Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

GİKAD’dan “İş’te Kadınlar Zirvede” etkinliği

Published

on

Kıbrıs Türk Girişimci Kadınlar Derneği’nin (GİKAD), Global Girişimcilik Haftası etkinlikleri çerçevesinde “Yeşil, Dijital ve Toplumsal Dönüşüm” ana temasıyla bu yıl 4’üncüsünü düzenlediği “İş’te Kadınlar Zirvede” başlıklı etkinlik bugün başladı.

Girne Acapulco Resort Otel’de yer alan yarın da devam edecek etkinliğe, bu yıl Arap Emirlikleri, Balkan ülkeleri ve Türki Cumhuriyetler dahil farklı ülkelerden 250 girişimci katılıyor.

-Kavuklu

GİKAD Başkanı İçim Çağıner Kavuklu etkinlikte yaptığı konuşmada, Atatürk’ün, “Kadınları geride bırakan toplum geri kalmaya mahkumdur” sözüyle hareket ederek, kadınları geliştirmek ve güçlendirmek için mücadele verdiklerini kaydetti.

Zirveye bu yıl, Türkiye, Türk Devletleri, Kosova, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuzey Kıbrıs’tan girişimcilerin katıldığını ifade eden Kavuklu, zirvede, “Toplumsal, Dijital ve Yeşil Dönüşümün” yani üçüz dönüşümün konuşulacağını belirtti.

Kavuklu, çocuk cinayetlerinin, kadına şiddetin, soykırımların, savaşların, ekonomik sıkıntıların, açlık, seller, yangınlar, kıtlık, gıda israfı, sosyal medya bağımlılığının sürdüğü, küresel ısınma, kuraklığın etkilerinin her geçen gün daha fazla hissedildiği günümüzde güç ve tecrübeleri birleştirerek, üçüz dönüşümü hayata geçirmenin tam zamanı olduğunu vurguladı.

-Bezircioğlu

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Esra Bezircioğlu ise, GİKAD’ı başarılı projelerinden dolayı kutlayarak, 22’nci yılını tamamlayan KAGİDER’in, sürdürülebilirlik raporunu yayınladığını ve derneğin çalışmalarıyla Türkiye’de üçüz dönüşüme önemli kaktılar sağladığını ifade etti.

-Kaya

Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel İnal Kaya da, dünyada dönüşümünün başarıyla sonuçlanmasında, kadın varlığının büyük önem taşıdığına vurgu yaparak, GARANTİ BBVA’nın 2006 yılından bugüne, kadın girişimcileri desteklemek amacıyla başlattığı programlar hakkında bilgi verdi.

-Eroğlu

Girişimci İş Kadınları Federasyonu Başkanı Oya Eroğlu da, Türkiye Cumhuriyeti kuruluş felsefesinde yer alan kadın erkek eşitliğinin, demokrasi ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmanın itici gücü olduğunu belirterek, küresel dünyada kadının her alanda yükselmesi için merkezi yerel yönetimler ve sivil toplum örgütlerinin iş birliğinin büyük önem taşıdığını kaydetti.

-Açık

Türk İş Dünyası Konfederasyonu Başkan Yardımcısı ve İş Dünyasında Kadın Komisyonu Başkanı Profesör Doktor Yasemin Açık da, kadının toplumdaki yeri ve statüsünün özlenenin çok gerisinde kaldığını ifade ederek, kadın-erkek arasındaki cinsiyet ve fırsat eşitsizliğinin, dünyada süregelen bir sorun olduğunu söyledi.

2024 yılı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporuna göre, dünyada tam eşitliğin sağlanması için 134 yıla ihtiyaç olduğunu belirten Açık, TÜRKONFED ve İDK’nın üçüz dönüşüm ve kadını geliştirmeye yönelik çalışmaları hakkında bilgi verdi.

-Kocaoğlu

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Kadın Girişimciler Kurulu Genel Başkan Yardımcısı, Batı Akdeniz Bölge Temsilcisi Serap Kılıç Kocaoğlu da, kurul olarak, sosyal, kültürel, ekonomik yaşamda güçlenmesi, siyasette karar alma ve yönetim mekanizmalarında daha fazla yer alması için çeşitli projelerle kadınlara destek verdiklerini ifade etti.

Kocaoğlu, kadınların, cinayetler, istismar, ötekileşmeyle değil, başarılarıyla, önder duruşlarıyla gündemde yer aldıkları günleri görmek istediklerini söyledi.

-Erdem

Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) Başkanı ve Habitat Danışma Kurulu Üyesi, GEN Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, FCEM İcra Kurulu Üyesi Emine Erdem de, büyük hızla ilerleyen üçüz dönüşümün dünyanın geleceğini şekillendireceğine vurgu yaparak, zirvede kadınların bu sürece etkilerinin konuşulacağını belirtti.

Kadınların yeşil, dijital ve toplumsal dönüşümde güçlenmesinin dünyaya katkıları hakkında rakamlarla bilgi veren Emine Erdem, bir kadın güçlendiğinde ailelerin, mahallelerin, şehirlerin, ülkelerin ve dünyanın güçleneceğini vurguladı.

-Işıkgece

TC önceki dönem Tarım Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece de, kırsalda kadının destelenmesinin önemini belirterek, kırsalda kadının kazanmasının, tarımın ve ülkenin kazanması anlamı taşıdığını kaydetti.

İklim değişikliği, küresel ısınma nedeniyle gıda krizinin gündemde olduğunu anımsatan Işıkgece, gıda konusunda başarının kırsaldaki gelişme ve kadının etkin katılımıyla mümkün olabileceğini söyledi.

-Sekmen

AKP eski milletvekili, Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği (TOGEMDER) Başkanı, Halkbank Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Belma Sekmen de, ülkede sosyal ekonomik gelişmede başarı kazanabilmenin, kamu, özel sektör ve sivil toplum örgütlerinden oluşan üç mekanizmanın bir arada çalışmasıyla mümkün olabileceğini kaydetti.

-Serim

TC Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim’in eşi Sevim Çağla Serim de, tüketimi pekiştiren, maddeci anlayışın yeryüzüne ve insanlığa zarar verdiğini; savaşlar, çocuk ölümleri, açlığın devam ettiğini dile getirerek, tüm bu felaketlere karşı dünya çapında bir uyanış yaşanmasının sevindirici olduğunu belirtti. Serim, zirvede ele alınacak “Yeşil Dönüşüm” ve “Dijital Dönüşümün” de bu uyanışın simgeleri olduğunu kaydetti.

Türkiye’de mevcut tehditlerin bertaraf edilmesi için kurum ve kuruluşların birçok çalışma yürüttüğünü belirten Serim, “Yeşil Dönüşüm” konusunda TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan himayesinde yürütülen “Sıfır Atık Hareketi”, “Küresel İyi Niyet Beyanı”, “Ulusal Su Verimliliği”, “Mirasımız Yerel Tohum” projesi gibi çalışmaları aktardı.

İklim kriziyle mücadelenin ülke sınırlarını aşan, siyaset üstü bir mesele olduğunu söyleyen Serim, Türkiye ve KKTC arasında çevre kirliliğinin azaltılması, çevrenin koruma ve kullanma dengesinin sağlanması, atık yönetimi ve dönüşümü ile sağlıklı ve çağdaş kentleşme konularında bilgi, deneyim, teknoloji paylaşımı ve iş birliğinin arttırılmasının önemine vurgu yaptı.

Dijital çağın bu sorunlarla mücadelede eşsiz imkanlar sunduğunu, eğitimden sanayiye, sağlıktan tarıma her alanda kullanımı yaygınlaşan dijital araç ve olanaklar sayesinde bilginin önemli bir kaynak ve araç haline geldiğini dile getiren Serim, teknolojideki gelişmelerin girişimciliği de etkilediğini belirtti.

Girişimcilerin hizmet ve faaliyetlerinin tamamını veya bir kısmını dijitalleştirmelerinin, çağı ve çağın sunduğu fırsatları yakalamak bakımından büyük önem taşıdığını kaydeden Serim, dijital girişimcilikte kadınların birçok başarı hikayesi olduğunu da anımsattı.

Kadınların, araştırma-geliştirme ve inovasyon çalışmalarında yer almaları, geleceği şekillendiren projelere imza atmaları ve gelecek nesillere ilham vermelerinin önemine vurgu yapan Serim, dijital çağın olumsuz etkileri konusunda farkındalık ve sosyal bilincin geliştirilmesinin önemine de dikkat çekti.

