Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Hasipoğlu: Yolumuz uzun ama imkansız değil

Published

on

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, “Yolumuz uzun ama imkansız değil. Her geçen gün devletimizin görünürlüğünü artırmaya devam edeceğiz ve uluslararası camiada hak ettiğimiz yeri alacağız” dedi.

Hasipoğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Meclis Başkanı Annita Dimitru’nun, Bahreyn’de düzenlenen Parlamentolar Arası Birlik toplantısında açılan KKTC bayrağı ile ilgili olarak yaptığı şikayet ile ilgili basın açıklaması yaptı.

132 ülkenin katıldığı ve KKTC Cumhuriyet Meclisi heyetinin de yer aldığı Bahreyn’deki Parlamentolar Arası Birlik (PAB) toplantısında, Cumhurbaşkanları ve Dışişleri Bakanları düzeyinde üyesi oldukları Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bünyesindeki iki ayrı toplantıda, KKTC’nin bayrağıyla birlikte temsil edildiğini ifade eden Hasipoğlu, şöyle devam etti:

“Gerek Meclis heyetimiz PAB toplantısında, gerekse üyesi olduğumuz TDT toplantılarında Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanımız birer konuşma yaparak, gerek depremin yaralarının beraberce sarılması, gerekse ülkemize uygulanan haksız kısıtlama uygulamalarını gündeme taşımışlardır.

Anavatan Türkiye’mizin de tüm Türk Devletlerinin de iyi günde, kötü günde, kederde ve sevinçte yanlarında olacağımızı bir kez daha altını çizerek vurgulamak istiyorum. Artık sadece Anavatan Türkiye değil, tüm Türk Devletleriile birlikte aynı yolu yürümekten büyük mutluluk ve onur duymaktayız.

Katıldığımız PAB toplantısında ise, diğer toplantılardan farklı olarak karşımızda 4 Güney Kıbrıs milletvekili vardı. Yaklaşık 2 saat boyunca üç Avrupalı vekili moderatörlüğünde (İtalyan – İsviçre ve Belçika) kurulan müzakere masasında Kıbrıs meselesini tartıştık. Kapsamlı çözüm müzakerelerinin başlayabilmesi için ortak bir zeminin olmadığı çok açık olmasına rağmen, iklim değişikliği ve depremle mücadele konusunda işbirliği yapabileceğimiz konusunda bir fikir birliği oluşmuştu. Toplantı bittikten sonra açılış toplantısında bayrağımız diğer devletlerin bayrakları arasındaydı.

Bu toplantıdan iki gün sonra, GKRY Meclis Başkanı Annita Dimitru’nun, Bahreyn’de düzenlenen Parlamentolar ArasıBirlik (PAB) toplantısında, salonda KKTC bayrağının açılmasına yönelik Bahreyn Meclis Başkanına bir protesto mektubu yazarak, Türkiye’yi işgalci, bizi ise gayri yasal ilan etmiştir.

Daha iki gün önce bizimle bir masa etrafında birleşip, Kıbrıs meselesine çıkış yolu arayanlar, ne kadar tahammülsüz ve kurulacak olan olası bir müzakere masasında samimi olamayacaklarını bir kez daha göstermişlerdir.”

Hasiopoğlu, Türkiye’yi “işgalci”, KKTC’yi ise “gayri yasal” ilan edenlere PAB Toplantısı’nda Bahreyn’de kurulan müzakere masasında şunları sorduklarını kaydetti:

“1963 yılında bizi ortak kurduğumuz cumhuriyetten atarak, tek taraflı olarak tüm Kıbrıs’ı temsil etmeniz ne kadar yasaldır? Daha önceki bütün çözüm planlarına hayır diyen, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi iken, şimdi iki eşit taraf olarak görüşmeleri başlatalım dediğimizde, neden yine masadan kaçmaktadırlar? AB’nin bize verdiği bir söz olan doğrudan ticareti neden engellemeye devam ediyorsunuz? En basit bir yaşam hakkı olan; Direkt uçuşlar başlasa, takımlarımız Güney takımları veya başka takımlarla maç yapabilse, yabancı folklor veya müzik ekipleri ülkemize gelip dans etseler, şarkı söyleseler, Güney komşumuzun hayatindan ne eksilecek? Tüm bunlar gerçekleşir ise KKTC bir gün tanınır mı diye korkuyorsunuz? Ve tüm planlara evet diyen Kıbrıs Türk halkını neden yok saymaya ve ambargolar altında tutmaya çalışmaktadırlar?”

Hasipoğlu, Türkiye’yi “işgalci” olarak niteleyen GKRY Meclis Başkanı’na şöyle seslendi:

“Bilmelidir ki, Anavatandan gelen Türk askeri sayesinde bugün adamızda barış ve huzur vardır. Eğer bir işgal ve yasa dışılıktan bahsedilecekse, asıl yasa dışılık, Kıbrıs Rum liderliğinin uluslararası anlaşmaları ihlal ederek, eşit kurucu ortağı olan Kıbrıs Türklerini silah zoruyla Devletlerinden kovarak, şu anki mevcut statükodan faydalanmalarıdır. Güney komşumuzun bir çözüme ihtiyaçları da yoktur. Bizim içimizdeki ‘tek alternatif federasyondur’ diyenler de, aslında bu gerçek niyeti görememişlerdir. Bahreyn’deki toplantıda da bizlere ‘biz hepimiz Kıbrıslıyız, çözüme esas engel Türkiye’dir, gelin BM ve AB gözetimide bu işi bitirelim diyebilmişlerdir. 2004 Annan planı ve 2017 Crans Montana süreçlerinde Türkiye Cumhuriyeti’nin ortaya koymuş olduğu samimi çözüm iradesine atıfta bulunduğumuzda, bize bir cevap dahi verememişlerdir.

Bizleri protesto ve şikayet etmelerine hiç şaşırmadım. Biz, hiçbir zaman AB’ye veya Güney Kıbrıs Rum yönetimine yanlış yapmadık. Ama onlar bize yaptılar, yapamaya da devam ediyorlar. AB, bölünmüş ve ihtilaflı bir ülkeyi içine alarak en büyük hatayı yapmıştır. Hakkımızı gasbettiler, verdikleri sözleri tutmadılar.

Kıbrıslı Rumlar, bizlerle bu adanın yönetimini ve ada etrafındaki zenginliği hala daha paylaşmaya hazır değiller. Bu yüzden bizi masa başında onların istediği bir çözüm modeli ile daha fazla oyalamalarına izin vermememiz gerekir. Yolumuz uzun ama imkansız değil. Her geçen gün, devletimizin görünürlüğünü artırmaya devam edeceğiz ve uluslararası camiada hakettiğimiz yeri alacağız.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Erdoğan, Tokayev ile basın toplantısı düzenledi : “Kıbrıs Türklerinin eşit ve özden gelen haklarına saygı duyulmasını özellikle istişare ettik”

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile görüşmesinde, Kıbrıs Türklerinin eşit ve özden gelen haklarına saygı duyulmasını istişare ettiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev ile baş başa görüşmesi ve Türkiye-Kazakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı’na katılmasının ardından çeşitli alanlardaki anlaşmaların imza törenine başkanlık etti ve ortak basın toplantısı düzenledi.

-“Kıbrıs Türkleriyle de dayanışmamızı güçlendirmeye devam ediyoruz”

Doğu Akdeniz’den Türkistan’ın en ücra köşelerine uzanan coğrafyada, “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarıyla hareket ettiklerini belirten Erdoğan, “Gerek ikili ilişkiler, gerek aile meclisimiz olan Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde, Türk dünyasının güçlenmesi için birlikte çalışıyoruz.” dedi.

Kazakistan’ın, Türk Devletleri Teşkilatı’nın 2026’daki Gayriresmi Zirvesine Türkistan’da ev sahipliği yapacak olmasından memnuniyet duyduğunu dile getiren Erdoğan, “Türk dünyasının asli ve ayrılmaz bir unsuru olan Kıbrıs Türkleriyle de dayanışmamızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Biraz önce Sayın Tokayev ile kabul ettiğimiz ortak bildiride Kıbrıs Türklerinin eşit ve özden gelen haklarına saygı duyulmasını özellikle istişare ettik. Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev ile dünyanın içinden geçmekte olduğu bu zorlu süreçte bölgesel ve uluslararası meseleleri de değerlendirdik.” ifadelerini kullandı.

-“Ticaret hacminde 15 milyar dolar seviyesini hedef alarak yolumuza devam ediyoruz.”

Tokayev ve heyetini, Türkiye-Kazakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı vesilesiyle Ankara’da misafir etmekten memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

“Hatırlayacaksınız, 2019’da Stratejik Ortaklığımızı ilan ettiğimiz Kazakistan ile münasebetlerimizi üç yıl önce Geliştirilmiş Stratejik Ortaklık düzeyine yükseltmiştik. Kazakistan, bölgenin en büyük ekonomisi, bizim de bölgedeki en büyük ticari ortağımız. Ticaret hacminde 15 milyar dolar seviyesini hedef alarak yolumuza devam ediyoruz.”

Türkiye’nin Kazakistan’daki yatırımlarının 5 milyar dolar seviyesine ulaştığını, Kazakistan’ın Türkiye’deki yatırımlarının ise 1,5 milyar dolara yaklaştığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Müteahhitlik firmalarımız bugüne kadar 30 milyar dolar değerinde 500’ün üzerinde projeyi başarıyla üstlendi. Bugün de savunmadan enerjiye, ulaştırmadan bilim ve teknolojiye çok geniş bir yelpazede görüş alışverişimiz oldu. Neticede biraz önce şahit olduğunuz 20 belgeyi imzaladık. Madencilik ve nadir toprak elementleri gibi bu sektörlerde işbirliği imkanlarını değerlendirdik. Daha fazla miktarlarda Kazak petrolünün ülkemiz üzerinden dünya pazarlarına ulaştırılmasının yollarını ele aldık. İpek Yolu’nun günümüzdeki karşılığı olan Hazar Geçişli Orta Koridor’un kullanımı ve geliştirilmesi hususunda yapabileceklerimizi istişare ettik.”

Tokayev ile askeri ve savunma sanayi işbirliğini daha ileriye taşıyacak somut projeleri de görüştüklerini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Güvenlik işbirliği ve FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele konuları da gündem başlıklarımız arasında yer aldı. Ülkemizi ziyaret eden Kazak turist sayısı her geçen yıl artıyor. Geçtiğimiz sene 900 bine yakın Kazak kardeşimizi ülkemizde ağırladık. Ülkemizden de Kazakistan’a yönelik bir teveccüh olduğunu görüyoruz. Kazakistan, Türk vatandaşlarına vize muafiyet süresini 90 güne çıkardı. Bu karardan dolayı değerli kardeşim Tokayev’e teşekkür ediyorum. Eğitim ve kültür konuları her zaman olduğu gibi yine gündemimizdeydi. İlk kapsamlı ortak projemiz olan Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi 30 yılı aşkın süredir 100 binden fazla mezun verdi. Şimdi de Sayın Tokayev’in desteğiyle Türkiye Maarif Vakfı’nın Astana ve Almatı’da birer okul açma çalışmalarına başladığının müjdesini buradan vermek isterim. Ayrıca, Gazi Üniversitesi de Güney Kazakistan Pedagoji Üniversitesinde bir şube açacak.”

Bu yılın Kazakistan’ın milli şairi, Kazak halkının büyük dahisi, mütefekkir Abay Kunanbayev’in 180’inci doğum yıl dönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, Kunanbayev’i rahmetle yad etti.

Gazze başta olmak üzere Rusya-Ukrayna savaşı ve Afganistan gibi başlıklarda görüş alışverişinde bulunduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Terör devleti İsrail, 22 aydır Filistin halkını canice katlediyor. 360 kilometrekareye hapsettiği Gazzeli kardeşlerimize soykırım uyguluyor. Gazze’den, Nazi kamplarından çok daha kötü daha vahşi ve insanlık dışı fotoğraflar geliyor. Tüm dünyanın gözleri önünde bir halk açlık ve susuzlukla öldürülüyor. Gazze’deki insani durum felaket boyutundadır. Masum çocuklar ya açlıktan ya da İsrail işgal güçlerinin silahlarından çıkan kurşunlardan dolayı can vermektedir. İsrail’in açlığı özellikle Filistinlilere karşı bir silah olarak kullanması, bunların insanlıktan nasibini almadıklarının en açık göstergesidir. Bu barbarlık karşısında İslam ülkeleri başta olmak üzere herkesin, vicdan sahibi tüm ülkelerin tüm halkların sesini daha fazla yükseltmesi şarttır. Biz bu konuda ne yapılması gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Gazze halkına soykırım uygulayanların hukuk ve tarih önünde hesap verdiği günleri de inşallah göreceğiz.”

Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev ve heyetine, Türkiye’yi ziyaretleri için bir kere daha teşekkür eden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kıymetli kardeşim, Türkiye’nin yakın bir dostu olduğunu göreve geldiği günden bu yana attığı kararlı adımlarla ortaya koymuştur. Kendisine Türkiye-Kazakistan kardeşliğine yaptığı eşsiz katkılardan dolayı devlet nişanımızı tevcih edeceğiz. Rabbim dayanışmamızı, muhabbetimizi daim eylesin diyorum. Bu düşüncelerle konsey toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyor, buradan kardeş Kazakistan’a sağlık esenlik ve refah dileklerimi iletiyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel:Şehit ve gazilerimize olan vefa borcumuzu lafla değil hizmetle ödüyoruz

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Mücahitlerin Tazmini ile Gazilerin Hak ve Menfaatlerinin Belirlenmesi Yasası kapsamında düzenlenen “Gazilik Beratı” ve “Gazilik Kartı” takdim törenine katıldı. Törende yaptığı konuşmada, “Bugün özgür bir devlette, bayrağımızın gölgesinde yaşıyorsak bunu şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz.” diyerek milli mücadele kahramanlarını minnetle andı.

 

“HAYATA GEÇEN HER PROJE, SİYASİ İSTİKRAR SAYESİNDE”

 

Başbakan Üstel, konuşmasında, Kıbrıs Türk halkının milli mücadele yıllarında verdiği büyük bedeli hatırlatarak, “Vatanını, toprağını koruyan, canını ortaya koyan şehit ve gazilerimiz olmasaydı bugün hür bir devlet çatısı altında olamazdık. Onlara olan vefa borcumuz, sözle değil icraatla ödenir. Son dönemde hayata geçirdiğimiz tüm büyük projelerin en büyük sebebi de vizyonumuz, cesaretimiz ve siyasi istikrarımızdır” dedi.

 

Kıbrıs Türk halkının liderleri Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş’ı rahmet ve minnetle anan Üstel, 20 Temmuz Barış Harekatı’na kadar yaşanan saldırılara değinerek, “Kıbrıs Türkü o günlerde geri adım atmadı, bugün de geri adım atmayacak.” ifadelerini kullandı.

 

 

RUM BASKISINA KARŞI YENİ ADIMLAR

 

Rum tarafının Kıbrıs Türk halkına yönelik baskılarını hatırlatan Üstel sözlerine şöyle devam etti:

“Turizme karşı uygulanan ambargoları imzaladığımız anlaşmalarla tek tek kırıyoruz. İş dünyamıza karşı hukukun siyasallaştırıldığı saldırılara asla boyun eğmeyeceğiz. Anavatan Türkiye ile birlikte yürüttüğümüz hukuk savaşını mutlaka kazanacağız. Kıbrıs Türk halkını ekonomik, hukuki ve siyasi baskılardan kurtarmak bizim namus borcumuzdur.”

 

“HER SEKTÖRE EŞİT HİZMET, HER VATANDAŞA ADALET”

 

Hükümet olarak sağlık alanından sosyal konut projelerine kadar tüm sektörlere yatırım yaptıklarını vurgulayan Üstel, Karpaz’dan Lefke’ye sağlık yatırımlarını artırdıklarını, Maraş Sağlık Merkezi’ni açtıklarını, Lefkoşa Hastanesi için temel attıklarını. Girne ve Güzelyurt Hastanesini açmaya hazırlandıklarını belirtti.

 

Gençlere yönelik kırsal kesim arsası ve sosyal konut projelerinden bahseden Üstel, “Adaletli olacağız, sosyal konutları zaten evi olanlara vermeyeceğiz. Bizim siyasetimiz, şehit ve gazilerimizin emanetine olan devlete ve gençlerimize sahip çıkma siyasetidir.” dedi.

 

“GAZİLERİMİZE TÜRKİYE’DE DE AYNI HAKLAR”

 

Gazilerin Türkiye Cumhuriyeti’nde de aynı haklardan yaralanabilmesi adına gerekli çalışmaların tamamlandığını ifade eden Üstel, “Gazilerimiz başımızın tacıdır, onların hakkını ödemek boynumuzun borcudur.” diyerek gazileri selamladı.

 

“ŞEHİTLERİMİZE VE LİDERLERİMİZE MİNNET BORCUMUZ EBEDİDİR”

 

Başbakan Ünal Üstel, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Bu devlet, şehitlerimizin canıyla, gazilerimizin kahramanlığıyla, büyük liderlerimizin vizyonuyla kuruldu. Bizim görevimiz, bu emanete sahip çıkmak, vefa borcumuzu hizmetle ödemektir. Ruhları şad olsun, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Caretta Caretta kaplumbağalarına uydu vericisi takıldı

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi (DAÜ-SAGEM) ile Kuzey Kıbrıs Deniz Kaplumbağalarını Koruma Derneği (SPOT) iş birliğinde, iki Caretta Caretta kaplumbağasına uydu vericisi takıldı.

DAÜ’den verilen bilgiye göre, İskele ve Alagadi sahilinden doğaya bırakılan kaplumbağalara takılan verici ile Akdeniz göç rotaları ve beslenme alanları izlenmeye başlandı.

Uydu vericilerinin temini, Türkiye İş Bankası ile Kuzey Kıbrıs Lions Dernekleri Federasyonu ve federasyona bağlı 14 kulübün sağladığı finansal destekle yapıldı. Proje, Caretta Caretta türünün göç yolları ve beslenme alanlarının zaman içinde nasıl değiştiğini izleyerek, türün korunmasına yönelik bilimsel veriler üretmeyi hedefliyor.

Açıklamada, “Kaplumbağaları yalnızca kendi kumsallarımızda değil, binlerce kilometre uzaktaki beslenme alanlarında da koruyabilmek için bu veriler büyük önem taşıyor. Uluslararası iş birlikleriyle yürütülen bu çalışmalar, türün korunmasına yönelik stratejik adımların temelini oluşturuyor” ifadelerine yer verildi.

Kaplumbağaların güncel konumları şu bağlantıdan canlı olarak takip edilebiliyor: “https://my.wildlifecomputers.com/data/map/?id=68657ee0051df304dd0e0cc9.”

Devamını Oku

Trending

Reklam