Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Gazimağusa bölgesinde koyun keçi çiçek hastalığı görülmesi nedeniyle 264 işletme ve 15 bin küçükbaş hayvan ile 1200 büyükbaş hayvan karantinaya alındı

Published

on

Gazimağusa bölgesinde cuma akşamı iki hayvan işletmesinde küçükbaş hayvanlarda görülen koyun keçi çiçek hastalığı tespit edildi. Hızlıca harekete geçen Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ile ilgili birimleri hastalığın yayılmasını önlemek üzere tedbirler aldı.

Cumartesi günü Bakanlık bünyesinde oluşturulan Komite toplanarak kararlar üretti, Gazimağusa Tuzla ve Güvercinlik hayvancılık bölgeleri karantinaya alındı.

Karantina kapsamında bu bölgelerde hayvan hareketleri durduruldu, iki işletmede tespit edilen 6 küçükbaş hayvan uyutularak itlaf edilip gömüldü. Mandıralarda dezenfekte işlemleri başlatıldı.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz da bu sabah Gazimağusa Organize Hayvancılık bölgesine giderek koyun keçi çiçek hastalığı görülen bir işletmede incelemelerde bulundu, işletme sahibi ile görüştü.

Bakan Oğuz konuyla ilgili TAK muhabirine yaptığı açıklamada, hastalığın Gazimağusa Organize Hayvancılık Bölgesi’nde iki işletmede saptandığını belirterek, hastalığın yayılmaması için 3 bölgede karantina ilan ettiklerini, geniş alanlı çalıştıklarını karantinanın 240 işletme ve 15 bin küçükbaş hayvan ile 24 işletme ve 1200 büyükbaş hayvanı kapsadığını kaydetti.

Alanın geniş olmasının işlerini zorlaştırdığını söyleyen Oğuz, ancak 2020 yılında aynı hastalıkla Karpaz bölgesinde mücadele verdiklerini hastalığı bitirdiklerini bu nedenle tecrübeli olduklarını ifade etti.

-Aşılar bugün geliyor

Hastalıkla mücadele kapsamında Türkiye Tarım ve Orman Bakanlığı ile istişare yapıldığını ve bugün Türkiye’den 20 bin aşının akşam KKTC’de olacağını ve hayvanların aşılanmasına yarın başlanacağını belirtti.

Hastalıkla mücadelede yayılmayı önlemenin en iyi yönteminin aşılama olduğunu belirten Oğuz, hastalık belirtisi görülen hayvanların usulüne uygun olarak itlaf edileceğini ve hayvancıların zararlarının da tazmin edileceğini ifade etti.

Hastalıkla mücadeleyi komite, kaymakamlık, yerel yönetimler ilgili birimler ve polis ile birlikte yürüteceklerini söyleyen Oğuz, ”Amacımız kısa sürede bütün çiftliklerin aşılanması Kurban Bayramı’na kadar olan sürede hayvanların kesimleri kararının çıkması… Bütün kararlar Komite tarafından alınacak ve Bakanlık tarafından duyurulacak” dedi.

Gazimağusa Veteriner Dairesi’nde bir kriz masası kurulacağını, sevk ve idarenin buradan yapılacağını söyleyen Oğuz, kısa sürede aşılama için veteriner hekimlerden hizmet alınabileceğini ya da gönüllülük esası talebinde bulunacaklarını belitti.

-“İnsana bulaşma durumu yok”

Hastalığın insana bulaşma riski olmadığının altını çizen Bakan Oğuz, etlerin ve sütlerin tüketimi ile ilgili riskin de söz konusu olmadığını, ancak hayvancılığın risk altında olduğunu söyledi.

Hastalığı yapan virüsün 60 derece sıcaklıkta öldüğünü sütün kaynatılarak tüketilmesinde bir sakınca olmadığını, aşılanan hayvanların etlerinin tüketimi için ise 28 gün beklenmesi gerektiğini vurguladı.

Hastalıkla mücadelede en önemli konunun ölümler nedeniyle hayvancılara vereceği zararın önlenmesi olduğunu, bütün çabalarının da bunu önlemek yönünde olduğunu söyleyen Bakan Oğuz, hastalığa yakalanan koyunların kurtulma ihtimali yüzde 70 iken esas riskin kuzularda olduğunu bu nedenle yayılmayı önlemek için hızlı bir şekilde aşılama yapacaklarını belirtti.

-Prof. Dr. Huriye Horoz Kaya

Komite Başkanı Prof. Dr. Huriye Horoz Kaya da, koyun keçi çiçek hastalığının küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde çok bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirterek, hastalığın; hava yolu, temas, böcek, hasta hayvanların atıklarıyla bulaşabileceğine dikkat çekti.

Kaya, hastalığın özellikle yavru hayvanlarda çok tehlikeli olduğunu bir aylığın altındaki kuzularda yüzde 100, 3 aylığa kadar olanlarda yüzde 60-70 ölümle sonuçlandığını, hayvanın yaşı ilerledikçe virüse karşı direncin geliştiğini ifade etti.

Hastalığın ciddi olduğunu ve üreticilerin iflası ile sonuçlanabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Kaya, bu nedenle en erken zamanda durdurulması gerektiğini, hastalığın tedavisinin olmadığını aşılamanın hayvanların hastalığa yakalanmaması veya hastalığı ayakta geçirmesi için yapıldığını belirtti.

Aşılama yapılan hayvanların etinin 28 gün süreyle kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Kaya, “Sütü 60 derece ve üzerinde kaynattığımız takdirde sütünü kullanabilirsiniz. Hiçbir problem olmaz” dedi.

Kaya, hastalığın büyükbaş hayvanlarda öldürücü olmadığını, hastalığı taşıdığını, hastalığın yayılmasını engellemek amacıyla bölgedeki 1200 büyükbaş hayvanı da karantinaya dahil ettiklerini ifade etti.

-Tamer Altınoğlu

Süreç ile ilgili bilgi veren Gazimağusa Veteriner Dairesi Sorumlusu Tamer Altınoğlu perşembe akşamı duyarlı iki hayvan üreticisinden aldıkları ihbar üzerine bölgeye ekip gönderdiklerini, yapılan çalışma neticesinde koyun keçi hastalığı şüphesi oluştuğunu laboratuvarda yapılan tahlillerde hastalığın tespit edildiğini ve hemen bölgeye giderek iki işletmede semptom gösteren 6 hayvanı itlaf ederek gömdüklerini ifade etti.

Lefkoşa’da Bakanlıkta gerçekleştirilen Komite toplantısında alınan kararları uygulamaya koyduklarını belirten Altınoğlu, ”Hayvancılarımız ve halkımız bize inansın, güvensin biz gerekli bilgi beceri ve donanıma sahibiz. Yeter ki bizim söylediklerimizi yapsınlar, yerine getirsinler biz bu hastalığın üstesinden gelebiliriz” dedi

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Özerdağ Azerbaycan Cumhuriyeti Hukuk Şurası’nın davetlisi olarak Azerbaycan’da

Published

on

By

Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, Azerbaycan Cumhuriyeti Hukuk Şurası’nın davetlisi olarak, Türk Devletleri Teşkilatı üye ve gözlemci devletlerin yargı kurulları başkanlarının 3. toplantısına katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere bugün Azerbaycan’a gitti.

Yapılan açıklamaya göre Özerdağ’a ziyaretinde Yüksek Mahkeme Yargıcı Gülden Çiftçioğlu da eşlik ediyor. Yüksek Mahkeme heyeti, Azerbaycan ziyaretinde Azerbaycan Cumhuriyeti ve Türk Devletleri Teşkilatı üye ve gözlemci devletlerin yargı başkan ve yetkilileri ile üst düzey temaslarda bulunacak.

Özerdağ, Azerbaycan Cumhuriyeti Yargı Konseyinin 20. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenecek “Global Challenges in the Field of Judicial Administration” konulu konferansta, KKTC yargısını temsilen bir konuşma yapacak.

Heyet, Bakü Haydar Aliyev Uluslararası Havalimanı’nda KKTC Bakü Temsilcisi Ufuk Turganer ve Azerbaycan İdare Mahkemesi Başkanı Hakani Mahmadov tarafından karşılandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu toplantısı tamamlandı

Published

on

By

 

Birleştirilmiş Sigorta Hizmetleri Düzenleme ve Denetim Değişiklik Yasa Tasarısı Meclis Genel Kurulu’nda oy birliğiyle kabul edildi.

Toplantıda  Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay, Tasarıya ilişkin raporu okudu.

-Toros

Tasarı üzerine söz alan CTP Milletvekili Fikri Toros, Kıbrıs Türk sigorta sektörünün 2024 yılı sonu itibarıyla 120 milyon euroya varan aktif büyüklüğe ulaştığını, buna rağmen şirketlerin finansal güçlerinin sınırlı kaldığını ve Avrupa Birliği standartlarıyla uyumun sağlanamadığını söyledi.

Komite sürecinde yaptığı bazı önerilerin dikkate alınmadığını belirten Toros, “Yasanın niteliği arttırabileceğine inandığım sermaye tutarlarında güncelleme ve teminat limitlerinde euroya endeksleme maalesef uygun bulunmamıştır. Ayrıca sigorta ve reasürans şirketlerinin nakden ödenmiş asgari sermaye miktarlarında da birliğin görüşleri çerçevesinde hiçbir değişiklik yapılmamıştır.” dedi.

Toros, “Tasarıda yeni kurulacak sigorta ve reasürans şirketlerinin ödeyeceği kuruluş harcı, ödenmiş minimum sermayenin yüzde 10’uyken bu oran komite aşamasında yüzde 30’a yükseltilmiştir.” dedi.

Konuşmasında dijitalleşmenin sektör için zorunluluk haline geldiğini vurgulayan Toros, dijital teknolojilerin sigorta şirketlerinin verimliliğini artırdığını, müşteri taleplerini daha hızlı ve doğru tespit etmelerine olanak sağladığını söyledi.

Sigorta sektörünün siyasetten arındırılması gerektiğini dile getiren Toros, bu alanda bağımsız bir düzenleyici kurum kurulmasının elzem olduğunu ifade etti. “İdeal olan, Sermaye Piyasası Kurulu niteliğinde bir kurumun kurulması ve sektörün ona bağlanmasıdır.” diyen Toros, mevcut durumda Para, Kambiyo ve İnkişaf Sandığı Dairesi’nin sektörü denetlediğini ancak bu dairenin beşeri kaynaklarının yetersiz olduğunu söyledi.

-Şahiner

CTP Milletvekili Salahi Şahiner de Tasarı üzerine söz aldı. Şahiner, “Bu ülkede yılda yaklaşık 100 milyon euroluk sigorta poliçesi üretiliyor ve bu poliçeler milyarlarca dolarlık mal varlığını teminat altına alıyor. Bu sadece bireylerin değil, kamu kurumlarının da mal varlıklarını olası risklere karşı koruyan bir sistemdir.” dedi.

Sigorta şirketlerinin mali açıdan sürdürülebilir bir yapıya sahip olması gerektiğini vurgulayan Şahiner, “Finansal yapısı zayıf şirketlerle bu sistemin ayakta kalması mümkün değil.” ifadelerini kullandı. Bu kapsamda sektörün daha düzenli işlemesi adına önemli adımlar atıldığını belirtti.

Denetim yetkisi verilen Para Kambiyo ve İnkişaf Sandığı Dairesi’nin teşkilat yasasının geçmiş haftalarda Meclis’ten geçtiğini hatırlatan Şahiner, “Bu kuruma yapılacak personel atamaları bir an önce tamamlanmalı, bilirkişiler Kamu Hizmeti Komisyonu üzerinden göreve başlamalıdır.” dedi. Hükümete çağrıda bulunan Şahiner, teşkilat yapısının işlevsel hale getirilmesinin zorunluluk olduğunu söyledi.

Son dönemde sigorta sektörüne yönelik sert tartışmalar yaşandığını ve bazı şirketlerin siyasi bağlantılarla geçiş noktalarından ciddi kazançlar elde ettiğine dair iddiaların kamuoyunda yankı bulduğunu söyleyen Şahiner, “Türkiye’de 100 bin kişiye bir sigorta şirketi düşerken, bizde bu oran 10 bine kadar geriledi.” dedi.

Yeni kurulacak sigorta şirketleri için nakden ödenmiş sermaye miktarlarının artırıldığını dile getiren Şahiner, ancak bu tutarların Türk lirası bazında bırakıldığını vurguladı ve “Bu rakamlar Bakanlar Kurulu tarafından 10 katına kadar artırılabilir. Ancak otomatik güncelleme sistemi yok. Eğer her yıl sonunda güncellenmezse, Türk lirasının değer kaybıyla bu rakamlar komik hale gelebilir.” dedi.

Yasanın değişiklik maddeleri arasında, sigorta ve reasürans şirketlerinin yönetim kurulu üyeleri, genel müdürleri ve yardımcılarının taşıması gereken niteliklerin sıkılaştırıldığını aktaran Şahiner, ilgili kişilerin mezuniyetleri ve mesleki deneyimlerine dair yeni kriterlerin getirildiğini kaydetti. Şahiner bu adımın, sektörün daha kaliteli hizmet sunmasını sağlayacağını belirtti.

Yedinci maddeyle ilgili olarak ayrıca öneride bulunacaklarını açıklayan Şahiner, burada yönetim kurulu üyelikleriyle ilgili gözden kaçan bazı unsurlar olduğunu dile getirdi.

Şahiner yeni düzenlemeyle birlikte devletin sigorta şirketlerinden elde edeceği gelirlerin de artırıldığını kaydetti.

-Berova

Yanıt vermek üzere kürsüye çıkan Maliye Bakanı Özdemir Berova, Sigorta Hizmetleri Düzenleme ve Denetim Yasası’nda yapılan değişikliklerin 15 yıl sonra Meclis Genel Kurulu’ndan geçirilmesinin önemli bir adım olduğunu belirterek, yeni yasanın hem uygulayıcı kurum olarak Maliye Bakanlığı’na hem de sektörün güncel ihtiyaçlarına uygun bir zemin sunduğunu kaydetti. Berova, yasa sayesinde sektörün daha etkin denetleneceğini, ihtiyaç duyulan personelin Kamu Hizmeti Komisyonu aracılığıyla istihdam edileceğini söyledi.

Berova, Cumhuriyetçi Türk Partisi milletvekilleri Fikri Toros ve Salahi Şahiner’in Genel Kurul’daki konuşmalarına atıf yaparak her iki isme de katkıları ve yapıcı üslupları için teşekkür etti. “Sayın Toros’un ve Sayın Şahiner’in endişelerinde haklılık payı olabilir ama bu endişelere gerek olmadığını özellikle ifade etmek isterim. Sermaye tutarlarının her yıl kontrol mekanizması içinde güncellenmesi gerektiğine dair hatırlatmaları doğrudur, ancak bu yasa 2010’dan beri hiç değişmeden bugüne gelmiştir.” dedi.

Yasa yapım sürecinin geçmişteki siyasi istikrarsızlıklardan olumsuz etkilendiğine işaret eden Berova, kısa süreli hükümetlerin yapısal reformların hayata geçirilmesini zorlaştırdığını söyledi. Bu dönemde Maliye Bakanlığı olarak Muhasebe Denetim Yasası, Tasdik Memurları Yasası ve Para Kambiyo Teşkilat Yasası gibi birçok önemli düzenlemeyi hayata geçirdiklerini belirtti.

Sigortacılıkla ilgili yeni düzenlemenin de bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Berova, Fikri Toros’un gündeme getirdiği bağımsız sigorta denetleme kurumu fikrine teorik olarak katıldığını ancak ülkenin mevcut yapısal ve ekonomik koşulları dikkate alındığında her yeni kurumun maliyet-fayda analizinin dikkatle yapılması gerektiğini kaydetti.

Yasanın içerdiği teknik detaylara ilişkin Toros ve Şahiner’in ayrıntılı değerlendirmeler yaptığını belirten Berova, bu nedenle içerikte tekrar ayrıntıya girmeye gerek duymadığını söyledi. “Bu yasanın yürürlüğe girmesiyle uygulanabilir ve sürdürülebilir bir çerçeve oluşturulmuştur. Komitedeki tartışmalarda katkı koyan tüm üyelerimize ve başkanımıza teşekkür ederim.” dedi.

Berova, sektöre dair bazı güncel verileri de paylaşarak konuşmasını tamamladı. Bugün itibarıyla ülkede 40 hayat dışı sigorta şirketi, 3 hayat grubu sigorta şirketi ve 2 reasürans şirketinin aktif olduğunu kaydeden Berova, gerçek kişi sigorta acentesi sayısının 2 bin 509, tüzel kişi sigorta acentesi sayısının 209, banka sigorta acentesi sayısının 22, kooperatif şirketi acentesi sayısının ise 21 olduğunu aktardı. Ayrıca ülkede 2 adet sigorta brokerinin faaliyet gösterdiğini söyledi.

Berova, bu alanın denetimi için gerekli insan gücünün en kısa sürede Kamu Hizmeti Komisyonu aracılığıyla sağlanacağını belirtti.

Konuşmaların ardından Birleştirilmiş Sigorta Hizmetleri Düzenleme ve Denetim Değişiklik Yasa Tasarısı oylandı ve oy birliğiyle kabul edildi.

Böylece Meclis Genel Kurulu bugünkü toplantısını tamamladı. Genel Kurul’un gelecek birleşimi yarın saat 10.00’da başlayacak.

Yarın ayrıca Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “İsrail-İran Savaşı’yla kritik bir aşamaya gelen bölgesel gelişmeler ve Rum liderliğinin özellikle gayriresmi Cenevre toplantısının ardından dozunu arttırdığı olumsuz siyasetine” ilişkin Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nu kapalı oturumda bilgilendirecek.

Devamını Oku

Kıbrıs

Halkın katılımıyla sığınak ve sirenlerin kullanılacağı bölgesel bir tatbikat planlanıyor

Published

on

By

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı, Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerin ardından olası risklere karşı halkın bilinçli ve hazırlıklı olması için, sığınaklar ve acil durumlarda uygulanması gereken temel kurallar hakkında bilgi verdi.

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, ulusal güvenliği tehdit eden herhangi bir doğrudan tehlike bulunmadığı belirtilerek, olası risklere karşı halkın bilinçli ve hazırlıklı olmasının büyük önem taşıdığı vurgulandı.

-Sığınakların durumu ve erişilebilirliği…

Açıklamada, KKTC genelinde 10 adet genel, 258 adet özel sığınak olmak üzere toplam 268 sığınak bulunduğu ve bu sığınakların yaklaşık 200 bin kişiyi barındıracak kapasitede olduğu kaydedildi.

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’nın, sığınak kapasitesini artırmak maksadıyla, tüm ilçelerde faaliyet gösteren büyük kapasiteli oteller ile geniş bodrum hacimli binaları da sığınak planlamasına dahil ettiği ifade edilen açıklamada, ayrıca, kamu binaları haricinde, özel mülkünün altında bodrum alanı bulunan vatandaşların, bu alanlarını sığınma alanı olarak kullanacakları belirtildi.

“OHAL ilan edilmesi durumunda büyük kapasiteli oteller, geniş bodrum hacimli binalar, apart otellerin bodrum katları ile özel mülk bodrum alanları, halkın sığınması amacıyla Sivil Savunma Teşkilatı’nın kullanımına geçecektir.” denilen açıklamada, kamuya açık ve yerleşim yerlerine yakın sığınakların, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı tarafından denetlendiği belirtildi.

Açıklamada, “Vatandaşlarımız, bulundukları bölgedeki en yakın toplanma yerlerini Sivil Savunma resmi web sitemiz, www.sivilsavunma.gov.ct.tr adresinden öğrenebilirler. Belirlenen alanlarda toplanan halk, Sivil Savunma personeli ve Halk Örgütü’nde görevli personel tarafından en yakın sığınma alanlarına yönlendirileceklerdir” denildi.

-Tatbikat

Açıklamada, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’nın, 25 Haziran Çarşamba günü Gazimağusa’da halkın katılımı ile sığınak ve sirenlerin kullanılacağı bölgesel bir tatbikat planladığı kaydedildi. Tatbikat ile ilgili duyuruların kamuoyu ile paylaşılacağı da ifade edildi.

-Bilgilendirme sistemi ve uyarılar

Açıklamada, “Her türlü resmi bilgilendirme ve yönlendirme, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı bünyesinde Afet Acil Durum Radyosu olarak görev yapacak Radyo Vatan, Radyo Nihavent ve Radyo Türkü ile ülke genelindeki siren anons sistemi ile cami anons sistemi aracılığıyla duyurulacaktır. Duyurular ayrıca Sivil Savunma Teşkilatı resmi facebook hesabından da yapılacaktır. Sosyal medyada ve çeşitli platformlarda yer alan teyitsiz bilgilere itibar edilmemesi, yalnızca resmi kanalların takip edilmesi önem arz etmektedir” uyarısı yapıldı.

-Kişisel hazırlık ve farkındalık

Açıklamada ayrıca, vatandaşlara, kendi evlerinde veya işyerlerinde geçici sığınma alanları oluşturması ve temel ihtiyaç malzemelerini (su, ilk yardım seti, el feneri, radyo, temel gıda vs.) içeren acil durum çantası hazırlamaları tavsiye edildi.

-Sığınak Fonu

2000 yılında çıkarılan Sığınak Yasası ile ilgili bilgi de verilen açıklamada, yasa ile “sığınakların inşası, bakımı ve onarımını sağlamak maksadıyla Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı başkanlığında 10 kişiden oluşan ‘Sığınak Komisyonu’ ve Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı kontrolünde inşaatlardan alınan katkı payları ile beslenen ‘Sığınak Fonu’” oluşturulduğu belirtildi.

Açıklamada ayrıca şunlar kaydedildi:

“2014 yılına kadar Sığınak Fonu’nda biriken para, sığınak ile bütünleşik olarak Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Ayaktan Tanı Merkezi ve Gazimağusa Devlet Hastanesi yapımında kullanıldı. Söz konusu inşaatlara ek olarak KKTC çapındaki siren anons sistemi de Sığınak Katkı Fonu’nda biriken para ile yenilenmiştir.

2014 yılından itibaren, fonda biriken para, devletin diğer projelerinde kullanılmak üzere Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı kontrolünden alınarak Maliye Bakanlığının ‘Tasfiye Edilen Fon Gelirleri’ kalemine aktarılmıştır.

Böylece, sığınak katkı payı gelirleri Maliye Bakanlığı kontrolüne alınarak, devletin gelirler bütçesine ‘Sığınak Katkı Payı Gelirleri’ kalemine gelir olarak kaydedilmeye başlanmıştır.

17 Şubat 2014 tarihinden itibaren ‘Sığınak Fonu’nun kaldırılması ile birlikte söz konusu fon ve sığınak katkı payı gelirleri, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’nın kontrolünden çıkmıştır.”

Devamını Oku

Trending

Reklam