Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

İİT-Arap Birliği Gazze Temas Grubu Toplantısı ortak bildirisi yayımlandı

Published

on

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ev sahipliğinde Antalya’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Bakanlar Komitesi (Gazze Temas Grubu) Toplantısı sonucunda, Türkiye, Filistin, Suudi Arabistan, Katar, Endonezya, Nijerya, Bahreyn, Ürdün, Mısır, İrlanda, Norveç, Slovenya, İspanya, Çin ve Rusya tarafından kabul edilen ortak bildiri yayımlandı.

Anadolu Ajansının (AA) “Global İletişim Ortağı” olarak yer aldığı, Belek Turizm Bölgesi’ndeki NEST Kongre Merkezi’nde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu kapsamında, “İki Devletli Çözüm ve Orta Doğu’da Kalıcı Barış” temasıyla İİT-Arap Birliği Gazze Temas Grubu Toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantı neticesinde Türkiye, Filistin, Suudi Arabistan, Katar, Endonezya, Nijerya, Bahreyn, Ürdün, Mısır, İrlanda, Norveç, Slovenya, İspanya, Çin ve Rusya tarafından kabul edilen ortak bildiri paylaşıldı.

Toplantıda Gazze’deki savaşı sona erdirmeye odaklanarak işgal altındaki Filistin topraklarında gelişen durumu ele almak amacıyla bir araya gelindiği kaydedilen bildiride, toplantı dolayısıyla kalıcı barışın sağlanması için iki devletli çözümün hayata geçirilmesine yönelik somut adımlar ve bunun gerektirdiği acil adımların atılmasının arzu edildiği aktarıldı.

– “Siyasi çıkmaz ve insani felaket hiç bu kadar kötü olmamıştı”

İsrail-Filistin çatışması için “on yıllardır en kötü aşamasında” ifadesi kullanılan bildiride, iki devletli çözümün, uluslararası hukukun ve BM Sözleşmesi ilkelerinin uygulanması çabalarının baltalandığı belirtildi. Bildiride, “Bölge, birçok müzakere, uluslararası girişim, tırmanış ve savaş döngüsüne tanıklık etmiştir. Ancak mevcut siyasi çıkmaz ve insani felaket hiç bu kadar kötü olmamıştı.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Bildiride, çatışan taraflar arasında on yıllardır süren görüşmelere ve uluslararası katılıma rağmen, “uluslararası alanda çatışmanın tek geçerli çözümü olarak kabul edilen iki devletli çözümün” göz ardı edildiği belirtildi.

– İki devletli çözümün uygulanmasında “ilerleme eksikliği”

Uluslararası toplumun çatışmanın adil ve kalıcı şekilde çözülmesi için gösterdiği çaba ve çağrıların sahada sonuç vermediği aktarılan bildiride, “Yaşanan trajik olaylar, çatışmada yeni bir aşama olmaktan ziyade, uzun süredir devam eden bir çatışmanın tezahürüdür.” ifadesine yer verildi.

“İki devletli çözümün uygulanması yönünde ilerleme eksikliğinin her türlü aşırılığı ve şiddeti temelde körüklediğine inanıyoruz.” ifadesi kullanılan bildiride, her türlü şiddet ve terörizmin kınandığı vurgulandı.

Geçmiş deneyimler göz önüne alındığında, çatışmayı çözümsüz bırakmanın gelecekte savaşın tekrarlanma riski taşıyacağına işaret edilen bildiride, “Bu nedenle, ilgili tarafların bölgesel ve uluslararası arabuluculuk dahil, gerçek, kararlı görüşmelere girmeleri gerekir.” değerlendirmesi yapıldı. Bildiride, uluslararası toplumun, işgali ve Orta Doğu’daki şiddet dalgalarını sona erdiren siyasi ve adil bir çözümü destekleme sorumluluğunu üstlenmesi gerektiği belirtildi.

– Ateşkes çağrısı

Bildiride, Antalya’da düzenlenen son Bakanlar Toplantısı’nın, bu girişimlerin iki devletli çözümün uygulanmasına yönelik ivmenin sürdürülmesinde ne kadar önemli olduğunu vurguladığı bildirildi.

İşgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmelere yönelik ciddi endişelerin dile getirildiği bildiride, şunlar kaydedildi:

“Özellikle İsrail güçlerinin ayrım gözetmeyen saldırıları sonucu çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesi ve hayati önem taşıyan kalan altyapının kasıtlı olarak tahrip edilmesiyle sonuçlanan Gazze’deki düşmanlıkların yeniden başlamasını kınıyoruz ve Birleşmiş Milletler (BM) kararları doğrultusunda derhal ve kalıcı bir ateşkes çağrısında bulunuyoruz.”

– Filistin yönetimi altında birleşme çağrısı

Mısır, Katar ve ABD’nin arabuluculuğunda 19 Ocak’ta yürürlüğe giren anlaşmanın tam uygulanması çağrısında bulunulan bildiride, “Ayrıca Gazze Şeridi’nin, Doğu Kudüs dahil Batı Şeria ile Filistin yönetimi altında birleştirilmesi çağrısında bulunuyoruz.” ifadesi kullanıldı.

Bildiride, Filistin yönetimine, Gazze Şeridi’nde ve yönetim bölgesinin tamamında tüm sorumlulukları üstlenmesi için siyasi ve mali destek sağlamanın önemi vurgulandı.

Filistin halkının, Gazze ve Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’dan herhangi bir yerinden edilme veya sınır dışı edilmesinin “kesin ve kategorik olarak reddedildiği” yinelenen bildiride, uluslararası hukuk ve uluslararası insani hukuka tam saygı gösterilmesi, Gazze’deki tüm temel hizmetlerin derhal yeniden sağlanması, hızlı, sürekli ve engelsiz insani erişimin ve tüm Gazze Şeridi ile geneline büyük ölçekte insani yardım sağlanması çağrısı yapıldı.

“Gazze’yi yaşanmaz hale getirerek insanları Gazze’den zorla çıkarmak gönüllü göç değildir. Kesinlikle reddettiğimiz zorunlu yerinden edilmedir.” ifadesine yer verilen bildiride, şu değerlendirmelere yer verildi:

“İnsani felaket devam ederken, yardımın silah olarak kullanılmasını ve bu çatışmada kaldıraç olarak kullanılmasını reddediyoruz. Yardım Gazze’ye kısıtlama olmaksızın girmeli ve İsrail geçişleri açılmalı ve Gazze’deki çaresiz ihtiyacı karşılamak için hava ve deniz yardım dağıtımından yararlanılmalı. Gazze’deki Filistin halkını aç bırakmak ve onları temel insani yardımdan mahrum bırakmak için hiçbir gerekçe kabul edilemez.”

– UNRWA’ya “alternatif yok” mesajı

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) Filistinli mültecilere temel hizmetlerin ve insani yardımın ulaştırılmasında “vazgeçilmez ve yeri doldurulamaz bir rol oynadığı” vurgulanan bildiride, Ajansa desteğin yeniden teyit edildiği, BM Genel Kurulunca verilen yetki dolayısıyla “UNRWA’ya alternatif olmadığının” vurgulandığı aktarıldı.

Toplantıda Mısır, Katar ve ABD’nin ateşkes için arabuluculuk çabalarının takdir edildiği kaydedilen bildiride, Arap Birliği ile İİT tarafından kabul edilen ve uluslararası ortaklardan destek alan yeniden yapılanma planının güçlü şekilde desteklendiği yinelendi.

Bildiride, BM ve uluslararası bağışçılarla işbirliği halinde Gazze Şeridi’nde “erken iyileşme ve yeniden yapılanma” için Mısır’ın Kahire kentinde düzenlenecek uluslararası konferansın da desteklendiği belirtildi.

New York’ta haziranda Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında “Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözümün Uygulanması İçin Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans”ın toplanacağı anımsatılan bildiride, bu konferansta, işgalin sona ermesi ve iki devletli çözümün uygulanması için ilgili tüm aktörlerce atılması gerekli adımların belirleneceği ve bu hedefler için somut ve zamanlı taahhütler yoluyla gerekli çaba ve kaynakları acilen harekete geçirmenin amaçlanacağı aktarıldı.

Bildiride, Batı Şeria’da İsrail’in yerleşim faaliyetleri, ev yıkımları, arazi müsadereleri, altyapı yıkımları, Filistin şehirlerine askeri müdahaleler de dahil olmak üzere uluslararası hukuku ihlal etmesine son verilmesi istenerek, her türlü insani felaketin sürmesi nedeniyle yardımların silah ve bu çatışmada kaldıraç olarak kullanılmasının reddedildiği vurgulandı.

– Gazze’ye insani yardımların girişi

“Yardım Gazze’ye kısıtlama olmaksızın girmeli ve İsrail geçişleri açılmalı ve Gazze’deki çaresiz ihtiyacı karşılamak için hava ve deniz yardım dağıtımından yararlanılmalıdır.” ifadesi kullanılan bildiride, Gazze’deki Filistin halkını aç bırakmak ve temel insani yardımlardan mahrum bırakmak için hiçbir gerekçenin kabul edilemeyeceğine işaret edildi.

Bildiride, işgal altındaki Filistin topraklarının bazı kısımlarını ilhak etme girişimleri, Kudüs’teki Müslüman ve Hristiyan kutsal mekanlarındaki yasal ve tarihi “statükonun” korunması vurgulandı ve bu konuda Haşimi muhafızlığının oynadığı kilit rolün kabul edildiği belirtildi.

Uluslararası hukukun ve BM’nin ilgili kararlarının saygı görmesinin hayati önem taşıdığına işaret edilen bildiride, iki devletli çözümün uygulanması ve çatışmanın çözülmesi için uluslararası çabalar ve garantilerle desteklenen güçlü bir siyasi iradenin, ayrıca iki devletli çözümün uygulanmasını engelleyen ve barış çabalarını rayından çıkaran yasa dışı eylemler için hesap verilebilirliğin olması gerektiği aktarıldı.

Bildiride, şunlar kaydedildi:

“Uluslararası Adalet Divanı 2024 tarihli tavsiye kararı doğrultusunda işgalin sona erdirilmesi için siyasi sürecin yeniden başlatılması ve ilgili BM kararları, barış için toprak ilkesi de dahil olmak üzere Madrid Şartları ve Arap Barış Girişimi temelinde uluslararası hukuk ve iki devletli çözüme uygun adil ve kalıcı bir barışın sağlanması, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, Kudüs de dahil olmak üzere Filistin devletinin güçlendirilmesi, açık ve geri döndürülemez ölçütlere ve güçlü uluslararası çaba ve garantilere sahip bağlayıcı bir takvim çerçevesinde, İsrail ve Filistin’in barış ve güvenlik içinde yan yana yaşamasının sağlanması, Orta Doğu’nun tüm halkları arasında bir arada yaşamanın ve güvenlik ve bölgesel bütünleşmenin yolunun açılması dahil olmak üzere tüm uluslararası çabaların olumlu ve geri döndürülemez adımlar atılarak ilerletilmesine ihtiyaç vardır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İtalya’da muhalefet partileri “Gazze’de katliamı durdurun” çağrısıyla yürüdü

Published

on

By

İtalya’da muhalefetteki sol partilerinin organizasyonuyla “Gazze’de katliamı durdurun, suç ortaklığı son bulsun” çağrısıyla geniş katılımlı yürüyüş ve miting yapıldı.

Ana muhalefetteki Demokratik Parti (PD) ile diğer büyük muhalefet partileri 5 Yıldız Hareketi (M5S) ve Yeşil ve Sol İttifakın (AVS) girişimiyle on binlerce kişinin katıldığı protesto düzenlendi.

M5S lideri Giuseppe Conte ve AVS’nin liderleri Angelo Bonelli ile Nicola Fratoianni’nin “Gazze’de katliamı durdurun, suç ortaklığı son bulsun” yazılı pankartla katıldığı büyük yürüyüş, Vittorio Emanuele Meydanı’ndan başlayıp, San Giovanni Meydanı’ndaki miting alanına kadar sürdü.

Yürüyüşte parti flamalarının yanı sıra çok sayıda Filistin bayrağı ve İsrail’i kınayan dövizler açıldı.

Yürüyüşe katılan İtalyan Annapaola, bugün önemli bir etkinlik yaptıklarını belirterek “Eğer olup bitenler hakkında açık ve net kelimelerle konuşmazsak Batı demokrasisi Gazze ile birlikte ölür. Şu anda bir katliam yaşanıyor; seyirci kalamayız, meydanlara çıkmalıyız, bedenlerimizi ortaya koymalıyız, tüm partilerle, derneklerle, bireylerle birlikte sokağa çıkmalıyız. Bu felaketi daha fazla izleyerek geçiştiremeyiz.” dedi.

İtalyan hükümetinin, Gazze konusundaki yaklaşımını nasıl bulduğu sorulan Annapaola, “Utanç verici. Utanç verici ve gerçekten anlaşılmaz. Halen açık ve net bir dil kullanılmıyor. Halen diplomatik bir politika yürütülüyor. Ne Avrupa anlaşmalarının, ulusal anlaşmaların sona erdirilmesi ne de ticaret yollarının, silah ticaretinin kapatılması gibi adımlar atılıyor. Somut bir şeyler yapılması gerekiyor ve şu anda hiçbir şey yapılmıyor.” diye konuştu.

Bir diğer İtalyan, Angelo da Filistin’le ilgili tüm gösterilere katıldığını söyleyerek “Olanlar fazlasıyla korkunç ve en kötüsü de kimsenin bunlardan bahsetmemesi, herkesin sessiz kalması.” ifadesini kullandı.

Her şeyden önce savaşın sona ermesini, insanlara yiyecek ve medeni bir yaşam sağlanmasını istediklerini anlatan Angelo, şöyle devam etti:

“En önemlisi, bir devletin tanınmasını ve İsrail’in artık 50 yıldan uzun süredir yaptığı şeyleri yapmayı bırakmasını istiyoruz. Bu sağ-sol meselesi değil; bu sürdürülen bir utanç, gerçek bir soykırım. (Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva) Lula’nın dediği gibi ki tamamen haklı. Bu bir soykırım, bir imha. Ve en kötü tarafı, bunu yapanların bizzat böyle bir şeyi yaşamış bir halk olması. Bu nedenle böyle şeylerin yaşanmasını önleyecek bir bilinçleri olması gerekirdi. Ama umurlarında bile değil çünkü onların derdi iğrenç çıkarları, başkalarının topraklarını çalan yerleşimciler. Bu tam anlamıyla bir utanç.”

– Muhalefet liderleri, Meloni hükümetini İsrail’e suç ortağı olmakla suçladı

Yürüyüşün ardından San Giovanni Meydanı’ndaki mitingde, etkinliği düzenleyen üç partinin liderleri birer konuşma yaptı. Liderler, Başbakan Giorgia Meloni liderliğindeki sağ koalisyon iktidarını eleştirirken, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına ve yasa dışı yerleşimlere karşı ses yükseltme çağrısında bulundu.

PD lideri Elly Schlein mitingde, “15 binden fazlası çocuk olmak üzere 50 binden fazla ölü var. Bunlar sadece sayı değil; parçalanmış hayatlar, yıkılmış aileler. Yasa dışı işgallere yeter artık, okulların bombalanmasına yeter. Binlerce masum sivilin öldürülmesine, kadınların, yaşlı kadınların, çocukların katledilmesine ve aylar sonra bir parça ekmek istemeye giden insanların vurulmasına yeter. (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu hükümeti aylarca buraya gıda, su ve ilaç girmesine izin vermeyip açlığı savaş silahı olarak kullandı. Birleşmiş Milletlere göre Gazze’deki bu tırmanma, gerçek bir etnik temizlik. Bunu kabul edemeyiz. Sesimizi yükseltmeliyiz.” dedi.

Schlein, İsrail ordusunun yaptığı katliamın durması gerektiğini, buna karşın ne dünyanın ne Avrupa Birliği’nin (AB) ne de Meloni hükümetinin daha fazla sessiz kalabileceğini söyledi.

M5S lideri Conte de Gazze’de yaşananlara ilişkin “Bütün bu olup bitenler, ne olarak anılıyor? Soykırım, soykırım.” ifadelerini kullandı.

Conte, bugün bu meydanın, İtalyan hükümetinin “ikiyüzlülüğünü” kınadığını belirterek şunları kaydetti:

“Bugün bazı bakanlar kekelemeye başladı. ’60 bin ölü fazla’ demeye başladılar. Ne büyük ikiyüzlülük, ne büyük utanç. 30 bin, 40 bin ya da 50 bin kabul edilebilir miydi? 16 bin çocuğun katledilmesini mi beklememiz gerekiyordu? Bu meydandaki vatandaşlar diyor ki ‘Biz suç ortağı değiliz.’”

Conte, hükümete İsrail ile olan askeri işbirliği anlaşmalarının durdurulması gerektiğini, kendisinin başbakanlığı döneminde bunu Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) karşı yaptığını belirtti.

AVS liderlerinden Bonelli de “İsrail’in Gazze’deki katliamı ve Batı Şeria’daki işgali durmalı.” diye konuştu.

Fratoianni ise iki devletli çözümden yana olduğunu dile getiren Başbakan’a seslenerek “O halde Giorgia Meloni, buradan başlayalım. Eğer ‘iki halk iki devletten yanaysanız’ diğer ülkelerin en sonunda yaptığı şeyi yapmanızın zamanı geldi; var olmayan devleti tanıyın, bugün Filistin devletini tanıyın. Sadece ikiyüzlülük yapmayın.” ifadelerini kullandı.

Organizatörler, yürüyüş ve mitinge katılanların sayısını 300 binden fazla olduğunu duyurdu.

Bu arada, bugün Roma’da yapılan yürüyüşün dışında ülkenin diğer kentlerinde de Gazze’ye destek ve dayanışma etkinlikleri yapıldı.

Milano’da Filistin için destek yürüyüşü düzenlenirken, Floransa’da da akşam saatlerinde belediye binası olan tarihi Vecchio Sarayı’nın ön yüzüne Gazze’deki trajediye yönelik “Yeter” yazsısın yansıtılacağı basına yansıdı.

Devamını Oku

Dünya

DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus: “Gazze’nin sağlık sistemi çöküyor”

Published

on

By

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail’in yoğun saldırıları ve ablukası altında bulunan Gazze’deki sağlık sisteminin çöktüğü uyarısında bulundu.

Ghebreyesus, Gazze’deki duruma ilişkin sosyal medya platformu X’ten paylaşım yaptı.

“Gazze’nin sağlık sistemi çöküyor.” ifadesini kullanan Ghebreyesus, geriye kalan en önemli hasta sevk hastanesi olan Nasır ve Emel hastanelerinin işlevsiz hale gelme riski altında olduğunu vurguladı.

Ghebreyesus, bu iki hastane olmadan insanların sağlık hizmetlerine erişimini kaybedeceğini belirtti.

Bu hastanelerin 2 Haziran’da duyurulan tahliye bölgesinin içinde veya hemen dışında yer aldığının altını çizen Ghebreyesus, “İsrailli yetkililer, Gazze’deki Sağlık Bakanlığına her iki hastaneye giden erişim yollarının engelleneceğini bildirdi. Sonuç olarak, yeni hastalar ve personel için güvenli erişim zor olacak, hatta imkansız olacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Ghebreyesus, hastanelerin hizmet dışı kalmasının, hastalar için korkunç sonuçlara yol açacağını bildirdi.

“Gazze’deki hastanelerin acımasız ve sistematik şekilde yok edilmesi çok uzun süredir devam ediyor. Derhal sona ermeli.” ifadelerine yer veren Ghebreyesus, acil ve kalıcı ateşkes çağrısında bulundu.

Devamını Oku

Dünya

Kolombiya’da silahlı saldırıya uğrayan Senatör Uribe ağır yaralandı

Published

on

By

Kolombiya’da 2026’da yapılacak genel seçimlerde sağ partinin cumhurbaşkanı adayları arasında öne çıkan Senatör Miguel Uribe Turbay, uğradığı silahlı saldırıda ağır yaralandı.
Başkent Bogota’nın batısındaki Modelia Mahallesi’nde vatandaşlarla bir araya gelen Uribe (39), konuşma yaptığı esnada silahlı saldırıya uğradı.

Partililer tarafından özel bir kliniğe kaldırılan Uribe’nin ağır yaralandığı ve vücuduna 6 kurşunun isabet ettiği belirtildi.

Kolombiya basını, Senatör Uribe’ye ateş açtığı belirtilen 15 yaşındaki çocuğun yaralı olarak gözaltına alındığını ve bir klinikte tedavi altına alındığını bildirdi.

Bogota Belediye Başkanı Carlos Fernando Galan, yaptığı açıklamada, “Senatör Miguel Uribe, öğleden sonra Fontibon’da uğradığı bir suikastın ardından acil olarak tedavi altına alındı. Ateş açan kişi yakalandı. Bogota’daki tüm hastaneler, olası bir nakil ihtimaline karşı alarm durumunda” ifadesini kullandı.

Kolombiya hükümetinden yapılan açıklamada ise “Miguel Uribe Turbay’a yönelik saldırıyı kesin ve net bir şekilde kınıyoruz. Bu yalnızca bir senatörün kişisel bütünlüğüne değil, aynı zamanda demokrasiyi ve ifade özgürlüğünü hedef alan bir eylemdir. Her türlü şiddeti reddediyoruz.” denildi.

– Cumhurbaşkanı Petro’dan saldırıya tepki

Cumhurbaşkanı Gustavo Petro da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Uribe’ye yapılan saldırıyı kınayarak, “Hayata saygı gösterin, bu kırmızı çizgidir. Kolombiya kendi çocuklarını öldürmemeli. Çünkü onlar da bizim çocuklarımızdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Dışişleri Bakanı Laura Sarabia ise saldırıya tepki göstererek, “Şiddet asla bir yol olamaz. Miguel Uribe’ye yönelik saldırıyı kararlılıkla kınıyorum. Kendisinin iyi olmasını ve tehlikeyi atlatmış olmasını içtenlikle diliyorum. Barış içinde bir toplum inşa etmeye çalışan bir ülkede, şiddetin hiçbir gerekçesi olamaz.” mesajını paylaştı.

Savunma Bakanı Pedro Sanchez Suarez de Uribe’ye suikast girişiminin sorumlularının yakalanmasına yardımcı olacak kişilere 700 bin dolar ödül verileceğini duyurdu.

– Demokratik Merkez Partisi, saldırıya tepki gösterdi

Eski Cumhurbaşkanı Alvaro Uribe’nin kurduğu Demokratik Merkez Partisi’nden (Centro Democratico) yapılan açıklamada, “Bu saldırı sadece bir siyasi liderin hayatını tehlikeye atmakla kalmamış, aynı zamanda Kolombiya’daki demokrasiye ve özgürlüklere yönelik açık bir tehdit oluşturmuştur. Şiddetle kınıyoruz.” ifadelerine yer verildi.

– Petro, Fransa seyahatini iptal etti

Cumhurbaşkanı Petro, Uribe’ye yönelik suikast girişiminin ardından Fransa’daki Birleşmiş Milletler (BM) Okyanuslar Zirvesi’ne katılma programını iptal etti.

Cumhurbaşkanlığı Basın Biriminden yapılan açıklamada, “Güvenliği sağlamak, olayları aydınlatmak ve hukukun üstünlüğüne olan güveni pekiştirmek amacıyla gerekli tüm kurumsal önlemlerin öncelikli olarak alınması için seyahatten vazgeçildi.” denildi.

Açıklamada, “Yaşanan olayların ciddiyeti ve Ulusal Hükümetin kurumsal yapıyı savunma ile ülkedeki tüm demokratik aktörlerin korunmasına olan bağlılığı, Devlet Başkanının ve hükümet ekibinin derhal ülke topraklarında bulunmasını gerektirmektedir.” ifadelerine yer verildi.

– Uribe’ye saldırının ardından “Acil Müdahale Planı” devreye alındı

Hükümet, Uribe’ye saldırı gerçekleşmesinin ardından Acil Müdahale Planı’nın (Plan de Choque) devreye alındığını duyurdu.

Ulusal Koruma Birimi (UNP) ve İçişleri Bakanlığı’nın ev sahipliğinde toplanan üst düzey yetkililer, cumhurbaşkanı adaylarının güvenliğinin maksimum düzeye çıkarılması için önemli kararlar alması bekleniyor.

– Eski cumhurbaşkanları saldırıyı kınadı

Demokratik Merkez Partisinin kurucusu ve eski Cumhurbaşkanı Alvaro Uribe, yaptığı açıklamada, saldırıya tepki gösterdi.

Uribe, “Vatanın umuduna, harika bir eşe, babaya, oğula, kardeşe, harika bir iş arkadaşına saldırdılar. Miguel’in iyileşmesi için Tanrı’ya dua ediyoruz. Doktorlara, silahlı kuvvetlere ve adalete güveniyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Bir önceki Cumhurbaşkanı Ivan Duque de saldırıyı kınayarak, “Bu korkakça eylemi kınıyoruz ve yetkililerden sorumluları bulmak için hızlı bir soruşturma başlatmalarını talep ediyoruz. Şiddete demokrasimizde yer yoktu.” mesajını paylaştı.

Eski Cumhurbaşkanlarından Juan Manuel Santos, Andres Pastrana ve Ernesto Samper de sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarda, saldırıyı “şiddetle” reddettiklerini bildirdi.

Kolombiya basınında, hastanede tedavisi devam eden Uribe’nin durumunun “kritik” olduğu bilgisi paylaşıldı.

Senatör Uribe, Demokratik Merkez Partisi’nin 2026 genel seçimlerinde cumhurbaşkanı adaylarından biri olarak öne çıkıyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam