Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Güney Okyanusu dünyanın 5’inci okyanusu olarak tanınacak

Washington merkezli bilim kuruluşu National Geographic Society, Antarktika’yı çevreleyen ve “Güney Okyanusu” adı verilen su kütlesini dünyanın beşinci okyanusu olarak tanıyacak.

Published

on

The Washington Post’un haberine göre, Washington merkezli bilim kuruluşu National Geographic Society 100 yılı aşkın süredir ilk kez dünya okyanuslarının haritasını çıkardı.

Bilim kuruluşu, Antarktika’yı çevreleyen ve Güney Okyanusu olarak adlandırılan su kütlesini, Arktik Okyanusu (Kuzey Buz Denizi ya da Kuzey Buz Okyanusu), Atlantik (Atlas) Okyanusu, Hint Okyanusu ve Pasifik (Büyük) Okyanusu’dan sonra dünyanın beşinci okyanus olarak kabul edeceğini duyurdu.

“Bugüne kadar fikir birliği sağlanamadı”

National Geographic Society’de coğrafya uzmanı Alex Tait, bilim dünyasında Antarktika çevresinde ayrı bir ekolojik bölge olduğunun uzun zamandır bilindiğini ancak söz konusu su kütlesinin ismi ve sınırları konusunda bugüne kadar bilim adamları arasında fikir birliğinin sağlanamadığını belirtti.

Buna rağmen Tait, National Geographic Society’nin daha önceki haritalarında Antarktika’daki su kütlesini Güney Okyanusu olarak etiketlediğini söyledi.

“Güney Okyanusu’nun etiketlenmesi kilit öneme sahip”

Öte yandan su kütlesinin dünyanın beşinci okyanusu olarak tanınmasına dikkat çeken Tait, “Ancak bu noktada (Güney Okyanusu’nu) resmi olarak tanımanın önemli olduğunu düşündük. İnsanlar coğrafi gerçek için bize başvuruyor: Kaç kıta, kaç ülke, kaç okyanus? Şimdiye kadar dört okyanus dedik” açıklamasını yaptı.

Tait, Güney Okyanusu’nu resmi olarak kabul etmenin eğitim açısından da önemli olduğuna dikkati çekti. National Geographic Society’nin okullara ve kamuya çevrimiçi coğrafi eğitim programları ve materyaller sağladığını belirten Tait, Antarktika’daki su kütlesinin haritalar üzerinde Güney Okyanusu olarak etiketlenmesinin kilit önemde olduğunu belirtti.

“İklim değişikliği için farkındalık yaratabilir”

National Geographic Society’de araştırmacı Enric Sala ise Güney Okyanusu’nu, “Antarktika çevresinde sürekli olarak kendini kovalayan” ve doğuya doğru akan güçlü dairesel akım ile karakterize edilen ayrı bir su kütlesi olarak tanımladı.

Bunun yanı sıra Sala, Güney Okyanusu için “Pasifik, Atlantik ve Hint okyanuslarını birbirine bağlayan dünyanın sonundaki okyanus halkası” ifadesini kullandı.

Antarktika ve çevresinin küresel ısınmadan en çok etkilenen alanlardan olduğuna dikkat çeken Sala, söz konusu su kütlesinin dünyanın beşinci okyanusu olarak tanınmasının iklim değişikliği hakkında farkındalık yaratabileceğini dile getirdi.

NOAA 1999’da tanıdı

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA), Güney Okyanusu’nun sınırlarını Antarktika kıtasının kıyı şeridinden 60 derece güney enlemine kadar olan alan olarak belirliyor. National Geographic Society de 60 derece güney enlemini Drake Geçidi ve Scotia Denizi’ni dışında tutarak yeni okyanusun sınırı olarak kabul ediyor.

ABD Coğrafi İsimler Kurulu’nun Güney Okyanusu adını verdiği su kütlesini NOAA 1999’da dünyanın beşinci okyanusu olarak tanımıştı.

NOAA, 2000’de Güney Okyanusu’nu beşinci okyanus olarak tanınması için dünya denizlerini ve okyanuslarını izleyen ve haritalarını çıkaran Uluslararası Hidrografi Örgütü’nde (IHO) öneride bulunmuş ancak örgüt üyeleri arasında konu üzerinde uzlaşı sağlanamamıştı.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

2025 Dünya Hükümetler Zirvesi Dubai’de yapılacak

Published

on

By

Dünya Hükümetler Zirvesi (WGS 2025), 12. edisyonunda, devlet başkanlarından teknoloji dünyasının önde gelen isimlerine kadar dünyanın en etkili liderlerini, 11-13 Şubat’ta Dubai’de bir araya getirecek.

Zirveden yapılan açıklamaya göre 30’u aşkın devlet başkanı, 400’den fazla bakan, 80 uluslararası kuruluş, 140 hükümet delegasyonu ve 6 binden fazla katılımcı Dubai’de bir araya gelerek ekonomik istikrar, dijital dönüşüm ve kamu-özel sektör işbirliğinin anlamlı bir değişim yaratabileceğine dair çözümleri belirleyecek.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Birleşik Arap Emirlikleri Kabine İşleri Bakanı ve Dünya Hükümetler Zirvesi Başkanı Muhammed el-Karkavi, teknolojik değişimin hızlandığı ve jeopolitik dönüşümlerin yaşandığı bir ortamda zirvenin hükümetlerin, endüstrilerin ve küresel kurumların etkili değişimi yönlendirdiği önde gelen bir platform olduğunu belirtti.

Zirvenin 2013’teki başlangıcından bu yana geleceği öngörmek ve şekillendirmek için liderleri, uzmanları ve girişimcileri bir araya getiren gelecek odaklı bir düşünce platformu olduğunu vurgulayan Muhammed el-Karkavi, “Zirve bu yıl da hükümetlerin ve toplumların karşı karşıya kaldığı hızlı değişimleri ve ortaya çıkan zorlukları ele alan küresel bir diyaloğu teşvik ediyor. Amacımız, insanlığın kaydettiği ilerlemeyi değerlendirmek, koşulları iyileştirme fırsatlarını belirlemek ve sürdürülebilir bir gelecek inşa ederek, gelecek nesilleri güçlendirmektir.” açıklamasında bulundu.

– Yapay zeka uzmanları bir araya gelecek

Zirve kapsamında gerçekleştirilecek oturumlara 300’den fazla küresel uzman katılacak ve zirve 30 stratejik raporun hazırlanmasıyla sona erecek.

Yapay zekanın yönetişimdeki rolü, mobilitenin geleceği, ekonomik dayanıklılık, iklim adaptasyonu, küresel sağlık dönüşümü, ortaya çıkan sınırlar ve nüfus azalması gibi konular, 21 forum ve 200’ün üzerinde interaktif oturumda ele alınacak.

Yapay zekanın geleceği nasıl dönüştürdüğünü keşfetmek üzere dünyanın önde gelen 100 yapay zeka uzmanını bir araya getiren TIME 100 AI toplantısı da zirve kapsamında gerçekleştirilecek.

Devamını Oku

Dünya

Erdoğan ile Şara görüştü..Erdoğan: Terörle mücadelede Suriye’ye gereken desteği sağlamaya hazırız

Published

on

By

Suriye Geçiş Hükümeti Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, ilk kez Türkiye’yi ziyaret etti.
Şara, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara’da bir araya geldi.

İkili görüşme ve heyetler arası çalışma yemeğinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 yıllık kan ve gözyaşının ardından sadece Suriye’de değil, tüm bölgede yeni bir sayfa açıldığını belirtti.

Erdoğan “Türkiye olarak nasıl en umutsuz ve zor günlerinde Suriyeli kardeşlerimizi yalnız bırakmadıysak yeni dönemde de kendilerine gereken desteği vereceğiz” dedi.

Erdoğan, Şara ile hemen her konuda tam bir fikir birliğinde olduklarını söyledi ve terörün her türlüsüyle mücadelede Suriye’ye gereken desteği sağlamaya hazır olduklarını ifade etti.

İnsani yardımların yanı sıra Suriye’nin harap olmuş şehirleri ve kritik altyapının yeniden imarında gerekli desteği sağlamaya hazır olduklarını söyleyen Erdoğan Suriye’ye yönelik uygulanan uluslararası yaptırımların kaldırılması için girişimleri sürdüreceklerini vurguladı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara da Suriye halkının, Türk devleti ve halkının milyonlarca mülteciye kapılarını açarak gösterdiği tarihi duruşu asla unutmayacağını söyledi.

Şara, iki halk arasında köklü ve güçlü ilişkiler bulunduğunu ve bu bağların nesiller boyu süreceğine inandıklarını dile getirerek, Türkiye ile ilişkileri her alanda derin stratejik ortaklığa dönüştürme kararlılığında olduklarını vurguladı.

Devamını Oku

Dünya

Uluslararası kurumlardan AB’ye, İsrail’in işgal ettiği bölgelerle ticareti yasaklama çağrısı

Published

on

By

Aralarında İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Uluslararası Af Örgütü’nün de bulunduğu 160’ı aşkın uluslararası sivil toplum kuruluşu (STK) ve sendika, Avrupa Birliği’nden (AB), İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki “yasa dışı yerleşimlerle” ticari faaliyetlerin yasaklanmasını talep etti.

Söz konusu kurumların, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e gönderdiği mektupta, uluslararası hukuka uyulması ve Avrupa’nın Filistin topraklarını gasp eden İsraillilere verdiği desteğin sona erdirilmesi çağrısı yapıldı.

Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) Temmuz 2024’te aldığı ve İsrail’in işgalini hukuka aykırı bulan kararına atıfta bulunulan mektupta, AB politikalarının halihazırda uluslararası yükümlülükleri ihlal ettiği ifade edildi.

Gasbedilmiş topraklarda üretilen malların, AB pazarına girişine izin verildiğine işaret edilen mektupta, AB’nin eylemlerini yasal taahhütleriyle uyumlu hale getirmesi ve insan hakları ihlalleriyle bağlantılı yerleşimlerle ticareti yasaklaması gerektiği belirtildi.

Mektupta, AB’nin defalarca söz konusu yerleşim yerlerini “yasa dışı” olarak nitelendirip kınadığı anımsatılarak, şu değerlendirmede bulunuldu:

“AB, bu yerleşimlerle ticaret yapmaya ve iş yapılmasına izin vermeye devam ederek yerleşimlerin sürdürülmesi ve genişletilmesiyle kaçınılmaz şekilde iç içe geçmiş olan ciddi insan hakları ve uluslararası hukuk ihlallerinin sürdürülmesine yardımcı olmaktadır.”

İşgal altındaki Batı Şeria’da 451 bin, Doğu Kudüs’te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarını gasp ediyor.

Uluslararası hukuka göre, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki bu gasplar yasa dışı sayılıyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam