Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

İçişleri Bakanlığı bütçesi komiteden geçti

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 4 milyar 852 milyon 810 bin TL’lik İçişleri Bakanlığı bütçesini görüşerek, oyçokluğuyla kabul etti.

Bütçeyle ilgili ilk olarak, Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı, CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe söz aldı.

İçişleri Bakanlığı’nın çözüm yerine yeni kaoslar yarattığını savunan Özdenefe, “yeterince şeffaf ve hesap verebilir olunmadığını” iddia etti.

Özdenefe, nüfusla ilgili rakamların bilinmemesinin yarattığı sorunlara değinerek, nüfusun kontrolsüz artışının suç oranlarının da artmasına yol açtığını söyledi.

Merkezi Cezaevi’ndeki hükümlü hükümsüz mahkum sayısını, kapasitesini, suç türlerini ve koşullarını soran Özdenefe, faaliyet raporunun milletvekillerine verilmesini talep etti.

Şartlı Tahliye Tüzüğü ile ilgili Anayasaya aykırılık noktasında eleştirilerde bulunan Özdenefe, tüzüğe mahkeme onayı şartı getirilmesiyle Anayasaya uygun hale gelebileceğini ancak buna yönelik herhangi bir adım atılmadığını söyledi.

Merkezi Cezaevi’nde kapasitenin aşıldığını söyleyen Özdenefe, tutukluluk süreleri üç ayı geçenler, unutulan kişiler olduğunu bunun mahkum ve insan haklarına aykırı olduğunu belirtti.

Muhaceret affı ile ilgili elde edilen rakamları soran Özdenefe, kaç kişinin yasal hale geldiğini, gelirlerde ne kadar artış yaşandığını sordu.

Vatandaşlıklarla ilgili sorular yönelten Özdenefe, Yurttaşlık Yasası’nın ne zaman değiştirileceğini istisnai vatandaşlık uygulamasının ne zaman sona ereceğini sordu.

Sosyal konut projelerine yönelik son durumun ne olduğunu, neden henüz başlatılmadığını soran Özdenefe, “Kooperatifi bile kuramadınız. İhale Yasasına uygun değildi” dedi.

İnsan kaçakçılığı, seks köleliği ve insan ticareti konusunda da adım atılmadığını söyleyen Özdenefe, bu konularda adım atılıp atılmayacağını, ne gibi önlemler alındığını, ülkedeki kırılgan gruplarla ilgili ne gibi çalışmalar yapıldığını sordu.

Özdenefe, 2017 yılında Girne Belediyesi ile Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri (KTBK) arasında askeri karargah binasının kent müzesi yapılmasına ilişkin anlaşma imzalandığını, belediyenin 1 buçuk milyon Euro harcadığını ancak projenin hayata geçmediğini söyleyerek, bu konuda ne yapılacağını sordu.

-Baybars

Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, bütçenin icraat yapmaya olanak sağlayamayacak, yetersiz bir bütçe olduğunu, mevcut durumun devam edeceğini söyledi.

Baybars, nüfus politikası oluşturmadan, Kalkınma Planı hazırlanamayacağını söyleyerek, nüfus, vatandaşlık, ülkeye giriş çıkışlarla ilgili herhangi bir vizyon ortaya konamadığını savundu.

Nüfusun sayısallaşması alanında neler yapıldığını soran Baybars, bakanlığın şeffaf olmadığını, sorulara yanıt verilmediğini savunarak, doğum ölüm oranı ve çağ nüfusunun ne olduğu sorusunu yöneltti.

Bütçeye nüfusun bilinmesine yönelik bir proje kalemi ayrılmadığını dile getiren Baybars, muhaceret kaydı sisteminin uygulanmamasının öğrencilerin kayıt altına girmesinin önüne geçtiğini, bunun yanı sıra kanun hükmünde kararname ile af çıkarıldığını söyleyerek, eleştirilerde bulundu.

Yabancıların Mal Alımı ile ilgili yasa hakkında uyarılarda bulunduklarını ve haklılıklarının ortaya çıktığını dile getiren Baybars, “Durum vahamet içeriyor.” dedi.

Baybars, bugüne kadar verilen vatandaşlık sayısını, kaç kişiye vatandaş verildiğini sordu.

Merkezi Cezaevi’nde yaşanan sorunlara değinen Baybars, mahkumların sağlık haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini belirtti.

Baybars, sosyal konut projesi ile ilgili bilgi talep ederek, Özel Güvenlik Birimi’nin çalışma şekliyle ilgili neler yapıldığını sordu.

-Özuslu

CTP Milletvekili Sami Özuslu, hükümet tarafından açıklanan projeksiyon nüfus rakamını eleştirerek, “Bana göre nüfus 1 buçuk milyonun altında değil” dedi.

Özuslu, projeksiyon nüfus doğruysa, erkek yoğun bir nüfus yaratıldığını söyleyerek, ülkeye çalışma amacıyla gelenlerin önemli oranının erkek olduğunu, bu yapının sürdürülebilir olmadığını, bu durumun sosyal sorunlara yol açabileceğini belirtti.

Nüfus sayımı yapılmamasını, bütçede buna kaynak ayrılmamasını eleştiren Özuslu, ülkeye giriş çıkışlarla ilgili kontrol mekanizmasının güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Özuslu, Türkiye’de yayınlanan dizilerde ülkenin, mafya cenneti, kara para ülkesi olarak gösterildiğini söyleyerek, “Biz buna mı layığız?” diye sordu.

Bu bütçe ile gelecek yılın da kötü geçeceğini söyleyen Özuslu, bütçenin önemli kaynaklarının gereksiz işlere ayrıldığını, gerekli yerlere kaynak aktarılamadığını belirtti.

Özuslu, belediyelerin altyapılarına kaynak ayrılıp ayrılmadığını sordu.

Merkezi Cezaevi giderlerine değinen Özuslu, suç oranı attıkça masrafların da arttığını, eski cezaevinin de çeşitli amaçlarla kullanıldığını söyledi.

İmar planlarının durumunu soran Özuslu, “Daha fazla ne kadar sahilleri peşkeş çekeceksiniz, Girne’de halk denize ulaşamaz duruma geldi. Bu konularda hassas olalım. Torunlarımız denizi sosyal medyadan görecek. Bu hale geldik” dedi.

Kumarhane açacak oteller için ayrı bir alan yaratılması önerisinde bulunan Özuslu, “Kıyıları, ormanları, değerli alanları peşkeş çekmeyelim” diye konuştu

Özuslu, istisnai vatandaşlık verilmemesi, Yurttaşlık Yasası çıkana kadar elzem olmayan vatandaşlıkların durdurulması çağrısında bulundu.

-Şahiner

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, bütçe rakamları konusunda sorular yöneltti.

Şahiner, bu yıl kaç tane ateşli silah ruhsatı verildiğini, bu ruhsatların nasıl verildiğini, yabancılara taşınmaz mal ile ilgili elde edilen gelir, bütçe gerçekleşme rakamlarını sordu.

-Oğuz

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, Merkezi Cezaevi’nde, 35 farklı ülkeden, 840 kişi bulunduğunu, 15 farklı ülkeden 51 kadının cezaevinde olduğunu, 21 yaş altı genç mahkum sayısının 17 olduğunu, 14 yaş altı mahkum bulunmadığını söyledi.

Oğuz, muhaceret affına yaklaşık 7 bin kişinin başvurduğunu, yaklaşık 6 bin kişinin aftan yararlandığını söyleyerek, rakamlarla ilgili detaylı bilgi verdi.

Affın amacının kayıt altına almak olduğunu söyleyen Oğuz, polisin aktif denetimler yaptığını, 2024 yılında yaklaşık bin 800 kişinin ülkeden ihraç edildiğini belirtti.

“Ülkeye kimse elini kollunu sallaya sallaya giremiyor” diyen Oğuz, ülkeye alınmayan kişilerin sayısı ve uyruğuyla ilgili bilgi paylaştı.

KKTC’nin güvenli ülke olma özelliğini korumak istiyoruz” diyen Oğuz, hükümetin bu yönde yaptığı çalışmaları anlattı.

Oğuz, İçişleri Bakanlığı’nda taşınmaz mal komisyonu birimi oluşturulduğunu söyleyerek, 2024 yılında yaklaşık bin 596 dosyanın görüşüldüğünü belirtti.

Daha sonra Bütçe, oyçokluğuyla kabul edildi.

Komite, Pazartesi Başbakan Yardımcılığı Turizm kültür Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Polis Genel Müdürlüğü, Yüksek Yönetim Denetçisi bütçesini görüşecek.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Sibel Tatar, BRTK ev sahipliğindeki “Kırmızı” adlı karma sergiyi ziyaret etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRTK) ev sahipliğindeki “Kırmızı” adlı karma sergiyi ziyaret etti.

Yoğun talep üzerine 31 Ocak Cuma gününe kadar uzatılan sergide, 25 sanatçının, kırmızı rengin dinamizminden ilham alarak oluşturduğu eserler yer alıyor.

Sergi küratörü Ayhatun Ateşin, ziyarette, Sibel Tatar’a, eserler hakkında bilgi verdi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar da, sergiyi gezme fırsatı bulduğu için duyduğu memnuniyet dile getirdi.

Sergiden övgüyle bahseden Sibel Tatar, serginin ziyaret edilmesi gerektiğini söyledi.

Sergide sanatçıların verdiği mesajların önemine işaret eden Sibel Tatar, eserlerin kalitesinden bahsetti.

Sibel Tatar, sergiyi iyiki ziyaret etmişim. Mevhibe & Mustafa Başman Vakfına böyle kaliteli bir sergiye sponsor oldukları için, BRTK’ya da ev sahipliği için teşekkür ediyorum. Sergide, birçok genç sanatçıyı da tanıma fırsatı buldum. Seramikten resme birçok kıymetlli eserin yer aldığı sergide, tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Serim: “Denktaş, sadece bir lider değil çok yönlü bir değer olarak tarih sahnesinde öne çıktı”

Published

on

By

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) tarafından “Doğumunun 101. Yılında Rauf R. Denktaş Panel ve Fotoğraf Sergisi” düzenlendi.

ASBÜ Kuzey Kıbrıs Yerleşkesi Konferans Salonu’nda, T.C. Lefkoşa Büyükelçiliği himayesinde ve Yunus Emre Enstitüsü ortaklığıyla gerçekleşen etkinliğe Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, T.C. Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, ASBÜ akademik ve idari kadrosu öğrenciler ve davetliler katıldı.

Konuşmalar ile başlayan etkinlikte daha sonra Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, T.C. Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim panelistler, Prof. Dr. Ata Atun, Dr. Zeki Akçam ve Av. Murat Özad’a teşekkür belgesi takdim etti.

-Serim: “Denktaş, sadece bir lider değil çok yönlü bir değer olarak tarih sahnesinde öne çıktı”

Etkinlikte ilk sözü alan, T.C. Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, Rauf Raif Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmak, bağımsızlığını ve özgürlüğünü güvence altına almak için ömrünü adadığı davasıyla özdeşleşmiş bir lider olduğunu vurguladı.

“Unutulmaz devlet adamı Mücahit Rauf Denktaş Kıbrıs Türk halkının içinden geçtiği en zor zamanlarda kararlılığı, cesareti, mücadele azmi ve ileri görüşlülüğüyle halkına umut olmuş ve öncülük etmiştir.” diyen Serim, Denktaş’ın, hukukçu, diplomat, fikir adamı, öğretmen ve sanatçı kimlikleriyle sadece bir lider değil, çok yönlü bir değer olarak tarih sahnesinde öne çıktığını belirtti.

Denktaş’ın, tüm Türk dünyası için bir ilham kaynağı olduğunu ifade eden Serim, inancından ve davasından asla taviz vermeyen, Denktaş’ın son nefesine kadar Kıbrıslı Türklerinin hak ve menfaatlerini korumak için çaba gösterdiğini söyledi.

Serim, Denktaş’ın, Kıbrıs Türklerinin, gördükleri zulme, baskılara ve zorluklara boyun eğmeden, varoluş mücadelesini başarıyla sürdürebilmeleri ve bu uğurda ihtiyaç duydukları inancın tahkimi için ağır ama tarihi bir rol üstlendiğini kaydetti. “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti işte bu haklı ve ısrarlı çabalar neticesinde kurulabilmiştir ve Kıbrıs Türk halkı bugün ay yıldızlı bayraklarının gölgesinde huzur ve barış içerisinde yaşamaktadırlar.” diyen Serim, bağımsızlık, özgürlük ve birlik ideallerine sıkı sıkıya sarılarak gelecek nesillerin bu mirası daha güçlü şekilde özümsemesini sağlamanın elzem olduğunu vurguladı.

Denktaş’ın en büyük hayalinin halkının bir azınlık olarak görülmemesi, eşit statüye sahip, özgür ve refah içerisinde yaşayan bir millet olarak varlığını sürdürmesi olduğunu vurgulayan Serim, Denktaş’ın, mücadelesi boyunca Türkiye Cumhuriyeti’ne daima güvendiğini ve haksız çıkmadığını hatırlattı.

Serim, Türkiye Cumhuriyeti’nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ihtiyaç duyduğu her alanda, her an, her mecrada ve her şekilde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yanında olacağını vurguladı.

-Tatar: “İki devletli çözüm, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın da savunduğu yaklaşımdı”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da etkinlikte yaptığı konuşmada, kendilerinin savunduğu iki devletli çözüm yaklaşımının, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın da savunduğu çözüm yöntemi olduğunu dile getirdi.

Federasyon temelli görüşmelerin başarısız olduğunu kaydeden Tatar, Denktaş’ın devletten asla vazgeçilmemesi gerektiğini vurguladığına işaret etti.

67 yıl önce Kıbrıs Türk halkının sömürge yönetimine başkaldırışının yıldönümü olduğunu kaydeden Tatar, o günlerde de Kıbrıs’ta iki halk olduğunun dünyaya haykırıldığını dile getirdi.

Millî mücadele yıllarına ve Kıbrıslı Türkler’in yaşadıklarına değinen Tatar, o günlerde Denktaş’ın bir lider olarak ortaya çıktığını dile getirdi. Köyden köye gitmenin bile tehlikeli olduğu zamanlardan geçildiğini ve bugün hala bulunamamış kayıplar olduğunu belirten Tatar, o günlerden bugünlere Denktaş’ın liderliğiyle gelindiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük’ün bayrağı Denktaş’a bıraktığını, 1974 Barış Harekâtı ile Denktaş’ın Türkiye’nin de tanıdığı bir lider haline geldiğini kaydetti. Denktaş’ın hayatının acılarla ve fedakârlıklarla dolu olduğunu ifade eden Tatar, Denktaş’ın mücahitlik yıllarına da değindi

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın, halkının yanında olmak için gecenin karanlığında sandala binerek adaya gelmeye çalışarak, ölüm de dahil her şeyi göze aldığına işaret ettiğini belirten Tatar, sonraki yıllarda Denktaş’ın bir hukukçu ve bir müzakereci olarak mücadelesini sürdürdüğünü kaydetti.

Tatar, Kıbrıslı Rumlar’ın Kıbrıslı Türkleri azınlık olarak gördüğünü ancak yüzyıllarca süren Osmanlı egemenliğinin unutulduğunu dile getirdi. Denktaş’ın Kıbrıs Türk mücadele tarihinin en önemli kahramanlarından olduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıslı Türkleri ezip bir azınlık haline getirmek isteyenlere asla geçit vermediğini söyledi. Tatar, bugün gelinen noktada, eskiden Denktaş’a muhalefet edenlerin dahi “Denktaş haklıydı” dediğini kaydetti.

2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın bir süre önce bir Rum gazetesine verdiği demece değinerek, eleştirilerde bulunan Tatar, kendilerinden farklı siyaset güdenlerin dönemlerinde de anlaşmaya ulaşılamadığına işaret etti. “Bu zihniyetler, Türkiye Cumhuriyeti garantisinden vazgeçmeye razı” diyerek eleştiren Tatar, kendilerinin onurlu bir siyaset yürüttüklerini dile getirdi.

Muhalefetin barış için mücadele ettiğini söylediğini ancak barışın zaten 1974’te geldiğini kaydeden Tatar, başka çıkarımlar elde etmek için egemenlikten vazgeçmemek gerektiğini dile getirdi. Tatar bir anlaşma olacaksa KKTC’nin mutlaka bu anlaşmanın parçası olması gerektiğini vurguladı.

Tek egemenlik tek kimlik olması durumunda Kıbrıslı Türklerin milli kimliğinin tehdit altına gireceğini belirten Tatar, kendisinin bu görüşlerinin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da ifade edildiğini kaydetti. Tatar, bu gerçekleri en kısa sürede muhalefetin de anlaması temennisinde bulundu. “Bizim siyasetimiz milli siyasettir” diyen Tatar, bu siyasetlerini de Türkiye ile iş birliği halinde yürüttüklerini kaydetti.

Bölgedeki gelişmelere de işaret eden Tatar, iki devletli çözümün kaçınılmaz hale geldiğini belirtti.

Açılış konuşmalarının ardından panele geçildi. Etkinlik, serginin gezilmesiyle son buldu.

Devamını Oku

Kıbrıs

2024, 49 yılın en sıcak yılı oldu

Published

on

By

2024’ün en sıcak günü 16 Haziran’da 46,8 derece ile Türkeli’nde, en soğuk günü ise 29 Şubat’ta -0,2 derece ile Lefkoşa’da kaydedildi. 2024 yılı ayrıca, 1975 – 2024 yıllarını kapsayan 49 yıllık periyotta kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu.

Meteoroloji Dairesi, 2024 yılının en sıcak ve soğuk gününü; en yüksek ve en düşük deniz suyu sıcaklığını; en fazla yağışını ve en hızlı rüzgarını paylaştı.

Buna göre, en yüksek deniz suyu sıcaklığı 31.5 dereceyle 20-21 Temmuz günlerinde Gemikonağı’nda; en düşük deniz suyu sıcaklığı ise 15.8 dereceyle 2 Nisan’da Girne’de saptandı.

2024 yılında en çok yağışı metrekareye 179,4 kg ile 30 Ocak’ta Geçitkale aldı. En hızlı rüzgar ise saatte 171 km olarak 24 Kasım’da Serdarlı’da ölçüldü.

Devamını Oku

Trending

Reklam