Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Halkın Partisi tarafından “Yolsuzluklara Karşı Mücadele” söyleşisi yapıldı

Published

on

Halkın Partisi (HP) tarafından “Yolsuzluklara Karşı Mücadele” konulu söyleşi düzenlendi.

Halkın Partisi’nden yapılan açıklamaya göre, önceki gün Rüstem Kitabevi’nde yer alan söyleşide, yolsuzluklarla mücadelede karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri ele alındı.

Söyleyişe, Eski Meclis Başkanı Sibel Siber, Eski Ombudsman Emine Dizdarlı, Eski Meclis Genel Sekreteri Mehmet Öner Ekinci, KTAMS Başkanı Güven Bengihan da katıldı.

-Özersay: “Parti olarak bu konuyu öncelikli gündemimiz olarak görüyoruz”

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, yolsuzlukla mücadelenin yalnızca sahte diplomalarla sınırlı olmadığını ve birçok farklı alanda yolsuzluklarla mücadele ettiklerini vurguladı.

Rüşvet, ihalesiz alımlar, kamunun zarara uğratılması, vergi ayrıcalıkları, ekme sahibi ve tahsisat yolsuzluğu gibi birçok alanda usulsüzlüklerin yaşandığını belirten Özersay, ayrıca, “Mal beyanında usulsüzlükler, sahte reçeteler, sahte küçükbaş hayvan kulak numaraları” gibi konuların da yolsuzluk kapsamına girdiğini savundu.

Özersay, “Parti olarak bu konuyu öncelikli gündemimiz olarak görüyoruz. ” dedi.

Yolsuzlukla mücadelede umudun kaybedilmemesi gerektiğini vurgulayarak, bu süreçlerin doğal işleyişi içinde sonuç alındığını belirten Özersay, bu tür davaların takip edilmesi gerektiğini belirtti. Özersay, “Eğer bu konularla ilgili umut yitirilirse, bu süreçler olduğu gibi çöker. Umut yitirilirse hiçbir biçimde sonuç alınamaz. Dolayısıyla gerçekten samimiyetle bu soruya yanıt vermemiz gerekir.” dedi.
Yolsuzlukla mücadelede hiçbir şey yapılmadığı yönündeki algının doğru olmadığını ifade eden Özersay, son dönemde yaşanan gelişmelere dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bu ülkede en üst düzey kamu görevlileri, siyasi olarak atanan isimler de dahil olmak üzere görevden alındı. Son bir buçuk yıl içerisinde polis müdürü, mukayyit, bakanlık müdürü, bakanlık özel kalem müdürü, YÖDAK Başkanı, YÖDAK üyesi, üst düzey asker ve benzeri isimler görevlerinden alındı. Bu bir sonuç değil mi? Bu, ara bir sonuçtur ama yine de bir sonuçtur ve bir şeylerin ilerlediğini göstermesi açısından önemlidir.”
– Saydam: “Yolsuzluk vatandaşın parasını çalmak demektir”

Eski Vergi Dairesi Müdürü ve Halkın Partisi Kurucu Üyesi Göksel Saydam ise, yolsuzlukla mücadelede denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
“Yolsuzluk, vatandaşın ödediği vergilerden ve yaptığı fedakarlıklardan gider.” diyen Saydam, yolsuzluğun kamu kesimini ilgilendiren en büyük olgulardan biri olduğunu belirtti.
Saydam, yolsuzluğun sadece mali zarar vermekle kalmadığını, birçok suçu da besleyen bir yapı olduğunu ifade ederek, “Cinayet, hırsızlık, fuhuş, adam kaçırma gibi suçlar da yolsuzluğun bir sonucu olabilir. Bu yüzden dünya ülkeleri çok ciddi önlemler almaktadır.” dedi.
Türkiye ve Avrupa Birliği’nin talepleri doğrultusunda oluşturulan Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasası’nın yeterince işletilmediğini savunan Saydam, “Bu yasa 2019’da geçti ama beşte biri bile işlemedi. Kamunun mali yönetimi ve kontrol yasası olarak adlandırılan bu yasa, kamu kurumlarının bütçelerini belirlenen tarihte Maliye’ye sunmalarını öngörüyor. Ancak bu süreç gerektiği gibi işletilmiyor.” ifadelerini kullandı.
Vergi disiplinine de değinen Saydam, sık sık çıkarılan vergi aflarının sistemde ciddi bir yozlaşmaya yol açtığını belirterek, “Bugüne kadar 20. vergi affı yayınlandı. Ödeyenlerin hakkı ne olacak? Vergi ödemeyenler, iki yıl beklediklerinde affedileceklerini biliyor. Bu durum, sistemin çökmesine neden oluyor.” dedi.

– Çulhaoğlu: “Yolsuzlukla mücadelede adli süreçlerde ciddi zorluklarla karşılaşıyoruz”

Halkın Partisi Parti Meclisi Üyesi Avukat Uğur Çulhaoğlu ise, yolsuzlukla mücadelenin önündeki en büyük engellerden birinin adli süreçlerde yaşanan sıkıntılar olduğunu savundu.

Çulhaoğlu, yolsuzluğun bir suç olduğunu belirterek, “Bu suçun soruşturulması, mahkemeye intikal ettirilmesi ve mahkeme sonucunda cezanın verilmesi yolsuzlukla mücadelenin en önemli ayağıdır.” dedi.

Yolsuzlukla mücadelenin sadece kamuoyu baskısı ve kontrol mekanizmalarıyla sınırlı olmadığını belirten Çulhaoğlu, özellikle hukuki süreçlere dikkat çekerek bu alandaki sorunları Başsavcılık, Polis ve Yargı olmak üzere üç başlık altında ele aldı.

Anayasanın 158. maddesi uyarınca Başsavcı’nın geniş yetkilere sahip olduğunu belirten Çulhaoğlu, “Başsavcı, kamu yararına uygun gördüğü takdirde herhangi bir suç hakkında dava açabilir veya açmayabilir. Ancak bu yetkinin denetlenmesini öngören bir mekanizma yok.” diyerek, bu sistemin sağlıklı olmadığını öne sürdü.

Çulhaoğlu, “Yolsuzluk dosyalarının incelenmesi, personel eksikliği nedeniyle uzun sürüyor. Bu durum soruşturma süreçlerini de geciktiriyor. Savcı istihdamlarında belirli kriterler olmaması ve liyakat sisteminin tam olarak uygulanmaması da süreci olumsuz etkiliyor.” dedi.

– Alas: “Yolsuzlukla mücadelede toplum olarak daha fazla tepki vermeliyiz”
Halkın Partisi Genel Sekreteri Turgut Alas ise, yolsuzlukla mücadelenin sadece hukuki değil, aynı zamanda toplumsal bir mücadele olduğunu vurguladı.

Yolsuzluğun ülkede giderek artan bir sorun haline geldiğini belirten Alas, “Yolsuzluk, sadece birinin hakkına çökmek değildir. Kaçakçılık, kara para, rüşvet, hakkı gasp etme gibi birçok suç yolsuzluk kavramının içindedir. Maalesef ülkemizde son yıllarda bu tür olayları sık sık yaşıyoruz.” dedi.

Yolsuzluğun sadece bireysel bir suç olmadığını, sistematik bir çürümenin sonucu olduğunu dile getiren Alas, “Denetimi sağlaması ve liyakati koruması gereken kişiler yolsuzluk yapıyorsa, onlardan çözüm beklemek trajikomik olur.” ifadelerini kullandı.

Alas, “hükümetin yolsuzluğa karşı adım atmamasını “eleştirerek, “Devlet başka bir şeydir, hükümet başka bir şeydir. Devletin devamlılığı önemlidir, ancak şu anki hükümete baktığımızda, yolsuzluğun önünü açan bizzat kendileri oluyor. Böyle bir ortamda yolsuzlukla mücadelede devlet mekanizmalarının etkili olması mümkün değil.” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Çavuşoğlu, Azerbaycan’da KKTC üniversiteleri mezunlarıyla buluştu

Published

on

By

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan KKTC üniversiteleri mezunlarıyla bir araya geldi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre Çavuşoğlu, Azerbaycan temasları kapsamında, hukuk, mimarlık, işletme ve ekonomi gibi bölümlerden mezun olup Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan Azerbaycanlı mezunlarla buluştu. Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çekti.

Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi gerektiğini ve bu bağlamda özellikle eğitim alanındaki temasların artırılacağını söyledi.

Türk dili ve edebiyatı mezunu olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, geçmişte Kiril alfabesini öğrenerek Azerbaycan edebiyatına ait bazı eserleri okuduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, KKTC’den mezun olan öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, “Azerbaycan’da kendimi evimde gibi hissediyorum. Azerbaycanlı soydaşlarımızı kendimizden ayrı görmüyoruz. KKTC’de dostluklar, arkadaşlıklar edindiniz. Sizler de KKTC’ye geldiğiniz zaman kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz. Bu bağları güçlendirmek için çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı ile yapılan görüşmeler kapsamında, Azerbaycanlı öğrencilerin KKTC’de eğitim almasının önünü açmak adına “önemli adımlar” atıldığını açıklayan Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz Üniversitesi 25, Lefke Avrupa Üniversitesi 25, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı olarak 20 Azerbaycanlı öğrenciye burs vereceğiz” dedi.

Çavuşoğlu, Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı’nın da kendi değerlendirmesinin ardından burs katkısında bulunmasıyla, toplamda yaklaşık 100 Azerbaycanlı öğrencinin burslu olarak KKTC’de eğitim görmesinin planlandığını belirtti.

KKTC üniversitelerinin Azerbaycan’da daha görünür hale gelmesi için tanıtım ofisleri açıldığını açıklayan Çavuşoğlu, yapılan bu çalışmalarla iki ülke gençliği arasında yakınlaşmayı artırmayı hedeflediklerini söyledi.

Azerbaycan’da görev yapan başarılı mezunlarla gurur duyduğunu belirten Çavuşoğlu, “Buraya gelişimizin sebebi birlikteliğimizi yeniden hatırlamak ve Türk yurdunu, Türk milletini birlikte yüceltmek için burada olduğumuzu söylemektir” ifadelerini kullandı.

“Geleceği birlikte şekillendirmek için yola devam ediyoruz” diyen Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik köprülerinin eğitim alanında daha da pekiştirileceğini kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu’na temaslarında KKTC Bakü Temsilcisi Büyükelçi Ufuk Turganer, Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Behçet Çelebi, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç ve  Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen eşlik etti.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar’dan TMT’ye yönelik sosyal medya paylaşımlarına tepki

Published

on

By

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Türk Mukavemet Teşkilatı’na (TMT) yönelik bazı sosyal medya paylaşımlarına tepki göstererek, “TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı” ifadesini kullandı.

Bayar ayrıca, “Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu” dedi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı ile Harper Orhon tarafından yapılan sosyal medya paylaşımlarında Türk Mukavemet Teşkilatı’na ilişkin bazı ifadelere tepki gösterdi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar, Orhon’un paylaşımıyla ilgili, “TMT saflarında görev yapmış, 55. Bölük Komutanı, eski Mukavemetçi, omuz omuza birlikte savaştığımız Şehit Ecvet Yusuf’un oğlu, Harper Orhon’un Facebook’taki paylaşımını görünce, orada ima ettikleri yalan yanlış, kin dolu, TMT’cilere saldırılarından ve suçlamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz. Bu vesile ile Şehidimiz Ecvet Yusuf’u rahmetle anıyoruz. Ruhu şad olsun.” dedi.

Bayar, “Harper Orhon’a TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı. Önce bunu hatırlatırız! Harper Orhon da bugün bu paylaşımları yapıyorsa TMT sayesinde paylaşıyor ve TMT sayesinde kendisi de hayattadır. TMT camiasını bu tür suçlamalarından dolayı tekrar tekrar şiddetle kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.

– Bayar’dan Harmancı’ya: “TMT Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu”

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediye (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı’nın sosyal medya paylaşımına da tepki göstererek, “LTB Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır.’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz” dedi.

Bayar, açıklamasında, “TMT saflarında görev yapmış Mukavemetçi Mücahit Hüseyin Harmancı’nın oğlu, Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz ve kendisine TMT’nin Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kurulduğunu bir kez daha hatırlatırız.” ifadelerini kullandı.

Bayar açıklamasında devamla, şunları kaydetti:

“EOKA, adadaki Türkleri yok etmek ve adayı Yunanistan’a bağlamak için kurulan ve bunu icra ederken, Kıbrıs Türklerine her türlü zulmü, vahşeti ve katliamı yapmaktan çekinmeyen bir örgüttü. TMT ise bir gurup Türkün direniş amaçlı kurduğu, sonradan kadınlarıyla, çocuklarıyla, yaşlılarıyla, öğrencileriyle, çiftçileriyle, öğretmenleriyle elbirliğiyle fedakarca canlarını tehlikeye atarak Kıbrıs Türklerini EOKA terör örgütünden korumak için kurulan bir örgüttü. Sayın Harmancı’nın EOKA ile TMT’yi aynı kefeye koymasından dolayı şiddetle kınarken, kendisine TMT olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türkün kalmayacağını ve adanın çoktan Yunanistan’a bağlanmış olacağını bir kez daha hatırlatırız.”

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’a yönelik iddialar içeren kitaba örgütlerden tepki

Published

on

By

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı hedef aldığı gerekçesiyle kamuoyuna yansıyan kitap ve yazarına ilişkin çeşitli örgütler kınama mesajı yayımladı.

– KKTC Karadeniz Kültür Derneği

KKTC Karadeniz Kültür Derneği’nden yapılan açıklamada, söz konusu kitabın Denktaş’a yönelik “aşağılayıcı ifadeler” içerdiğini öğrenmekten derin üzüntü ve öfke duydukları belirtilerek, “Sayın Denktaş, sadece Kıbrıs Türklerinin değil, tüm Türk dünyasının tarihinde müstesna bir yere sahip, ömrünü halkının bağımsızlığına adamış, ilkeli, onurlu ve kararlı bir liderdir.” denildi.

Açıklamada, Denktaş’a hakaret etmenin sadece onun aziz hatırasına değil, Kıbrıs Türk halkının mücadelesine, şehitlerine ve bağımsızlık iradesine yapılmış “alçakça” bir saldırı olduğu kaydedilerek, “Karadeniz Kültür Derneği olarak bu tür sorumsuz, provokatif, toplumun değerlerini aşağılayan yaklaşımları en sert şekilde kınıyoruz” ifadesine yer verildi.

“Basın özgürlüğü, ifade hürriyeti elbette demokrasimizin temel taşlarındandır. Ancak bu özgürlük, tarihi gerçekleri çarpıtmak, milletin ortak değerlerine hakaret etmek ve toplumu ayrıştırmak için bir araç olarak kullanılamaz.” denilen açıklamada, yayın hakkında yasal sürecin bir an önce başlatılması ve yetkili makamların gereğini yapması çağrısında bulunuldu.

– Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği

Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği Başkanı Kazım And tarafından yapılan açıklamada, hayatını Kıbrıs Türk halkının adadaki varlığına, onun özgürlük ve bağımsızlığına adayan Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ve TMT’ye yönelik saldırıların kınandığı kaydedildi.

Açıklamada “Sözde yazar yalan ve iftiralarını tedavüle sürerek; halkımız, Kurucu Cumhurbaşkanımız ve Kıbrıs Türk mücadele tarihini karalayarak kendi ahlak anlayışını gün yüzüne çıkartmıştır.” denildi, Denktaş’ın  “Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, düşüncelerinde bir ileri bir geri adım atmayacaksın, her dönemin adamı değil her dönem adam olacaksın.” sözleri hatırlatıldı.

– Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği

KKTC Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği’nden (DAAK) yayımlanan açıklamada, Rauf Raif Denktaş’ın yalnızca KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı değil; aynı zamanda bir halkın bağımsızlık ve varoluş mücadelesinin simgesi, ömrünü Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne ve onuruna adamış büyük bir lider olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Denktaş’ın şahsına ve mirasına yönelik yapılan her türlü küçümsemenin, aslında bu halkın tarihine, mücadelesine ve bağımsızlığına yapılmış açık bir saygısızlık olduğu kaydedildi.

“Bu çirkin ve maksatlı ifadeleri şiddetle kınıyor, tarihimize ve milli değerlerimize yapılan bu tür saldırıların karşısında dimdik duracağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.” ifadeleri kullanılan açıklamada, tarihi şahsiyetlerin arkasından edilen hakaretlerin fikir özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırılamayacağı belirtildi.

– Emekli Astsubaylar Derneği

KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Esen Ömürlü tarafından yapılan açıklamada, söz konusu kitapta yer alan ifadeleri ve “seviyesiz” söylemleri derin bir üzüntü ve öfkeyle karşıladıkları kaydedildi.

Açıklamada, “Büyük Kıbrıs Türk mücadelesinin mihenk taşı olan Rauf Raif Denktaş’a yönelik çirkin ve aşağılayıcı ifadelerin yalnızca bireysel ahlaki zaaf değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine yapılmış aleni bir saldırı olduğu belirtildi.

“Denktaş, sadece bir devlet adamı değil; aynı zamanda yüz yılı aşkın bir mücadelenin sembolü, halkımızın bağımsızlık ve özgürlük inancının vücut bulmuş halidir. Ona yönelik saldırılar, biz emekli askerlerin, mücahitlerin, halkımızın ve genç nesillerimizin maneviyatına, tarih bilincine ve milli şuuruna yapılmış bir hakarettir.” denilen açıklamada, kitapta kullanılan dilin ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu.

Denktaş’ı karalamaya yönelik  girişimlerin şiddetle kınandığı açıklamada, ilgili mercilerden söz konusu şahsın iftiralarına karşı hukuki sürecin ivedilikle başlatılması, kamuoyunun ise bu türde karalama kampanyalarına duyarlı olması talep edildi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam