Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Gülbahar’dan başörtüsü konusunun “özgürlükçü bir anlayışla, diyalog ve hoşgörüyle halledilmesi” çağrısı

Published

on

 

Milli Mücadele Vakfı (MMV) Başkanı Aziz Gülbahar, başörtüsü konusunun özgürlükçü bir anlayışla, diyalog ve hoşgörüyle halledilmesi çağrısında bulunarak, “Kıbrıs Türk Halkı Atatürkçü’dür.. KKTC Anayasası ortadadır. Ne kimsenin bizim Devletimizin laik yapısını bozmaya niyeti var ne de böyle bir şeye Kıbrıs Türk Halkı ile Anavatan Türkiye izin verir” dedi.

Aziz Gülbahar, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi’ne yönelik bazı açıklamaları da eleştirdiği açıklamasında, büyükelçiye “evine dön” diyenlerin Kıbrıs Türk halkının yalnızca küçük bir kesimini temsil ettiğini, Kıbrıs Türkü’nün yüzde 99’unun Anavatan Türkiye’ye sevgi ve saygıyla bağlı olduğunu belirtti.

Sağduyulu halkın geçmişte olduğu gibi bugün de bu tür çıkışlara karşı demokratik ve yasal yollarla gereken dersi vereceğini söyleyen Gülbahar, başörtüsü tartışmalarının özgürlükçü bir anlayış, diyalog ve hoşgörü çerçevesinde ele alınması çağrısında bulundu.

Gülbahar, “Kıbrıs Türk halkı Atatürkçüdür. Varoluş ve özgürlük mücadelesini Atatürk ilkelerine bağlı kalarak yürütmüş ve sonunda, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Anavatanı Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük özverisi ve desteğiyle özgürlüğünü kazanarak kendi egemen devletini kurmuştur”  dedi.

– “Ne kimsenin bizim devletimizin laik yapısını bozmaya niyeti var, ne de buna Kıbrıs Türk halkı ile Anavatan Türkiye izin verir.”

KKTC Anayasası’nın ortada olduğunu belirten Gülbahar, “Ne kimsenin bizim devletimizin laik yapısını bozmaya niyeti var, ne de buna Kıbrıs Türk halkı ile Anavatan Türkiye izin verir.” dedi.

Bilimsel araştırmaların, başörtüsüyle din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması anlamına gelen laiklik arasında hiçbir bağlantı olmadığını gösterdiğini savunan Gülbahar, “Ortada iyi niyet varsa bir çocuğun başörtüsüyle yıllardır öğrenimini sürdürdüğü okuluna devam etmesinin mümkün olduğunu” ifade etti.

-“Halka yönelik bir saldırı”

Başörtüsünü bahane ederek Türkiye’ye saldıranların art niyetli olduğunu savunan Gülbahar, bu gruba siyasi çıkarları, muhalefet anlayışları nedeniyle örtülü ya da açık destek verenlerin de büyük bir hata içinde olduğunu ileri sürdü. Saldırıların yanlış siyasi hedefler doğrultusunda yapıldığını öne süren Gülbahar, söz konusu kişilerin Güney Kıbrıs ve bazı diğer ülke temsilcileriyle olan ilişkilerine işaret etti.

“Anavatan Türkiye ve onun buradaki temsilcisi Sayın Büyükelçi bizim için değerlidir, çok önemlidir, göz bebeğimizdir.” diyen Gülbahar, bu tür söylemlerin sadece Türkiye’ye değil halka yönelik bir saldırı olduğunu savundu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, bir açıklama yaptı…

Üstel’in açıklaması şöyle;

“Uzunca bir süredir, şahsım, ailem ve çalışma arkadaşlarım ile ilgili çok ciddi bir karalama, iftira ve yalan kampanyası yürütülüyor.

Her şeyden önce bilinmesini istediğim tek bir şey var: Başbakan olabilirim, bu ülkenin en köklü ve en büyük partisinin başkanı da olabilirim. Ama Polisimiz ve tüm yargı sistemimiz karşısında her vatandaşımız gibi eşitim.

Her konuda soruşturulabilirim. Yasalarımıza uygun olmayan bir durum varsa bana dava da açılabilir. Yargı yolu bana da açıktır.

Başbakanlığımın ilk gününde, tüm anayasal kurumlarımıza cesaret veren bir duruş ortaya koydum ve koymaya da devam ediyorum. Başta yasal düzenlemeler olmak üzere özellikle Polis Genel Müdürlüğü’nün hareket kabiliyetinin artırılması için personel ve teçhizat alımları tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Bunun daha da artırılması için maddi ve manevi gayretlerimiz hükümet olarak devam edecektir.

Polis Genel Müdürlüğü, her vatandaş gibi beni de ailemi de soruşturabilir. Buna desteğim tamdır. Bunun aksine hiçbir müdahalem veya baskım söz konusu değildir, olamaz, olmayacaktır.

Ne var ki bir süredir aleyhimde çok sayıda mesnetsiz, karalamalarla dolu, tahrik ve taciz içerikli yayınlar sistematik şekilde yayınlanmaya devam ediyor. Her isteyen aklına geleni yazıyor, ağzına geleni söylüyor. Ben ve ailem, planlı ve sistematik bir itibar suikastine maruz kalıyoruz.

Ülkemizde demokrasinin gelişmesinden, yayılmasından ve özgürlüklerin devamından yanayım. Bu konuda zaman zaman tartışmalar olsa da hiçbir zaman yasakçı bir anlayış içerisinde olmadım. Ancak birileri söz söyleme özgürlüğünü hakaret ve yalan üretme özgürlüğüne çevirmişse, her yurttaş gibi hakkımı aramaktan da çekinmem.

Bilinmesini isterim ki; her vatandaş gibi ben de bu karalama ve hakaret kampanyalarına karşı yasal haklarımı kullanacağım.

Bulunduğumuz görevler geçicidir. Geleceğe miras bırakacağımız tek şey onurlu bir yaşamdır. Her şeyden önce bir insan, bir baba, bir savaş gazisi, bir hekim ve onuruyla siyaset yapan bir kişi olarak, geleceğe bırakacağımız en kıymetli miras olan onurlu ismimizi kimselere ezdirmeyiz.

Çocuklarım uzun bir süredir müdahil olmadıkları konularla anılmakta ve gereksiz yere hedef gösterilmektedir. Abartılı mal varlıkları sanki bana aitmiş gibi sunulmakta, aile bütünlüğüme saldırıya varacak düzeyde organize ve ahlaksızca iftira kampanyaları her geçen gün artarak sürdürülmektedir.

Bir siyasetçi olarak, ortaya koyduğum siyasi duruşla ilgili herkesle her siyasi zeminde mücadele vermeye hazırım. Ama iş iftiraya ve seviyesiz kampanyalara döndüyse, her vatandaş gibi benim de yargıya sığınmaktan başka seçeneğim kalmaz.

Hoşgörüm kimseyi cesaretlendirmesin. Hoşgörümün de bir sınırı vardır.  Bugüne kadar veremeyeceğim bir hesabım, gizli bir işim, saklı bir ajandam olmadı, olmayacaktır. Ülkem ve partim için çalışmaya devam ediyorum. Tüm vatandaşlarımıza en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin dün gerçekleşen kurultayında ilk turdan genel başkan seçilen Sıla Usar İncirli, seçildikten sonra ilk kez BRT’de katıldığı programda süreci değerlendirdi ve geleceğe yönelik hedeflerini paylaştı.

Sıla Usar İncirli, büyük bir siyasi olgunluk ve bilinç çervesinde gerçekleşmiş bir kurultay süreci yaşadıklarını belirterek, kurultaya katılan herkese teşekkür etti.

Siyasette toplumun tüm kesimlerine güven verilmesi gerektiğinin altını çizen İncirli, “insanların güven duymaya ihtiyacı var. Bir çok kesim yaşadıklarından ve memleketin içinde bulunduğu durumdan dolayı fazlasıyla karamsar, fazlasıyla endişeli ve fazlasıyla zor durumdadır” dedi.

İncirli, halkın siyasetten sorunlara çözüm bulması ve güven beklentisinin yükseldiğine işaret ederek, “işte biz bunu yapacağız” ifadesini kullandı.

Ülkenin temel sorunlarına çözüm bulma noktasında CTP’nin bir çok konuda uzmanlaşmış geniş kadrolarının çalışmakta olduğunu dile getiren İncirli, bu çalışmaları daha yoğun ve dinamik bir şekle taşıyacaklarını söyledi.

CTP Genel Başkanı İncirli, toplumun tüm kesimlerinin yanı sıra kendileriyle benzer ilkeleri taşıyan siyasi partiler ile de yoğun bir diyalog içerisinde olacaklarını kaydetti.

Sıla Usar İncirli, “kimseyi ayırmadan ayrıştırmadan, kimsenin kutuplaşma yaratmasına izin vermeyecek ortak akla inanıyorum. Ortak akıl olmadan bu ülke bu kadar sorunun altından kalkamaz. Tam bir uzlaşı kültürü içerisinde birlikte çalışma kültürünün en yoğun bir şekilde olması için çalışacağım. Çünkü bu gücümüz var” dedi.

“Bu ülkenin her sorununu çözebilecek kadroları var, yeter ki adaletli davranalım” diyen İncirli, ülkenin en büyük sorunlarından birisinin adaletsizlik olduğunun altını çizdi.

Ülkede yaşayan herkesin eşit olduğunu vurgulayan İncirli, “biz geleceğiz ve bu ülkede adaleti sağlayacağız. Liyakat çok önemlidir, kurumların güçlenebilmesi için buna çok önem vereceğiz” şeklinde konuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Erkut Şahali, 30. Olağanüstü Kurultay’da genel başkanlık için çıktığı yolda üyelerin çoğunluk iradesinin farklı yönde şekillendiğini belirterek, sonuçları demokrasinin ve partinin güçlü geleneklerinin bir ürünü olarak değerlendirdi. Şahali, yeni Genel Başkan Sıla Usar İncirli’ye başarı dileğinde bulundu.

“Benim CTP’ye olan bağlılığım, mücadele kararlılığım ve partim için duyduğum sorumluluk dün nasılsa şimdi de aynıdır ve böyle de sürüp gidecektir” ifadelerini kullanan Şahali, partinin her kademesinde verdiği 30 yıllık emeğe daha fazlasını eklemeye devam edeceğini vurguladı.

Kurultay sürecinde kendisine güvenen ve destek veren tüm partililere teşekkür eden Şahali, “Oyları, destekleri ve omuz omuza duruşları benim için çok büyük bir onurdur” dedi. Kurultay sonucunun bir son değil, daha güçlü bir başlangıç olduğunu belirten Şahali, partinin geleceğine dair vizyon ve inancının daha da güçlendiğini ifade etti.

Şahali, CTP’nin büyük bir aile, derin bir birikim ve güçlü bir örgüt olduğunu söyleyerek, partililik sorumluluğunu emek, fedakârlık, sabır ve kararlılıkla yerine getirmeye devam edeceğini belirtti. “Kurultayımızdan çok daha büyük bir kararlılıkla ayrıldım. Bu, Kıbrıs Türk Halkı’yla birlikte yürüme, birlikte kazanma, birlikte yönetme ve partimi çok daha büyük ve güçlü kılma kararlılığıdır” diyen Şahali, önümüzdeki dönemde partisi ve halk için sorumluluklarını yerine getirmeye devam edeceğini kaydetti.

Şahali, sözlerini “Mücadelemiz sürüyor! Birlikte yürüyoruz. Birlikte kazanacağız. Birlikte yöneteceğiz…” ifadeleriyle tamamladı.

 


Devamını Oku

Trending

Reklam