Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Geçitköy’de alevlerle 5 saatlik mücadele

Published

on

Geçitköy bölgesinde bugün öğle saatlerinde çıkan ve rüzgârın etkisiyle civar bölgelere yayılarak yaklaşık bin dönümlük alanı etkileyen, yerleşim yerlerini de tehdit eden yangın, yaklaşık beş saat sonra kontrol altına alındı. Yangın nedeniyle devlet ve hükümet yetkilileri bölgeye gitti, incelemelerde bulundu.

Bugün saat 13.00 sıralarında Geçitköy bölgesinde elektrik tellerinin birbirine değmesi sonucu üç farklı noktada çıkan yangın, tüm birimlerin ve vatandaşların seferber olması ve Türkiye ile İngiliz üsler bölgesinden hava araçlarının da müdahaleleri sonucunda kontrol altına alınabildi. Bölgede, havadan ve karadan soğutma çalışmaları devam ediyor.

Yangın nedeniyle trafik akışına kapatılan Girne – Güzelyurt ana yolu da saat 20.00 sıralarında yeniden trafiğe açıldı.

Olay yerinde incelemelerde bulunmak üzere Tepebaşı bölgesinde gelen Başbakan Ünal Üstel, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz, bölgede rüzgarın etkisini artırdığı akşam saatlerinden önce yangının kontrol altına alınarak, daha geniş bir alana yayılmasını hedeflediklerini açıklamıştı.

Polisin verdiği ilk bilgilere göre, yangın söndürme çalışmalarına katılan bir vatandaş ise dengesini kaybedip düşerek, karın bölgesine demir saplanması sonucu yaralandı. Tepebaşı’nda bulunan siteye sirayet etmesi sonucu üç evin de yangından hasar gördüğü belirtildi.

Yangın esnasında yoğun dumandan etkilenen birçok kişinin de ambulanslarla sağlık merkezlerine sevk edildiği gözlemlendi.

İlk tespitlere göre, Geçitköy bölgesinde çıkan ve rüzgarın etkisiyle civar bölgelere yayılan yangında yaklaşık bin dönümlük alandaki ağaçlar ve makilik alan yandı.

– Yangın rüzgarın etkisiyle “Mavi Köşk” olarak bilinen bölgeye, ardından da “Santos Villaları” olarak bilinen yerleşim bölgesine yayıldı

Bugün saat 13.00 sıralarında Geçitköy Barajının karşı tarafında, batısındaki bir bölgede başlayan yangın rüzgârın da etkisiyle güneye doğru hareket ederek, “Mavi Köşk” olarak bilinen yamaçlara doğru ilerledi.

Yangının önünü kesmek için olay yerine sevk edilen itfaiye, orman dairesi, polis, asker, Sivil Savunma Teşkilatı, bölge belediyelerinden ekipler ile köy halkı yoğun çaba gösterdi. Ancak rüzgârın da etkisiyle yangın, Santos Villaları olarak bilinen yerleşim bölgesine kadar ulaştı.

Can kaybının önlenmesi amacıyla alınan tedbirler kapsamında bölge sakinlerinin tahliye edildiği bilgisi paylaşıldı. Ancak birçok kişinin de yoğun dumandan etkilenerek ambulanslarla sağlık merkezlerine sevk edildiği gözlemlendi.

Rüzgârın etkisiyle civar bölgelere yayılan ve tüm birimlerin yoğun çabalarına rağmen bir türlü kontrol alınmayan yangın Tepebaşı köyünün sakinleri arasında endişe yarattı.

2020 yılında Tepebaşı’nda çıkan büyük orman yangınını anımsayan Tepebaşı sakinleri, itfaiye araçları ile belediyelere ait su tankerleri ile hiç durmaksızın yangın bölgesine su taşıyan ekiplerin seferberliğini endişeli gözlerle izledi

Mayıs 2002 yılında Tepebaşı-Kalkanlı arasında çıkan yangının, “1995 yangından sonra en büyük orman yangını” olduğu belirtilmişti. Tepebaşı’nda çıkan ve Kalkanlı’ya kadar uzanan yangında, Anıt Zeytin ağaçları da dahil olmak üzere 7 bin 500 dönüm yanmıştı.

-Cumhurbaşkanı Tatar’dan yangınlar karşı daha dikkatli olunması çağrısı

Geçitköy’e giderek askeri helikopterle havadan yangın bölgesinde incelemelerde bulunmasının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Geçitköy bölgesindeki yangında ilk belirlemelere göre 700 dönümden fazla bir alanın kül olması ciğerlerimizi yaktı, çok üzgünüz” dedi.

“Mavi Köşk”ün bulunduğu bölgede büyük tehlike yaşandığını” belirten Cumhurbaşkanı, yangın söndürme çalışmalarında tüm kurum ve kuruluşların seferber olduğunu; olağanüstü çaba gösterdiklerini, Türkiye’den gönderilen 2 helikopter 1 uçak; İngiliz üslerinden de 2 helikopter ile Geçitköy Barajı’ndan alınan suyla yangın söndürme çalışmalarının yürütüldüğünü belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, yaz aylarında yangınlar karşı daha dikkatli olunması çağrısı da yaptı.

– Başbakan Üstel, Bakan Oğuz olay yerinde incelemelerde bulundu

Yangın bölgesine gelerek incelemelerde bulunan Başbakan Ünal Üstel ve Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz, Tepebaşı’nda basına yaptığı açıklamada, elektrik tellerinin birbrine değmesi sonucu üç ayrı yerde yangın çıktığını ve rüzgarın etkisiyle yangının civar bölgelere yayıldığını açıkladı.

Başbakan Üstel, Türkiye’den ve İngiliz üslerinden gelen yangın söndürme helikopterlerinin yangın söndürme çalışmalarına katılmasıyla birlikte, rüzgarın şiddetini artırdığı akşam saatleri öncesinde yangının söndürülmesini ve ardından soğutma çalışmalarına başlamayı hedeflediklerini söyledi.

Başbakan Üstel, tedbir amaçlı evlerin boşaltıldığını, bölge sakinlerinin can güvenliğinin sağlanması için tahliye edildiklerini de açıklayarak, “Bakanımızın, Türkiye Cumhuriyeti ile imzaladığı protokol kapsamında, bir yangın helikopteri 1 Haziran’dan itibaren Ercan Devlet Havalimanı’nda olacak. Şansızlığımız Mayıs ayının son günlerinde, böyle bir yangın yaşanmasıdır” dedi.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam