Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Hasipoğlu: Rumlar bizimle hiçbir şekilde eşit statüyü kabul etmiyor

Published

on

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili ve Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Parlamentolar Arası Birlik (PAB) marjında gerçekleşen Kıbrıs Kolaylaştırıcılar Grubu Toplantısı’nda İsviçreli moderatör Laurent Wehrli’nin yaptığı “KKTC ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) meclisleri tarafından iklim değişikliği ve deprem gibi konularda ortak bir yasa çalışması yapılması” önerisinin, Rum heyeti tarafından reddedildiğini belirtti.

Cenevre’de PAB’ın 148’incisini gerçekleştirdiği genel kurul toplantısına, Cumhuriyet Meclisini temsilen Hasipoğlu’nun yanı sıra Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Asım Akansoy ve Demokrat Parti Milletvekili Serhat Akpınar katıldı.

Temaslarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Hasipoğlu, yılda bir kez düzenlenen PAB’dan KKTC‘den siyasi partiler olarak davet aldıklarını belirterek, KKTC‘den heyet başkanı olarak bu toplantıya katıldığını bildirdi.

Hasipoğlu, “Burada 140 ülke ve 1000’in üzerinde milletvekili var. Bizim için önemli bir ortam. Diğer ülkelerin vekilleri ile görüşüp, haklı davamızı anlatmak ve lobi yapmak fırsatını bulmuş olduk.” dedi.

İkili görüşmeler kapsamında TBMM heyeti ile bir araya geldiklerini belirten Hasipoğlu, bundan sonra atılacak adımlar konusunda strateji toplantısı yaptıklarını aktardı.

TBMM heyetiyle hangi uluslararası kuruluşlara üyelik müracaatlarında bulunabileceklerini de ele aldıklarına işaret eden Hasipoğlu, “Daha sonra kardeş Azerbaycan ile bir toplantımız oldu. Türk Devletleri Teşkilatına girdikten sonra Azerbaycan ile ilişkilerimiz daha da arttı, ihracatımız başladı. Narenciye olsun, alüminyum olsun ihracatımız en üst seviyede gerçekleşiyor. Gelecek ay üniversitelerimiz ve turizm yatırımları ile ilgili bir toplantı düzenlenecek. Ticari hayat Azerbaycan ile de başladı. Bir millet üç devlet olma yolunda hızlıca ilerliyoruz.” ifadelerini kullandı.

– “Egemen eşitlik ve uluslararası eşit statü talebimiz, son derece makul ve doğru zamanlı bir taleptir”

Hasipoğlu, Bahreyn ve Pakistan heyetleri ile de görüştüklerini, karşılıklı iş birliği fırsatlarını değerlendirdiklerini söyledi.

Yaptıkları tüm görüşmelerde muhataplarına Kıbrıs Türk tarafının iki devletli çözüm tezini ilettiklerini kaydeden Hasipoğlu, “Egemen eşitlik ve uluslararası eşit statü talebimiz, son derece makul ve doğru zamanlı bir taleptir. 2021’de Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar ile birlikte Cenevre’deki Kıbrıs konulu 5+1 gayriresmi toplantıda bu önerilerimiz Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne sunduk. Genel Sekreter bizi çok iyi anladı, artık farklı şeyleri konuşma zamanının geldiğini, ‘Kutu dışında düşünmemiz gerektiğini’ söyledi. Biz de bu konuda çalışıyoruz, hiçbir zaman da masadan kaçan taraf olmadık.” değerlendirmesinde bulundu.

Hasipoğlu, Kıbrıs Türk tarafının tüm çözüm planlarına “evet” dediğini hatırlatarak, daha fazla ambargolar altında cezalandırılmamaları gerektiğini vurguladı.

Muhataplarının “iki devletli çözüm” konusundaki taleplerini makul karşıladığını da söyleyen Hasipoğlu, daha önceki tüm çözüm planlarına Kıbrıs Rum kesiminin “hayır” dediğinin bilinen bir gerçek olduğunu kaydetti.

Hasipoğlu, PAB toplantısına davet edilmelerinin esas amacının, GKRY milletvekilleri ve siyasal parti temsilcileriyle bir masa etrafında Kıbrıs konusunu konuşmaları olduğunu anlattı.

PAB’ın, devlet başkanlarından sonra en üst düzeyde Kıbrıs konusunun konuşulduğu bir ortam olduğuna dikkati çeken Hasipoğlu, İsviçreli milletvekilleri arabuluculuğunda, Kıbrıs Kolaylaştırıcılar Grubu Toplantısı kapsamında Rum parlamenterlerle 1,5 saatlik bir görüşme yaptıklarını, herkesin pozisyonunu ortaya koyduğunu ifade etti.

Hasipoğlu, Rum heyetinin üst düzey ve tecrübeli vekillerle toplantıya katıldığını ve “zaman çok hızlı geçti”, “bir an önce çözüme ulaşmamız lazım”, “hepimiz Kıbrıslıyız”, “federasyon modelinde sizlerle birlikte olmak istiyoruz” ve “çözümün de önündeki tek engel Türkiye’dir” diye aynı söylemleri tekrarladıklarını belirtti.

– “Umarım toplantıyı düzenleyenler ve İsviçreli milletvekilleri raporlarını objektif şekilde yazarlar”

Kendilerinin de “bu kadar zamandır bütün çözüm planlarına ‘hayır’ dediniz, ‘evet’ deseydiniz bugün çok farklı bir ortam olacaktı” ve “buna rağmen sizinle bir masa etrafında görüşmelerimize devam edelim” diye Rumlara söylediklerini aktaran Hasipoğlu, şöyle devam etti:

“Egemenlik eşitlik ve uluslararası eşit statü talep eden pozisyonumuzu da iktidar olarak ortaya koyduk. İsviçreli moderatör ‘Sizler halklarınızın seçilmiş vekillerisiniz, niye siz Kıbrıs’ta meclis heyetleri olarak meclislerinizi ziyaret etmiyorsunuz? İklim değişikliği, Avrupa Birliği uyum yasaları, deprem ve afet gibi konularda niye ortak bir yasa çalışması yapmıyorsunuz?’ diye bir öneri ortaya koydu. Bu öneriyi İsviçreli vekil başkanlığındaki Kıbrıs arabulucu ekibi ortaya koydu. (Rumlar) Hepsi şaşırdı, birbirlerine baktılar ve bu öneriyi reddettiler. PAB’da bunun en basit örneğini yaşadık. Bizimle hiçbir şekilde eşit statüyü kabul etmiyorlar. Halbuki Kıbrıs Cumhuriyeti’nin zamanında eşit kurucu ortağı olduğu Kıbrıs Türk halkının 60 yıldır haklarını gasbederek bugünkü zihniyetleri içerisinde bizleri yok saymaya devam ediyorlar. Kıbrıs Türk halkının seçilmiş milletvekilleriyle oturup çalışma içerisine girmekten imtina ediyorlar. İş birliğine yanaşmıyorlar. Kıbrıs Türk halkının seçilmiş vekilleri olarak bu tür uluslararası platformlarda onların gerçek zihniyetini, sahte yüzlerini ortaya koymaya devam edeceğiz. Umarım toplantıyı düzenleyenler ve İsviçreli milletvekilleri raporlarını objektif bir şekilde yazarlar ve Rumların bu retçi tavırlarını kayda geçirirler.”

Hasipoğlu, Kıbrıs Rum kesiminin güven oluşturmak için bir adım atarlarsa “KKTC‘yi tanır mıyız?” korkusunu taşıdığını belirterek, bu toplantıdaki retçi tavırlarının, KKTC olarak ortaya koydukları uluslararası eşit statü talep eden önerilerinde ne kadar haklı olduklarını bir kez daha gösterdiğini ifade etti.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Koop-Sen yarın Koop-Süt ile Zirai Levazım ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor

Published

on

By

Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.

Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürünü ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.

Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.

Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.

HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.

Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.

“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.

Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam