Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Haiti’de Moise suikastından sonra BM’ye yardım çağrısı

Haiti’de suikasta uğrayan Devlet Başkanı Jovenel Moise’nin eşi Martine Moise, saldırı emrini verenlerin bulunması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine yardım çağrısında bulundu.

Published

on

Moise, kendisinin de yaralı olarak kurtulduğu suikastın detaylarına ilişkin CNN’e değerlendirmelerde bulundu.

Saldırının arkasındakilerin henüz açıklığa kavuşturulmadığını söyleyen Moise, “Birisi emri verdi, birisi parayı ödedi. Bunlar bizim aradığımız kişiler. BMGK’dan bu kişilerin bulunmasına yardım etmesini istiyorum.” dedi.

Moise, saldırı gecesi evlerinin dışında silah sesi duyduklarında bir şeylerin yanlış gittiğinin farkına vardıklarını, silahlı kişilerin eve girdiğini anlayınca yatağın arkasına saklanmaya çalıştıklarını kaydetti.

İspanyolca konuşan ve bir şey aradıkları belli olan yaklaşık 12 kişinin odaya girdiğini anlatan Moise, “Odaya bir şey bulmaya geldiler, çünkü onların ‘öyle değil, bu değil, bu kadar’ dediklerini duydum. Aradıklarını buldular.” diye konuştu.

Moise, bulundukları evde 30 ila 50 güvenlik görevlisi olması nedeniyle saldırganların odalarına girebileceklerini düşünmediğini dile getirerek, yaralı olarak yattığı yerden, saldırganların yalnızca ayakkabılarını görebildiğini belirtti.

Saldırganların Devlet Başkanı Moise’nin eşkalini telefonla başka birine bildirerek doğruladıklarına dikkati çeken Moise, “O sırada (Jovenel Moise) hayattaydı. Uzun boylu, zayıf ve siyah olduğunu söylediler. Sonra onu vurdular.” ifadelerini kullandı.

“Saldırganlarla Moise arasında hiçbir diyalog geçmedi”

Moise, saldırganlarla, Jovenel Moise arasında konuşma yaşanmadığının altını çizerek, saldırganların kendisini de ölü zannettiklerini söyledi.

Suikastın ardından bir süre geçmesine karşın güvenlik ekiplerinin gelmediğine dikkati çeken Moise, eşine ilk yardım yapabilmek için hizmetçiden yardım istediğini kaydetti.

Moise, hastaneye kaldırıldığı anda evin etrafında güvenlik görevlilerinin bulunmamasının kendisini şaşırttığı belirterek, “Korumalar emir almadan gitmezler. Belki de gitme emri almışlardır. Gitmeseler saldırganlardan daha fazla güvenliğimiz vardı. Başkan’ın, güvenlik ekibinin geleceği umuduyla öldüğüne inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Moise’den Haiti istihbaratına eleştiri

Moise, istihbarat ve güvenlik birimlerinin saldırıya dair bilgisinin bulunmayışını eleştirerek, “Aylarca bir Devlet Başkanı’nın öldürülmesinin planlanması ve etrafındakilerin bunu bilmemesi korkunç bir şey. Bu, bana ülkemdeki güvenlik ve istihbarat sistemlerinin daha çok çalışmaya ihtiyacı olduğunu gösterdi. Bu insanlar aylardır oradaysa ve bir çalışmamız olsaydı, istihbarat sistemi olsaydı, Başkan Moise bilirdi.” ifadelerini kullandı.

Soruşturmanın nihayete ereceğine dair şüpheleri olduğunu dile getiren Moise, “Haiti’de güçlü insanlar var. Güçleri nedeniyle mevcut soruşturmanın cevaplar bulabileceğinden emin değilim.” dedi.

Moise, suikasta uğrayan eşinin mücadelesine atıfta bulunarak, “Devleti yozlaşmış oligarkların pençelerinden kurtarmak istemek suç mu? Jovenel Moise bize yolu gösterdi, gözlerimizi açtı, bu yüzden Başkanımızın kanının boş yere dökülmesine izin vermeyelim.” ifadesini kullandı.

Geçici hükümetin yeni seçimlerin yanı sıra Jovenel Moise’nin savunduğu ve devlet başkanına daha fazla yetki veren anayasa referandumu için acele etmesi gerektiğinin altını çizen Moise, “Yaklaşan seçimle ve değişen anayasayla birlikte daha iyi bir ülkeye sahip olacağımızı düşünüyorum. 5 yıl içinde değil, muhtemelen 10 içinde de değil ama umudumuz var.” şeklinde konuştu.

Moise suikastı

Haiti’nin 53 yaşındaki Devlet Başkanı Moise, 7 Temmuz’da silahlı kişilerce evine düzenlenen saldırıda hayatını kaybetmiş, eşi Martine Moise yaralanmıştı.

Durumu kritik olan Moise, ambulans uçakla ABD’nin Miami kentindeki Baptist Hastanesi’ne götürülmüştü.

Moise’nin evinde uğradığı suikast sonucu yaşamını yitirmesinin ardından geçici Başbakan Claude Joseph, ülkede “acil durum” ilan etmişti.

Ulusal Polis Müdürü Leon Charles, suikastın 26 Kolombiyalı ve 2 Haiti asıllı ABD vatandaşının içinde olduğu komando birliğince düzenlendiğini söylemişti.

Moise’yi öldüren paralı askerlerin, “DEA (ABD Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi) operasyonu” şeklinde bağırdığının ortaya çıkmasının ardından Haiti kamuoyunun suikastta ABD’nin parmağı olduğu yönündeki şüpheleri artmıştı.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazzeli çocukları ülkede tedavi etmek istediklerini açıkladı

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil tıbbi desteğe ihtiyacı olan Gazzeli çocukları bölgeden tahliye edip İngiltere’de tedavilerini yapmak için çabaları hızlandıracaklarını bildirdi.

Starmer, Gazze’deki duruma ilişkin açıklamasında, bölgeden gelen görüntülerin İngiltere’de halkı derinden etkilediğini, açlık ve çile görüntülerinin dehşet verici olduğunu söyledi.

“Bebekler ve çocuklar için gönderilen yardımların girişinin engellenmesi kabul edilemez.” diyen Starmer, esirlerin varlığının da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Starmer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce sivil yardım ararken öldürüldü, çocuklar su doldururken öldürüldü. Bu bir insani felakettir ve sona ermelidir. Gazze’ye milyonlarca sterlinlik yardım yaptık. Bu yıl 40 milyon sterlinlik ekstra yardım açıkladık ancak bu yardımlar içeri (Gazze’ye) giremiyor. Şimdi Gazze’de acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan çocukları tahliye etmek ve tedavilerini İngiltere’de yapmak için çabalarımızı hızlandırıyoruz.”

İsrail’in başka ülkelerin Gazze’ye havadan yardım bırakmasına izin vereceği haberini değerlendiren Starmer, “Çok geç alınmış bir karar ancak bu yolla yardımları Gazze’ye sokabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.

Starmer, Ürdün makamlarıyla İngiliz yardımlarını Gazze’ye sokmak için çalıştıklarını dile getirdi.

Yakın müttefiklerle bölgede barışa giden bir yol için çalıştığının altını çizen Starmer, bu yolla ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmenin somut adımlarının atılacağını ifade etti.

Starmer, Filistin devletini tanıma kararına değinerek, “Filistin devletinin tanınması bu adımlardan biri olmalı. Ancak bu, iki devletli bir çözümün ve Filistinliler ile İsrailliler için kalıcı bir güvenlikle sonuçlanacak daha geniş bir planın parçası olmalı.” dedi.

Tanımanın nihai hedef olduğunu vurgulayan Starmer, İngiltere’nin gerçek, anlamlı ve pratik çözümlerle uluslararası hareketleri arkasında topladığını belirtti.

Buna örnek olarak Ukrayna için Gönüllüler Koalisyonunun kurulmasını gösteren Starmer, “Orta Doğu’da da olması gereken, acıları şimdi ve uzun vadede sona erdirecek bir planın arkasında yeni bir uluslararası koalisyon kurmak.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Trump, Fransa’nın Filistin’i tanıma kararını “önemi yok” diye yorumladı

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma kararını, “(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” ifadesiyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Trump, İskoçya ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, bir soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Filistin’i tanıma kararına ilişkin, “Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Takım oyuncusu sayılır. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok. Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” yorumunu yaptı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, resmi ziyaret için gittiği İskoçya’ya indikten sonra havalimanında basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

Trump, “Bu onun kararı, benim kararım değil. Ben ABD’nin tarafındayım, Fransa’nın değil.” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.

İrlanda, Norveç ve İspanya da 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıdığını duyurmuştu.

-ABD’li senatörlerden Trump’a “Gazze’de ateşkes için Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısı

Öte yandan ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi.

Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli Üyesi Jack Reed, Senato Yargı Komitesi Kıdemli Üyesi Dick Durbin, Senato Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Jeanne Shaheen, Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Chris Coons ve Brian Schatz’ın imzası yer aldı.

Demokrat senatörler, mektupta, Trump yönetimine İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Gazze’deki savaşta derhal rota değişikliği yapması” için baskı yapması çağrısında bulundu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’deki insani koşullar korkunç ve vicdansız bir noktadadır. Bu hafta, Mercy Corps, Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children ve Oxfam dahil olmak üzere 100’den fazla STK, Gazze’de yayılan kitlesel açlık konusunda uyarıda bulundu. Başbakan Netanyahu’nun insani yardımı neredeyse 3 aydır engellemesinin ardından, nüfusun dörtte üçü acil veya felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya.”

İsrail’in saldırılarının bölgedeki sivilleri tehlikeye attığına dikkati çekilen mektupta, “Trump yönetiminden, sahip olduğu nüfuzunu kullanarak Başbakan Netanyahu’ya şu hususlarda baskı yapmasını talep ediyoruz: İsrail ile Hamas arasında, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes anlaşması yapılması. Yeterli miktarda insani yardım ve etkili dağıtım için güvenilir mekanizmalar sağlayan insani yardımın artırılması.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam