Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Hasipoğlu: “Keşke ana muhalefet de, egemenliğimiz ve güvenliğimiz konusunda aynı hassasiyeti gösterebilseydi”

Published

on

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, “Keşke ülkemizdeki ana muhalefet de, Türkiye’deki ana muhalefet gibi egemenliğimiz ve güvenliğimiz konusunda aynı hassasiyeti gösterebilseydi” dedi.

AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun, Sosyalist Enternasyonal Toplantısında, 1974 Mutlu Barış Harekatına yönelik ifadelerini kınayan Hasipoğlu, iki devletli çözüm politikasına sahip çıkılması gerektiğini kaydetti.

-Hasipoğlu’ndan Stefanu’ya kınama

Hasipoğlu yaptığı yazılı açıklamada, New York’ta düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Toplantısında, AKEL Genel Sekreteri Stefanu’nun, Türkiye’yi işgalci olarak suçlamasıyla, Rum hakimiyetçi anlayışın gerçekleri saptırma yeteneğinin, bir kez daha dünya kamuoyunun gözü önünde sergilendiğini belirtti.

AKEL Genel Sekreterinin, Kıbrıs Türkü’ne olduğu gibi Rumlara da barış ve huzuru getiren 1974 Mutlu Barış Harekatı’na yönelik ifadelerini kınayan Hasipoğlu, Stefanu’nun Ana Muhalefet CTP’nin de hazır bulunduğu toplantıda sarf ettiği sözlere, Türkiye Ana Muhalefet Partisi CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yanıt vermesinin, hem düşündürücü hem de sevindirici bir hareket olduğunu kaydetti.

-“Egemen eşitliğimizi ve uluslararası eşit statümüzü ana muhalefetin bizlerle birlikte uluslararası toplumdan talep edememesine anlam veremiyoruz”

“Kıbrıs milli davasında, Türkiye tek ses olabiliyor iken, Rum tarafı kendi görüşleri doğrultusunda oy birliği ile ‘tek alternatif federasyon’ diyebiliyor iken, KKTC’de egemen eşitliğimizi ve uluslararası eşit statümüzü ana muhalefetin bizlerle birlikte uluslararası toplumdan talep edememesine anlam veremiyoruz” diyen Hasipoğlu, şöyle devam etti:

“Sayın Cumhurbaşkanı’nı uluslararası temas yapmamakla suçlayan muhalefet bilmelidir ki, gerek Avrupa’nın üst düzey diplomatları ve siyasileri ile gerekse Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) en üst düzeyi ile görüşmeler gerçekleşmiştir, Azerbaycan ve Kırgızistan Cumhurbaşkanları ile görüşüp, TDT’nin Başkanlar düzeyindeki toplantılarına katılmıştır.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı, ‘KKTC bayrağı her zaman ülkemizde dalgalanacaktır’ demiştir. Bu açıklamayı dahi takdir eden tek bir açıklama CTP’den gelmemiştir. Maalesef bizi ayrılıkçı olarak tanımlıyorlar. Egemenliğimizin kabulüne dahi tahammül edemiyorlar. Bunca yaşadıkları hayal kırıklarına rağmen CTP, maalesef AKEL ile iş birliği içerisinde federasyonu tek alternatif çözüm modeli olarak görmeye devam ediyor.”

-“Çaresizlik üzerine bir siyaset anlayışını asla kabul etmiyoruz”

Bu durumun Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne büyük bir rahatlık verdiğini, onlara konfor alanı yarattığını, “Kıbrıslı Türklerin benimle anlaşmaktan başka çaresi yoktur” anlayışını onlarda hakim kıldığını belirten Oğuzhan Hasipoğlu, şunları kaydetti:

“Çaresizlik üzerine bir siyaset anlayışını asla kabul etmiyoruz. Çare vardır, bu da kendi kendimizi yönetme irademize sahip çıkarak, iki devletli çözüm politikasına sahip çıkmaktır.”

Kıbrıs konusunda uzlaşmaz tarafın Rum liderliği olduğu bilinmesine rağmen karşı taraf suçlanacağına, KKTC’nin TDT’ye üye olmasının dahi sahiplenilmediğini ifade eden UBP Genel Sekreteri Hasipoğlu, “Bizi ayrılıkçı politika izlemekle suçluyorlar” dedi.

-“Rum liderliğinin, garantiler konusunda başka bir tutum sergilemesine de zaten imkan yok”

Rum liderliğinin, Crans Montana’da ısrarla Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün devamına karşı çıktığını ve bunu ‘bugünkü garanti sisteminin devam edemeyeceği’ vurgusu ile Guterres’in çerçeve belgesine de koydurduğunu, “sıfır asker, sıfır garanti” talebinden asla geri adım atmayacağını vurgulayan Hasipoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Rum liderliğinin, garantiler konusunda başka bir tutum sergilemesine de zaten imkan yoktur. Çünkü 2010 yılında Rum Meclisi’nde aldıkları kararda, açıkça garantilerin devamını içeren herhangi bir anlaşmaya ‘evet’ denilmeyeceğinin açıkça vurgulamıştırlar.

Bu karara karşı bizim Meclisimizin de aynı günlerde oy birliği ile aldığı bir kararda, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamının bizim için kırmızıçizgi olduğunun altı çizilmiştir.”

CTP’ye soru

CTP, Rumların bu konulardaki tutumlarında, bizim beklentilerimiz doğrultusunda en küçük bir değişiklik görüyor mu ki, bizi Rumlarla masaya oturmamakla suçluyor?” sorusunu soran UBP Genel Sekreteri Hasipoğlu, “Keşke ülkemizdeki ana muhalefet de, Türkiye’deki ana muhalefet gibi egemenliğimiz ve güvenliğimiz konusunda aynı hassasiyeti gösterebilseydi” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Haspolat’taki olay kundaklama… Polisten 3 tutuklama

Published

on

By

Haspolat’ta 1 kişinin hayatını kaybettiği yangının kundaklama olduğunu açıklayan polis 3 kişiyi tutukladı.

Polis Basın Subaylığı açıklamasına göre, yürütülen ileri soruşturma kapsamında, S.M.A.E.(E-25) ve İ.E.G (E-20) henüz tespit edilemeyen bir sebepten dolayı yakıcı bir malzemeyle bina içerisindeki eşyaları ateşe verip, kundakladı.

Bahse konu şahıslar ve meseleyle bağlantısı olduğuna inanılan M.T.(E-42) tutuklandı.

Yangın sonucunda apartman sakinlerinden Derrick Bamfo Anpomah (E-24) yaşamını yitirmiş ve Jonathan Maukle Adjabeng (E-24) ise ağır yaralanmıştı.

Soruşturma devam ediyor.

Devamını Oku

Kıbrıs

Arıklı TUSAŞ’a yapılan saldırıyı kınadı

Published

on

By

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, bugün Ankara’da gerçekleşen terör saldırısını kınadı.

Arıklı mesajında, “Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.’nin (TUSAŞ) Ankara Kahramankazan tesislerine yönelik gerçekleştirilen terör saldırısını lanetliyorum. Bu kalleşçe saldırıda hayatlarını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Başın sağolsun Türkiye’m.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Zaroğlu: Büyükyılmaz’ın sisteme atfen kullandığı sözleri çarpıtılarak yanlış yorumlanmıştır

Published

on

By

Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bertan Zaroğlu, diğer Genel Başkan Yardımcısı Turan Büyükyılmaz’ın “bir TV kanalında sisteme atfen kullandığı sözlerin çarpıtılarak yanlış yorumlandığını” söyledi.

Zaroğlu, yaptığı yazılı açıklamada, “Bu açıklama üzerinden nasıl bu topluma nifak tohumlarının ekilmek istendiğine üzülerek şahit olduk.” ifadelerini kullandı.

Büyükyılmaz’ın sözlerine dikkat çeken Zaroğlu, mevcut “hastalıklı sistemin” sadece Türkiye’nin değil Kıbrıs Türk halkının da sırtında kambur olduğunu, bu hastalığın tedavisi için yapılması gereken ilk işin teşhisi koymak olduğunu savundu.

Parti Genel Başkanı Erhan Arıklı’nın da Ticaret Odası Kongresi’nde benzer şeyleri söylediğini hatırlatan Zaroğlu, Arıklı’nın “Biz 1974 Mutlu Barış Harekatı ile elde ettiğimiz zaferi, ekonomik ve siyasi zaferle taçlandıramadığımız için bugün KKTC tartışılır hale gelmiştir. Bu sistem değişmeli bu hastalıklı yapı bir an evvel sonlandırılmalıdır.” ifadelerine yer verdi.

“YDP olarak biz mevcut statükonun halkın devlete olan aidiyet duygusunu zayıflattığı gibi, üretmeyen, tüketici yapısı ile sürdürülebilir olmadığını düşünüyoruz.” diyen Zaroğlu, şöyle devam etti:

“Bu yapı Türkiye’nin imzalanan hemen hemen tüm ekonomik protokollerde yer alan reformlara da izin vermemektedir. Aynı şekilde Türkiye’nin istediği hiç bir ekonomik ve siyasi tedbir alınmamaktadır.

Ülkemizde uygulanan parlamenter sistem hastalanmıştır. Bu sistemin işlemediği artık açıktır. Başkanlık sistemi tartışmaları bir an önce başlamalı, mevcut hastalıklı yapının tedavisi sağlanmalıdır. Bizim bu ülkeye borcumuz var. Doğruları her ne pahasına olursa olsun savunmak için ant içtik. Ancak bazıları YDP’ye saldırarak doğruları söylememize engel olmak isterken bazıları da mal bulmuş mağribi gibi cümleleri cımbızlayarak saldırı içerisine girmişlerdir.”

Zaroğlu, Kıbrıs Türk halkının ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nın Türk milletinin en müstesna parçası, Türkiye’nin ve Türk milletinin baş tacı olduğunu kimsenin unutmaması gerektiğini kaydederek, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türk dünyasının Akdeniz’deki en uç kalesidir. Her bir ferdi de serhat bekçisidir. Bu kaleyi korumak ve savunmak da tarihimizin bizlere verdiği en onurlu görevdir.” diye konuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam