Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Hayat pahalılığı ödeneği hakkının yılda üç kez uygulanmasını öngören 11 yasa tasarısı Mecliste oy birliğiyle kabul edildi

Published

on

Kamuda çalışan ve emekliye ayrılmış kişilere sadece 2024 yılı için hayat pahalılığı ödeneği hakkının yılda üç kez uygulanmasını öngören 11 yasa tasarısı, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda oy birliğiyle kabul edildi.

Genel Kurulda yasa tasarılarının görüşülmesine geçilmeden önce ek sunuş yapıldı. Ulusal Birlik Partisi’nin, İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesinde Fırtına Karanfil’in yerine Ziya Öztürkler’in görevlendirilmesine ilişkin tezkeresi oy birliğiyle kabul edildi.

Daha sonra komitelerden gelen tasarı ve önerilerin görüşülmesine geçildi.

Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasa Tasarısı ve Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nin tasarıya ilişkin raporu okunarak, rapor ve tasarının bütünü üzerindeki görüşmelere geçildi.

-Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali tasarı üzerine söz alarak, yapılacak değişiklikle, 11 yasa tasarısı özünde, kamu görevlilerinin ve kamudan maaş çekenlerin hayat pahalılığı ödeneğinden yılda üç kez yararlanılmasının öngörüldüğünü dile getirdi. Şahali, değişikliğin geç kalmış ancak yerinde bir değişiklik olduğunu ifade etti.

Komitede, CTP olarak değişikliğin 2025 ve 2026 yıllarında da uygulanması gerektiğini savunduklarını kaydeden Şahali, ancak önerilerinin olumlu karşılık görmediğini, 2025’te değişikliğin tekrar ele alınması gerekeceğini belirtti.

“Yüksek enflasyon baskısı altında yaşamaya devam ediyoruz” diyen Şahali, ortalama enflasyonun iki katından fazla bir gıda enflasyonu olduğunu kaydetti.

Tek başına hayat pahalılığının mutfaktaki ateşi söndürmeyeceğini belirten Erkut Şahali, dövize endeksli bir muhasebe sistemini savunmaya devam ettiklerini ifade etti.

Son üç yılda kamuda ve özel sektörde maaşların döviz cinsinden iki katına çıktığını kaydeden Şahali, buna karşılık satın alma gücünün aynı olmadığını, yüzde 25 kayıp olduğunu belirtti.

Sadece 2024 yılını öngören değişikliğe komitede olumlu oy verdiklerini ifade eden Şahali, “Umuyorum 2025 ve 2026’da eksikliğini hissedeceğimiz bir düzenleme yapmış olmayalım…” dedi.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova, 2023 ve 2024 yıllarında enflasyonun yüksek olduğu bir dönemden geçildiğini belirterek, hükümetin temel şiarının, özellikle orta ve alt gelirli insanların yüksek enflasyon altında ezilmemesini sağlamak olduğunu dile getirdi.

Özellikle gıda alanında doğrudan gelir desteğini 2024 yılı bütçesinde geçmiş yıllara nazaran yüzdelik açısından çok daha yüksek seviyeye getirerek, hayvancı ve çiftçinin, üretimini devam ettirmesi ve artırması adına mali kaynakları yarattıklarını ifade etti.

Bakan Berova, sağlık alanında ilaç sıkıntısı ve diğer alanlarda sıkıntı yaşamamak adına bütçeye gerekli ödenekleri koyarak, halkın sağlık açısından da sıkıntı yaşamayacağı bir 2024 öngörüsü yarattıklarını belirtti.

Bakanlık olarak devletin üzerine düşen mükellefiyeti zamanında yerine getirme adına büyük bir gayret içerisinde olduklarını vurgulayan Bakan Berova, piyasa anlamında da bir güven yarattıklarını ifade etti.

Berova, 2023 yılında yüzde 83.5 oranında bir enflasyon ortaya çıktığına dikkat çekerek, çalışanların ücretlerinin, hayat pahalılığı ve vergi düzenlemesiyle yüzde 83’ün çok daha üzerinde, yüzde 100’ün üzerinde rakamlara ulaştığını ifade etti.

Ocak ve şubat ayında gıda alanındaki enflasyonun bütünsel enflasyonun üzerinde çıktığını kaydeden Berova, 2023 yılında gıda alanındaki enflasyon oranının yüzde 67 olduğunu ancak hayat pahalığını gıda üzerinden değil kümülatif olarak yaptıklarını söyledi.

“Herkes müsterih, herkes rahat olabilir” diyen Berova, hükümetin olanaklarını zorlayarak, orta ve alt gelirli gruplar için her türlü önlemi alacağını vurguladı. Berova, geçecek yasalarla birlikte mayıs ayı sonunda ücretlerin, dört aylık hayat pahalığı hesaplanarak, maaşlara ve ücretlere yansıtılacağını belirtti.

-Gardiyanoğlu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu ise, ocak ayında asgari ücretin oy birliğiyle geçtiğini hatırlatarak, Bakanlık olarak gelişmeleri takip ettiklerini ifade etti.

Yılda üç kez hayat pahalığının maaşlara yansıtılmasıyla ilgili geçen hafta işveren ve işçi temsilcileriyle ayrı ayrı toplantılar yaptığını, toplantılarının devam edeceğini belirten Gardiyanoğlu, ortak uzlaşı zemininde her iki tarafı da buluşturabilirse, gelecek hafta asgari ücret masasını toplayacaklarını kaydetti.

CTP Milletvekili Devrim Barçın’ın yerinden sorusu üzerine Bakan Gardiyanoğlu, işçi ve işvereni aynı çizgide buluşturmanın önemini vurgulayarak, amacının, kamudaki çalışanlarla aynı anda paralel bir şekilde özel sektörün de bundan faydalanması olduğunu söyledi.

Daha sonra tasarının madde madde görüşülmesine geçildi.

-Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali söz alarak, Yasa’nın 2’nci maddesinin 1’inci fıkrası için değişiklik önerisi sundu.

Şahali, geçici maddenin “2024, 2025 ve 2026 tarihlerinden itibaren İstatistik Kurumu tarafından yayımlanacak Tüketici Fiyatları Genel Endeksi’nde aralık ayı esasına göre oluşacak artış farkı kadar bir miktar 4 aylık dönemler halinde Mayıs 2024, Eylül 2024 ve Ocak 2025; Mayıs 2025 Eylül 2025 ve Ocak 2026 ile Mayıs 2026 Eylül 2025 ve Ocak 2027 aylarında olmak üzere üçer kez konsolide olarak uygulanır” şeklinde değiştirilmesini önerdi.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova bunun üzerine yerinden söz alarak, CTP’nin hayali bir popülizm anlayışı içerisinde olduğunu savunarak, değişiklik önerisine olumsuz görüş belirtti.

-Şahali

CTP Milletvekili Şahali ise yerinden, “Popülizm ve hayali dediği şey kendilerinin yayımladığı verilerdir” dedi. Konuşmaların ardından öneri oy çokluğuyla reddedildi.

Tasarı ise madde madde görüşülmesi sonrasında oy birliğiyle kabul edildi.

Ardından Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar (Değişiklik No:2) Yasa Tasarısı, Sosyal Güvenlik (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) (Değişiklik No:2) Yasa Tasarısı, Kamu Sağlık Çalışanları (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Atatürk Öğretmen Akademisi Kuruluş (Değişiklik) Yasa Tasarısı ele alındı. Tasarılar madde madde görüşülmelerinin ardından oy birliğiyle kabul edildi.

Daha sonra Emeklilik (Değişiklik No:2) Yasa Tasarısı ve Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesinin tasarıya ilişkin raporu okundu.

-Barçın

CTP Milletvekili Devrim Barçın tasarı üzerine söz alarak, Maliye Komitesinin önünde yıllardır bekleyen bir yasa gücünde kararname olduğunu ifade etti.

Asgari ücretin altında emekli maaş alıp, geçinemediği için çalışanlara ekstra vergi yükünün yeniden düzenlenmesiyle ilgili kararnamenin Anayasa’ya aykırı şekilde gündeme alındığını kaydeden Barçın, verginin adaletli olması gerektiğini belirtti.

-Canaltay

UBP Milletvekili, Komite Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay ise, yaklaşık 400 tane yasa gücünde kararname olduğunu belirterek, “Biz bakanlıklara verdik. Bakanlıklardan gelen öncelikler üzerine de görüşmeye başlayacağız” dedi.

Tasarı, madde madde görüşülmesi sonrasında oy birliğiyle kabul edildi.

Daha sonra Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısı ve Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesinin tasarıya ilişkin raporu okundu. Madde madde görüşülmesinin ardından tasarı oy birliğiyle kabul edildi.

Ardından Güvenlik Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasa Tasarısı ve Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesinin tasarıya ilişkin raporu okundu.

-Barçın

CTP Milletvekili Barçın tasarı üzerine söz alarak, yarın uzman askerlerin yaşadığı sıkıntılara yönelik ayrıntılı bir konuşma yapacağını belirtti.

“Göç Yasası” denilen yasayla işe giren uzmanların barem düzenlemeleri yapılmadığı için yeni girenlerin maaşının, eski girenleri geçtiğini ifade eden Barçın, şu anda kamuda böyle bir durum olmadığını söyledi. Barçın, basit bir düzenlemeyle bu sorununun çözülebileceğini dile getirdi.

Devrim Barçın, bine yakın uzmanının bu sorunun cevabını beklediğini belirterek, “Bu anomaliyi gidermek adına hükümetten herhangi bir bakan kürsüye çıkıp, bunu ortaya koymazsa, bu da uzman askerlere UBP, DP ve YDP’nin verdiği değeri gösterecektir” dedi.

-Oğuz

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz ise yerinden söz alarak, uzman askerlerle ilgili yapılan düzenlemelerin tarihine bakılmasını istedi.

Madde madde görüşülmesi sonrasında tasarı oy birliğiyle kabul edildi.

Komite Başkanı Resmiye Canaltay ardından, Sivil Savunma Teşkilatı Personel (Değişiklik) Yasa Tasarısı’na ilişkin komite raporunu sundu.

-Berova

Bu sırada salona gelen Maliye Bakanı Özdemir Berova, CTP Milletvekili Devrim Barçın’ın Güvenlik Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasasına ilişkin konuşmasına yanıt verdi.

Uzman askerlerle ilgili sorunun farkında olduklarını belirten Berova, güvenlik ödemelerinin Türkiye tarafından karşılandığını ve GKK ile bu konu üzerinde bir çalışma yürüttüklerini anlatarak, çalışmanın sonucunda bir yasal düzenleme ihtiyacı doğarsa hükümetin bunu Meclis gündemine getireceğini söyledi. “Bizim bu konuya olan hassasiyetimiz en üst seviyededir” diyen Berova, muhalefetin bu konuda müsterih olmasını istedi.

Ardından Sivil Savunma Teşkilatı Personel (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın madde madde görüşülmesine geçildi. Sonrasında tasarı, bütünü oylanarak oy birliği ile kabul edildi.

Son olarak Canaltay, Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik) Yasa Tasarısı’na ilişkin komite raporunu sundu. Madde madde görüşülmesinin tamamlanmasının ardından bütünü oylanan Tasarı, oy birliği ile kabul edildi ve Meclis’in bugünkü çalışması tamamlandı.

Gelecek birleşim yarın saat 10.00’da yapılacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Telekomünikasyon Çalışanları Sendikası (Tel-Sen) Başkanı Hakan Üredi, Fiber Optik Altyapı Protokolü’nün Telefon Dairesi’ni bitirme planı olduğunu savunarak, “Bu daire, halkın son kalesidir. Ve biz o kaleyi teslim etmeyeceğiz.” dedi.

Hukukçuların yargı yoluna başvurduğunu da açıklayan Üredi, “Mesele teknoloji değil, bu ülkenin geleceğini kimin yöneteceğidir.” diyerek, teknolojiye “evet”, teslimiyete “hayır” dediklerini belirtti.

Sendika, Fiber Optik Protokolü hakkında basın açıklaması yaptı. Tel-Sen Toplantı Salonu’nda yer alan basın açıklamasında, Yönetim Kurulu Üyeleri hazır bulundu.

Tel-Sen Başkanı Hakan Üredi konuşmasına, “Bugün burada ülkenin onuruna, emeğine ve geleceğine sahip çıkmak için toplandık.” diyerek, başladı.

“Her eve fiber” sözünün kulağa hoş geldiğini ancak o sloganın arkasında karanlık bir tablo olduğunu ileri süren Üredi, bunun “gelişim” değil “bağımlılık planı”, “esaret” olduğunu savundu. Sendikanın, aylar önce söylediklerine dikkat çeken Üredi, haklı çıktıklarını belirtti.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’ya yönelik eleştirilerde bulunan Hakan Üredi, “Bu kurum, halkın alın teriyle kuruldu. Biz o emeği kimseye teslim etmeyeceğiz. Bir borçtur tutturmuşsunuz gidiyorsunuz. Senin borcundur efendi, senin hükümetinin borcudur, sizin borcunuzdur, idarecilerin borcudur.” diye konuştu.

Halkın ödediği paraların belgelerle açıklanmasını isteyen Üredi, “Telefon Dairesi üzerine yıkmaya çalıştığınız borç nerelere harcanmıştır, çıkıp açıklayınız.” dedi.

“Bu projeyi engelleyen Kıbrıslı Türklerdir” sözünü “hadsizlik” olarak niteleyen Üredi, “Biz bu ülkenin öz evlatlarıyız, bu daireyi kuranlarız, emekçileriyiz, yılmaz bekçileriyiz. Suçlu biz değiliz, suçlu kamu varlıklarını peşkeş çekenler ve bu zihniyeti savunanlardır.” diye konuştu.

-“İmzalanan anlaşma Telefon Dairesi’ni bitirme planı”

İmzalanan anlaşmanın Telefon Dairesi’ni bitirme planı olduğunu iddia eden Üredi, gelirin halktan alınacağını, kazancın ise özel şirketlere gideceğini ileri sürdü. Protokolün, kamu gelirini sıfırlayacağını savunan Üredi, hizmetin tekelleşeceğini, fiyatın tek başına belirleneceğini söyledi.

Sınırsız muafiyet hakkına sahip olunacağı uyarısında da bulunan Üredi, Anayasa ve yasalar hiçe sayılarak, imtiyazlar verildiğini ileri sürdü, “Bu egemenliğe, yasalara aykırıdı.r” dedi.

-“Kamu malı halkındır, satılamaz, kiralanamaz, devredilemez”

Yerli istihdamın yok edileceğini kaydeden Üredi, “Bu iş çoluğumuzu, çocuğumuzu göçe zorlar. Halkı dışarıya bağımlı kılar. Sermayenin kasasını doldurur. Yerli ya da yabancı sermaye fark etmez, kamu malı halkındır, satılamaz, kiralanamaz, devredilemez.” diye konuştu.

Ülkenin sermayeye devredilmeye çalışıldığını iddia eden Üredi, “Türk Telekom yabancı değil” denildiğine işaret ederek, şunları belirtti:

“Kâr mantığıyla hareket eden, halkın değil sermayenin çıkarını koruyan bir yapıdan bahsediyoruz. Bize ‘yabancı değil’ diyerek, masallar anlatmayın. Biz o masalı yıllar önce yaşadık, acısını hala çekiyoruz.”

Konuşmasında, 1995-1996 yıllarında çizilen fiber optik şemasını da gösteren Üredi, şöyle konuştu:

“Nasıl olur da biz bu ülkeye fiberi dışarıdan temin etmek istiyoruz? KKTC’nin hudutlarını bir insanın sinir sistemi gibi saran bir fiber altyapı ağı var. Bu ağ haritası Telefon Dairesi’nin elindeki en kıymetli stratejik yapısıdır. Adanın her köşesindeyiz. Her yere ulaştık, sadece biraz sermaye, biraz kaynak, biraz yatırım ile evlerin kapısına kadar gitmemiz kaldı.”

Üç araştırma şirketinden aldıkları teknik verileri de paylaşan Üredi, gelecek 25 yılda dünyanın bambaşka teknolojileri konuşacağını belirtti, fiberin ötesinde kuantum internet, terahertz iletişim, LEO ve starlink gibi uydu ağlarına dikkat çekti.

-“Mesele teknoloji değil, bu ülkenin geleceğini kimin yöneteceğidir”

“Mesele teknoloji değil, bu ülkenin geleceğini kimin yöneteceğidir.” diyen Tel-Sen Başkanı Üredi, dertlerinin teknolojiyi engellemek değil ülkenin kontrolünü korumak olduğunu ifade etti, teknolojiye “evet”, teslimiyete “hayır” dediklerini belirtti.

Kamu kaynaklarının kimin yararına düzenlendiğini soran Üredi, “Gerçek sorun yatırım değil kamuyu ticarileştiren çıkar odaklarıdır. Bu daire, halkın son kalesidir. Ve biz o kaleyi teslim etmeyeceğiz.” dedi.

-“Hukukçular yargı yoluna başvurdu”

Kamu çıkarı korunmadıkça, şeffaflık sağlanmadıkça, kurumların ve halkın hakkı güvence altına alınmadıkça Tel-Sen’in susmayacağını ve mücadeleye devam edeceğini kaydeden Üredi, hukukçularının yargı yoluna başvurduğunu söyledi.

Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’nun (BTHK) protokol hakkında sessiz kaldığını savunarak, bunu eleştiren Üredi, “Kamu çıkarını korumakla yükümlü bir kurum, böyle kritik bir dönemde susamaz.” dedi.

Üredi, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’a, “protokolün detaylarını şeffaf şekilde sorgulama ve kamu çıkarını korumak için derhal inisiyatif alma” çağrısı yaptı.

Tel-Sen Başkanı Üredi konuşmasının sonunda şunları kaydetti:

“Telefon Dairesi kamunun kalacak. Bağımsızlık halkın olacak. Güç emekçide duracak. Bu ülkeyi, bu kurumları ve bu halkı sermayeye peşkeş çekemeyeceksiniz. İzin vermeyiz. Bu ülke satılık değildir.”

Bir soru üzerine AKSA ve Ercan örneklerini veren Üredi, “Bu konularda hüsranı yaşadık, toplum olarak acısını çekiyoruz.” dedi. Üredi, hibe ile ihalenin farklı şeyler olduğuna da dikkat çekti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, Mesarya bölgesindeki tahliye hattında arıza tespit edildiğini kaydederek, arıza giderilene kadar suyu bilinçli kullanma uyarısı yaptı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, TC’den KKTC’ye Su Temin Projesi kapsamında yapılan rutin kontroller sırasında Gazimağusa güney isale hattı üzerinde bulunan “Tahliye 9” sanat yapısında, ana hat ile yapı arasındaki bağlantıda arıza tespit edildiği belirtildi.

Açıklamada, arızanın giderilmesi amacıyla yürütülecek çalışmalar nedeniyle bugün ile yarın Ercan, Kırklar, Akıncılar, Dilekkaya, Kırıkkale, Erdemli, Yiğitler, Türkmenköy, Akdoğan, Beyarmudu, Köprülü, Çayönü ve Güvercinlik depolarına su verilemeyeceği kaydedildi.

Arıza giderilinceye kadar, söz konusu bölgelere yerel içme ve kullanma suyu kaynaklarından su sağlanacağı ifade edilen açıklamada, vatandaşların suyu bilinçli ve tasarruflu kullanmaları istendi.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Çağdaş Kamu Araçları İşletmecileri Derneği (Kar-İş), akaryakıt fiyatlarına yapılan zamla birlikte taşımacılık sektörünün artık nefes alamaz duruma geldiğini belirterek, “Bu koşullarda taşımacılık sürdürülemez hale gelmiştir” dedi.

Kar-İş Başkanı Fuat Topaloğlu yazılı açıklamasında, 95 oktan benzinin 44,12 TL’ye, Euro Diesel’in de 44,25 TL’ye yükseldiği ülkede, taşıma ücretlerinin 14 aydır güncellenmemesinin, sektöre “durun” demek olduğunu ifade ederek, “Akaryakıt fiyatlarındaki artışa paralel olarak taşıma ücretleri derhal güncellenmelidir” ifadelerini kullandı.

Son aylarda döviz kurundaki dalgalanmaların, yedek parça, sigorta, bakım ve personel giderlerinde yaşanan artışların, taşımacıları zaten zor durumda bırakırken, her yeni akaryakıt zammının “tabutun son çivisi” olduğunu ifade eden Topaloğlu, şöyle devam etti:

“Biz bu ülkenin yollarında, çocuklarımızı okullarına, insanlarımızı işlerine, halkımızı sağlık hizmetine taşıyoruz. Ancak artık teker dönmüyor. Bu gidişat yalnızca taşımacıları değil, doğrudan halkın güvenli ulaşım hakkını tehdit ediyor.

Ülkemizin ekonomisinde lokomotif sektörlerden biri olan turizm taşımacılığı da aynı ağır yük altında ezilmektedir. Otellerle, seyahat acenteleriyle ve havalimanlarıyla entegre çalışan turizm taşımacıları, akaryakıt zamları karşısında taahhüt ettikleri hizmetleri zararına yerine getirmek zorunda kalmaktadır. Gelen turistin taşınması, ülke imajının korunması ve sürdürülebilir turizm için bu sektör hayati önemdedir. Bugün gelinen noktada, birçok turizm taşımacısı araçlarını garaja çekme noktasına gelmiştir.

Eğer bu tablo değişmezse, turizmin taşıyıcısı olan taşımacılar sahadan tamamen çekilmek zorunda kalacaktır.”

-Hükümetin sessizliği…

Topaloğlu, yaptıkları uyarılara rağmen, hükümetten düzenleme veya bir çözüm iradesi görmediklerini belirterek, akaryakıt fiyatları sürekli artarken, taşımacıya “sabret” demenin, sektörü yok saymak anlamına geldiğini savundu.

“Bu sessizlik, çalışan insanın emeğine, direksiyon başındaki alın terine saygısızlıktır” görüşünü ifade eden Topaloğlu, hükümete, “Akaryakıt fiyatlarındaki artışa paralel olarak taşıma ücretleri derhal güncellenmelidir. Sektörün ayakta kalabilmesi için yakıt desteği ve maliyet dengeleme mekanizması acilen devreye sokulmalıdır. Turizm taşımacılığı özelinde, sezonluk yakıt teşvikleri ve KDV muafiyetleri uygulanmalıdır. Aksi halde, Kar-İş olarak tüm yasal haklarımızı kullanmaktan çekinmeyeceğiz” şeklinde seslendi.

-Artık yeter

Topaloğlu, “Derdimiz siyaset değildir, ekmektir, artık yeter” diyerek, taşıma sektörünün bu kadar göz ardı edilemeyeceğini, eğer hükümet bu tabloyu görmezden gelmeyi tercih ederse, ülke genelinde taşımacılık hizmetinin durma noktasına geleceğini kaydetti.

Devamını Oku

Trending

Reklam