Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Gazze Şeridi’nden sosyal medyaya taşan feryat: #Gazze_Açlıktan_Ölüyor

Published

on

“#Gazze_açlıktan_ölüyor” etiketi, son saatlerde sosyal medya platformlarında hızla yayılırken, İsrail saldırısı ve ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde yaşanan derin insani dramın sembolü haline geldi.

Filistinliler, İsrail’in ABD desteğiyle yürüttüğü yoğun askeri operasyonlar altında her geçen gün daha da derinleşen açlığı ve bunun başta çocuklar olmak üzere siviller üzerindeki yıkıcı etkilerini dünya kamuoyuna duyurmak için bu etiketi bir çığlığa dönüştürdü.

X, Facebook ve Instagram’da paylaşılan yürek burkan videolar ve fotoğraflar, yıkımın ortasında yaşam mücadelesi veren çocukları, kadınları ve yaşlıları gözler önüne seriyor.

Hem Gazze’nin içinden hem de dünyanın dört bir yanından gelen paylaşımlar, sınır kapılarının açılması ve bölgeye acilen gıda yardımı ulaştırılması için çağrı yapıyor.

– Un yok, umut yok

Gazze’de yaşayan Filistinliler artık temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz durumda.

Ekmek üretimi için gerekli olan un neredeyse tamamen tükenmişken, karaborsada bulunan az miktardaki un ise fahiş fiyatlara satılıyor.

Bu da açlıkla mücadele eden halk için temel gıdayı ulaşılamaz hale getiriyor.

– Çocuklar ölümün eşiğinde

Sosyal medyada paylaşılan videolardan birinde, yıkılmış bir evin önünde ağlayan küçük bir kız çocuğu, “Sanki insan değilmişiz gibi sabırdan bahsetmeyi bırakın. Biz ekmek ve yaşam istiyoruz.” diye feryat ediyor.

Başka bir görüntüde, hastane yatağında yatan bir çocuk, kendisine nasıl olduğu sorulduğunda gözyaşları içinde “Açım.” diye yanıt veriyor.

Bazı görüntülerde ise ileri derecede zayıflamış çocukların kemikleri dışarı fırlamış bedenleri, açlıktan ayakta duramayan yaşlılar ve hayır kurumları önünde bir lokma ekmek için bekleyen insanların dramı yer alıyor.

Bir kadın da “Bir aş evinden diğerine dolaşıyoruz, bir lokma ekmek bulamıyoruz. Bizim suçumuz ne?” diyerek çaresizliğini dile getiriyor.

– Gazze’nin içinden yükselen çığlıklar

Gazeteci Enes eş-Şerif, X platformundaki paylaşımında, “Artık boş midelerin sesinden daha yüksek bir ses yok. Açlık, gençlerden önce yaşlıları vuruyor.” ifadelerini kullandı.

Avukat Yahya Suheyl ise Facebook’taki paylaşımında, “Kendi durumumdan çok halkın durumuna ağlıyorum. Açız millet.” ifadelerine yer verdi.

Suheyl, bir başka paylaşımında da şunları kaydetti:

“Açlık bedenlerden önce ruhları kemiriyor. Çaresizlik, hayal kırıklığı ve baskı duygusu artık dayanılmaz hale geldi.”

Gazze Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Dr. Munir el-Barş, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Gazze’de artık yiyecek bir hak değil, aç yatan çocukların dudaklarında tekrarlanan, bir somun ekmek hayaliyle dolu bir arzudur.” ifadelerini kullandı.

Barş, şöyle devam etti:

“Açlık Gazze’nin kapısını çalmıyor, evlere yerleşiyor. Hayatları kemiriyor, insanları küresel unutmuşluğun ağırlığı altında eziyor.”

Barş, ekmeğin “Gazze’de nadir bulunan bir meta” haline geldiğini işaret ederek, bebek mamasının bile “Abluka yüzünden iptal edilen bir yaşam vaadine, acil serviste can çekişen bir çocuğun imkânsız hayaline” dönüştüğünü belirtti.

– Açlığın görsel anlatımı

Karikatürist Kamil Şeref, Gazze Şeridi’ni boş bir yemek kabı şeklinde resmederek, abluka altındaki bölgedeki gıda güvensizliğine ve açlığa dikkati çeken çarpıcı bir çizim paylaştı.

Sosyal medya etkileşimi yalnızca Gazze ile sınırlı kalmadı.

Arap ve Batılı ülkelerden sosyal medya kullanıcıları, uluslararası topluma seslenerek İsrail’e baskı yapılmasını ve sınır kapılarının derhal açılmasını talep etti.

Aktivistler, modern tarihin en kötü insani krizlerinden birini yaşayan Gazze halkına acilen gıda ve ilaç yardımı ulaştırılması gerektiğini vurguladı.

– Gazze’de Sağlık Bakanlığı ve hükümetten peş peşe uyarılar

İsrail, 2 Mart 2025’ten bu yana Gazze Şeridi’ndeki tüm sınır kapılarını kapatarak gıda ve tıbbi yardım girişini engellemiş, bu durum Gazze içinde kıtlığın yayılmasına neden olmuştu.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, aşırı yorgunluk ve bitkinlik nedeniyle hastanelere başvuran hasta sayısında ciddi artış yaşandığını belirterek, yüzlerce Filistinlinin açlıktan hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu.

Bakanlık, 18 Temmuz’da yayımladığı yeni açıklamada, “Her yaştan, eşi benzeri görülmemiş sayıda vatandaş, aşırı yorgunluk ve bitkinlik nedeniyle acil servislere başvuruyor.” ifadesine yer vermişti.

Açıklamada, “Vücut direnci düşen yüzlerce kişi, açlık ve fizyolojik çöküş nedeniyle kesin ölüm tehlikesiyle karşı karşıya.” ifadeleri de kullanılmıştı.

Dün yapılan başka bir açıklamada ise Gazze Şeridi’nde “temel gıda maddelerinde ciddi kıtlık, yaygın akut yetersiz beslenme ve bu durumun etkilerini tedavi edebilecek tıbbi imkanların tamamen yokluğu” nedeniyle gerçek bir açlık krizinin yaşandığı bildirilmişti.

Gazze Hükümeti Medya Ofisi de 18 Temmuz’da yaptığı açıklamada, 7 Ekim 2023’ten bu yana yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden çocukların sayısının 69’a yükseldiğini duyurmuştu.

Aynı açıklamada, gıda ve ilaç yetersizliği nedeniyle yaşamını yitiren Filistinlilerin toplam sayısının 620’ye ulaştığı bilgisi paylaşılmıştı.

Yetkililer, yetersiz beslenme ve açlık nedeniyle 650 bin çocuğun ölüm riski altında olduğunu, yaklaşık 60 bin hamile kadının ise yeterli beslenme ve sağlık hizmetlerine ulaşamaması nedeniyle ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığını bildirdi.

İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de öldürme, aç bırakma, altyapıyı yok etme ve zorla yerinden etme yöntemlerini içeren bir savaş yürütüyor ve Uluslararası Adalet Divanının bu durumu durdurma yönündeki tüm çağrı ve kararlarını görmezden geliyor.

ABD desteğiyle yürütülen bu savaş sonucunda, çoğunluğu kadın ve çocuk olan 199 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti veya yaralandı, 9 binden fazla kişi kayboldu; yüz binlerce kişi yerinden edildi ve kıtlık nedeniyle çok sayıda sivil yaşamını yitirdi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam