Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Geleceğini, emeğini ve birikimlerini bize emanet edenlerle 62. yılımızı kutluyoruz”

Published

on

Koopbank 62. kuruluş yıl dönümünü kutluyor. 9 Eylül 1959 tarihinde 196 Türk kooperatifinin ortaklığıyla kurulan banka, bugün ülkemiz bankacılık sektörünün en tepesindeki finansal kuruluş olma özelliğini sürdürüyor.

Koopbank Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Ataman, Koopbank’ın 62. kuruluş yıl dönümü nedeni ile yaptığı açıklamada, 9 Eylül 1959’da tek şube ile kurulan bankanın ülke geneline yaygın 20 şubesi, gerek mevduat ve kredi hacmi gerekse bilanço büyüklüğü sıralamasındaki konumu ile ülkenin en büyük finansal kuruluşu olduğunu kaydetti.

Koopbank’ın bankacılık sektörünün tek başına beşte birini temsil ettiğine dikkat çeken Ataman, 11 milyar Türk Lirasını aşan bilanço büyüklüğü, 600 milyon Türk Lirasına yaklaşan öz kaynakları ile bankanın KKTC ekonomisi içindeki önemi ve toplum nezdindeki yerinin net bir şekilde ortada olduğunu belirtti. 125 bini aşan ve çoğu kooperatif gönüllüsü sadık bir müşteri portföyüne sahip olduklarını belirten Genel Müdür Ataman, bankanın kurulduğu ilk günden itibaren halkıyla birlikte bu topraklara sahip çıkan, geleceği birlikte büyüten bir aileyi temsil ettiği söyledi.

“KENDİ KÜLTÜREL DEĞERLERİMİZİ VE İSTİKRARLI İŞ ANLAYIŞIMIZI KORUYARAK BU GÜNLERE GELDİK”
Bankanın 62 yıllık tarihine bakıldığında, onun gelişim sürecinin Kıbrıs’ın gelişimi ile paralellik gösterdiğine vurgu yapan Ataman, Koopbank’ın bir bakıma ülkenin tarihi dönemeçlerinin tümüne tanıklık etmiş bir banka olduğuna işaret etti. Genel Müdür Ataman, Koopbank’ın toplumun kalkınmasına kooperatifler aracılığıyla ve onlarla birlikte yön vermek misyonuyla kurulduğunu, 62 yıllık süre içerisinde kendi kültürel değerlerini, iş yapma tarzını, ekonomik misyonunu ve istikrarlı iş anlayışını koruyarak çok ciddi noktalara ulaştığını ifade etti. Toplum nezdinde Koopbank’ın bir güveni temsil ettiğini ve bunun bir rastlantı olmadığına dikkat çeken Ataman, ülkedeki mevduatın beşte birine karşılık gelen 10 milyar Türk Lirasının Koopbank’a emanet edilmiş olmasının bankaya duyulan güvenin en büyük kanıtı olduğunu sözlerine ekledi.

“ZOR ANDA DA YANINDA OLMAK BİZİM TEMEL ERDEMİMİZ”
Ülkenin son bir buçuk senedir gerek pandemi nedeniyle gerekse ekonomik olarak zorlu bir dönemden geçtiğine dikkat çeken Ataman, “Ne ticari hedeflerimiz, ne de kârlılık isteğimiz ülkemizin ve onun insanının menfaatlerinin üzerinde olamaz, yıllardır içinde yoğrulduğumuz kooperatif kültürü bizlere bunu aşılamıştır” dedi. Koopbank’ın şimdiye kadar tüm imkânlarını, kaynaklarını, tecrübelerini ve birikimlerini hep ülkenin ekonomisinin yararına kullandığı söyleyen Ataman, “Bizim yaklaşımımız toplumun sadece refahını paylaşmak değil, zorluklarını da paylaşmaktır. Bütün öz kaynağını bu ülkeden kazanmış bir kurum olarak bu ülkeye olan borcumuzu, sorumluluklarımızı iyi biliyoruz. Eğer bu bankanın gücüne ihtiyaç olacaksa, o da zor günler içindir, bizim temel erdemimiz budur” dedi. Pandemi süreci gibi zor dönemlerde sergilenen yaklaşımların kimin bu ülkeye ne kadar taahhüdünün olduğunu ortaya çıkardığını belirten Ataman, “ödeme gayreti içinde olduğunu hissettiğimiz, bir başka deyişle iyi niyetli tüm müşterilerimiz bizden ne destek istemişlerse tüm imkânlarımızı seferber ederek yerine getirdik, tüm kesimlere yasa gücündeki kararnamelerin çok ötesinde kolaylıklar sağladık ve buna devam ediyoruz” dedi.

“KAMU KREDİLERİNİN GERİ ÖDENMESİNDE İSTİKRAR SAĞLANDI”
2021’nin ilk yarısındaki finansal veriler üzerinden değerlendirme de yapan Ataman, temel bütün kalemlerde, büyüme, kârlılık, aktif kalitesinin korunması ve sermaye yönetimi açısından belirlemiş oldukları hedeflerle tutarlı sonuçlar elde ettiklerini belirtti. Genel Müdür Ataman, yıllardır süregeldiği şekilde sağlıklı bir sermaye yeterlilik rasyosunu da koruduklarını kaydetti.
Pandeminin etkisi ile kredilerin geri dönüşü ve yeni kredi kullandırmada daralmanın bu özel dönemde normal karşılanması gerektiğine işaret eden Ataman, ekonominin çarklarının istenilen şekilde dönmeye başlamasının birçok sektörde 2022’nin ilk çeyreğini bulabileceğini ve bu süre zarfında hep beraber bu sıkıntıları paylaşarak aşmak zorunda olduklarını, gerek avantajlı krediler gerekse yapılandırmalarla piyasayı desteklemeyi sürdüreceklerini dile getirdi.

Yıllardır öncelikli hedefleri olan kamunun bankaya olan borçlarının ödenmesi konusunda artık net bir istikrarın sağlandığına dikkat çeken Ataman, “Son iki yıl içinde devletimiz 370 milyon Türk Lirası ödeme yaptı, daha da önemlisi ödemeler artık bir takvime bağlandı. Kamu borçlarına yapılacak olan her tahsilat sonuçta bu toplumun daha ileriye doğru gelişmesi için yatırıma dönüşecek, halka ihtiyaçlarını çok daha uygun maliyetli krediler ile sağlamak yönünde önemli bir destek olacaktır. Kazancımız ülkemizin kazancınadır” şeklinde konuştu.

“FİNANSAL TEKNOLOJİLER ALANINDA KILAVUZLUK ROLÜMÜZÜ SÜRDÜRÜYORUZ”
Genel Müdür Kemal Ataman, Koopbank’ın dijitalleşmeyle ilgili çalışmaları hakkında da bilgi verdi. Küresel ekonomideki bilinen tüm değerleri değiştirecek şekilde dünyanın hızla dijitalleştiği, özellikle pandemi döneminde teknolojik uygulamaların öne çıkarak önem kazandığına dikkat çeken Ataman, Koopbank’ın sektördeki kılavuz rolünü bu alanda da sürdürdüğünü söyledi. Mobil cüzdan uygulaması ‘HEPi’ ile ülkede yepyeni bir ödeme yöntemini hizmete sunduklarını ifade eden Ataman, yüz yüze eğitimin önümüzdeki günlerde başlaması ile “Öğrenci Dostu Ada” projesi kapsamında binlerce öğrenciye ‘HEPi Student’ mobil cüzdan uygulamasını ve öğrenci banka kartı olan ‘Ada Kart’ı çok yakında sunacaklarını belirtti.

Pandeminin internet üzerinden hizmetlerin satın alınmasına olumlu yönde bir etkisinin olduğunu ifade eden Genel Müdür Kemal Ataman, Koopbank’ın sanal POS hizmet altyapısını da gelişen ihtiyaçlar çerçevesinde yenilediğini ve bugün kamuda vergi, araç kayıt, sağlık, gümrük gibi alanların yanında belediye ve elektrik fatura ödemelerinde, eğitim sektöründe ve diğer birçok faaliyet alanında internet üzerinden güvenli bir ödeme platformu sunduklarını belirtti. Geçtiğimiz ay içerisinde temel bankacılık yazılımlarını tamamen yenilendiklerini de kaydeden Ataman, “Bankaya yepyeni bir çehre kazandırdık, bir nevi bir milat gerçekleşti. Bu önemli adım hizmet kalitemizi yükseltme anlamındaki hedeflerimize ulaşmak için önemli bir noktaydı. Bunu sıkıntısız başardık” dedi. Yıl bitmeden mobil teknolojiler konusunda bir takım başka yenilikleri de müşterilerine sunacaklarını belirten Ataman, “Her ne kadar yüz yüze hizmet anlayışı özellikle hatırı sayılır bir müşteri kesimimiz için halen vazgeçilmez olsa da, pandemi ile bu anlayışta da kaymalar oldu. Hizmetlerimizi şube dışına herkesin kullanabileceği şekilde öne çıkarmak başlıca hedefimiz oldu” dedi.

“KOOPERATİFLERİ REKABETE KARŞI KORUMA BİZİM TAAHHÜDÜMÜZ”
Tüm dünyada kooperatifçiliğin yükselen bir değer olduğunu, ülkemizde de bir devlet politikası olarak kooperatifçiliğin destekleneceği yönündeki planların sık sık açıklandığını belirten Ataman, “Biz Koopbank olarak kooperatiflere karşı üzerimize düşen görevi eksiksiz yerine getirmek için büyük gayret sarf ediyoruz. Geleneksel olarak yıllardır onlara verdiğimiz hizmetlerin yanında hiçbir karşılık beklemeden finansal teknolojiler alanında da kapsamlı bir hizmet ve destek sunuyoruz. Bugüne kadar kart ve ATM’ler ile internet bankacılığı üzerine yoğunlaşmıştık, artık kapsamı daha da genişletiyoruz” dedi. Genel Müdür Ataman, bugüne kadar birçok kooperatifin dışarıdan aldığı çeşitli hizmetleri artık direkt Koopbank üzerinden alarak büyük tasarruf sağladığını, yakında da yeni dijital servisler üzerinden kooperatiflere verilecek hizmetler ile kooperatiflerin bugüne kadar yapılandan farklı olarak artık direkt kendi kullandıkları yazılımlar içinden fatura ödeme, kredi kartı tahsilatı, kooperatifler arası havale ile EÖS ve EFT hizmetlerini kendi müşterilerine sunabileceklerini söyledi. Toplumun önemli bir parçası olan kooperatiflerin sürdürülebilirliği için onları bu tür hizmetlerden yararlandırmanın misyonları gereği olduğunu belirten Ataman, önümüzdeki dönemde çıtayı bir kademe daha yükselterek kooperatiflere veri merkezi hizmetini de sunmayı planladıklarını sözlerine ekledi.

“HER ALANDA TOPLUMA HİZMET ETMEK MİSYONUMUZUN BİR PARÇASI“
Koopbank’ın bankacılık faaliyetlerinin yanı sıra kültür, sanat ve spora da büyük katkı sağladığını belirten Genel Müdür Kemal Ataman, özellikle spor kulüpleri olan Koop Spor ile her yaşta gence spor imkânı tanıyan bir yapıyı barındırdıklarını ve ülke basketboluna çeşitli seviyelerde altı takım ile renk katarak büyük başarılara imza attıklarını belirtti. Ataman, son beş senedir faaliyete geçirdikleri basketbol akademisi ile çocukları ve gençleri sporun içine çekmekte ciddi bir gayret gösterdiklerini ve bunda da başarı elde ettiklerini sözlerine ekledi. İlkokul çağındaki çocuklara yönelik düzenledikleri geleneksel kompozisyon yarışması ile de çocukların hayallerinin paylaşılmasına ortak olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.

Banka olarak toplumun ihtiyaçlarına da hiçbir zaman duyarsız kalmadıklarını belirten Ataman, yaşanan pandemi nedeniyle özellikle hibe ve yardım bütçesinin artırılarak ihtiyaçlı ailelerin çocuklarına uzaktan eğitim için tablet alınmasını ve çeşitli gereksinimlerinin karşılanmasını sağladıklarını söyledi. Bu yıl içinde ülkeye yeşil alan kazandırmak adına bir orman alanı oluşturma projelerinin hayata geçtiğini de belirten Ataman, Lefkoşa yeni çevre yolu üzerinde büyük bir alanı Koopbank Ormanı olarak Orman Dairesinin işbirliği ile tesis ettiklerini ve bu alana her yıl banka çalışanları ve emeklileri ile fidan dikimi yapacaklarını sözlerine ekledi.

Ülkeye değer katan kadınların yaşam öykülerinin kayıt altına alınması, geçmişin geleceğe taşınması, yeni kuşaklara ilham vermesi ve toplumsal hafızaya katkı koyması amacıyla Kadın Öyküleri Derneği tarafından yürütülen değerli bir projeye sponsor olduklarını belirten Ataman, Lefke Bölgesinde kurulan kadın kooperatifi 4K’nın destekçisi Perihan Aziz’in hayatının belgeselleştirilmesine katkı koymaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.

“SAHİP OLDUĞUMUZ DEĞERLERİN KORUNMASI VE DAHA İYİ NOKTALARA GETİRİLMESİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Koopbank’ın 62 yıldır bu topraklara sahip çıkarak, halkı ile birlikte çalışıp, üreten büyük bir aile olduğunu vurgulayan Genel Müdür Ataman, şubeleri ve tüm ülkeyi saran kooperatif ağı ile her kesime, her bireye ve sektöre en üst seviyede hizmet sunulmasında görev alan, bankayı bugünlere taşıyan kooperatifçilere, bankanın geçmişteki ve bugünkü çalışanlarına ve Koopbank’a üretimini, birikimini, emeğini ve hayallerini emanet eden herkese teşekkür etti. Ataman, içinden geçilen zorlu pandemi sürecinde varını yoğunu ortaya koyarak hizmetlerini esirgemeyen tüm sağlık çalışanlarına da minnettar olduklarını sözlerine ekledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Kozada ve Keçada üreticileri GİKA-KOOP’a üye oldu

Published

on

By

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar öncülüğünde hayata geçen “İpeğin Kuzey Kıbrıs’ta Yeniden Doğuşu Projesi” (Kozada) ve Keçe’nin Kuzey Kıbrıs’ta Yeniden Doğuşu Projesi (Keçada) markaları kapsamında üretim yapan kadınlar, Dünya Kooperatifçilik Günü dolayısıyla, Girişimci Kadınlar Kalkınma Kooperatifi’ne (Gİ-KA Koop) oldu.

Etkinlikte konuşan Sibel Tatar, oluşturulan bu yeni iş birliği ile her iki markanın daha iyi tanıtılacağına ve daha ileri noktalara taşınacağını emin olduğunu söyledi, “Onları buluşturmaktan, bir iş birliği, bir kuvvet birliği oluşturmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

Bugün Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleşen etkinlikte, Kozada markası üreticileri Dervişe Çeliker, Dudu Münür, Emine Akkor, Duriye Dağsever Gürmen, Sebahat Kukural, Hanife Aktoy ve Fatma Teksamancı ile Keçada markası üreticileri Emete Mavili, Halime Köse ve Meryem Aydoğdu, Gİ-KA Koop’a katıldı.

-Sibel Tatar

Cumhurbaşkanı’nın eşi Sibel Tatar, iki markanın hayata geçmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü’nde kooperatifçiliğin altını bir kez daha çizmek istediklerini belirten Sibel Tatar, “Gİ-KA Koop gibi başarılı bir kooperatif ile onları buluşturmaktan, bir iş birliği, bir kuvvet birliği oluşturmaktan mutluluk duyuyoruz. Ortaya çıkan iki markayı Gİ-KA Koop’a emanet ediyoruz. Bu bayrağı bizden çok daha iyi taşıyacaklarına ve bu markaları daha iyi tanıtacaklarına eminim” dedi.

Konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’ün “Kanaatim odur ki, muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak , maddi ve manevi kuvvetleri, zeka ve maharetleri birleştirmektir” sözünü de hatırlatan Tatar, bugünkü üyeliklerle bu maddi ve manevi kuvvetlerin, zekanın ve maharetin birleştirilmiş olduğunu dile getirdi.

-Tuğlu

Mehmetçik – Büyükkonuk Belediye Başkanı Fatma Çimen Tuğlu, Kozada ve Keçada’nın hem ülke hem de kadınları destekleme adına çok önemli iki marka haline dönüştüğünü söyledi.

Amaçlarının bölge kadınlarını desteklemek olduğunu, Sibel Tatar’ın da emeğini hiçbir zaman esirgemediğini belirten Tuğlu, Gİ-KA Koop’un desteği ile ürünlerin tüm ülke ve ülke dışında tanıtma fırsatı yakalayacaklarını kaydetti.

-Kavuklu

Girişimci Kadınlar Kalkınma Kooperatifi Başkanı İçim Çağıner Kavuklu, kırsal kalkınmanın, sürdürülebilir kalkınmanın olmazsa olmazı olduğunu vurgulayarak, Gİ-KA Koop’un da bu anlayışla kurulduğunu söyledi.

Kooperatifçiliğin dayanışma adına önemine işaret eden Kavuklu, en büyük hedeflerinin gelenekleri yaşatmak ve sonraki nesillere aktarmak olduğunu vurguladı.

Kavuklu “Kurulduğumuz günden itibaren Sibel Tatar’ın Kozada ve Keçada’da yaptıklarını büyük bir takdirle izledik. Çıkan ürünlerin çok kıymetli olduğunun bilinciyle teşvik etmeye çalıştık. Sibel Tatar’ın kültürümüze ait bu eserleri üreten kadınların Kooperatifimize üye olmasını layık görmesi ve bu ürünlerin devamlılığını sağlamamız konusunda bize güvenmesi, Kooperatifimiz adına büyük bir onur ve değerdir. Daha ileriye götürmek için işbirliğiyle çalışacağız. Keçada ve Kozada’nın hem kültürümüzün devamı, hem de ekonomik bir kalkınma modeli olduğunu göstermek için elimizden geleni yapacağız” dedi.

Yeni katılan üyelere de “hoş geldiniz” diyen Kavuklu, “Bu değerli kişiler bize değer ve güç kattı” şeklinde konuştu.

-Çeliker

Etkinlikte konuşan Kıbrıs Türk İşlemelerini Araştırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Dervişe Çeliker ise dernek olarak amaçlarının bilgilerini halka aktarmak olduğunu kaydetti, öğrenmek isteyen tüm kadınlara bu bilgileri aktarmaya hazır olduklarını söyledi.

Kozada ve Keçada projelerinin Sibel Tatar sayesinde hayat bulduğunu kaydeden Çeliker, hayata geçirilen her iki proje ile kadınlara geniş bir iş sahası açıldığını vurguladı. Çelikler, bundan sonra da Gİ-KA Koop çatısı altında yürütülecek çalışmalara destek vermeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel:Bugün KKTC’de özgürce yaşıyorsak, bunu şehitlerimizin fedakârlıklarına borçluyuz

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, “Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde özgürce yaşıyorsak, bunu şehitlerimizin fedakârlıklarına borçluyuz. Onların bize bıraktığı bu kutsal emaneti sonsuza dek korumak ve daha ileri taşımak hepimizin en büyük sorumluluğudur.” dedi.

Başbakan Üstel, 21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası dolayısıyla yayımladığı mesajda, 21 Aralık Şehitler Haftası’nın, halkın kararlılığını, direnişini ve bağımsızlık uğruna ödediği bedelleri hatırlamak adına büyük bir anlam taşıdığını söyledi.

Üstel, Kıbrıs Türk halkının milli varoluş mücadelesinde canlarını feda eden kahraman şehitleri rahmet, minnet ve saygıyla andıklarını söyledi.

21 Aralık 1963’te başlayan ve “Kanlı Noel” olarak tarihe geçen bu kara günlerde, Kıbrıs Türk halkının benzersiz bir dayanışma örneği göstererek, varlığını korumak ve geleceğini savunmak için mücadele ettiğini vurgulayan Başbakan Üstel mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Anavatan Türkiye’nin desteğiyle süren bu mücadele, özgürlük ve egemenlik yolunda atılan en önemli adımlardan biri olmuştur.

Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde özgürce yaşıyorsak, bunu şehitlerimizin fedakârlıklarına borçluyuz. Onların bize bıraktığı bu kutsal emaneti sonsuza dek korumak ve daha ileri taşımak hepimizin en büyük sorumluluğudur.

Bu vesileyle, vatanımız uğruna canını feda eden tüm aziz şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne ve haklarına olan inancını her zaman yaşatacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Ruhları şad, mekânları cennet olsun.”

Devamını Oku

Kıbrıs

21 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası kapsamında Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde Şehitleri Anma Programı düzenlendi

Published

on

By

21 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası kapsamında Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde Şehitleri Anma Programı düzenlendi.
Tören saygı duruşu ve istiklal marşı ile başladı.

Törende ilk konuşmayı yapan Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar,Rum ve Yunan tarafının Akritas Planı doğrultusunda Kıbrıs Türkü’ne uyguladıkları mezalimi anımsatarak, Kanlı Noel saldırılarında başarılı olunamadığını, Kıbrıs Türkü’nün kıt olanaklarına rağmen düşmana geçit vermediğini söyledi.
Bayar, 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı’na kadar Kıbrıs Türkü’nün yokluk içinde direnişini sürdürdüğünü anlatarak, 21 Aralık 1963’ten itibaren 11 yıl süren direnişte Lefkoşa sancağı ve tüm sancakların büyük çaba harcadığını kaydetti.
Devletin tüm organlarından kovulan Kıbrıslı Türklerin bu süreçteki mücadelelerinden ve işlenen vahşi cinayetlerden örnekler de veren Bayar, mukavemeti elden bırakmayan TMT mücahitleri ve Kıbrıs Türkü’nün yıllarca direnişi elden bırakmadığını anlattı.
41 yaşına gelen, can ve kanla kurulan devletin yaşatılacağını da belirten Bayar, federasyon ihtimalinin artık bittiğini, adada kalıcı barışın yegane teminatı olan Türkiye’nin garantörlüğünden asla vazgeçilmeyeceğini söyledi.
Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benanda,21 Aralık’ta Kıbrıs Türkleri’nin büyük bir azim, birlik ve kararlılıkla verdiği mücadelenin milli bir uyanış başlattığını, o mücadele ruhunu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmanın herkesin görevi olduğunu belirtti.
Benan, 50 yıl önce özgürlüğe kavuşan bu vatanın KKTC devleti olarak sonsuza kadar yaşatılacağını da ifade ederek, özgürlük ve bağımsızlık içinde yaşamanın ana gaye olacağını, geleceğe istikrarlı bir şekilde yürüneceğini söyledi.
Şehitleri minnet ve duayla anmaya devam edeceklerini de kaydeden Benan, milli mücadele için canlarını feda eden şehitleri, artık hayatta olmayan gazileri, milli mücadele liderlerini andı, hayatta olanlara da teşekkürlerini iletti.

AKM ŞEHİTLERİ ANMA PROGRAMI-II 13.00 21.12.24

Cumhurbaşkanı Ersin Tatarda, tüm şehitlere rahmet dileyerek başladığı konuşmasında Kıbrıs Türk halkının mücadelesinin bağımsızlık mücadelesi olduğunu belirtti.
Tatar, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Enosis’e bir sıçrama tahtası olarak gören Rumların saldırılarıyla Kıbrıs’ın bir kan gölüne dönüştüğünü, 11 yıl halkın zor şartlar altında mücadele ettiğini söyledi.
Böyle törenlerde şehitlerin rahmetle anılmasının yanı sıra özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin hala sürdüğünün de anımsandığını kaydeden Tatar, karşı tarafın federal bir anlaşma temelinde Kıbrıs Türkü’nü asimile etme ve Türkiye ile bağlarını koparma gayretinde olduğunu belirtti.
Tatar, tek vücut olarak hareket edilmesinin önemine işaret ederek, gelecek nesillerin bağımsız yaşaması için egemenliğin Kıbrıs Türkü için şart ve mutlak olduğunu vurguladı.
Tatar, şehitlerin manevi huzurunda egemenlik ve devlete sahip çıkılacağını, KKTC devletinin bir anlaşmanı parçası olduğunu ve 2 devletli bir anlaşmanın Kıbrıs Türkü için mutlak olduğunu belirtti.
Bölgede yaşananlara bakıldığında artık güçlünün daha zayıfı acımasız bir şekilde ezebildiğinin açıkça görüldüğünü de anımsatan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu gelişmelerin Güvenlik Konseyi kararlarının da bir hükmü olmadığı gösterdiğini kaydetti.
Tatar, “Bizim güveneceğimiz Anavatan Türkiye ve Türk ordusunun caydırıcılığıdır. KKTC’ye sonuna kadar sahip çıkmamız gerekir” dedi.
Törende daha sonra Atatürk Meslek Lisesi öğrencilerinin hazırladığı anma programı ve oratoryo sahnelendi.

Devamını Oku

Trending

Reklam