Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Hasipoğlu Annan Planı Referandumu’nun 20. yıl dönümü nedeniyle açıklama yaptı

Published

on

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu , Kıbrıs’ta federal çözüm şeklinin kabul edilmediğinin 20 yıl önce Rum halkının Annan Planı’na yüzde 75 ‘hayır’ oyu ile literatüre geçtiğini ifade etti.

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu Annan PlanıRreferandumu’nun 20. yıl dönümü nedeniyle UBP Genel Merkezi aracılığıyla açıklama yaptı.

Hasipoğlu, dönemin BM Genel Sekreteri merhum Kofi Annan’ın adı ile özdeşleşmiş Annan Planı’nın, Kıbrıs’ta iki halkın onayına sunulmasının üzerinden tam 20 yıl geçtiğini belirterek, “Kıbrıs Türk halkının, self determinasyon hakkının, demokratik onayının, tartışılacak bir durum olmadığını bu vesileyle hatırlatmakta fayda görüyoruz.” dedi.

Ortaya çıkan çözüm fırsatlarını, her zaman olumlu karşılayan ve kabul eden Kıbrıs Türk halkının, tarihsel süreç içerisinde ve Annan Planı sonrasında da hak ettiği değeri görmediğini vurgulayan Hasipoğlu, “Annan Planı Referandumu’ndan tam iki gün sonra 26 Nisan 2004’te Kıbrıs Türk halkına verilen izolasyonların kaldırılması sözü halen hayata geçmezken, BM raflarında tutulan Annan Raporu’nun engellenmesiyle, Kıbrıs Türk halkı, güçlü ‘evet’ oyuna karşı cezalandırılmıştır” ifadelerini kullandı.

Kofi Annan’ın, 20 yıl önce yazdığı rapor ile “Rum tarafının planı değil çözümün kendisini reddettiğini” ortaya koyduğunu, Rum tarafının adanın yönetimini ve zenginliğini Kıbrıslı Türklerle paylaşmaya hazır olmadığı tespitini kayıtlara geçirdiğini belirten Hasipoğlu şöyle devam etti:

“20 yıl sonra Rum tarafının iradesini test etmek amacıyla Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesinde, GKRY lideri Hristodudilis`e sorduğum soru ve aldığım cevap, ortak zemin arayışının sürdüğü bu dönemde Rum tarafının gerçek niyetini ortaya koymaktadır.

“Aradan 20 yıl geçti, Kıbrıslı Türklerle şimdi yönetimi ve zenginliği paylaşmaya hazır mısınız? Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyon ve kısıtlamaların kalkması için adım atmaya hazır mısınız?”

şeklindeki iki soruya, ‘Ne kısıtlaması, biz Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tıpkı Maronitlere, Ermenilere verdiğimiz gibi size de pasaport veriyoruz. Çözümün önündeki tek engel Türkiye’dir’ cevabını vermiştir.

Oysa gerek 20 yıl önceki Annan planına, gerekse Crans Montana`da da ortaya koyduğu yapıcı politika, Türkiye Cumhuriyeti’nin çözüme olan tavrının en önemli iki tarihsel göstergesiydi. Hristodulidis bu cevabı ile, Rum tarafının kafasındaki çözüm modelini, gerçek niyetini 200 Avrupalı milletvekilinin önünde ifade etmiştir. Bu cevap, bırakın federasyon olması bir yana, Kıbrıslı Türkleri, bir Maronit, Ermeni gibi bir azınlık olarak görmesinden başka bir çözüm istenci değildir.

Aradan 20 yıl geçmiş olmasına ve bunca tüketilen sürece rağmen; federasyon çözüm modelini bizim içimizde tek alternatif olarak görmeye devam edenler, paylaşıma dayalı bu çözüm şekli için Rum tarafının hazır ve istekli olduğunu hangi eylemlerine göre hala düşünebilmektedirler?

BM tarafından, Ortak zemin arayışının olup olmadığının sorgulandığı bu günlerde, Rum tarafı bizimle bir iş birliği başlatmak istiyor ise, başta egemen eşitliğimizin kabulü olmak üzere, eylemleri ile bizim güvenimizi kazanmak zorundadır.

Kofi Annan`ın yine raporunda belirttiği gibi; Rum tarafı artık gerçek niyetini sözlerle değil, eylemlerle göstermek zorundadır.

İki taraf arasında ortak zemin olup olmadığı konusunda mekik diplomasisi sürdüren BM Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres ve Kişisel temsilcisi Sayın Maria Holguin Cuellar`a, Kofi Annan`ın 20 yıl önceki bu tespitlerini ve Rum tarafının 20 yıl süresince bize karşı olan tavırlarını hatırlatmak isteriz.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Koop-Sen yarın Koop-Süt ile Zirai Levazım ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor

Published

on

By

Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.

Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürünü ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.

Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.

Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.

HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.

Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.

“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.

Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam