Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Genel Kurul da bütçe de konuşuldu

Published

on

 

 Cumhuriyet Meclisi’nde bugün yapılan görüşmelerde bütçe üzerine de konuşmalar oldu.

Maliye Bakanı Özdemir Berova, eleştirileri yanıtladığı konuşmasında ödenemeyen pek çok mükellefiyetin, özellikle istimlakların ödendiğini kaydederek, “Övünçle söylüyorum, mükellefiyetlerin yüzde 98’i 2024 Ocak ayı başlamadan kapatıldı” dedi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Devrim Barçın, “2023 Bütçesinde Maliye Bakanlığının Gizlediği Gelirler ve Bu Sebeple Yapılmayan Kamusal Yatırımlar” konulu güncel konuşma yaptı.

Devrim Barçın, hükümetin gelirleri gizlediğini, bu nedenle ülkenin beklediği kamusal yatırımların yapılmadığını , hükümetin “dışa bağımlılığa” işaret ettiğini savundu.

Barçın, 2024 bütçesi görüşülürken Maliye Bakanı Özdemir Berova’nın bütçenin 6 milyar 785 TL açık vereceğini söylediğini, TC ile imzalanan protokoller çerçevesinde 14 milyar TL geleceğini söyleyerek, “Bu verilerin külliyen yanlış, ülkenin öz kaynaklarıyla kamusal yatırım yapma hakkının dışa bağımlı hale getirilmesi için söylenen yalanlar olduğunu söylemiştik. Son iki yılın gerçekleşme verileri bizim doğru söylediğimizi, hükümetin maliyesini yönetenlerin bu topluma, meclise yanlış bilgi verdiğini gösterdi” diye konuştu.

2023 bütçe açığının 3 milyar 60 milyon TL olacağının söylendiğini, ekim ayında da ek bütçe yapıldığını anımsatan Barçın, “Bütçe açığı 263 milyon TL gerçekleşti. Öngörülen bütçe açığından yüzde bin 163 sapma oldu. Kamusal yatırımların yapılmamasıyla ilgili gerekçeyi bu açığa dayandırdınız. Bu açık gerçekleşmedi” dedi.

Gelir ve gider arasındaki farkın gelirle karşılanması gerektiğini, ortada borçlanma da olmadığını kaydeden Barçın, bunun neyle karşılandığının cevaplanmasını istedi.

2024 bütçesinin “6 milyar 785 milyon TL” açık vereceğinin söylendiğini belirten Barçın, “Bu külliyen yalandır, bu açık göreceksiniz oluşmayacak” dedi.

Açığın oluşmasının olumlu bir şey olduğunu kaydeden Barçın, kötü olanın bu bahane edilerek kamusal yatırım yapılmaması, vatandaşın ve belediyelerin hakkının çalınması olduğunu söyledi.

Gizlenen gelirlerin yandaş istihdamlarında, ihalesiz alımlarda kullanıldığını savunan Barçın, “Bile-isteye, mahalli gelir öngörüsünü düşük tutarak belediyelerden 292 milyon 670 bin TL çaldınız” dedi.

Depremle ilgili toplanan vergi konusuna da değinen Devrim Barçın, 613 milyon TL deprem vergisi toplandığını kaydederek, “Bu halk size çatır çatır vergi verdi, bu paranın nerededir, neden harcanmadı? Bunu açıklamak zorundasınız?” dedi.

Barçın, Türkiye ile imzalanan protokol uyarınca yatırım için gelmesi taahhüt edilen rakamın 4 milyar 679 milyon TL olduğunu ifade ederek, “Gele gele 1 milyar 642 milyon TL geldi. Bu paranın gelmeme müsebbibi kimdir?” ifadelerini kullandı.

Devrim Barçın, Türkiye’nden kamu maliyesine gelecek 600 milyon TL’nin ülkeye girmeden AKSA’nın cebine gittiğini söyledi.

Barçın, BRT’de emekliye çıkmaya çalışan 270 dolayında çalışanın yatırımlardan kaynaklı sorununu çözmek için ne yapılacağını da sordu.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova, Devrim Barçın’ın daha önce de çok kez yaptığı gibi “manipülatif” bir konuşma yaptığını söyledi.

Ek bütçenin nasıl hazırlanacağını ilgili yasanın ilgili maddesini kürsüden okuyan Berova, Devrim Barçın’ın kullandığı “dışa bağımlılık” ifadesine üzüldüğünü söyledi. Berova, Anavatan Türkiye ile imzalanan protokollerle kendi ayakları üzerinde duran bir KKTC için çalışıldığını, dışa bağımlılık nitelendirmesinin üzücü olduğunu kaydetti.

2023’te 3 milyar 750 milyon olarak öngörülen açığın, 253 milyon TL olarak gerçekleştiğini kaydeden Berova, “2020 yılından bu yana pandemi, savaşlar, beklenmeyen hadiseler, yüksek enflasyon var… Hepsi birbiri içine girdi” dedi.

Berova, her şeye rağmen ödenemeyen pek çok mükellefiyetin, özellikle istimlakların ödendiğini kaydederek, “Övünçle söylüyorum, mükellefiyetlerin yüzde 98’i, 2024 Ocak ayı başlamadan kapatıldı” dedi.

BRT konusuna da değinen Berova, ocak ayından itibaren bu konuda gerekli çalışmayı başlattıklarını kaydetti.

Berova, “20, 30 yılın sorunları çözmek için gerekli gayreti gösteriyoruz…” dedi.

Özdemir Berova, Maliye ve Çalışma bakanlıklarının iş birliği içinde çalışması gerektiğini de ifade ederek, özel bir yasa hazırlanmasa gerekirse bunun da yapılabileceğini dile getirerek, “Özel bir yasa da bu sorunu çözebilir mi emin değilim. Bu karmaşık, geçmişi uzun bir konu” dedi.

Maliye Bakanı Özdemir Berova, depremle ilgili yasayla ilgili yürütmenin Başbakanlık bünyesindeki komitede olduğunu anımsattı.

Berova, depremle ilgili vergi kesintilerinden 687 milyon TL elde edildiğini, geçtiğimiz yıl söz konusu bütçeden 400 milyon TL’ye yakın bloke yapıldığını ama bunun hayat bulmadığını ifade etti.

Berova, “Konu tek başına hükümetin konusu değildir. Buradaki paranın nasıl harcanacağı komitenin yetkisindedir. Orada biriken para kuruşu kuruşuna bu amaçla kullanılmak üzere kamu maliyesindedir… Kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

Maliye Bakanı Özdemir Berova, Türkiye’ye ile imzalanan protokollerle buraya gelecek paranın neden gelmediğiyle ilgili soru üzerine, muhataplarıyla istişare içinde olduklarını kaydetti.

Berova, protokollerin hazirandan hazirana yapıldığını anımsatarak, bu konuyu çözmek, ana etmenleri belirlemek için çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam