Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

GİAD, deprem felaketi ardından, ülkeyi bekleyen dolaylı sosyal ve ekonomik krizler için çözüm önerilerinde bulundu

Published

on

Genç İşadamları Derneği (GİAD), Türkiye’de yaşanan deprem felaketi ardından, dolaylı olarak ülkeyi bir dizi dolaylı sosyal ve ekonomik krizin beklediğine işaret ederek, bu olası krizlerin doğru yönetilmeleri halinde telafi edilebilir olduklarını kaydetti.

GİAD yaptığı yazılı açıklamada, olası krizler için çözüm önerilerinde bulundu.

Ülkenin, Gazimağusa TMK’dan verdiği canlar başta olmak üzere Türkiye’de yaşanan büyük depremde kaybettiği tüm canlarıyla bu korkunç felaketten doğrudan etkilendiği ifade edilen açıklamada, bu kayıpların asla telafi olmayacağını ve acılarının hiçbir zaman geçmeyeceği belirtildi.

KKTC’nin deprem bölgeleriyle organik bağlar taşıdığına, kökenleri deprem bölgesinde olan binlerce insanın KKTC vatandaşı olarak ve/veya çalışma izniyle yıllardır KKTC ekonomisinin ve sosyokültürel yapısının bir parçası olduklarına dikkat çekilen açıklamada, söz konusu nüfusun yine binlerce depremzede akrabasının/yakının göç seçeneklerinin en başında KKTC’nin yer alacağına işaret edildi.

Bu durumda ülkeyi iskân, istihdam ve eğitim alanlarında çok ciddi sınavlar beklediği belirtilen açıklamada, eğer planlı ve öngörülü hareket edilirse altından kalkılabilecek ve belki de ülke için avantaja dönüştürülebilecek bu nüfus hareketinin, aksi halde ülke için endişe verecek sonuçlara sebep olacağı vurgulandı.

Bu çerçeve GİAD, tüm sivil toplum kuruluşlarını, resmi devlet kurumlarını ve kapasitesi ve etki alanı yüksek özel sektör kurumlarını (bankalar, sigorta şirketleri, telekomünikasyon şirketleri, grup şirketleri, turizm ve inşaat şirketleri, üniversiteler vb) depremzedelerin gelişiyle iskân, istihdam, eğitim ve sağlık başta olmak üzere sorun yaşanabilecek tüm alanlarda ortak fikir ve çözüm üretmeye davet etti.

-GİAD’ın önerileri

GİAD’ın üzerinde düşünülmek üzere ortaya koyduğu öneriler şöyle:

“Ülkemizdeki sosyo-ekonomik ve altyapı şartları göz önünde bulundurularak muhtemel orantısız göç rakamlarının kontrol altına alınması gerekmektedir.

Ülkemizde var olan hastane, eğitim kurumu, ulaşım, elektrik üretim kapasitesi göz önünde bulundurulmalı ve insan onuruna yaraşır imkanlar sunulabileceğinin üstündeki bir göç, sadece geçici süreliğine Türkiye’deki acil durum şartları normale dönünceye kadar kabul edilmelidir.

Öncelikle depremden önce KKTC’de çalışan ve/veya KKTC vatandaşı yakını olanlara (birinci derece akraba veya özel gerekçeli yakın akraba) özel statü verilebilmesi ve göçün özellikle bu grup için sistematik ve kontrollü olması için planlama yapılmalıdır.

Bu statüdekilere, “Depremzede Dijital Kimliği” vb geçiş ve yaşam kolaylığı verecek imkanlar sağlanırken, suistimaller de en baştan engellenmelidir.

Depremzedelerin ülkeye kabulleri, nüfus hareketinin kalıcı olabileceği öngörüsüyle planlı bir şekilde yapılmalı, kayıtlar buna göre oluşturulmalıdır.

Gümrük ve muhaceret işlemlerinde ‘birinci derece yakını KKTC’de çalışan veya KKTC vatandaşı olan depremzedelere’ gümrük muafiyeti vb. tek seferlik kolaylıklar sağlanmalıdır.

Deprem dolayısıyla göç etmiş insanların iş ve barınma sorunlarını çözmelerinin ardından, bir kereye mahsus olarak Türkiye’de kullanılmış şahsi eşyalarını getirebilmeleri için özel gümrük indirimleri veya muafiyeti sağlanmalıdır.

Vakıfların mülkiyetinde olan veya her hâlükârda kullanılmayan kamu ve özel meskenlerin depremzedelere geçici bir süre tahsis edilmesi için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Depremin KKTC’ye tesir edecek etkilerinin Türkiye tarafından da idrak edilmesi için gerekli etkileşim sağlanmalıdır.

Büyük finansman gerektirecek konularda, örneğin ilk etapta depremzedelere kiralanacak veya satılacak konutların sübvanse edilmesinde veya yeni toplu konut inşaatlarında Türkiye Cumhuriyeti finansman kaynaklarından ve deprem bölgelerine halihazırda toplanmakta olan ulusal/uluslararası yardımlardan yararlanılması hususu en baştan itibaren siyasi düzeyde gündemde tutulmalıdır.

Depremzedelere tahsis edilebilecek nitelikteki bina stokunun kontrollerinin sağlanması ve raporlanması için belediyelere finansman sağlanmalıdır.

Depremzedelerin iş hayatına kazandırılmaları öncelikler arasında olmalıdır. Çalışma izinlerinde yalnızca ‘birinci derece yakını KKTC’de çalışan veya KKTC vatandaşı olan depremzedelere’ özel istisnalar getirilmelidir.

Bu bağlamda Çalışma Bakanlığı ve Muhaceret Dairesi ülkeye girecek depremzedelerin niteliklerini en baştan kayıt altına almak için prosedür geliştirmeli, özel sektör ise ‘işçi ihtiyaç listeleri’ hazırlamalıdır. Depremzede istihdamlarında vergi ve sigorta ödemeleri KKTC ve TC devletlerinin teşvik ve destekleri sağlanmalıdır.

Ülkemize gelen depremzedelere, ülke girişindeki muhaceret noktalarında bilgilendirici broşürler verilmelidir. Ayrıca, istatistiki bilgilerinin (meslek, varsa çocuk sayısı yaş grupları vb.) toplanmalıdır.

Benzer istatistik işverenlerin iş vermeye hazır veya razı olduğu meslekler için de toplanmalı ülkeye gelen insanlar ihtiyaçlı duruma düşmeden iş ile oluşturulmalıdır.

Böylece gelen insanların gurur kırıcı durumlara düşmesi engellenecek ve ülkemizde uzun süredir var olan yetişmiş eleman sorunu da bir nebze giderilecektir.

Ülkeye gelen depremzedelerin sicil kayıtları Türkiye’den talep edilmeli ve titizlikle incelenmelidir.

Çocuklar başta olmak üzere, her yaştaki depremzedelere yaşadıkları zor günleri daha kolay atlatabilmeleri için psikolojik destek verilmelidir.

İlk ve ortaöğretim çağındaki çocukların KKTC’de eğitim hayatlarına devam edebilmeleri için Millî Eğitim Bakanlığınca okul ve öğrenci eşleşmesinin yapılması için acil çalışma yapılmalıdır.

Yüksek öğretimde denklikler belirlenmeli, halihazırda Türkiye’deki üniversitelerde kayıtlı öğrenci olmakla birlikte birinci derece yakını KKTC’de çalışan veya KKTC vatandaşı olan depremzede öğrencilerin gerekirse özel üniversitelerde tahsillerini burslu devam ettirebilmeleri için KKTC ve T.C. devletlerinden finansman sağlanmalıdır.

KKTC’den Türkiye’ye yapılan deprem yardımları organize edilerek KKTC içindeki depremzedelere de yönlendirilmelidir.”

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Gardiyanoğlu: Başlattığımız yeni çalışmayla bir sonraki asgari ücrette artış oranı azalacak

Published

on

By

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu,  iş hayatına ilişkin başlattıkları çalışmayla, işçinin nefes alacağını, işverenin sürdürülebilir bir yapıya kavuşacağını ve maliyetlerin azaltılacağını kaydetti.

Gardiyanoğlu, Başbakan Ünal Üstel’in talimatıyla başlatılan çalışmanın tamamlanmasıyla, gelecek yılın Ocak ayında belirlenecek asgari ücretteki artış oranının  daha az olacağını belirtti.

Asgari Ücret Saptama Komisyonu’nun üçüncü toplantısında 2025 yılının ikinci asgari ücreti brüt 51 bin 202, net 44 bin 546 olarak belirlendi.

İşçi tarafı temsilcisi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Hür-İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Başkanı Ahmet Serdaroğlu ve işveren tarafı temsilcisi Cengiz Alp, Asgari Ücret Saptama Komisyonu’nun toplantısının ardından basına açıklamalarda bulundu.

– Gardiyanoğlu: “Prim desteklerimiz devam edecek”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, yeni asgari ücreti açıklamasının ardından basına yaptığı açıklamada, asgari ücretin özel sektörde kabul edilebilir en düşük maaş olduğuna dikkat çekerek, işverenler ve çalışanlar arasındaki sözleşmeyle bu maaşın artırılabileceğini kaydetti.

Gardiyanoğlu, bunun yanında, sosyal sigorta prim destekleriyle ilgili bilgi vererek, geçen yıl yüzde 50, 55 ve 58 oranlarında başlanan prim desteklerinin daha sonra yüzde 75’lere kadar artırıldığını hatırlattı.

Bu yıl da Başbakan Ünal Üstel’in talimatlarıyla KKTC vatandaşı kadın çalışanlara yüzde 100, KKTC vatandaşı erkek çalışanlara yüzde 80 prim verilmeye başlandığını belirten Gardiyanoğlu, bunun yanında, yabancı uyruklu çalışanlara yaklaşık yüzde 30’luk bir prim desteğinin devam ettiğini söyledi.

Bakan Gardiyanoğlu, son düzenlemelerle devletin aylık verdiği prim desteğinin 194 milyon TL’den 225 milyon TL’ye çıktığını açıklayarak, “Asgari ücret değişmeden, şartlar değişmeden, iş insanlarımızın nefes alabilmesi için hükümetimiz tüm şartlarını zorlamıştır.” dedi.

– “Amacımız yıllardır konuşulan konuları sonuçlandırmak”

Asgari Ücret Saptama Komisyonu’nda asgari ücretin belirlenmesinin yanında, çalışma hayatının nasıl iyileştirileceği konusunun da ele alındığını belirten Gardiyanoğlu, işçi ve işveren taraflarının görüşleri doğrultusunda kalıcı ve sürdürülebilir bir yapı için çalışacaklarını ifade etti.

Gardiyanoğlu, bu doğrultuda, Başbakan’ın talimatıyla çalışma yürütüldüğünü ve yarından itibaren hızlı bir şekilde ilgili kurumlarla iletişime geçerek, Ağustos ayında bu çalışmaları sonuçlandırmayı planladıklarını  belirtti. 

Gardiyanoğlu, “Amacımız yıllardır konuşulan ve hep havada asılı duran konuları sonuçlandırmak, işçilerimizin daha rahat nefes alabilmesi, işverenlerimizin daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşması ve maliyetlerin düşürülmesi” ifadelerini kullandı.

Ocak 2026’da belirlenecek bir sonraki asgari ücret için hedeflerinin yapacakları çalışmalarla artış oranını azaltmak olduğunu kaydeden Gardiyanoğlu, Bakanlık olarak bu konunun üzerinde hassasiyetle duracaklarını belirtti.

– Serdaroğlu: “Ortak düşman enflasyon… Önemli olan hayatı ucuzlatmak”

Hür-İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Başkanı Ahmet Serdaroğlu, işçi tarafı olarak masaya koydukları rakamla toplantıdan çıkmadıklarını ancak alabileceklerinin en iyisini aldıklarını kaydetti. Serdaroğlu, “Taban fiyatımız, yani kırmızı çizgimiz olan hayat pahalılığında hükümet yetkilileriyle bir mutabakat sağladık.” dedi.

Mücadelelerinin devam edeceğini ve ortak bir mücadele verilmesi gerektiğini belirten Serdaroğlu, önemli olanın hayatı ucuzlatmak olduğunu, enflasyonun asgari ücretlinin, işverenin ve hükümetin ortak düşmanı olduğunu kaydetti.

Akaryakıt başta olmak üzere asgari ücretin belirlenmesinden önce bile piyasada fiyatlara artış yapıldığını gördüklerini söyleyen Serdaroğlu, bu ay içerisinde elektrik zammı yapılmamasını diledi.

Serdaroğlu, bundan sonra hükümetin yapacağı çalışmalarda, bir taraf olarak dahil olmak istediklerini kaydederek, bunu Bakan’a da ilettiklerini belirtti.

Asgari ücretin gelecek altı ay için geçerli olacağına dikkat çeken Serdaroğlu, Bakan Gardiyanoğlu’nun açıkladığı çalışmaların hayata geçmesiyle piyasada fiyat dengesinin sağlanmasını temenni etti, yeni asgari ücretin hayırlı olmasını diledi.

– Alp: “Bu gidişat gidişat değil… Nereye kadar devam edecek merak ediyoruz”

İşveren tarafı temsilcisi Cengiz Alp ise, bu yeni artışa “evet” demek istediklerini ancak ülkede reel sektörün şartlarının buna uygun olmadığını söyledi. 

Alp, üç toplantıda da uyarılarını yaptıklarını dile getirerek, “Ülkede çok ciddi manada zorlanan işletmeler vardır. Rekabetçiliğimizi kaybetmiş bir durumdayız. Turizmde kayıplarımız büyük. Yükseköğretimde kayıplarımız var. Güney’e kayıplarımız var. Böyle gidemeyeceğini defalarca söyledik.” dedi.

Kamuda hükümetin borçlanarak maaşları ödeyebildiğini savunan Alp, “Bu nereye kadar gidecek, merak ediyoruz. Enflasyonla mücadelede fedakarlık nerede?” diye sordu.

Yapılması gerekenin bütçeyi dengelemek olduğunu ancak bunun yerine hükümet ve işçi tarafının uzlaşarak yeni artışı geçirdiğini  söyleyen Alp, bu tavrın “sürdürülebilir bir tavır olmadığını” savundu.

Alp, “Bu gidişat gidişat değildir. Sürekli enflasyona endeksli ücret artışları ülkemizi, ekonomimizi rekabet dışına itmekte ve geleceğimizi ipotek altına almaktadır.” şeklinde konuştu. Alp, gelecek altı ayda daha fazla iş yerinin kapanacağı uyarısında bulundu.

– Sorular

Açıklamaların ardından basın mensuplarının soruları yanıtlandı.

İşveren tarafı temsilcisi Cengiz Alp, itiraz yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine, kararın Yönetim Kurulu’nda değerlendirileceğini kaydetti.

Bakan Gardiyanoğlu da, üçüncü uyruklularla ilgili yasal düzenlemenin Meclis Komitesi’nde olduğunu, bu çalışmaların komiteden sonra Meclis Genel Kurul’una sevk edileceğini kaydetti.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Asgari Ücret Saptama Komisyonu’nun tavsiye kararıyla ilgili açıklama yaptı

Published

on

By

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Asgari Ücret  Saptama Komisyonu’nun 1 Temmuz 2025’ten itibaren geçerli olacak asgari ücrete ilişkin tavsiye kararıyla ilgili açıklama yaptı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Asgari Ücret Saptama Komisyonu 2025 yılının ikinci asgari ücretini belirlemek amacıyla; 16 Temmuz, 18 Temmuz ve bugün olmak üzere üç toplantı yaptı.

Açıklamada asgari ücret belirleme süreciyle ilgili detaylar aktarıldı.

Buna göre, devlet tarafını temsilen beş, işçi tarafını temsilen beş ve işveren tarafını temsilen üç üyenin katıldığı toplantıda Devlet Planlama Örgütü Müsteşarlığı, Ticaret Dairesi Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığının verilerinin değerlendirildi, veriler tutanak ile Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası ile Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu’na teslim edildi. İşçi temsilcisinin raporu da Komisyon’a ayrıca sunuldu.

– Taraflar önerilerini sundu

Toplantıda, işveren tarafı asgari ücretin tabanda yüzde 10 tavanda ise yüzde 13 oranında, işçi tarafı ise artışın tabanda yüzde 17,79 ve tavan yüzde 21,41 oranında artırılmasını teklif etti.

Ardından, resmi tarafça İstatistik Kurumu’nun Haziran 2025 itibarı ile tespit ettiği enflasyon oranı olan 17,79  ve işverenlere mayıs ayından itibaren uygulanan sigorta prim desteği de göz önünde bulundurularak;  verimlilik, istihdam ve devamlılık açısından ekonomik faktörlerdeki ve çalışma yaşamındaki dengelerin sağlanması ve alım gücünün artırılması gerekçeleri ile yüzde 17,79 oranında artışın önerildi.

Sunulan öneriye devlet tarafının beş evet, işveren tarafının üç hayır,  işçi tarafının ise beş evet oyu verdi. Asgari ücretin aylık brüt 51 bin 202 olması ve çırak olarak tanımlanan 15 ile 17 arası işe alınanlara bu kıstasların sırası ile yüzde 30 indirimle uygulanması önerisi de oy çokluğuyla kabul edildi.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Asgari ücret toplantısına ara verildi

Published

on

By

Asgari Ücret Saptama Komisyonu, yılın ikinci asgari ücretini belirlemek üzere yapılan toplantısına ara verdi.

Bugün saat 12.30 sıralarında başlayan toplantıya 13.30’da ara verildi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Sadık Gardiyanoğlu, toplantının saat 14.15’te devam edeceğini söyledi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam