Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği araçlı eylem uyarısı yaptı

Published

on

Kıbrıs Türk Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ile Başbakanlık önüne siyah çelenk bıraktı. Hükümete pazartesi gününe kadar süre tanıdıklarını açıklayan Birlik Başkanı Mustafa Naimoğulları, başkent Lefkoşa’da araçlı eylem uyarısı yaptı.

Naimoğulları, bir litre sütün maliyetinin ortaya konulmasını, girdi maliyetlerine indirim yapılmasını ve ithal et konusunda alınan kararın kaldırılmasını talep etti.

Birlik yetkilileri ilk olarak Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na siyah çelenk bıraktı.

Kıbrıs Türk Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları burada yaptığı konuşmada, taleplerine doğru düzgün cevap verilmediğini savunarak, bugünkü basın açıklamasının bir ikaz olduğunu kaydetti.

Sorunların geçiştirildiğini ifade eden Naimoğulları, birçok konuda açıklama beklediklerini söyledi. Bakanlar Kurulu’nun ithal ete izin verdiğini dile getiren Naimoğulları, “Neye izin verdiler biliyor musunuz? Niteliksiz ete, dana, kuşbaşı ve donmuş kıymaya…” dedi.

Hayvanları randevu ile satmaya başladıklarını belirten Naimoğulları, kasaplara ellerinde inek kaldığı için yalvardıklarını kaydederek, bir senedir canlı hayvan fiyatının değişmediğini söyledi. Mustafa Naimoğulları, Bakanlar Kurulu’nda alınan ithal et kararının gerekçesinin açıklanması gerektiğini ifade etti.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı’nın görevinin, halkın ucuza et yemesini, ucuza süt ürünleri tüketmesini sağlamak olmadığını kaydeden Naimoğulları, “Tarım Bakanının görevi, üreticinin haklarını korumaktır, süt bedellerini gününde gerçek değerinde ödemektir. Üreticinin haklarını koruyarak, zarar etmemesini sağlamaktır. Halk ucuza et yemek istiyorsa, süt içmek istiyorsa bu görev Ekonomi Bakanlığı’nın, Maliye Bakanlığı’nındır” şeklinde konuştu.

Bir kilo samanın 5-6 lira olduğunu ifade eden Naimoğulları, elektriğe yüzde 120 zam geldiğini, hayat pahalılığı artışı olduğunu belirterek, “Bana 10 ayda çiğ süte verilen artış yüzde 11, böyle bir şey olabilir mi?” diye sordu.

“Hayat pahalılığını bize yansıtmıyorsunuz” diyen Naimoğulları, buna karşın hayvancının bedel ödemesinin istendiğini ileri sürdü. Aylardır et konusunda suçlu hayvan üreticisiymiş gibi konuşulduğunu savunan Naimoğulları, “Suçlu hayvancı değil. Biz aylardır aynı fiyata canlı hayvan veriyoruz” dedi. Naimoğulları, denetim yapılması çağrısında bulundu.

Süt maliyeti gerçek fiyata verilmezse, hayvancının ayakta kalamayacağını dile getiren Naimoğulları, günün sonunda yapılan zamlarla üretimin duracağını öne sürdü. Naimoğulları, hükümetin görevinin, buna zamanında müdahale etmek olduğunu kaydetti.

Tarım Bakanı’nın son konuşmasında, “15 Mayıs’a kadar çiğ süt fiyatını değerlendireceklerini” söylediğini belirten Mustafa Naimoğulları, “Bunların işi gücü zam yapmak” dedi. Doların geçen yıl ağustos ayından bugüne yüzde 25 arttığını dile getiren Naimoğulları, çiğ süte, bu oranın yansıtılması gerektiğini söyledi.

Yarı kurak bir ülkede yaşadıklarını belirten Birlik Başkanı Naimoğulları, bir balyanın 2 bin TL olduğuna işaret etti. Naimoğulları, memleketin başka sorunu yokmuş her gün et konusunun gündemde olduğunu ifade etti.

“İthal ete izin verilmezse ülkede üç ayda et kalmaz” söylemine de yanıt veren Naimoğulları, ülkede 270 bin tane canlı koyun-keçi, bunun yanında 77 bin tane büyükbaş olduğunu söyledi.

Naimoğulları’nın konuşması sırasında, bir üretici sinek ilacının 10 bin TL olduğunu belirterek, bu duruma tepki gösterdi.

-“Çiğ süt fiyatı dövize endeksli olmalı”

Maliyetlerinin döviz, gelirlerinin ise Türk Lirası olduğunu ifade eden Naimoğulları, “Çiğ süt fiyatı dövize endeksli olmalı” diyerek, 10 ayda süte iki lira zam yapılmasını eleştirdi. Birlik Başkanı Naimoğulları, 10 aylık hayat pahalığının ise yüzde 107 olduğunu söyledi.

Beklemekten usandıklarını belirten Naimoğulları, bir ton uyu suyu 21.5 TL’ye aldıklarını kaydetti. Mustafa Naimoğulları, “Çıksınlar, karar alsınlar, her şeyi ithal yapsınlar bizi de 100’er bin TL maaşla memur yapsınlar” dedi.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı önünden alkışlarla ayrılan üreticiler daha sonra Başbakanlık önüne gitti.

Birlik Başkanı Mustafa Naimoğulları buradaki konuşmasında, Başbakanın, “hayvancı ve kasap ile anlaşma yaptık” şeklinde açıklama yaptığını savunarak, bunu eleştirdi ve “Bizim haberimiz yok” dedi.

Bakanlar Kurulu’na gönderdikleri iki kişinin tepkilerini ortaya koyduğunu dile getiren Naimoğullları, Hayvancılar Birliği’nin de onayı alınarak, ithal ete izin verildiğinin doğru olmadığını söyledi.

Güney Kıbrıs’ta domuz eti ve niteliksiz etin ucuz olduğunu kaydeden Naimoğulları, kasapta da, markette de aynı fiyat olduğunu çünkü denetim olduğunu ifade etti.  Naimoğulları, ülkede ise fiyatların farklı olduğunu, denetim yapılmadığını belirtti. Halka şirin görünmeye çalışıldığını savunan Mustafa Naimoğulları, bu şekilde üretimin kaybedileceğini söyledi.

-“Araçlı eylem kararı alacağız, haftalarca gerekirse burada kalacağız”

“Pazartesine kadar süreleri var. Pazartesi günü eylem kararını açıklayacağız” diyen Naimoğulları, şunları kaydetti:

“Gerçek anlamda bir litre sütün maliyetini ortaya koymazlarsa, hayvancının girdi maliyetlerine indirim yapılmazsa, ithal et konusunda alınan karar ortadan kaldırılmazsa her türlü tedbiri alarak, eylem kararı alacağız. Başka siyah çelenk yoktur, başka konuşma da yoktur. Bundan sonraki adım eylem kararıdır… Araçlı eylem kararı alacağız, haftalarca gerekirse burada kalacağız.”

Sektörden 50 bin kişinin ekmek yediğini dile getiren Naimoğulları, “Bu sektöre gözleri gibi bakmaları lazım” dedi.

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam