Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Gülbahar:KKTC ile TMT ruhunu yaşatmak zorundayız

Published

on

Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, Rum-Yunan ikilisinin, İsrail’le birlikte ne hayaller kurduğunun ortaya çıktığına işaret ederek, tüm partileri bölgede yaşananları iyi değerlendirerek Türkiye’nin adadaki varlığının kalıcılığı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması ve ekonomik kalkınmasının sağlanması noktalarında birleşmeye davet etti.

Aziz Gülbahar, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı mesajında, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın adayı Yunan yapmak isteyen terör örgütü EOKA ile aynı olan bir örgüt olarak göstermek isteyen “zaman ve zemin kavramını, tarihi gerçekleri bilmeyen talihsiz kişiler” olarak niteledi.

Gülbahar, “TMT, Atatürkçü , özgürlükçü bir örgüttü; Tıpkı Türk Kurtuluş Savaşı’ndaki Kuvva-yi- Milliye gibi Yunan yayılmacılığı ile emperyalizme karşı mücadele verdi. Bugün de İsrail ve Rum kesiminin hayalleri, AB ve ABD’nin onlara kol kanat germesi nedeniyle TMT ruhunu yaşatmak zorundayız” dedi.

Milli Mücadele Vakfı Başkanı Gülbahar, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk Halkı Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs’ı Yunan yapma hayalleri dolayısı ile çok sıkıntılı dönemler yaşadı. Çok bedeller ödenerek, acılar çekilerek bugünlere gelindi. Oysa, Kıbrıs’taki Türk varlığı bundan tam 454 yıl önce başladı ve adanın Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçmesi ile Ortodoks Rumlar hem dini hem de mali açıdan rahata kavuştular. Buna rağmen İngiliz’in bir oyunla Ada’yı Osmanlı’dan kapması sonrası, Türk milletine düşmanlık gütmeye başlayan Kıbrıs Rumları adayı Yunan hegemonyasına sokmak için akla gelen her türlü şiddete, entrikaya başvurdular. Bazı isyan girişimlerinden netice alamayan Rumlar 1950 yılında AKEL ve Kilise’nin önderliğinde adanın Yunanistan’a bağlanması için plebisit yaptı. Plebisit kabul görmeyince 1 Nisan 1955’te, adanın Yunan yapılmasını amaçlayan silahlı mücadele için EOKA terör örgütünu kuruldular. Kıbrıs Türkü buna tepkisiz kalamazdı. 9 Eylül, Karaçete ve Volkan gibi örgütlerle Rumlara yanıt verilmeye çalışılmasından sonra 1 Ağustos 1958’de Türk Mukavemet Teşkilatı vücuda getirildi. TMT’nin kuruluşu Kıbrıs Türk Halkı için tarihi bir dönüm noktasıdır. TMT kurulmasaydı Rum hedefine ulaşacaktı. TMT kurulmasaydı Rum Kıbrıs Türkü kendi kaderini tayin hakkını, özgürlüğünü elde edemeyecek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olgusuna ulaşamayacaktı. Dolayısı ile tarihimizi iyi bilmek durumundayız. Özgürlüğümüze, egemenliğimize, güvenliğimize, kısacası devletimize sahip çıkmamız gerekir. Aksi takdirde gün gele yeni bir kurtuluş mücadelesi vermek zorunda kalacağız”

Dünyadaki pek çok devlet gibi KKTC’nin de ekonomik, sosyal ve siyasal sorunları olabildiğini ancak bu sorunlardan dolayı devletten vazgeçmenin sözkonusu olmadığını söyleyen Gülbahar, “Rum-Yunan ikilisinin insanlık suçu işleyerek yüz binlerce masum Filistinliyi katleden İsrail ile işbirliğinin amacının Türkiye’yi Kıbrıs’tan çıkarmak, Kıbrıs Türkü’nü Gazze ve Batı-Şeria’daki Filistinlilerin durumuna düşürmek olduğu artık ortaya çıkmıştır. Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri’ne Güney Kıbrıs’ta ek üsler sağlanması da Rum-Yunan -İsrail üçlüsünün kötü niyetlerinin bir ürünüdür” dedi.

Gülbahar, şöyle devam etti:

“Bunun için bizler birlik-beraberliğimizi pekiştirecek, TMT ruhunu yaşatarak Devletimize sahip çıkacak, iki Devletin işbirliği yapacakları bir anlaşma istediğimizi net olarak ortaya koyacak ve Anavatan Türkiye ile birlikte yürümeye devam edeceğiz. Bir anlaşma olsun. Kimse olmasın demiyor. Ama yaşanan gelişmeler hele hele son olarak bir İsrail gazetesinin ifşa ettiği hayaller ortadayken Kıbrıs’ta artık federasyon olamaz, Kıbrıs Türkü federasyon oyunu altında egemenliğinden geri adım atamaz, Türkiye buradaki askeri varlığını hayal kuranların bizler için tehdit oluşturacakları seviyeye indiremez.

Türkiye’nin tek yanlı müdahale hakkını içeren etkin ve fiili garantisinin devamı bizim için vazgeçilmezdir. Egemen eşitliğimizin devamı bizim için yaşamsaldır. Anlaşma olacaksa iki egemen Devlet’in işbirliği, iki Halkın ekonomik ve sosyal ilerlemesi için olacak; yani iki Halk kendi Devletleri’nde kendi seçtikleri yönetimlerde yaşayacaklar ama anlaştıkları alanlarda iş birliği yapacaklar.

Bu duygu ve düşüncelerle, Millî Mücadele Vakfı olarak Toplumsal Direniş Bayramımızı candan kutlar, bugünlere gelmemizi sağlayan tüm şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi saygı ve şükranla anarız.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Koop-Sen yarın Koop-Süt ile Zirai Levazım ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor

Published

on

By

Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.

Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürünü ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.

Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.

Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.

HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.

Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.

“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.

Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam