Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Hristodulidis Stewart’ı kabul etti

Published

on

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in bugün BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Kıbrıs’taki BM Barış Gücü Şefi Colin Stewart ile bir araya geldiği belirtildi.

“Fileleftheros” internet sayfasının haberine göre Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis, Hristodulidis ile Stewart görüşmesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, görüşmenin, Stewart’ın, 16 Ocak’taki BM Güvenlik Konseyi toplantısına katılmak amacıyla gideceği New York ziyareti ışığında yapıldığını ifade etti.

Letimbiotis, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in, Rum tarafının; üzerinde anlaşmaya varılan çerçeveye uygun olarak Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin kaldığı yerden devam etmesine hazır olduğunu ayrıca derhal müzakerelerin başlamasına olanak tanıyacak koşulların yaratılmasına yönelik sarf edilen çabaları bir kez daha yinelediğini belirtti.

Hristodulidis’in ayrıca sadece yeni geçiş kapılarının açılması konusuyla Cumhurbaşkanı Tatar ile ortak bir görüşme gerçekleştirmeye de hazır olduğunu dile getirdiğini, bu görüşmeye 15 Ekim’deki, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de hazır bulunduğu yemekte karar verildiğini belirten Letimbiotis, Hristodulidis’in ocak ayı içerisinde belirli tarihleri de önerdiğini anımsattı.

Stewart’ın öğleden sonra Cumhurbaşkanı Tatar ile görüşme gerçekleştireceğini ve bu görüşmenin en kısa zamanda gerçekleştirilmesi için Tatar’a bu mesajı ileteceğini ifade eden Letimbiotis, geçiş noktalarıyla ilgili önerilerini sunduklarını ve beklemeye geçtiklerini, geçiş kapılarıyla ilgili görüşmenin her an yapılmasına, tüm yapıcı tavırlarıyla hazır olduklarını da söyledi.

Letimbiotis, Hristodulidis’in, 15 Ekim yemeğinde karar verilen genişletilmiş çoklu konferansın toplanması konusunu ve bu bağlamda BM Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo’nun bölgeyi ziyaret edecek olması ışığında, müzakerelerin yeniden başlaması perspektifinin araştırılması hedefine sahip çok taraflı konferansın hazırlığı ve ön çalışma sürecini de ele aldığını ifade etti.

DiCarlo’nun Kıbrıs’a gelmesi için bazı önkoşulların bulunup bulunmadığı şeklindeki soru üzerine Letimbiotis, önkoşulun; BM Genel Sekreterin huzurunda bu toplantının yapılmasına karar verilmesi olduğunu söyledi.

Letimbiotis açıklamasının devamında bunun, DiCarlo’nun programı olduğunu, kendilerinin de bilgilendirme beklediğini ifade etti.

DiCarlo’nun Dışişleri Bakanı ile yakın zamanda yaptığı görüşmede, 2025’in başlarında bölgede görüşmeler gerçekleştireceğine dair bizzat bilgilendirmede bulunduğunu ifade eden Letimbiotis, bu görüşmelerin yapılacak olmasından memnuniyet duyduklarını çünkü bu toplantının bir sonuca sahip olması için gerekli ön hazırlıkların ve çalışmaların yapılması gerektiğine de inandıklarını belirtti.

Letimbiotis bir başka soru üzerine, Hristodulidis ile Tatar arasındaki görüşmeye ilişkin olarak, amaçlarının bu görüşmenin yapıcı ve faydalı olması olduğunu dile getirirken önerilerin sunulduğunu yinelemek istediğini, toplantının verimli geçmesini, ilerleme kaydedilmesini istediklerini söyledi.

Letimbiotis, bir sonuca ulaşmak için ikinci bir toplantının yapılması gerekiyorsa elbette ki BM’nin emrinde olacaklarını ayrıca tam bir sonuca ulaşmak için ikinci görüşmenin yapılması konusunda da iyi niyete sahip olduklarını belirtti.

Görüşmede, iyi niyet misyon raporu ile UNFICYP raporunun da ele alınıp alınmadığı sorusu üzerine Letimbiotis, raporları görmeyi bekleyeceklerini, Stewart’ın bunları BM Güvenlik Konseyi’ne sunacağını ifade etti.

Letimbiotis, kendilerinin de Barış Gücü’nün varlığının önemini dile getireceklerini belirtti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Gazze’ye yardım için yola çıkan gemiye saldırı İstanbul’da protesto edildi

Published

on

By

Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği üyeleri, Özgürlük Filosu Koalisyonunun (Freedom Flotilla Coalition-FFC) Gazze’ye insani yardım ulaştırma hedefiyle yola çıkan gemisine Malta yakınlarında insansız hava aracıyla saldırı düzenlenmesini protesto etti.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını sona erdirmek için dünyanın farklı yerlerinden kampanya ile inisiyatiflerin bir araya gelmesiyle oluşturulan ve olası tehlikelere karşı gizli tutulan FFC yardım gemisinin Malta yakınlarındaki uluslararası sularda insansız hava araçlarının saldırısına uğramasına tepki amacıyla İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu önünde gösteri düzenlendi.

Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından gruptakiler, ellerindeki pankartlarla İsrail aleyhine slogan attı.

– Dernek başkanı Songür gemiden canlı bağlantıyla yaşananları anlattı

Saldırıya uğrayan gemide bulunan Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı Beheşti İsmail Songür, protestoya canlı bağlantıyla katılarak, gemide yaşananları aktardı.

Gemiye tekrar bir saldırı yapılmasını beklediklerini kaydeden Songür, protestocu gruba, “Orada İsrail’e karşı göstereceğiniz destek bizler için koruma kalkanı olacak.” dedi.

Songür, Gazze’ye destekten vazgeçmediklerini, gerekirse aylarca limanlarda kalacaklarını, denizin ortasında yatacaklarını ve bu gemileri İsrail’in sınırlarına yığacaklarını belirtti.

Derneğin Medya ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Ekrem Kubilay Karadeniz ise yalnızca sivil aktivistlerin bulunduğu ve amacı Gazze’deki ablukayı kırmak, bölgede yaşanan insan hakları ihlallerine dikkati çekmek olan gemiye, İsrail tarafından iki ayrı dron saldırısı düzenlendiğini söyledi.

Karadeniz, “Gemi limandan ayrılmadan önce, elektrik sistemine ve iletişim altyapısına yönelik saldırılar gerçekleştirilmiş, geminin dünyayla bağlantısı kesilmeye çalışılmıştır.” bilgisini verdi.

Saldırının uluslararası kamuoyunda geniş yankı bulduğunu ifade eden Karadeniz, “Tıpkı Mavi Marmara’da olduğu gibi, İsrail bu saldırısıyla bir kez daha kendi ayağına sıktı. Dünya, İsrail’in hukuk tanımaz ve saldırgan tutumunu bir kez daha görmüş oldu.” diye konuştu.

Özgürlük Filosu’nun, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yaşanan sivil kayıplara dikkati çekmek ve insani yardım ulaştırmak amacıyla Tunus’tan yola çıktığını anımsatan Karadeniz, geminin Malta Limanı’ndan katılacak yeni aktivistlerle Akdeniz’e açılacağını aktardı.

Grup, daha sonra konsolosluk önünden ayrıldı.

Devamını Oku

Dünya

Guterres’ten yapay zekanın basın özgürlüğü için ciddi riskler oluşturduğu uyarısı

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, yapay zekanın basın özgürlüğü açısından ciddi tehditler barındırdığı uyarısında bulundu.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla X’teki hesabından açıklama yapan Guterres, basın özgürlüğünün benzersiz bir tehdit altında olduğunu belirtti.

Guterres, paylaşımında “Yapay zeka, ifade özgürlüğünü destekleyebilir ya da bastırabilir. Önyargılı algoritmalar, açık yalanlar ve nefret söylemleri internetin mayınlarıdır.” ifadelerini kullandı.

Guterres, dijital tehditlerle mücadelenin en etkili yolunun doğrulanmış gerçeklere dayanmak olduğunu vurgulayarak, doğruluk ve tarafsızlık ilkesine bağlı haberciliğin önemine dikkati çekti.

BM tarafından 1993 yılında alınan kararla 3 Mayıs, Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmaya başlandı.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nün bu yılki teması ise “Cesur Yeni Dünyada Habercilik: Yapay Zekanın Basın Özgürlüğüne ve Medyaya Etkisi” olarak belirlendi.

Devamını Oku

Dünya

Prens Harry, ailesiyle barışmak istediğini söyledi

Published

on

By

İngiltere Kralı 3. Charles’ın oğlu Sussex Dükü Prens Harry, ailesiyle barışmak istediğini belirtti.

Kraliyet Ailesiyle yaşadığı sorunların ardından ABD’de yaşamaya başlayan Prens Harry, kendisine sağlanan polis koruması seviyesinin düşürülmesi kararını taşıdığı mahkemenin karar duruşması ardından BBC’ye açıklamalarda bulundu.

Prens Harry, ailesiyle olan ilişkilerine yönelik değerlendirmelerde bulunarak, “Bazı aile üyelerimle aramda çok sayıda anlaşmazlık vardı.” ifadelerini kullandı.

Prens, Kraliyet Ailesi’ni affettiğini ancak 2023’te yazdığı anılar yüzünden ailesinin kendisini affetmediğini söyledi.

Prens Harry, “Ailemle barışmak istiyorum. Kavgayı sürdürmenin bir manası yok. Hayat çok değerli. Babamın (Kral Charles) ne kadar ömrü kaldığını bilmiyorum ama bu koruma meselesi yüzünden benimle konuşmuyor. Barışmak iyi olurdu.” ifadelerini kullandı.

– “Memleketimi çocuklarıma gösteremeyecek olmaktan dolayı üzüntü duyuyorum”

Kendisine sağlanan polis korumasının kaldırılması ve güvenlik seviyesinin düşürülmesini taşıdığı mahkemeyi kaybetmesinin kendisi açısından üzücü olduğunu aktaran Prens Harry, “Şu an ailemi İngiltere’ye güvenli şekilde getirmem imkansız. Eşimi ve çocuklarımı İngiltere’ye getirebileceğim bir dünya göremiyorum.” dedi.

İngiltere’yi özlediğini anlatan Sussex Dükü, “Memleketimi çocuklarıma gösteremeyecek olmaktan dolayı üzüntü duyuyorum.” diye konuştu.

Prens Harry, Başbakan Keir Starmer ve İçişleri Bakanı Yvette Cooper’dan kararı gözden geçirmesini isteyeceğini de kaydetti.

Eşiyle ABD’ye taşınma kararı almalarının ardından koruma seviyesinin düşürüldüğünü hatırlatan Prens Harry, bu kararın Kraliyet Ailesine geri dönmeleri için alındığını savundu.

Prens Harry, “Hükümet de olsanız, Kraliyet Ailesi de olsanız, babam ya da ailem de olsanız tüm farklılıklara rağmen güvende olduğumuzdan emin olmak istemez misiniz?” diye sordu.

Sussex Dükü Prens Harry ve eşi Meghan Markle, 2020 yılında Kraliyet Ailesiyle yaşadıkları sorunları öne sürerek kraliyet görevlerinden ayrılmış ve ABD’ye taşınmaya karar vermişti.

Dük ve Düşese verilen yüksek düzeyli polis koruması seviyesi düşürülmüştü.

Devamını Oku

Trending

Reklam