Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Gıda Mühendisleri Odası, elektrik kesintilerinde gıdaları koruyacak tedbirleri paylaştı

Published

on

Gıda Mühendisleri Odası (GMO), elektrik kesintilerinin yaşandığı bugünlerde besin kaynaklarının sağlıklı tüketilmesi ve verimli kullanılması için dikkatli olunması uyarısında bulunarak, besinlerin korunması için alınabilecek tedbirleri paylaştı.

Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Beste Oymen tarafından yapılan açıklamada, gıda tedarik zincirlerinin alacağı tedbirlere ek, bireysel tedbirlerin de alınması gerektiği kaydedildi.

-Alınacak tedbirler

Açıklamada, elektrik kesintisi öncesinde, sırasında ve sonrasında alınabilecek tedbirler ve dikkat edilmesi gereken hususlar şu şekilde açıklandı:

“Elektrik kesintisi öncesi alınacak önlemler;

Tüm soğuk hava depoları, buzdolapları ve dondurucuların verimli bir şekilde çalıştığından emin olunmalı ve sıcaklıklar termometre yardımıyla düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Buzdolaplarının +4 oC, dondurucuların ise -18 oC’de çalıştığından emin olunmalıdır.

Tedarik zincirinin ilk basamağı olan tedarikçilerin soğuk muhafaza ürünlerini uygun sıcaklıklarda taşınmasının sağlanması, sevk anında süratle market soğutucularına yerleştirilerek soğuk zincirinin kırılmaması çok önemlidir.

Marketlerin elektrik kesintisi gibi durumlarda uygun sıcaklıklarda muhafazasını sürdürebilmesi için mutlaka jeneratör kullanılması gerekmektedir.

Jeneratör olmayan işletmelerde ve evlerde elektrik kesintilerinde kullanılmak üzere derin dondurucuda, buzdolabında veya soğutucularda yiyeceklerin soğuk kalmasına yardımcı olmak için buz aküleri veya jel paketleri bulundurun.

Hemen ihtiyacınız olmayabilecek taze et ve tavuk gibi soğutulmuş ürünleri daha uzun süre bozulmadan muhafaza etmek için dondurun.

Dondurucudaki yiyecekler gruplandırılmalıdır. Örneğin kolay çözülebilecek gıdalar iç bölümde dururken, zor çözünecek gıdaları kapağa yakın konumlandırılmalıdır.

Enerji kaybı olmaması adına alışveriş esnasında da istenen ürünü hızlıca alıp dolap kapaklarının kapalı tutması, kendisine gösterilen önemi bir başka müşteriye de göstermesi halk sorumluluklarımızdan olmalıdır. İkaz edici levhalar kullanılmalıdır.

-Elektrik kesintisi sırasında:

Kasapların kıyma makinelerinin soğutuculu olsa dahi her kullanımda içinde kalan parçaların ayrılması, parça etlerin kıyma haline getirilmeden tezgahta değil soğuk hava depolarında asılı şekilde muhafaza edilmesinin sağlanması gerekmektedir.

Balık satış noktalarından balık alırken buzun mutlak suretle varlığını kontrol edilmelidir. Balıkta koku olmamasına, gözleri parlak ve solungaçlarının canlı kırmızı olmasına dikkat etmeliyiz.

Tavuk satış noktalarında ise buzluk ve derin dondurucuların kapaklarının iyice kapalı olması, ürünlerde herhangi bir renk değişikliğinin bulunmaması, ürün alırken de kapakları olabildiğince kısa süre açık tutulması ürünün bir süre daha korunmasını sağlayacaktır. Alınacak bu önlemler, çiğ ve bakteri üreme özelliği bakımından çok riskli olan bu grubu da belli bir süre koruyacaktır.

Süt ve süt ürünlerinde sıvı ve yumuşak yapıda olanlar (süt, ayran, kefir, krem peynir, yumuşak yapılı peynirler, yoğurt vb.) 2 saatten fazla sürede +4 oC üzerindeki sıcaklığa maruz kalmış ise tüketilmemelidir. Ancak sert yapıdaki peynirler (çedar, parmesan vb) daha dayanıklı olduğundan bu ürünler daha uzun süre +4-8 oC sıcaklığa maruz kalabilirler.

Kırmızı et, kanatlı eti ve deniz ürünleri işlenmiş veya işlenmemiş olması fark etmeksizin 2 saatten fazla +4 oC’nin üzerindeki sıcaklığa maruz kalmış ise tüketilmemelidir.

Ekmek grubu ürünler serin yerde muhafazası yeterli olacağından bu kategoriye girmemektedir.

Elektrik kesintisi sonrasında:

Gerekmedikçe buzdolapları açılmamalı, açılmamış buzdolabı yiyecekleri 4 saat boyunca mevcut ısısında tutacaktır. Elektrik kesintisi 4 saatten fazla sürerse buzdolabının iç sıcaklığı giderek değişmeye başlar bu yüzden buzdolabı sıcaklığını kontrol ediniz. Et, tavuk, balık, süt ürünleri, yumurtalı gıdalar 4 saatten sonra bakteri üretmeye başlar ve hızlıca bozulma gösterir. Yeterli soğutma yapılmadığı zaman ve bu gıdalarda şüpheye düştüğünüz anda kesinlikle tüketmeyiniz.

Dondurucudaki yiyecekler buzdolabı kısmına göre daha uzun süre dayanmaktadır. Eğer dondurucu kapağını açmazsanız tam dolu bir dondurucu 48 saat, yarım dolu dondurucu ise 24 saat gıdaları korumaktadır.

Donmuş gıda eğer hala buz kristalleri içeriyorsa bozulmanın başlamamış olduğunu ve yeniden güvenle dondurulabileceğini göstermektedir.

Gıdalarda alışılmadık renk, koku, yapı görmüşseniz o ürünü tüketmemeniz gerekmektedir. Gıdaların bozulup bozulmadığını anlamak için kesinlikle tadına bakmamalıyız.

Kapağı açılmamış bir dolapta tamamen çözüldüğünden emin olduğunuz dondurulmuş gıdalar 24 saati geçmemiş ise ve sıcaklık +4 oC’den yüksek değil ise ürünler pişirilip tüketilebilir fakat kesinlikle tekrar dondurulmamalıdır.

Elektrik kesintisinden sonra şüpheye düştüğünüz yiyecek varsa mutlaka atınız. Gıda zehirlenmesi basite alınacak bir durum değildir.

Açıklamada, alınacak önlemlerin ve dikkat edilecek hususların, gıdaları tamamen koruyamayacağı ancak bilinçli tüketicilerin bulunduğu her alanda kaynakların daha verimli kullanılacağı ve ekonomik krizde yaşamın sürdürülmesi için gerekli besinlerin israfının önemli ölçüde engelleneceği kaydedildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam