Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Güven Yapı Kooperatifi’ne kiralanan bölgeyi iptal”

Published

on

Başbakan Ersan Saner, Güven Yapı Limited’e Girne bölgesinde arazi kiralanmasına yönelik 3 Mayıs 2018 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptal edildiğini açıkladı.

Saner, Bakanlar Kurulu’nun yaklaşık 6 saat süren toplantısının ardından basına açıklama yaptı. Bakanlar Kurulu’nda ülke gündemine ilişkin konuların yanı sıra Girne bölgesinde Güven Yapı Limitete kiralanan arazi konusunda alınan kararı ve yaşanan süreci değerlendirdiklerini söyledi. Bakanlar Kurulu’nun bugünkü toplantısında söz konusu arazinin 49 yıllığına Güven Yapı Limitete kiralanmasına ilişkin 3 Mayıs 2018 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etme yönünde karar aldığını söyleyen Saner, yaptıkları araştırmada 3 Mayıs 2018 tarihinde üretilen kararın ekinde Güven Yapı Limited’e kiralanan arazinin hangi şartlarda ve nasıl kiralandığına dair prosedüre rastlanmadığını kaydetti.

“İLK KARAR 2017 YILINDA”

Saner, Girne’de Güven Yapı Ltd.’e kiralanan araziyle ilgili alınan Bakanlar Kurulu kararını açıkladı. Yaşanan süreci paylaşan Saner, ilk olarak 2017 yılında İçişleri Bakanlığı’nın önergesiyle Bakanlar Kurulu’nun önergede belirtilenler ışığında Güven Yapı Ltd.’e azami şekilde istifadesini sağlamak ve kooperatifin kuruluş amaçlarına katkıda bulunmak için bazı kararlar aldığını söyledi.

Saner, bu kararlar uyarınca ilk olarak GKK tahsisinde bulunan Girne bölgesindeki arazinin askeri yasak bölge kapsamından çıkarılarak Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı’na devredildiğini belirtti.

Daha sonraki maddede arazinin kamu yararı amacıyla İskan Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası kapsamından çıkarılmasının öngörüldüğünü dile getiren Saner, ulaşım yolunun haritaya işlenerek yasallaşması amacıyla İçişleri Bakanlığı ile Tapu ve Kadastro Dairesi’nin yetkili kılındığını kaydetti.

Saner, diğer bir Bakanlar Kurulu kararıyla kiralamanın uzun vadeli olarak 49 yıllığına yapılabilmesi için Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi’nin yetkili kılındığını ve son maddenin de kiralanacak araziye yapılacak projeyle ilgili Güven Yapı Limited’in, Şehir Planlama Dairesi ile istişarede bulunmasını içerdiğini söyledi.

Yaşanan süreci özetleyen Başbakan Saner, 31 Ekim 2017 tarihinde Bakanlar Kurulu’nun, bahse konu arazinin askeri yasak bölge kapsamından çıkarılıp Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı’na devredilmesini, bunun İskan Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası kapsamından çıkarılmasını, İçişleri Bakanlığı ile Tapu ve Kadastro Dairesi’nin buraya bir yolun ulaşması için yetkili kılınmasını ve bahse konu kiralamanın 49 yıllığına yapılabilmesi için Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi’nin yetkili kılınmasını öngören kararlar aldığını belirtti.

“KİRALAMA 2018’DE GERÇEKLEŞTİ… PROSEDÜR KARARIN EKİNDE YER ALMADI”

Bunun akabinde Bakanlar Kurulu’nun 3 Mayıs 2018 tarihinde Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi’nin söz konusu araziyi 49 yıllığına Güven Yapı Limited’e kiralamasına yönelik karar ürettiğini belirtti. Normal Bakanlar Kurulu prosedürlerine bakıldığı zaman bu tip sözleşmelerin yani kiralanmasına karar verilen arazilerin sözleşmesinin bu kararın arkasında yer aldığını söyleyen Saner, yaptıkları araştırmada 3 Mayıs 2018 tarihinde üretilen bu kararın ekinde Güven Yapı Ltd.’e kiralanan arazinin hangi şartlarda ve nasıl kiralandığına dair prosedüre rastlanmadığını kaydetti.

Saner, dolayısıyla Bakanlar Kurulu’nun bugünkü toplantısında 3 Mayıs 2018 tarihinde söz konusu arazinin, Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi tarafından Güven Yapı Limited’e kiralanmasına yönelik kararı iptal ettiğini belirtti. Başbakan Saner, Bakanlar Kurulu’nun iskandan sorumlu İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’nı iptali hayata geçirmek için yetkilendirdiğini söyledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Baṣbakan Üstel:Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, yaptığı yazılı açıklamayla Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine ve günümüzde ifade özgürlüğü üzerinden yapılan bazı yayınlara ilişkin önemli mesajlar verdi. Üstel, ifade özgürlüğünün kişilik haklarına saldırı anlamına gelmediğini vurguladı.

Kıbrıs Türk halkının, Kıbrıs adasını vatan yapma sürecinde canı pahasına mücadele verdiğini belirten Başbakan Üstel, Rumların ENOSİS hedefinin çok öncesinde bile Kıbrıs Türklerinin hedef alındığını hatırlattı. İnsan haklarının zayıflatılmakla kalmayıp yok edilmeye çalışıldığını ifade etti.

Üstel, “Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin hedeflerinden biriydi. TMT’nin askeri görevini Güvenlik Kuvvetleri devralırken, UBP siyasi anlamda bu mücadelenin bayrağını taşımaya devam etmiştir” dedi.

“Basın özgürdür ancak… yalan ve hakaret düşünce özgürlüğü değildir”

KKTC’de basının özgür olduğunu vurgulayan Üstel, gazeteci olmayanların dahi yayın yapmasını sabırla izlediklerini ancak bu durumu kötüye kullanan bazı kişi veya yayınlara karşı hoşgörünün sınırları olduğunu ifade etti.

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, toplum değerlerine yönelik hakaret içerikli yayınlar da ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez,” diyen Üstel, özellikle merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı hedef alan yayınları hukuk devleti çerçevesinde takip ettiklerini söyledi.

“Toplumsal barış korunmalıdır”

Üstel açıklamasında, Denktaş’ın fikirlerinin halen yaşamakta olduğunu ve Türklük dünyasında yüksek itibara sahip olduğunu belirtti. Aynı düşüncelerin Dr. Fazıl Küçük ve diğer mücadele önderleri için de geçerli olduğunu söyledi.

“Toplumsal barışı yüksek bir duyarlılıkla korumak zorundayız” diyen Başbakan, ifade özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin net tavır alması gerektiğinin altını çizdi.

Açıklamasının sonunda Üstel, özgürlüğü istismar eden yayınlara karşı hoşgörünün benzer davranışları cesaretlendirdiğini belirterek, “Yılan gibidir; bir gün bugün seyredenleri de sokar. Kimse ‘Beni sokmayan yılan bin yaşasın’ diyemez” ifadelerini kullandı.

Dilerseniz bu haberi kısa bir sosyal medya duyurusu veya manşet formatına da çevirebilirim.

Devamını Oku

Kıbrıs

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi ve LAÇ belediyelerinden eş zamanlı plaj temizliği

Published

on

By

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi Belediyesi ve Lapta Alsancak Çamlıbel (LAÇ) Belediyesi iş birliğiyle çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla eş zamanlı bir plaj temizliği etkinliği yaptı. 

Karadeniz Kültür Derneğinden verilen bilgiye göre gönüllüler ile belediye ekiplerinin katıldığı etkinlikte bu sabah eş zamanlı olarak iki farklı bölgede  Yeniboğaziçi Belediyesi Plajı ve LAÇ Belediyesine bağlı plajların temizliği yapıldı.

Etkinlikte konuşan Temiz Kumsallar Komitesi Sözcüsü Emin Yazıcı, bugünkü temizlik kampanyasıyla farkındalık oluşturmak istediklerini  belirterek, “Amacımız, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak ve bu konuda sürdürülebilir projeler üretmek” dedi.

Halkın bu tür etkinliklere destek vermesinin çevre bilincinin gelişmesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Yazıcı, “Temiz bir dünya, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu projemize ortak olan LAÇ Belediyesi, Yeniboğaziçi Belediyesi, Cittaslow ekibi, sosyal gençlik derneğine ve Karadeniz Kültür Derneği yönetimine, üyelerine ve katkı sağlayan tüm duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC’deki öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği yaban mersininin Zonguldak’ta üreticisi oldu

Published

on

By

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yaşayan psikolog Selçuk Kaymak, öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği tıbbi ve aromatik bitkilerden yaban mersini (mavi yemiş) yetiştirmeye başladı.

Kentte bir kurumda psikolog olarak görev yapan 31 yaşındaki Kaymak, KKTC’de üniversite eğitimi aldığı yıllarda ilk kez yediği yaban mersininin tadını beğendi.

Çocukluk yıllarından bu yana doğa ve toprakla iç içe büyüyen Kaymak, zaman içerisinde eğitimini tamamlayıp mesleğini eline almasının ardından belirli zamanlarda şehir stresinden uzak kalmak, toprak ve hayvancılıkla uğraşan ailesine katkı sağlamak amacıyla yaban mersini yetiştirmeye karar verdi.

Araştırmalar yapan Kaymak, bu meyveyi yetiştirmek için Litvanya’dan özel olarak toprak, İstanbul’dan da fidanları getirtti. Babasına ait iki dönümlük bahçede üretime başlayan Kaymak, ilk hasadını geçen yıl yaptı.

İşten kalan zamanlarını bahçede geçiren ve bahçeye gelenlere mahsulü doğrudan toplama imkanı da sunan Kaymak, gayretiyle gençlere örnek olmayı hedefliyor.

– “Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum”

Selçuk Kaymak, AA muhabirine, köyde doğup büyüdüğünü, doğaya ve toprağa karşı her zaman ilgisinin olduğunu söyledi.

Yaban mersinini ilk kez KKTC’de tükettiğini ve tadını beğendiğini aktaran Kaymak, daha sonraları bununla ilgili araştırmalar yaptığını, mesleğini eline aldıktan sonra da babasının bahçesinde bu işi yapmaya karar verdiğini anlattı.

Kaymak, iki dönümlük arazide çalışmalara başladığını belirterek, “Bin fidanım var. Yaklaşık 2,5 yıldır bu işi tamamen doğal, kendi imkanlarımla, otomasyon sistemim olmadan yapmaya çalışıyorum. Bu yıl ikinci kez hasat ediyorum. Severek yapıp bu işte olmaya çalışıyorum.” dedi.

Toprakla uğraşmayı sevdiğini dile getiren Kaymak, şöyle devam etti:

“Bu işi yapabilir miyim diye düşündüm. Büyük emekler sonucunda bahçeyi kurdum. Bahçeyi kurarken de ailem ve yakınlarımdan destek aldım. Yaban mersini içerisinde zaten bin adet, ‘hobi amaçlı üretim’ olarak geçer çünkü genelde büyük bahçelerde 20-25 bin fidan bulunur. Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum. Aileme kazancı oluyor. Benimki hobi, zaman geçirme. Doğayla, toprakla buluşarak kendimi deşarj etme yöntemi olarak bu bahçeyi kullanıyorum. Mesleki olarak söylersem, benim terapi yöntemim. Doğa bizi gerçekten tamir ediyor. Buna her zaman inanırım.”

Kaymak, yaban mersininin, içerdiği yüksek antioksidan, vitamin ve mineral değerleri sayesinde faydalı olduğunu aktardı.

Yaban mersininin özel besleme ve bakım koşulları olduğunu, özel toprak istediğini anlatan Kaymak, meyvenin bakımıyla sabırla ve özenle ilgilendiğini dile getirdi.

Kaymak, bir işi gerçekleştirmek için istekli olmanın önemine işaret ederek, “Bir şeyi yapabilme gücü insanların içinde varsa kesinlikle bırakmasınlar çünkü ben bunu hissettim ve isteyerek başladım. Fidanlarımı İstanbul’dan getirtip evimin önüne koyduğumda, ‘Bunlar ne?’ diye söylenenler muhakkak olmuştur. Bu hale gelebileceğine kimse inanmamıştır ama ben inanıyordum.” ifadelerini kullandı.

İnanmanın başarmanın yarısı olduğunu vurgulayan Kaymak, “Bu işin severek yapılması gerekiyor. Sadece ticari amaçla bu işi yapacaklarsa yapmasınlar. Bahçemdeki her fidanı tanıyorum. Onların ne durumda olduğunu takip etmeye çalışıyorum.” diye konuştu.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam