Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Helvacı: “Zeytin Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele Yöntemleri”

Published

on

Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Helvacı, “Zeytin Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele Yöntemleri” hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde zeytin yetiştiriciliğinde ekonomik kayıplara neden olan birçok hastalık ve zararlının bulunmakta olduğunu belirten Helvacı, bunun başında, zeytinin ana zararlısı konumunda olan zeytin sineğinin yer aldığını ifade etti. Helvacı konu ile ilgili açıklamalarına şöyle devam etti; Zeytin sineği zeytin meyveleri olgunlaşmaya (yağlanmaya) başladığında yumurta bırakma organı (ovipozitör) aracılığıyla yumurtasını meyve içerisine bırakmakta ve yumurta meyve içerisinde açılıp meyve eti ile beslenerek zararını yapmaktadır. Vuruklu olan meyve toprağa düşmekte ve kış mevsiminde zeytin sineği larvası (kurtçuk) toprağın 2-3 cm. altında pupa (uyku dönemini) geçirip ilkbaharda toprak yüzeyine çıkmaktadır. Topraktan çıkan yeni erginler, meyveler yağlanmaya başlayana kadarki dönemi çiçek nektarları ile beslenerek geçirir ve bu şekilde yaşam döngüsünü devam ettirir. Zeytin sineği meyve dökümlerine ve zeytinyağı kalitesinin düşmesine neden olur “Zeytin sineği meyve dökümlerine neden olması yanında zeytinyağı asit oranını da artırmakta ve zeytinyağı kalitesinin de düşmesine neden olmaktadır” diyen Helvacı, zeytinde ürün kaybına neden olan bir diğer önemli zararlının ise zeytin güvesi zararlısı olduğunu belirtti. Zeytin güvesinin zeytinin her döneminde zarar yapma potansiyeline sahip bir böcek olduğunu ve çiçek döneminde çiçeklerde zarar yaparak çiçek dökümlerine neden olduğunu söyleyen Helvacı açıklamasına şöyle devam etti; Çiçek salkımlarının bulunduğu yerde örümcek ağı şeklinde yapılar oluşturur. Bu durum, Zeytin güvesi zararlısının bulunduğunun en belirgin kanıtıdır. Bir diğer zararlı ise Pamuklu bit zararlısıdır. Zeytinde pamuklu bitlerin larvaları zeytin çiçek salkımlarında tomurcuk sapları ve sürgün uçlarında bitkinin öz suyunu emerek, ağaçların ve sürgünlerin zayıflamasına, çiçek ve çiçek tomurcuklarının dökülmesine neden olarak zararlı olurlar. Diğer zeytin zararlıları gibi ülkemizde zeytin yetiştirilen bütün bölgelerde yaygındır. Helvacı sözlerinin devamında zeytin hastalıklarından da bahsederek şunları kaydetti; Ülkemizde en yaygın görülen zeytin hastalıkları Solgunluk (Verticillium), Halkalı Leke ve Zeytin Dal Kanseri hastalıklarıdır. Solgunluk hastalığı zeytinde ve tüm bitkilerde iletim demeti olarak bilinen ve su ile besin maddelerinin taşınmasında rol oynayan kısma mantar sporları yerleşerek o bölgenin tıkanmasına ve su ile besin maddelerinin geçişine engel olur. Böylelikle yapraklarda solgunluk ve dökülmeler meydana gelir. Dal kanseri ise, hasat dönemi özellikle dallara vurarak hasat yapılan bahçelerde zeytin dallarında yaralar açılmakta ve hastalık etmeni bu yaralardan içeriye girip dallarda ur benzeri yapılar oluşturmaktadır. Bu dalların derin budama yapılarak yakılması en etkili ve tek mücadele yöntemi olarak görülmektedir. Elma sirkesi ve şeker karışımı zeytin sineğine karşı mücadele etkili Helvacı, zeytinde halkalı leke hastalığının, özellikle ilkbaharda yaprakların üst yüzeylerinde görülen siyahımsı- gri renkte yuvarlak lekeler şeklinde ilk belirtilerini gösterdiğini ve halka şeklindeki bu görüntüden dolayı ‘halkalı leke hastalığı’ denilmekte olduğunu ve hastalık ilerlediğinde bu lekeler bütün yaprağı kaplayıp, zamanla yaprağın sararmasına ve dökülmesine neden olduğunu belirtti. “Hastalık epidemi (şiddetli bulaşma-salgın) yaptığı zaman yapraklarda şiddetli dökülmeler ve ağaçlarda çıplaklaşma meydana getirmektedir. Yaprak kaybıyla birlikte yeterince fotosentez yapamayan bitki kendini besleyemediği için verimden düşmektedir. Bu hastalıkla mücadelede ise hasat sonrası kış dönemi budama yapıldıktan sonra bakırlı preperatlar ile ilaçlama yapılmasıdır. Bakır organik tarımda da kullanılan bir fungusit olduğundan bu hastalıkla mücadelede kullanılması pestisitlere nazaran çevre dostu ve insan sağlığına olumsuz etkisi olmaması açısından önem arzetmektedir” diyen Helvacı, günümüzde zeytin hastalık ve zararlılarına karşı kullanılan pestisit sayısı giderek azalmakta ve ayrıca pestisitlerin havaya, toprağa, yeraltı sularına insan sağlığına ve diğer canlılara olumsuz etkileri olmasından ötürü alternatif mücadele metodlarına geçişin elzem olduğunu ifade etti. “Bu sebeple biyolojik (faydalı böcekleri kullanarak zararlı popülasyonunu baskı altına alma ve biyoteknik (tuzaklar kullanma) mücadele yöntemleri kullanılması gerekmektedir” diyen Helvacı, son olarak üreticilere tavsiyelerde bulunarak şunları kaydetti; Özellikle evimizde kullandığımız 1 lt’lik pet şişeler içerisine elma sirkesi+şeker karışımını şişenin 1/5’lik kısmını dolduracak şekilde koyup ağaçların güneş gören kısımlarına astığımızda zeytinde ana zararlı konumunda olan Zeytin sineğine karşı etkin bir şekilde mücadele edilebilir. Bunun yanında biyolojik mücadele metodu da uzun vadede etkin ve kalıcı bir sonuç vermektedir. Pestisitlerin çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkileri yanında zeytin hastalık ve zararlıları ile mücadelede kullanılan pestisitlerin sayısının da azaldığı göz önünde bulundurulursa alternatif mücadele metodlarına yönelmek kaçınılmaz olmaktadır.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs meselesinde iki eşit kurucu devlet vurgusu yaptı. “Bir anlaşma olması halinde, Kıbrıs Türk halkının iradesi dışında karar alınamaz” dedi.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs meselesinde iki eşit kurucu devlet vurgusu yaptı. “Bir anlaşma olması halinde, Kıbrıs Türk halkının iradesi dışında karar alınamaz” dedi.

“iki eşit kurucu devlet olacak”

Erhürman, önerdikleri düzende iki eşit kurucu devletin kendi içlerinde eşit olacağını, birbirlerine müdahale edemeyeceğini söyledi. Spor gibi bazı alanlarda ayrı ayrı uluslararası anlaşmalar yapılabileceğini belirten Erhürman, deniz yetki alanları ve enerji gibi konularda ise siyasi eşitlik temelinde ortak karar alınması gerektiğini kaydetti.

“Hristodulidis tek başına karar üretiyor”

Rum lider Nikos Hristodulidis’in hidrokarbon konusunda tek taraflı kararlar ürettiğine ve İsrail ile güvenlik anlaşmaları yaptığına dikkat çeken Erhürman, “Bir anlaşma olması halinde, Kıbrıs Türk halkının iradesi dışında hiçbir karar alınamayacak” ifadelerini kullandı.

“Samimiyetsizlik görünür kılınmalı”

CTP lideri, Rum tarafının uzlaşmaz tavrına değinerek, Crans Montana’dan devam etme yönündeki açıklamaları samimi bulmadığını söyledi. Ancak, Kıbrıs Türk tarafının bu samimiyetsizliği uluslararası alanda görünür kılması gerektiğini vurguladı.

“Çözüm bölgesel barış için şart”

Erhürman, adada kalıcı bir çözümün yalnızca Kıbrıslı Türkler için değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti ve bölge ülkeleri için de istikrar ve kalıcı barış açısından hayati önem taşıdığını dile getirdi.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kıbrıs Türk halkının geçmişinde verdiği mücadeleden aldığı ruhla geleceğe umutla baktığını söyledi.

Başkan Öztürkler, çekimleri Türkiye, Azerbaycan ve Amerika’da yapılan ve final bölümü çekimleri  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleşecek  olan White Kingdom  isimli dizinin yapımcısı Defne Film Şirketi heyetini kabul etti.

Öztürkler, kabulde yaptığı konuşmada KKTC’nin sahip olduğu doğal güzellikleri, tarihi mirası ve kültürel çeşitliliği ile büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade ederek dizi ve film gibi etkili araçlarla  bu potansiyelin yurt içi ve yurt dışında daha fazla tanıtılmasının sağlanabileceğini söyledi.

Film yapım şirketine bu anlamda teşekkür eden Öztürkler, son yıllarda dünya genelinde görsel medya aracılığıyla yapılan tanıtımların ülkeler üzerinde yarattığı etki göz önüne alındığında, KKTC’de dizi çekilmesinin ülkenin turizmine, kültürüne ve ekonomik kalkınmasına önemli katkılar sağlayabileceğine değindi.

Kıbrıs Türk kültürünün, hem Doğu’nun hem Batı’nın izlerini taşıyan zengin bir mozaiğe sahip olduğunu ifade eden Başkan Öztürkler, mutfaktan müziğe, geleneklerden halk danslarına kadar uzanan bu çeşitliliğin, sanat ve kültür alanında büyük bir yaratıcı güç barındırdığını söyledi.

Kıbrıs Türk halkının, tarihin zorlu dönemeçlerinden geçmiş, varlığını korumak adına büyük mücadeleler vermiş bir halk olduğunu dile getiren Öztürkler, bu mücadeleci ruhun, bugün Kıbrıs Türkü’nü geleceğe umutla bakan, üretmeye ve gelişmeye açık, dinamik bir halk haline getirdiğini kaydetti.

Öztürkler, Anavatan Türkiye’den aldıkları güç ve destekle son yıllarda eğitimden sağlığa, turizmden ulaşıma, teknolojiye ve altyapıya kadar birçok alanda önemli mesafeler kat ettiğini ve bu durumun ülkenin geleceğine dair umutları güçlendirdiğini vurguladı.

Defne Film Şirketi Yapımcısı Hasan Arslan da, Kıbrıs’ın tarihi değerlerini ve kahramanlarını ön plana çıkaracak büyük bir projeye imza attıklarını açıkladı.

Arslan, Kıbrıs’ın dünya genelinde daha güçlü tanınması ve özellikle Avrupa Birliği nezdinde hak ettiği statünün kabul görmesi için kültürel tanıtım çalışmalarının önemine dikkat çekti. “Kıbrısımızın turizmde ve gelişme alanında daha iyi bir noktaya taşınabilmesi için diziler ve belgeseller yoluyla yapılacak görsel tanıtımın büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.

Uluslararası bir proje üzerinde çalıştıklarını belirten dizinin yönetmeni Mehmet Çetin ise , çekimlerin üç aylık bir sürede farklı ülkelerde tamamlandığını söyledi.

Çetin, Los Angeles, Azerbaycan ve Türkiye’de gerçekleştirilen çekimlerin ardından projenin final kısmı için Kıbrıs’a geldiklerini ifade ederek, “Bu bölüm, Kıbrıs’ın tarihini anlatırken aynı zamanda günümüzden de kesitler sunacak. Sekiz bölümden oluşacak dijital dizimiz, oldukça yüksek kalite bir prodüksiyonla hazırlanıyor ve uluslararası vizyona çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

Projeye büyük emek verdiklerini vurgulayan Çetin, “Çok çalıştık, çok mücadele ettik. Kıbrıs’ı çok seviyoruz ve bu sevgimizi de dizimize yansıtmaya gayret ettik” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Polis Basın Subaylığı, 8-14 Eylül tarihleri arasında ülke genelinde gerçekleştirilen trafik denetimlerinde toplam 16 bin 876 araç sürücüsünün kontrol edildiğini açıkladı. Denetimler sonucunda suç işlediği tespit edilen 2 bin 517 sürücü hakkında yasal işlem başlatıldı.

Polisin açıkladığı verilere göre en çok tespit edilen suçlar arasında süratli araç kullanmak (869), mobil araçla tespit edilen sürat suçları (187), seyir esnasında ruhsatsız araç kullanmak (253), alkollü araç kullanmak (81), muayenesiz araç kullanmak (84) ve aracın camlarına görüşü engelleyici cam filmi yapıştırmak (198) yer aldı. Ayrıca dikkatsiz sürüş, emniyet kemeri takmama, trafik levha ve ışıklarına uymama gibi ihlaller de rapor edildi.

Denetimler kapsamında toplam 366 araç trafikten men edilirken, 8 sürücü ise tutuklandı. Polis yetkilileri, denetimlerin güvenli trafik ve kazaların önlenmesi amacıyla düzenli olarak devam edeceğini bildirdi.

 


Devamını Oku

Trending

Reklam