Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

İçişleri Bakanı Oğuz, “TDT Afet ve Acil Durumlar Yönetimi 2. Bakanlar Toplantısı”nda konuşma yaptı

Published

on

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, Türk Devletler Teşkilatı (TDT) Afet ve Acil Durumlar Yönetimi 2. Bakanlar Toplantısı’nda konuşma yaptı.

Bakanlıktan verilen bilgiye göre, Oğuz yaptığı konuşmada, toplantıya ev sahipliği yapan Azerbaycan Devleti Olağanüstü Haller Bakanı Kemaleddin Haydarov’a, Genel Sekreter Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev ile Türk Devletleri Teşkilatı Sekreteryası’na teşekkür etti.

KKTC’de meydana gelebilecek herhangi bir afet ve acil duruma karşı acil yönetim planının hazır olduğunu ifade eden Oğuz, iklim değişikliği ve küresel ısınma sonucu son zamanlarda dünya genelinde yaşanılan doğal afetlerin olduğunu ve yakın tarihte KKTC’de de orman yangınının yaşandığını paylaştı.

Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşanan deprem felaketinin ardından afet ve acil durum sırasında anında iş birliğinin öneminin bir kez daha hatırlandığını dile getiren Oğuz, “Deprem sonrasında oluşturulan Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Koruma Mekanizması, Türk dünyası topraklarında meydana gelebilecek afetlerde acil durum desteğini sağlamak, insani ve tıbbi yardım ulaştırmak, barınma ihtiyacını gidermek gibi faaliyetlerde bulunabilecektir. Yaşanmasına engel olamayacağımız bu gibi doğal afetler sebebiyle oluşabilecek yıkıcı sonuçların ancak Türk dünyası olarak iş birliğimiz ve dayanışmamız sayesinde üstesinden gelebiliriz. Bu nedenledir ki; halklarımızı, medeniyetlerimizi ve ekonomilerimizi korumak için daha sıkı bir iş birliği içinde olmamız gerekmektedir.” dedi.

“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi yanlısı olan Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği çatısı altında oluşturulan benzer insanı yardım mekanizmalarından haksız siyasi gerekçelerle KKTC’nin dışlandığını” belirten Oğuz, KKTC olarak hayati bir girişimin parçası olmanın önemine değindi.

Konuşmasında, felaketlerin yeniden ve hiçbir zaman yaşanmamasını temenni eden Oğuz, olası benzer felaketlerin yaşanması durumunda da büyük Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan  Kıbrıs Türk halkının Türkiye’de meydana gelen deprem felaketinde olduğu gibi, diğer soydaşlarının da ihtiyaç duydukları anda tüm imkanları ile yanlarında olmaya hazır olduğunu belirtti.

KKTC’nin afet ve acil durum iş birliğinin ve koordinasyonunun geliştirilmesi ve güçlendirilmesi başta olmak üzere her türlü çalışmada yer almaya ve destek vermeye kararlı olduğunun altını çizen Oğuz, “Türk Devletleri Teşkilatı’nın Sivil Koruma Mekanizması çatısı altında ele alınacak olan tüm konularda katkı koymaya, deneyimlerimizi paylaşmaya ve ortak bir tatbikat çalışmasına ev sahipliği yapmaya da hazır olduğumuzu belirtmek isterim” ifadelerine yer verdi.

Şubat depreminde KKTC’nin yaşadığı büyük kayıplara da değinen Oğuz, konuşmasına şöyle devam etti:

“6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nde meydana gelen büyük deprem felaketinde millet olarak kayıplarımız büyük olmuştur.

Yaşanan deprem felaketinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak 49 vatandaşımızı kaybettik.  Kayıplarımız arasında ülkemizin geleceği, en parlak beyinleri ve başarılı sporcu evlatlarımız, öğretmen kardeşlerimiz de vardı.

Ülkemizi başarı ile temsil eden 35 kişilik kafilemizde yer alan gençlerimizin kaybı toplum olarak bizlerde kapanmayacak yaralar açmıştır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümeti olarak görev şehidi ilan ettiğimiz “Şampiyon Melekler”imizin anısını yaşatmak, onların huzur içinde yatması için Türk devletleri arasındaki sivil koruma mekanizmasını tesis etmek ve geliştirmek adına bugün burada olmak, bu konularda birlikte mücadele etmek, Şampiyon Meleklerimizi ve tüm kayıplarımızı yad ederken bu gibi doğal afetlere karşı hazırlıklı bulunmak adına her zaman dayanışma içinde olmak çok kıymetlidir. 

6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nde meydana gelen büyük deprem felaketi başta olmak üzere bugüne kadar doğal afetler nedeni ile kaybettiğimiz tüm insanlarımızı ve ülkemizi temsilen görev sırasında yitirdiğimiz Şampiyon Meleklerimizi siz kardeş ülkelerimizin huzurunda bir kez daha rahmetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyorum.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

DAÜ, BÜRO-İŞ üyelerine yönelik atölye çalışması düzenledi

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), Büro Banka Ticaret Çalışanları Sendikası (Büro-İş) üyelerine yönelik “iş yaşamında psikolojik şiddet” başlıklı atölye çalışması düzenledi.

DAÜ’den verilen bilgiye göre, “İş Yaşamında Sınırlar ve Sinirler: Psikolojik Şiddet-Mobbing” başlıklı atölye çalışması, Doğu Akdeniz Üniversitesi Psikolojik Danışma, Rehberlik ve Araştırma Merkezi (DAÜ-PDRAM) Kuzey Kampüs ile DAÜ Sürekli Eğitim Merkezi’nin (DAÜ-SEM) iş birliğinde gerçekleştirildi.

Çalışma, Lefkoşa’da Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği Konferans Salonu’nda yapıldı.

Atölyede, Kuzey Kampüs DAÜ-PDRAM Psikologları Dr. Psk. Fatoş Özeylem ve Uzm. Psk. Haşim Haşimoğulları sunum yaptı.

Devamını Oku

Kıbrıs

CTP Genel Başkanı Erhürman, Emekli Polisler Derneği’ni ziyaret etti

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Emekli Polisler Derneği’ni ziyaret etti.

CTP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, ziyarette Dernek Başkanı Birol Atasu, dernek yöneticileri ve bazı üyelerle görüşen Erhürman’a milletvekili Filiz Besim eşlik etti.

Erhürman ziyarette, ülke sorunlarıyla ilgili çözüm önerileri hakkında görüş alış verişinde bulundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere Parlamentosu KKTC Dostluk Grubu ile bir araya geldi

Published

on

By

  

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra temasları çerçevesinde, İngiltere Parlamentosu KKTC Dostluk Grubu (APPG-TRNC) üyeleriyle toplantı gerçekleştirdi.

 

Toplantıya APPG TRNC Başkanı Imran Hussain, Milletvekilleri Yasmin Qureshi, Nesil Çalışkan, Lord Rogan, Baroness Mobarik CBE, Lord Qurban Hussain ve Elliott of Ballinamallard katıldı.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, Westminster’daki Portcullis House’da gerçekleşen toplantıya ev sahipliği yaptığı APPG-TRNC teşekkür ederek, “APPG-TRNC, Kıbrıs Türk Halkı’nın maruz kaldığı büyük haksızlığı bakanlara ve parlamenterlere aktarma konusunda her zaman proaktif çalışmalar yürütmektedir. Bu meseleye gösterdiğiniz hassasiyet ve desteğiniz için hepinize teşekkür ederim” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasında şunları kaydetti:

 

“Avrupa’dan Sorumlu Bakan Stephen Doughty ile gerçekleştirdiğim görüşmede, Kıbrıs konusundaki son gelişmelere dair görüşlerimi paylaşma fırsatı buldum. 

 

Rum tarafının iddialarının aksine, Kıbrıs Türk Halkı eşit ve doğuştan gelen haklara sahiptir; bu haklar, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortakları olarak kendi kaderini tayin etme haklarını kapsamaktadır. Cumhuriyetin kurulmasını sağlayan antlaşmalar, Kıbrıs Türk tarafının imzasıyla yürürlüğe girmiştir; bu antlaşmalar aynı zamanda iki Egemen Üs Bölgesi kurulmasına da olanak tanımıştır. Ancak Kıbrıs Türkleri, 1963 Aralık ayında silah zoruyla devletin dışına itilmiş ve Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama hedefi doğrultusunda 11 yıl süren zulme maruz kalmıştır.”

 

Cumhurbaşkanı Tatar, 15 Temmuz 1974’te Yunan Cuntası’nın darbe gerçekleştirdiğini ve “Helenik Kıbrıs Cumhuriyeti” ilan ettiğini belirterek, “Anavatanımız ve garantör ülkelerden biri olan Türkiye, bu zulmü durdurmak amacıyla Kıbrıs Barış Harekâtı’nı gerçekleştirmek zorunda kalmıştır. Bu harekâtın ardından Gönüllü Nüfus Mübadelesi Anlaşması yapılmış, Kıbrıs Türkleri Kuzey’e, Rumlar ise Güney’e geçmiştir. Yarım asrı aşkın süredir federal temelde sürdürülen müzakereler ise denenmiş, başarısız olmuş ve tüketilmiştir” dedi.

 

Yeni iki devletli vizyonunun halk tarafından desteklenerek göreve seçildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerine şöyle devam etti:

 

“Yeni vizyonumu uluslararası kamuoyuna ilk kez Nisan 2021’de Cenevre’deki gayriresmî toplantıda sundum. Bu vizyon, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde, iki tarafın iş birliğine dayalı bir çözüm arayışıdır. Biz, Kıbrıs sorununa gerçekçi, sürdürülebilir ve pratik bir çözüm istiyoruz.”

 

Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Holguin tarafından bir keşif çalışması yapıldığını ve yeni, resmî müzakerelerin başlaması için ortak bir zemin bulunmadığının tespit edildiğini anımsattı. Mart ayında katıldığı diğer bir gayriresmî toplantı sonrası tarafların altı yeni iş birliği girişimi üzerinde anlaştığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, ancak dönüşünde Rum liderin “taşınmaz mallarla” ilgili Kıbrıs Türk halkını tehdit eden ve sindiren bir kampanya başlattığını, bunun halkta büyük öfkeye neden olduğunu ve kabul edilemez olduğunu belirtti.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ın jeopolitik ve jeostratejik açıdan büyük öneme sahip olduğunu ve Türkiye’nin güney kıyılarına sadece 40 mil mesafede bulunduğunu hatırlatarak, “İngiltere’nin Ada’da iki Egemen Üs Bölgesi bulunmaktadır. Ortadoğu’daki gelişmeler nedeniyle bu üslerin önemi daha da artmıştır” dedi.

 

İngiltere’deki görüşmesinde Bakan Doughty’e, Kıbrıs Türk Halkına yönelik “eşit olmayan muamele politikasının” gözden geçirilmesi çağrısında bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:

 

“2004 Annan Planı döneminde uluslararası toplum tarafından Kıbrıs Türk Halkı’na yönelik insanlık dışı izolasyonun sona erdirileceğine dair verilen sözlerin hiçbiri tutulmamıştır. Direkt uçuşlar, doğrudan ticaret ve doğrudan temaslar başlatılmamıştır. Bu, halkımızın temel insan hakları meselesidir.”

 

KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak kabul edildiğini ve Türk devletleriyle ve İslam ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeyi sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’de yaşayan yaklaşık 350.000 Kıbrıslı Türk’ün güçlü bağlara sahip olduğunu belirtti.

 

Cumhurbaşkanı, “izolasyonun sonlandırılması için somut adımlar görmek istiyoruz. Gençlik ve spor kulüplerimiz dahi uluslararası dostluk maçları oynayamıyor. Bu çağda böyle bir durum söz konusu olmamalı, bu konular siyasi bir çözüme bağlı kalmamalıdır; çünkü çözüm önerileri Rum tarafı tarafından defalarca reddedilmiştir” diye konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda üç yıl üst üste yaptığı konuşmalarda, Kıbrıs Türk Halkı’na yönelik adaletsizliğe son verilmesi, ekonomik, siyasi ve diplomatik ilişkiler kurulması ve KKTC’nin tanınması yönünde çağrısı bulunduğunu hatırlattı. “İki devletli çözüm modelimize ve halkımıza verdiği tam destekten dolayı Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir kez daha bu vesileyle teşekkür ediyorum” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, toplantıyı düzenleyen “Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet” kampanyasına ve katılan tüm parlamenterlere de teşekkür etti.

 

Toplantıda yaptığı konuşmada Milletvekili İmran Khan ise, halkların “kendi kaderini tayin hakkı”nın önemine dikkat çekerek, karar vericileri etkilemek ve onları Kıbrıs’ın gerçekleri ve Kıbrıs Türk Halkı’nın yaşadığı mağduriyet konusunda aydınlatmanın önemini vurguladı.

 

Lord Rogan da, Cumhurbaşkanı Tatar’ın KKTC’yi ve Kıbrıs Türk davasını tanıtmak için yılmadan çalışmaya devam ettiğini ve daha önce Lordlar Kamarası oturumuna katılmış ilk KKTC Cumhurbaşkanı olduğunu kaydetti.

Devamını Oku

Trending

Reklam