydetti.
Gerek oradaki yat limanlarının fiyatları, gerek balıkçı teknelerinin bölgeye yakışır hale getirilmesi konusunda çalışmalar yaptıklarını dile getiren Ataoğlu, olumsuz hava şartlarını da göz önünde bulundurarak mendireğin güçlendirildiğini ve gerekli tedbirlerin alındığına dikkat çekerek, toplum için yararlı olacak her işin sorumluluğunu üstlendiklerini kaydetti.
-Kurucu Cumhurbaşkanı’nın Anıtı…
Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın Anıt Mezarı’nın son etap çalışmalarının sürdüğünü dile getiren Ataoğlu, Anıt Mezar yapımında eksik kalan bölümlerin tamamlanması amacıyla ihaleye çıktıklarını bildirdi.
Anıt Mezar’da etraf tellenmesi ve aydınlatmadaki eksikliklerin tamamlanması ve binada oluşan hasarların giderilmesi ile ilgili son etapta olduklarını dile getiren Ataoğlu, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük Anıt Mezarı’nın askerin de uygun göreceği şekilde kontrol ve yönetiminin yapılmasını arzu ettiklerini kaydetti.
Ataoğlu, Kıbrıs Türk halkının Lideri Dr. Fazıl Küçük ile KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın Anıt Mezarlarının kontrolünün askere devredilerek çocukların, öğrencilerin ve halkın milliyetçilik duygusunu kaybetmemesi için Anıtkabir’deki gibi asker nöbet değişiminin uygulamasını istediklerini ifade etti. Ataoğlu, bunun için gerekli girişimlerin başlatıldığını açıkladı.
-Devlet Tiyatroları binası…
Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları binasının yanmasının ardından çok uzun yıllar geçtiğini dile getiren Ataoğlu, devlete bir tiyatro binası kazandırılması yönünde ciddi çalışmalar yaptıklarını söyleyerek, binanın yapımının gerek Türkiye Cumhuriyeti’nden aldıkları destekle gerekse kendi bütçelerinde ayrılan maddi kaynaklarla halka yakışır şekilde yapımını sürdürdüklerini kaydetti.
Ataoğlu, tiyatro binasının içerisindeki elektronik sistem ve mefruşatın yakın zamanda tamamlanması için de gerekli adımların atıldığını, tam donanımlı bir bina hedefiyle hafta sonu dahil gece gündüz çalıştıklarını belirtti.
-Turizm Master Planı… “Turizmin anayasası”
Turizm Bakanlığı olarak ülke turizmin gelişmesi için tüm paydaşlarla çalışmalar sürdürdüklerine değinin Ataoğlu, başlattıkları Turizm Master Planı çalışmasının da geniş kapsamlı şekilde yapıldığını belirtti.
Turizm Master Planı çalışmalarını tüm paydaşlarla birlikte yaptıklarını vurgulayan Ataoğlu, ortaya çıkacak mevzuatın turizmin “anayasası” olacağını söyledi.
Turizm Master Planı’nın da tamamlanmasının ardından artık ilçeleri de içine alacak şekilde geniş kapsamlı uygulamaya geçileceğine dikkat çeken Ataoğlu, yapılan bu çalışmalarda mevcut işletmeler ve otellerin olduğunu kaydetti.
2020’de pandeminin doğurduğu güvenilir evler konseptinde ciddi artış görüldüğüne dikkat çeken Ataoğlu, ülkeye gelen turist sayısına bakıldığında kayıtlı yatak sayısının dışında çok ciddi bir konaklamanın var olduğunu gördüklerini belirtti.
-Airbnb düzenlemesi geliyor…
Kiralık konutlar konusunda Maliye’nin gelir kaybı yaşadığının görüldüğünü dile getiren Ataoğlu, turistlerin kiralık konutlarda konaklamasıyla ilgili verilerin net olmamasından dolayı
Airbnb sistemiyle ilgili yasa çalışması başlattıklarını da açıkladı.
Airbnb yasasının yasallaştırılmasının ardından kontrolün Turizm Bakanlığı’nda olacağını kaydeden Ataoğlu, yapılacak düzenlemeyle konutlarda konaklamanın istatistiğinin de tutulacağını, her şeyin kayıt altında olacağını ve güvenlik sertifikası düzenlemesi de yapılacağını anlattı.
-Jeoloji ve Maden Dairesi…
Fikri Ataoğlu, “Asrın Projesi” olarak Anavatan Türkiye’den ülkeye su teminin sağlanmasının öneminde vurgu yaparak, su konusunda ufak tefek doğabilecek arızalardan dolayı sıkıntıların yaşanmaması adına Jeoloji ve Maden Dairesi’nin Çatalköy’deki kazılarıyla saatte 80 ton civarında içme suyu sağlayan bir kaynak bulunduğunu hatırlattı.
Başka bölgelerde de kazıların devam ettiğini dile getiren Ataoğlu, ülke kaynaklarının doğru kullanılması ve doğabilecek herhangi bir arızada susuzluk yaşanmamasına karşın önlem olması için Daire’nin kaynak arayışı kazılarının devam ettiğini kaydetti.
-Yeni OTEM binası projesi…
Ataoğlu, Deprem Yönetmeliği ile birlikte yapılan bütün kontrollerde depreme uygun olmayan binaların kontrolünün yapıldığını ve ara eleman yetiştirilen Otelcilik Turizm Eğitim Merkezi (OTEM) binasının da depreme uygun olmadığının tespit edildiğini kaydetti.
OTEM’de eğitim gören öğrencilerin hemen hızlı bir şekilde Lapta Gençlik Kampı binasına yerleştirildiğini dile getiren Ataoğlu, amaçlarının OTEM binasını hızla tamamlanması olduğunu belirtti.
Ataoğlu, uzak bölgelerden gelen öğrencilerin de olmasından dolayı yeni OTEM binasının tam teşekküllü ve konaklamalı olacak şekilde projelendirilerek hızlı şekilde yapımının tamamlanması çalışmalarını da sürdürdüklerini kaydetti.
-AKM binası…
Kültürel etkinliklerin düzenlendiği Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi (AKM) binasının eksikliklerin giderileceğini söyleyen Ataoğlu, binanın tadilatının da bu yıl içinde yapılacağını söyledi.
-“Teleferik projesinde son aşamaya gelindi”
Ataoğlu, turizmde alternatif model oluşturabilmek amacıyla Girne’de iki ayrı teleferik projesini hayata geçireceklerini açıkladıklarını hatırlatarak teleferik projesinde de son aşamaya gelindiğini kaydetti.
İleriki günlerde Girne’de yeni bir teleferik projesi ile St. Hilarion Kalesine ulaşımın kolaylaşacağını belirtti.
St. Hilarion Kalesi’nin hemen altında düz bir orman arazisi bulunduğunu ve oraya bir kafeterya veya restoran yapılması düşüncesi olduğunu dile getiren Ataoğlu, Kaleye çıkmak isteyen ziyaretçilerin yürüyüş yolunun yanı sıra teleferiği de kullanabileceğini kaydetti.
Teleferik uygulanmasının belki de ülkede bir ilk olacağını dile getiren Ataoğlu, bu düzenlemenin uygulanmasının ardından halkın ve ziyaretçilerin memnun kalacağını düşündüklerini ifade etti.
-Charter uçuşlar…
2019 yılı sonu itibariyle charter uçuşlardaki teşvik sisteminin sonlanmasının ardından acentelerin talepkâr olmasıyla teşvik siteminin yeniden uygulanması için çalışma başlattıklarına değinen Ataoğlu, 1 Ocak 2025 itibariyle uçuşlara teşvik sisteminin getirilmesi çalışmalarının da sürdüğünü kaydetti.
Çalışmanın acentelerle görüşülerek yapıldığına dikkat çeken Ataoğlu, ileriki zamanda uygulamanın olumlu olması halinde teşviklerin tekrar oturulup güncellenebileceğini kaydetti.
Ataoğlu, uçak bilet fiyatlarındaki artışlardan dolayı Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Hava Yolları ile yaptıkları görüşmeler sonucunda ilave seferler veya geniş gövdeli uçak talepleriyle fiyatlardaki düzenlemeler konusunda da çalışmalar yaptıklarını belirtti.
Sun Express ile de başlatılan çalışma olduğuna dikkat çeken Ataoğlu, Sun Express’in İzmir, Antalya ve akabinde de Çukurova olarak üçüncü destinasyona uçmaya başladığını; yakın zamanda da üçüncü ülkelere uçmasının planlandığını kaydetti.
Anavatan Türkiye’deki KKTC tanıtım etkinliklerini de anlatan Ataoğlu, gittikleri illerde televizyonlara çıkıp kendilerini ifade etmeye çalıştıklarını söyleyerek, teknolojik çağa da ayak uydurmak için dijitalleşme yöntemlerini kullanma çalışmaları yaptıklarını kaydetti.
KKTC ve Türkiye’de yaşayan sosyal medya fenomenlerini KKTC’de buluşturarak tanıtım gerçekleştirdiklerini dile getiren Ataoğlu, yapılan çekimlerle “Ada Kıbrıs” lansmanıyla Anavatan Türkiye’de yaşayan insanlara yönelik tanıtım da yapıldığını belirtti.
Türkiye’deki 85 milyona ulaşmak ve KKTC’yi tanıtmak için dijitalleşmeyi kullanarak daha etkili projeler yürüttüklerini dile getiren Ataoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliği ile bu tanıtımların daha farklı ülkelerde de yapılması amacıyla çalıştıklarını bildirdi.
İngiltere, Almanya, Rusya gibi ülkelerde yapılan çalışmaların oldukça ilgi gördüğünü dile getiren Ataoğlu, bu çalışmanın geri dönüşünün de çok olumlu olduğunu belirtti.
Ataoğlu, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) ile KKTC’deki acentelerin ortak görüşmeler yaptıklarını, ilerleyen günlerde ülkeye gelecek TÜRSAB ekibiyle gerekli çalışmaların takipçisi olacaklarını kaydetti.
-Plaj düzenlemeleri…
Bakanlık olarak halka açık plajların, 5 yıldızlı otellerin plajlarından daha güzel olması için çalışmalar başlattıklarına değinen Ataoğlu, yapılan çalışmanın sonlandığını ve farklı nokta ve bölgelerde de bu uygulamanın yapılmasıyla ilgili hazırlıkların tamamlandığını belirtti.
Lapta ve Alsancak Belediyesi ile görüşülerek plajların yapımının tamamlanmasının ardından kontrolün belediyelere vereceklerini dile getiren Ataoğlu, arzularının vatandaşların çok rahat, ferah ve güvenli şekilde denize girmesi olduğunu kaydetti.
-Ortak eğlence alanı…
Müzikli eğlence gecelerinde ses kirliliğinden şikayetler aldıklarını belirten Ataoğlu, bu soruna önlem olarak en azından Girne bölgesinde ortak bir eğlence alanı yapmayı düşündüklerini açıkladı.
Şehircilik Dairesi bu eğlence alanının yerini Elexsus Hotel ile Acapulco Hotel arasında bir yer olarak tespit ettiğini bildiren Ataoğlu, böylece halkın gürültüden dolayı duyduğu rahatsızlığın giderilmesini amaçladıklarını söyledi.
Çalışmanın sadece Girne bölgesi değil Bafra bölgesinde de uygulanabilmesi için gerekli çalışmaların yapıldığına dikkat çeken Ataoğlu, 2025 yılı bütçesinin onay almasının ardından hemen Bafra’daki eğlence merkezimizin altyapısının yapılıp ihalesine çıkılacağını dile getirdi.
-Mağusa-Bafra arası gemi seferleri
Mağusa- Bafra arası gemi seferi başlatılması çalışmalarının da son aşamasına geldiğini dile getiren Ataoğlu, artık Mağusa- Bafra arası gemi seferlerinin başlayacağını kaydetti.
-Karavancılık…
Ataoğlu, çarpık yapılaşmanın önüne geçmek amacıyla karavancılık alanında yeni düzenlemelere gidileceğini duyurdu.
Adanın belli bölgelerinde tespit edilen yerlerde Avrupa standartlarına uygun karavan alanları oluşturacaklarını belirten Ataoğlu, yeşil alanları, arıtma sistemleri ve modern altyapıları ile karavancılığın ülke tanıtımına katkı sağlayacağını kaydetti.
-Gençlik ve çevre projeleri…
Ataoğlu, TÜRKSOY ve Türk Devletleri Teşkilatı ile iş birliği içinde gerçekleştirilen projelerle gençlerin kültürel paylaşımlarının artırıldığını dile getirerek, yapılan paylaşımlarla ülkenin tanıtımının yapıldığını kaydetti.
Ataoğlu, Türkiye’ye üye ülkelerin gençlerini bir araya getiren etkinliklerin, kültürel paylaşım ve çevre bilinci oluşturma açısından da büyük önem taşıdığını belirtti.
Gençlik Federasyonu ile birlikte örnek teşkil etmesi amacıyla bir çevre temizliği etkinliği gerçekleştirdiklerini dile getiren Ataoğlu, yapılan çevre temizliğinin ardından temizlenen yerlerin tekrar kirletilmesinin de üzüntü verici olduğunu kaydetti.
Gençlerin yaptığı çalışmalara katkı koymanın önemine vurgu yapan Ataoğlu, Gençlik Federasyonu ile çalıştay düzenlediklerini söyleyen Ataoğlu, Milli Eğitim Bakanlı ve Gençlik Federasyonu’nun duyarlılığıyla lise öğrencilerine yönelik bu çalışmada, gençlerin kendi hayallerini ve vizyonlarını ortaya koyduğunu kaydetti.
Ataoğlu, İzcilik Federasyonu’nu da geçen yıllar içerisinde kurduklarını dile getirerek, bu federasyonun daha aktif olması yönünde çalışmalar yaptıklarını belirtti.
-Müzeler ve kültürel projeler…
Her ilçeye bir müze kazandırma hedeflerinin büyük ölçüde tamamlandığını söyleyen Ataoğlu, müzelerin kamu-özel iş birliği modeliyle işletileceğini ve bu sayede müzelerin daha uzun saatler hizmet vereceğini açıkladı.
Mağusa’daki Otello Kalesi’nin, Eski Eserler Dairesi ve Gazimağusa Belediyesi iş birliğinde
Ortaçağ kültür ve kıyafetlerin sergileneceği çalışmanın da yapıldığına dikkat çeken Ataoğlu, Girne’deki Güzel Sanatalar Müzesi’nin de hayata geçirilmesi yönündeki girişimlerin tamamlandığını belirtti.
Girne İkon Müzesi’nin projesinin hazır olduğunu kaydeden Ataoğlu, Kaleburnu’ndaki kral mezarlarından çıkanların da sergilenmesi için de projenin hazırlandığını ve ihalesine ileriki günlerde çıkılacağını söyledi.
Ataoğlu, Barbarlık Müzesi yanında Güzelyurt’taki tren istasyonu projelerinin tamamlandığını hatırlattı.
Lefke’deki müzenin açılışının yakın zamanda yapılacağını bildiren Ataoğlu, Mevlevi Tekkesi’nin de yenilenerek Vakıflar İdaresi ile iş birliği içerisinde daha farklı bir konsept yaratılması yönündeki çalışmaların da yapıldığını kaydetti.
Mağusa’da geçmişte polis karakolu olarak adlandırılan binanın da turizme katılmasını sağlayacaklarını dile getiren Ataoğlu, Mağusa polis binasının projesinin de tamamlandığını kaydetti.
Ataoğlu, bu projelerin tarihi ve kültürel değerleri koruma açısından büyük öneme sahip olduğunu vurguladı.
-Denizlerde atık izleme sistemi…
Ataoğlu, denizlerdeki kirliliğin önüne geçmek adına arıtmaların denize deşarjını engellemek için “sürekli atık izleme sistemi” geliştirdiklerini belirtti.
Bu sistemle arıtmaların çevreye zarar verme potansiyelini kontrol altına aldıklarını vurgulayan Ataoğlu, arıtmalarla ilgili olası arızaların Çevre Dairesi tarafından online olarak izlendiği ve gerekli müdahalelerin anında yapıldığını kaydetti.
-Mavi bayrak uygulaması…
Ataoğlu, denizlerin temizlenmesi çalışmalarının sonuç vermesi halinde “mavi bayrak” ödül sistemiyle teşvik edileceğini ifade etti.
Deniz suyu kalitesinin düzenli olarak analiz edilmesi için Çevre Dairesi’ne modern laboratuvar kazandırıldığını dile getiren Ataoğlu, laboratuvarda yakıtların kalitesinin ve kömürlerin analizinin yapıldığını da kaydetti.
Ataoğlu, ülkeye girecek tüm yakıtların analizden geçirildiğini ve gerekli kriterleri taşımaları halinde izin verildiğini de belirterek uygun olmayanların ise geri gönderildiğini bildirdi.
-Tek kullanımlık ambalajlar ve poşetler…
Tek kullanımlık ambalajların yasakladığını anımsatan Ataoğlu, plastik poşetlerin ücretlendirilmesi ile ilgili bugün yüzde 60-65 oranında çevre kirliliğinin önüne geçildiğinin de görüldüğünü kaydetti.
Ataoğlu, poşet kullanımının tamamen sonlandırılmasıyla ilgili yasada olması gereken bir değişikliği şu anda Meclis komitesinde çalıştıklarını; bu değişikliğin Meclis’ten geçirilmesinin ardından poşetlerle ilgili istenilen uygulamanın yapılacağını söyledi.
-Güngör Çöplüğü
Güngör Çöplüğü’nde çıkan yangından sonra çıkan dumanın önüne geçilmesi için de Çevre Dairesi ve Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile iş birliği içinde bir çalışma başlattıklarını açıklayan Ataoğlu, çalışmanın erken zamanda tamamlanacağını, hızlı şekilde ihaleye çıkılarak da bir kez daha böyle yangınların ve kötü dumanların çıkmasının önleneceğini, ayrıca tamamen sıfır atığa gidecek şekilde bir proje çalışması yapılacağını kaydetti.
Ataoğlu, Güngör Çöplüğü’ndeki bu sorunun kendilerini ciddi şekilde rahatsız ettiğini ifade etti.
-Kooperatif Şirketler Mukayyitliği…
2024 yılında yaşanan birtakım ekonomik sıkıntıların 2025 yılında yaşanmaması temennisinde bulunan Ataoğlu, ekonomik koşullar nedeniyle alım gücü sıkıntılarının görüldüğünü, bundan dolayı da pahalılığın önüne geçmek hayatı daha da ucuz hale getirebilmek için de projeler hazırladıklarını kaydetti.
Kooperatif Şirketler Mukayyitliği’nin kendilerine bağlı olduğunu dile getiren Ataoğlu, kooperatifçiliğin canlandırılması ve yerli üreticilerin desteklenmesi için yeni projeler geliştirdiklerini de aktardı.
Ataoğlu, köy kooperatiflerinin hayata geçmesiyle insanların alım gücüne uygun hale getirilecek ürünlerin satılarak yerli üreticinin destekleneceğini dile getirdi; 4-5 bin metrekarelik bir alan üzerinde planlanan yeni bir proje ile yerli ürünlerin sergilenmesi, Türk kahvesi kültürünün yaşatılması ve sosyal etkinlik alanlarının oluşturulmasının da hedeflendiğini kaydetti.
Mağusa’da Denko binalarının uzun yıllardan beri atıl durumda kaldığını dile getiren Ataoğlu, burayı Bakanlığının alarak yerli üreticinin ürettiği ürünleri satabileceği bir yer olacak şekilde projelendirildiğini bildirdi. Ataoğlu, bu binaların içinde bir de müze ve sergi salonunun olacağına dikkat çekerek, burasının da kültürün yaşatılması amacı taşıyan bir yer haline geleceğini kaydetti.
-Kalkınma Bankası…
2024 değerlendirmesinde, bakanlığına bağlı Kalkınma Bankası’nda yapılan çalışmalara da değinen Ataoğlu, kredilerin bankaya geri dönüşümünün başladığını, böylece ihtiyaçlı olan kişilere kredilerin verilmesinin oldukça önemli olduğunu vurguladı.
-Deprem…
Jeoloji ve Maden Dairesi’nin Türkiye’deki yetkililerle yaptığı çalışmalar olduğunu dile getiren Ataoğlu, ülke olarak depreme duyarlı ve hazır olunması gerektiğini vurguladı.
Ülkede inşa edilecek binaların artık Deprem Yönetmeliği’ne göre depreme dayanıklı binalar olması gerektiğini vurgulayan Ataoğlu, deprem bölgesindeki bir ülke olarak gerekli tedbirleri almanın şart olduğuna işaret etti.
– 2025 hedefleri
Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı ve Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, 2024’te başlatılan projelerin 2025 yılında tamamlanması için yoğun çaba sarf edileceğini belirterek, ekonomik ve sosyal zorluklara rağmen sürdürülebilir kalkınma hedeflerine bağlılıklarının devam edeceğini söyledi.
Ataoğlu, 2024 yılında hayata geçirilen projelerin 2025 yılında topluma fayda sağlayacağına dair inancını dile getirdi.
Ataoğlu, projelerin ekonomik katkı sağlayacağını, alım gücünü artıracağını ve yerli üreticiler için yeni satış noktaları oluşturacağını vurguladı.
Başlatılan çalışmaların 2025 yılında ekonomiye katkı sağlaması ve topluma daha iyi bir yaşam sunması hedefinde olduklarını dile getiren Ataoğlu, bu projelerin 2025 yılında tamamlanacağını ve 2025’in sadece turizm yılı olarak değil, hayatın her alanında daha güzel günlere kapı açacağını düşündüğünü kaydetti.
Yeni yıl dileklerini de paylaşan Ataoğlu, birlik, beraberlik, mutluluk ve sağlık temennilerini
“2025 yılının bütün insanımıza, toplumumuza ve Türk dünyasına sağlık, mutluluk ve kardeşlik getirmesini temenni ediyorum.” ifadeleriyle dile getirdi.
Kıbrıs
Yeni yılın ilk bebeği Gazimağusa’da dünyaya geldi
Published
13 dakika önceon
Ocak 1, 2025By
admin2025’in ilk dakikalarında Gazimağusa’da Yaşam Hastanesi’nde dünyaya gözlerini açan Asel bebek, yeni yılın ilk bebeği oldu.
Türkmenköy’de yaşamlarını sürdüren Gülay-Hakan Eser çiftinin ilk bebeği olan Asel Eser, saat 00.15’te normal doğumla dünyaya geldi.
Eser çifti yaşadıkları eşsiz mutluluğu BRT’ye anlatarak, kızlarının sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesinden dolayı çok mutlu olduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar 2024 yılını değerlendirdi:“Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyidine yönelik atılacak ilk adımlar olarak 3D önerimizi paylaştık”
Başbakan Yardımcısı, DP Genel Başkanı Ataoğlu 2024’ü değerlendirdi:“Çalışmalarımız, projelerimizin 2025’te ekonomiye katkı sağlaması ve topluma daha iyi bir yaşam sunma hedefiyle sürüyor”
Yeni yılın ilk bebeği Gazimağusa’da dünyaya geldi
Trending
-
Kıbrıs2 yıl önce
Yüksek Adliye Kurulu, terfi eden ve atanan yargıçları açıkladı
-
Kıbrıs2 yıl önce
BES ve DEV-İŞ’in belediyelerle ilgili eylemi bir günlüğüne askıda
-
Kıbrıs2 yıl önce
“Maç için Güney Kıbrıs’a ilk kez geçecek olan Kıbrıslı Türkler’den KKTC doğum belgesi isteniyor”
-
Kültür Sanat3 yıl önce
Ferhan Şensoy hayatını kaybetti
-
Ekonomi2 yıl önce
İlk yerli kolza tohum adayları toprakla buluşturuldu
-
Ekonomi2 yıl önce
Baykar’ın insansız savaş uçağına Ukrayna motoru güç verecek
-
Rum Basını2 yıl önce
Anastasiadis’in Kovid testi pozitif
-
Spor2 yıl önce
Beşiktaş’ta Alanyaspor maçı hazırlıklarını devam ediyor