Kıbrıslı Türk kadınların, tarih boyunca gerek kimliklerini ve geleneklerini korumak gerekse bugün devletin ve toplumun çeşitli kademelerinde görev alarak, çalışma ve sosyal hayatta sergiledikleri öncü rolü hayranlıkla gözlemlediğini ifade eden Serim, GİKAD’ı etkinlikten dolayı kutlayarak, kadınlar ve gençler tarafından geliştirilecek projelere ve gayretlere katkı sağlamaktan mutluluk duyacağını belirtti.

-Öztürkler

Cumhuriyet Meclisi’nden verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler de etkinlikte konuşma yaptı. Öztürkler, GİKAD’ın kuruluşundan bugüne İçim Kavuklu başkanlığında çok önemli projelere imza attığına değinerek, yapılan çalışmalarla kadının girişimciliğinin ve rolünün ortaya konduğunu söyledi.

KKTC’nin 41’inci yılını kutladıklarını anımsatan Öztürkler, ülkenin kadınları, sivil toplum örgütleri ve anavatanı ile birlikte Cumhuriyete sahip çıkarak daha güzel yarınlara yürüyeceğine inanç belirtti.

İklim krizinin dünyanın en büyük sorunlarından biri olduğunu ifade eden Ziya Öztürkler, gelecek yıllarda bu krizin daha da büyüme tehlikesi olduğunu söyledi ve bu konuda farkındalık yaratmanın önemini vurguladı.

Diğer bir konu olan dijital dönüşüm noktasında İçişleri Bakanı olarak görev yaptığı dönemde önemli adımlar atıldığını söyleyen Öztürkler, dönemin Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı, bugünün Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim’in de konuyla ilgili çok önemli bir mesai harcadığını belirtti.

Zirvede dijital dönüşüm ve e-devlet konusunda ortaya çıkacak fikirlerin değerli olacağını dile getiren Öztürkler, bilgiye erişim konusunda yaşanan zaman kaybının ortadan kalkması için atılacak adımların destekçisi olacaklarını söyledi.

Ziya Öztürkler, zirvenin başarılı geçmesini temenni ederek, başarılar diledi.

Zirvede, “Birlikte Yürüyüp, Birlikte Güçlendiklerimiz” sunumunun ardından “Yeşil Dönüşüm”, “Toplumsal Dönüşüm”, “Dijital Dönüşüm” ve “Sanatta Dönüşüm” başlıklı dört ayrı panel yer aldı. Zirve kapsamında yarın da, “Sivil Toplumun Üçüz Dönüşümünde İyi Örnek Sunumları” yer alacak. Zirve yarın akşam Derya Uluğ konseri ile tamamlanacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Sibel Tatar, BRTK ev sahipliğindeki “Kırmızı” adlı karma sergiyi ziyaret etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRTK) ev sahipliğindeki “Kırmızı” adlı karma sergiyi ziyaret etti.

Yoğun talep üzerine 31 Ocak Cuma gününe kadar uzatılan sergide, 25 sanatçının, kırmızı rengin dinamizminden ilham alarak oluşturduğu eserler yer alıyor.

Sergi küratörü Ayhatun Ateşin, ziyarette, Sibel Tatar’a, eserler hakkında bilgi verdi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar da, sergiyi gezme fırsatı bulduğu için duyduğu memnuniyet dile getirdi.

Sergiden övgüyle bahseden Sibel Tatar, serginin ziyaret edilmesi gerektiğini söyledi.

Sergide sanatçıların verdiği mesajların önemine işaret eden Sibel Tatar, eserlerin kalitesinden bahsetti.

Sibel Tatar, sergiyi iyiki ziyaret etmişim. Mevhibe & Mustafa Başman Vakfına böyle kaliteli bir sergiye sponsor oldukları için, BRTK’ya da ev sahipliği için teşekkür ediyorum. Sergide, birçok genç sanatçıyı da tanıma fırsatı buldum. Seramikten resme birçok kıymetlli eserin yer aldığı sergide, tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Serim: “Denktaş, sadece bir lider değil çok yönlü bir değer olarak tarih sahnesinde öne çıktı”

Published

on

By

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) tarafından “Doğumunun 101. Yılında Rauf R. Denktaş Panel ve Fotoğraf Sergisi” düzenlendi.

ASBÜ Kuzey Kıbrıs Yerleşkesi Konferans Salonu’nda, T.C. Lefkoşa Büyükelçiliği himayesinde ve Yunus Emre Enstitüsü ortaklığıyla gerçekleşen etkinliğe Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, T.C. Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, ASBÜ akademik ve idari kadrosu öğrenciler ve davetliler katıldı.

Konuşmalar ile başlayan etkinlikte daha sonra Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, T.C. Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim panelistler, Prof. Dr. Ata Atun, Dr. Zeki Akçam ve Av. Murat Özad’a teşekkür belgesi takdim etti.

-Serim: “Denktaş, sadece bir lider değil çok yönlü bir değer olarak tarih sahnesinde öne çıktı”

Etkinlikte ilk sözü alan, T.C. Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, Rauf Raif Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmak, bağımsızlığını ve özgürlüğünü güvence altına almak için ömrünü adadığı davasıyla özdeşleşmiş bir lider olduğunu vurguladı.

“Unutulmaz devlet adamı Mücahit Rauf Denktaş Kıbrıs Türk halkının içinden geçtiği en zor zamanlarda kararlılığı, cesareti, mücadele azmi ve ileri görüşlülüğüyle halkına umut olmuş ve öncülük etmiştir.” diyen Serim, Denktaş’ın, hukukçu, diplomat, fikir adamı, öğretmen ve sanatçı kimlikleriyle sadece bir lider değil, çok yönlü bir değer olarak tarih sahnesinde öne çıktığını belirtti.

Denktaş’ın, tüm Türk dünyası için bir ilham kaynağı olduğunu ifade eden Serim, inancından ve davasından asla taviz vermeyen, Denktaş’ın son nefesine kadar Kıbrıslı Türklerinin hak ve menfaatlerini korumak için çaba gösterdiğini söyledi.

Serim, Denktaş’ın, Kıbrıs Türklerinin, gördükleri zulme, baskılara ve zorluklara boyun eğmeden, varoluş mücadelesini başarıyla sürdürebilmeleri ve bu uğurda ihtiyaç duydukları inancın tahkimi için ağır ama tarihi bir rol üstlendiğini kaydetti. “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti işte bu haklı ve ısrarlı çabalar neticesinde kurulabilmiştir ve Kıbrıs Türk halkı bugün ay yıldızlı bayraklarının gölgesinde huzur ve barış içerisinde yaşamaktadırlar.” diyen Serim, bağımsızlık, özgürlük ve birlik ideallerine sıkı sıkıya sarılarak gelecek nesillerin bu mirası daha güçlü şekilde özümsemesini sağlamanın elzem olduğunu vurguladı.

Denktaş’ın en büyük hayalinin halkının bir azınlık olarak görülmemesi, eşit statüye sahip, özgür ve refah içerisinde yaşayan bir millet olarak varlığını sürdürmesi olduğunu vurgulayan Serim, Denktaş’ın, mücadelesi boyunca Türkiye Cumhuriyeti’ne daima güvendiğini ve haksız çıkmadığını hatırlattı.

Serim, Türkiye Cumhuriyeti’nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ihtiyaç duyduğu her alanda, her an, her mecrada ve her şekilde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yanında olacağını vurguladı.

-Tatar: “İki devletli çözüm, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın da savunduğu yaklaşımdı”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da etkinlikte yaptığı konuşmada, kendilerinin savunduğu iki devletli çözüm yaklaşımının, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın da savunduğu çözüm yöntemi olduğunu dile getirdi.

Federasyon temelli görüşmelerin başarısız olduğunu kaydeden Tatar, Denktaş’ın devletten asla vazgeçilmemesi gerektiğini vurguladığına işaret etti.

67 yıl önce Kıbrıs Türk halkının sömürge yönetimine başkaldırışının yıldönümü olduğunu kaydeden Tatar, o günlerde de Kıbrıs’ta iki halk olduğunun dünyaya haykırıldığını dile getirdi.

Millî mücadele yıllarına ve Kıbrıslı Türkler’in yaşadıklarına değinen Tatar, o günlerde Denktaş’ın bir lider olarak ortaya çıktığını dile getirdi. Köyden köye gitmenin bile tehlikeli olduğu zamanlardan geçildiğini ve bugün hala bulunamamış kayıplar olduğunu belirten Tatar, o günlerden bugünlere Denktaş’ın liderliğiyle gelindiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük’ün bayrağı Denktaş’a bıraktığını, 1974 Barış Harekâtı ile Denktaş’ın Türkiye’nin de tanıdığı bir lider haline geldiğini kaydetti. Denktaş’ın hayatının acılarla ve fedakârlıklarla dolu olduğunu ifade eden Tatar, Denktaş’ın mücahitlik yıllarına da değindi

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın, halkının yanında olmak için gecenin karanlığında sandala binerek adaya gelmeye çalışarak, ölüm de dahil her şeyi göze aldığına işaret ettiğini belirten Tatar, sonraki yıllarda Denktaş’ın bir hukukçu ve bir müzakereci olarak mücadelesini sürdürdüğünü kaydetti.

Tatar, Kıbrıslı Rumlar’ın Kıbrıslı Türkleri azınlık olarak gördüğünü ancak yüzyıllarca süren Osmanlı egemenliğinin unutulduğunu dile getirdi. Denktaş’ın Kıbrıs Türk mücadele tarihinin en önemli kahramanlarından olduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıslı Türkleri ezip bir azınlık haline getirmek isteyenlere asla geçit vermediğini söyledi. Tatar, bugün gelinen noktada, eskiden Denktaş’a muhalefet edenlerin dahi “Denktaş haklıydı” dediğini kaydetti.

2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın bir süre önce bir Rum gazetesine verdiği demece değinerek, eleştirilerde bulunan Tatar, kendilerinden farklı siyaset güdenlerin dönemlerinde de anlaşmaya ulaşılamadığına işaret etti. “Bu zihniyetler, Türkiye Cumhuriyeti garantisinden vazgeçmeye razı” diyerek eleştiren Tatar, kendilerinin onurlu bir siyaset yürüttüklerini dile getirdi.

Muhalefetin barış için mücadele ettiğini söylediğini ancak barışın zaten 1974’te geldiğini kaydeden Tatar, başka çıkarımlar elde etmek için egemenlikten vazgeçmemek gerektiğini dile getirdi. Tatar bir anlaşma olacaksa KKTC’nin mutlaka bu anlaşmanın parçası olması gerektiğini vurguladı.

Tek egemenlik tek kimlik olması durumunda Kıbrıslı Türklerin milli kimliğinin tehdit altına gireceğini belirten Tatar, kendisinin bu görüşlerinin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da ifade edildiğini kaydetti. Tatar, bu gerçekleri en kısa sürede muhalefetin de anlaması temennisinde bulundu. “Bizim siyasetimiz milli siyasettir” diyen Tatar, bu siyasetlerini de Türkiye ile iş birliği halinde yürüttüklerini kaydetti.

Bölgedeki gelişmelere de işaret eden Tatar, iki devletli çözümün kaçınılmaz hale geldiğini belirtti.

Açılış konuşmalarının ardından panele geçildi. Etkinlik, serginin gezilmesiyle son buldu.

Devamını Oku

Kıbrıs

2024, 49 yılın en sıcak yılı oldu

Published

on

By

2024’ün en sıcak günü 16 Haziran’da 46,8 derece ile Türkeli’nde, en soğuk günü ise 29 Şubat’ta -0,2 derece ile Lefkoşa’da kaydedildi. 2024 yılı ayrıca, 1975 – 2024 yıllarını kapsayan 49 yıllık periyotta kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu.

Meteoroloji Dairesi, 2024 yılının en sıcak ve soğuk gününü; en yüksek ve en düşük deniz suyu sıcaklığını; en fazla yağışını ve en hızlı rüzgarını paylaştı.

Buna göre, en yüksek deniz suyu sıcaklığı 31.5 dereceyle 20-21 Temmuz günlerinde Gemikonağı’nda; en düşük deniz suyu sıcaklığı ise 15.8 dereceyle 2 Nisan’da Girne’de saptandı.

2024 yılında en çok yağışı metrekareye 179,4 kg ile 30 Ocak’ta Geçitkale aldı. En hızlı rüzgar ise saatte 171 km olarak 24 Kasım’da Serdarlı’da ölçüldü.

Devamını Oku

Trending

Reklam