Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Girne Antik Liman’daki ahşap rıhtım yenilenecek

Published

on

Girne Antik Liman’daki ahşap rıhtımın yenilenmesine bu ay sonunda başlanacağı, hedefin projenin 5 ayda tamamlanması olduğu açıklandı.

Başbakan Yardımcılığı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanlığından verilen bilgiye göre, Girne Antik Liman’daki ahşap rıhtım (iskele) ihalesini alan firmayla sözleşme imzalandı.

Bakanlıkta gerçekleşen imza törenine Başbakan Yardımcısı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ile Aşan Nakliyat Direktörü Hüseyin Aşan imza koydu.

Ataoğlu, yat ve yatları kullanan turistlerin kullandığı ahşap iskelenin zamanla yıprandığını, turizm açısından büyük öneme sahip Girne Antik Liman’ın iyileştirilmesi için bir adım daha attıklarını kaydetti.

İskelenin daha sağlam, çağdaş ve modern olacağını, ahşap iskelenin altının çelik karkaslarla yenileneceğini, üstünün ahşap malzemeyle kaplanacağını söyleyen Ataoğlu, bunlar yapılırken limanın tarihi dokusunun korunacağını belirtti.

Fikri Ataoğlu, projenin kasım sonunda başlayarak nisan sonunda sona ereceğini, 5 aylık sürede ahşap rıhtımın yenileneceğini kaydetti.

Yapılması planlanan ahşap iskelenin eskisine göre daha geniş düşünüldüğünü de dile getiren Ataoğlu, yat turları için satış yapan masaları da bu ahşap zemine alarak limandaki alanın daha rahat kullanılmasını sağlayacaklarını belirtti.

Rıhtımın modern ihtiyaçlara cevap verecek şekilde yenilenmesiyle hem turistlerin hem de bölge halkının kullanımına uygun hale getirileceğini ifade eden Ataoğlu, Girne Antik Limanı’nı güzelleştirmek için çalıştıklarını ve bu çalışmaların meyvesini hem esnafın hem de turizmden para kazanan sektörlerin alacağını vurguladı.

Ataoğlu, projenin kültürel mirasın korunması kadar çevresel sürdürülebilirliğe de dikkat edilerek yürütüleceğini söyleyerek paydaşlarla istişare içinde çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

İskele’de 18.11.2025 tarihinde polis ekipleri tarafından iki farklı uyuşturucu operasyonu gerçekleştirildi.

İlk olay, saat 09.30 sıralarında meydana geldi. İskele Polis Müdürlüğüne bağlı Cürümleri Önleme Şube Amirliği ekiplerinin, D.D. (E-26)’nin ikametgâhında yaptığı aramada, tasarrufunda yaklaşık 12 gram ağırlığında hintkeneviri türü uyuşturucu olduğuna inanılan madde ile içerisinde yaklaşık yarım gram hintkeneviri türü uyuşturucu madde olduğuna inanılan bir öğütücü bulunarak emare olarak alındı.

Yürütülen ileri soruşturmada, mesele ile bağlantısı olduğu belirlenen E.Y. (E-28)’nin kullanımındaki araçta ve ikametgâhında yapılan aramalarda, tasarrufunda toplam 90 gram hintkeneviri türü uyuşturucu olduğuna inanılan madde tespit edildi. Ayrıca üzerinde uyuşturucu madde kalıntısı bulunduğuna inanılan hassas terazi, iki adet öğütücü ve uyuşturucu satışından temin edildiğine inanılan toplam 7.000 TL nakit para emare olarak alındı. Her iki şahıs tutuklandı.

Aynı gün saat 22.30 sıralarında, İskele’de bir site içerisinde şüpheli olarak görülen S.D.B. (E-24) ve M.T. (E-23)’nin üzerlerinde arama yapıldı. S.D.B.’nin tasarrufunda yaklaşık 45 gram hintkeneviri türü uyuşturucu olduğuna inanılan madde ile tütünle karışık yaklaşık 1 gram uyuşturucu olduğuna inanılan madde bulundu. M.T.’nin tasarrufunda ise yaklaşık 5 gram hintkeneviri türü uyuşturucu olduğuna inanılan madde tespit edilerek emare olarak alındı.

Bahse konu şahısların tümü tutuklanırken, her iki olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde mahkemelerin 1 milyar 285 milyon 717 bin TL’lik bütçesi oy birliğiyle kabul edildi.

1 milyar 281 milyon 517 bin TL olarak öngörülen Mahkemeler 4 milyon 200 bin TL’lik artışla 1 milyar 285 milyon 717 bin TL oldu. Bütçe görüşmesinde Özerdağ’ın yanı sıra Yüksek Mahkeme Genel Sekreteri Neşe Başkan da yer aldı.

Komitede söz alan Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, mahkemelerin, bina, araç, personel sorunlarının devam ettiğini, kendilerine ayrılan bütçenin sorunlara köklü çözüm yaratmak için yeterli olmadığını söyledi.

Özerdağ, “Her sene bütçe görüşmelerinde bina ve araç eksikliğimiz olduğunu söylüyor, bir sene sonra yine aynı şeyleri konuşuyoruz. Ciddi şekilde bütçe ayrılması gereken mahkemeler her sene öteleniyor, belirli konuşma ve vaatlerle geçiştiriliyor. Mahkemelerin bu kadar göz ardı edilmesini uygun görmüyorum” dedi.

Ülkede 51 yargıcın görev yaptığını belirten Özerdağ, nüfusa, ekonomik ve sosyal yapıya göre yargıç sayısının yetersiz olduğunu söyledi.

Türkiye’de her 6 bin kişiye bir, Güney Kıbrıs’ta her 5-6 bin kişiye bir yargıç düşerken KKTC’de 10 bin kişiye bir yargıç düştüğünü dile getiren Özerdağ, sayının artırılması gerektiğini ifade etti.

Özerdağ, Güney Kıbrıs’taki yargıç sayısının 150 olduğunu da sözlerine ekledi.

Girne ve Gazimağusa’daki mahkemelerde ciddi sıkıntı olduğunu, buradaki mahkemelerin yenilenmesi gerektiğini defalarca dile getirdiklerini ancak bir sonuca varılmadığını kaydeden Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, “Daha ne kadar talep edip, bekleyeceğiz?” dedi.

Girne Dr. Akçiçek Hastanesi’nin mahkemelere verilmesinin de gündeme geldiğini, bu kapsamda gidip hastaneyi ziyaret ettiğini dile getiren Özerdağ, hastanenin kendilerine verilmesi halinde tadilat için bütçelerinin yetmeyebileceğini de kaydetti.

Özerdağ, Lefkoşa Mahkemesi’nde de sıkışıklık olduğunu ancak yeni yılda Türkiye Cumhuriyeti’nin yaptığı yeni binaya taşınacaklarını belirtti.

Bugünkü konuşmada, Mağusa’ya ve Girne’ye yapılması gereken binaların bütçesini konuşabilmeyi çok istediklerini ancak bir yılın daha kaybedildiğini dile dile getiren Özerdağ, şu anda sayı yetersiz olsa da bina sorunları giderilmedikçe Gazimağusa ve Girne’ye yargıç alınma şansı olmadığını dile getirdi.

Geçtiğimiz günlerde meydana gelen depremlere de işaret eden Özerdağ, güvenlik riski olan Lefkoşa Mahkemesi’nin hemen boşaltıldığını, davaların kesintiye uğradığını ifade etti.

Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, “Mahkemeler, ülkede en kötü durumda olan binalardır. Yeni mahkemeler yapmak zorundayız” dedi.

Mahkemelerdeki personel sayıları konusunda bilgi veren, ülkede 42 tebliğ ve icra memuru olduğunu da kaydeden Özerdağ, 2018’den beri mahkemelerin araç ihtiyacına karşılık verilmediğini dile getirdi.

18 araçları bulunduğunu ancak 10’unun çalışır durumda olduğunu belirten Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, “Bu kadar kötü durumdayız. Davaların tebliği araç olmadığı için yapılamıyor. Bu konudaki talebimiz hayatidir. Sıfır kilometre ya da lüks araç istemiyoruz. Memurun ayağını yerden kesecek araç istiyoruz” diye konuştu.

Mahkemelere araç verilmemesinin hizmetlerin aksamasına etki ettiğini dile getiren Özerdağ, kendi makam arabasının da sık sık arızalandığını, hatta yolda kaldığını ifade ederek, Maliye Bakanlığı’ndan gelen araç teklifini geri çevirdiğini, önemli olanının mahkemelerin eksikliğinin giderilmesi olduğunu ifade etti.

Mahkemelerin Bilgi İşlem departmanının kamunun en iyisi çalışan bilişim mekanizmasına sahip olduğunu belirten Özerdağ, hizmetlerin elektronik ortamda verilmesi için cihaz ve personel sayısını artırmak istediklerini ancak bu konuda da sıkıntı yaşadıklarını belirtti.

Maliye Bakanı’nın kendilerine her zaman gerekli hassasiyeti gösterdiğini ancak bunun pansuman niteliğinde olduğunu da söyleyen Özerdağ, “Mahkemelerin bina, personel ve araç ihtiyaçlarının bütçede çözümlenmesi gerek” dedi.

Gündemde olan yasaları olduğunu söyleyerek, Mahkemeler Yasası’na da işaret eden Özerdağ, komitedeki milletvekillerinden mahkemelerle ilgili yasalara öncelik verilmesini, yargılama açısından avantaj ve hız sağlayacak çalışmalara hassasiyet gösterilmesini istedi.

“Üzerimizde, yargıçların üzerinde ciddi bir yük var. Ülkede bu kadar güvenlik sorunu yaşanırken yargılamaları yapanların güvenliklerinin sağlanması gerek” diyen Özerdağ, güvenliğin sağlanması gereken kurumların başında gelen mahkemelerde güvenlik görevlisi olmadığını, bunun için bütçeleri de bulunmadığını ifade etti.

Elektronik davalar konusunda da bilgi veren Özerdağ, elektronik sistemlerle ilgili yatırımları artırmaya çalıştıklarını belirtti.

Özerdağ, mahkemelerin temsil giderinin 400 bin TL olmasının da az olduğunu belirtti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Telekomünikasyon Çalışanları Sendikası (Tel-Sen) Başkanı Hakan Üredi, Starlink’i yasaklamanın “ilerlemeyi durdurmak, çağın gerisine sığınmak ve halkı teknolojik karanlığa mahkûm etmek” olduğunu savundu.

Üredi, yasaklama kararının geri çekilmesi ve teknik ve hukuki değerlendirmelerin şeffaf, uzman görüşlerine dayalı ve kamu yararı gözetilerek yeniden ele alınması gerektiğini belirtti.

Tel-Sen’den yapılan açıklamaya göre, Başkan Hakan Üredi, ülkede Starlink kullanımının yasaklanması ve cezai işlem sürecinin başlatılmasıyla ilgili kararı eleştirdi.

Kararın teknik bir zorunluluk değil, politik ve ticari bir tercih olduğunu savunan Üredi, “Gerçek ortadadır. Türkiye henüz hazır değil ve KKTC de bu gecikmeye zorla uyumlandırılmaktadır.” dedi. Türkiye hazır olmadığı için KKTC’ye yasağın dayatıldığını iddia eden Üredi, bunun “kabul edilemez” olduğunu kaydetti.

“Biz teknolojiye yasak koyan değil, teknoloji üreten ve uygulayan bir devlet olmak zorundayız.” diyen Üredi, kurumun bünyesinde bu teknolojiyi analiz edecek uzman kadro olmadığını, regülasyon kapasitesinin güncel olmadığını ve teknik bilgi değil talimat üzerinden hareket ettiğini savundu.

“Bu yasak halkı değil tekeli koruyor”

Alınan kararın halka değil piyasadaki tekelleşmeye hizmet ettiğini  savunan Üredi, “Bu yasak, rekabeti engellemekte, dijital gelişimi durdurmakta, halkın ucuz ve hızlı internet erişim hakkını gasp etmektedir.” dedi.

Gerçek amacın Türk Telekom’un ileride karşılaşacağı rekabete şimdiden bariyer koymak olduğunu savunan Üredi, “Starlink’in yasaklanması, KKTC’nin teknolojik geleceğini değil, tek bir şirketin ticari çıkarlarını koruma altına almaktadır. Bu karar teknolojiyi yasaklamıyor; fırsatı yok ediyor.” dedi.

Starlink’i yasaklamanın “ilerlemeyi durdurmak, çağın gerisine sığınmak ve halkı teknolojik karanlığa mahkûm etmek olduğunu” savunan Üredi, “Bu karar da tıpkı protokol gibi geri çekilmeli, teknik ve hukuki değerlendirmeler şeffaf, uzman görüşlerine dayalı ve kamu yararı gözetilerek yeniden ele alınmalıdır. KKTC; yasaklayan, yasakları uygulayan değil, yetkilerini devreden değil, peşkeş çekilen değil, teknolojiyi kamu yararını ve alt yapısını gözeterek yöneten bir ülke olmak zorundadır.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam