Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

İki Toplumlu Barış İnisiyatifi, 27 Mayıs Cumartesi Lokmacı’da gerçekleştirilecek yeni geçiş kapılarının açılması eylemi hakkında basın toplantısı yaptı

Published

on

İki Toplumlu Barış İnisiyatifi, 27 Mayıs Cumartesi Lokmacı’da gerçekleştirilecek yeni geçiş kapılarının açılması eylemi hakkında basın toplantısı yaptı

Dünyanın en önemli tahıl ihracatçılarından Rusya ve Ukrayna arasında savaşın patlak vermesi, gıda fiyatlarının iki katına çıkmasına neden oldu.

Bu kriz dünya genelinde olduğu gibi Körfez ülkelerini de etkisi altına aldı. Rusya-Ukrayna’nın ardından Sudan’da ordu ile HDK arasında nisan ortasından bu yana devam eden çatışmalar, gıda ihracatının aksaması, mevcut gıda krizinin katlanarak artırması ihtimalini beraberinde getirdi.

Abu Dabi merkezli Trends Araştırma ve Yatırım Merkezi verilerine göre, Sudan’da nisan ayının ortalarında başlayan çatışmaların devam etmesi halinde, 2010’da 25,8 milyar dolardan 2020’de 53,1 milyar dolara sıçrayan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin gıda faturasını daha da kabartacak gibi görülüyor.

Körfez ülkelerinin Sudan’da yatırıma yönelmesi
Coğrafi etkenlerden su kaynaklarının kıtlığı, kuru çöl iklimi ve ekilebilir alanların sınırlı olmasından muzdarip Körfez ülkeleri, sınırlı su kaynağını tüketen yerli üretimin maliyeti nedeniyle başta pirinç olmak üzere gıdanın çoğunu ithal ediyor.

Bölge ülkeleri sadece ithalat değil verimli alanlarda yatırım yapılması seçeneğini de değerlendiriyor. Bu çerçevede verimli toprakları, su kaynakları ve elverişli iklimi sebebiyle tarım alanındaki yatırımlar için Körfez ülkeleri, son yıllarda Sudan’a yöneldi.

Üretimde düşük maliyet göz önüne alındığında Sudan’da tarım alanına yatırım yapmak en uygun seçenek olarak ortaya çıkıyor.

Bunlara ek olarak Sudan’ın Asya ve Latin Amerika pazarlarına yakınlığı da nakliye maliyetini; dolayısıyla da ithal ürünün fiyatını düşürüyor.

“Arap dünyasının gıda güvenliği”
Sudan’da ekilebilir tarım arazisi alanı 175 milyon feddanı (1 feddan= 4 bin 200 metrekare) aşıyor. Bu alan Mısır’da 9.4 milyon feddan olan tarım arazilerinin 18 katından fazlasına tekabül ediyor.

Nil Nehri’ne ek, yılda ortalama 400 milyar metreküpü bulan yağmur suyunun yanı sıra yer altı suları ve Afrika’nın en büyük barajlarından Merowe başta olmak üzere bir grup baraj da ülkenin su kaynakları arasında yer alıyor.

Ülkede 52 milyon feddanı aşan orman ve mera bulunuyor. Burada 110 milyondan fazla canlı hayvan yaşıyor. Ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 80’i tarım ve hayvancılık sektöründe çalışıyor.

Sudan’daki su kaynakları ve verimli tarım arazileri, Körfez ülkelerinin finansıyla bir araya gelince Arap dünyasının gıda güvenliğini sağlıyor. Bu denklem, Körfez’in Sudan’daki tarım sektörüne on milyarlarca dolarlık yatırımlarını açıklıyor.

Körfez ülkelerinin kapsamlı yatırımları
KİK ülkeleri son on yılda Sudan’da büyük kısmı tarım sektöründe olmak üzere, 53 milyar dolardan fazla yatırım yaptı.

Sudan’da 250 projeyi destekleyen ve çoğu tarım sektöründe yoğunlaşan yaklaşık 35,7 milyar dolarlık yatırımla Körfez ülkeleri arasında Suudi Arabistan ilk sırada yer alıyor.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Kasım 2022’de Sudan’daki yatırım fonu projeleri için 3 milyar dolar ayırma sözü verdi ve devamında çeşitli ödemeler yapıldı.

Suudi Arabistan, Sudan’dan ciddi miktarlarda tarım ürünleri ve özellikle kurban bayramı döneminde canlı hayvan ithal ediyor.

Bu durum, iki Arap ülkesi arasında nadir görülen, Suudi Arabistan ve Sudan arasındaki ticaret hacminin 8 milyar dolara ulaşmasına açıklık getiriyor.

Arap medyasına göre, Birleşik Arap Emirlikleri’nin ise 6’sı tarım alanında olmak üzere Sudan’da 7 milyar dolarlık yatırımı bulunuyor.

Kuveyt’in de Sudan’da 7 milyar dolar değerindeki yatırımı mevcut ve bunlardan en bilineni Kuveyt merkezli Zain telekomünikasyon şirketi olarak öne çıkıyor.

Katar’ın ise Sudan’da tarım, hayvancılık, madencilik ve emlak gibi alanlarda 4 milyar dolarlık yatırım yaptığı biliniyor.

Umman ve Bahreyn’in Sudan’daki yatırımlarına ilişkin net bir veri bulunmamakla birlikte Bahreyn, Haziran 2013’te Sudan’da 100 bin dönümlük tarım arazisine yatırım yapmak için ruhsat almıştı.

Bahreyn ve Sudan medyasına göre, Kasım 2021’de uygulanması için yeniden karar alınmasına rağmen projenin yürütülmesi durduruldu.

Umman ise 2016’da hayvan yemi üretiminde yüzde 47 oranında düşüş yaşaması ve ülkenin yer altı sularının tüketimini azaltmak için 2017’de hayvan yemi üretimine yatırım yapmak amacıyla Sudan’da tarım arazisi aldığını duyurdu.

Sudan medyası, Arap şirketlerine geniş araziler tahsis edilmesine rağmen bu alanlarda yatırım yollarının bulunamadığını veya kısmi olarak yatırım yapıldığını yazdı.

Körfez ülkelerinin gıda güvenliği tehdit altında
Körfez ülkeleri, daha önce Sudan’da tarım, hayvancılık ve hayvan yemi gibi alanlara yaptıkları on milyarlarca dolarlık yatırımlar sayesinde gıda güvenliklerini sağlama alacak bir yol buldu.

Ancak, Sudan’da patlak veren iç savaş, çatışma bölgelerindeki yatırım faaliyetlerini aksatmak suretiyle dolaylı olarak Körfez ülkelerinin gıda güvenliğini tehdit ediyor.

Sudan’ın hava sahasının mayıs sonun kadar kapalı ve Hartum’dan Kızıldeniz kıyısındaki Port Sudan’a giden kara yolunun tehlikeli olması, tarım ve hayvancılık ihracatının Körfez ülkelerine, özellikle yaklaşan hac mevsimiyle Suudi Arabistan’a yapılmasını zorlaştırıyor.

Sudan’ın Körfez ülkelerine tarım ve hayvancılık alanındaki ihracatının durması, Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle başta pirinç olmak üzere dünya çapında gıda fiyatlarının arttığı bir döneme denk geldi.

Bu durumun, Körfez ülkelerini uzak pazarlara yönelterek tarım ve hayvancılık alanındaki ürünleri Sudan’daki emsallerinden daha pahalıya ithal etmek zorunda bırakacağından endişe ediliyor.

Körfez ülkelerinde gıda giderlerinin artmasının, gıda güvenliğini tehdit altında bırakacağı ifade ediliyor.

Bu nedenle Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ülkelerinin, yatırımlarını ve gıda güvenliğini korumak, tarım ve hayvancılık ile ham altın ihracatına devam edebilmek için Sudan’daki durumu sakinleştirmek adına kolları sıvaması bekleniyor.

tak

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Ertuğruloğlu: “Denktaş’a sözde bir kitapta yöneltilen arsızca ithamlar, sadece çukurda debelenen bir zavallının hezeyanıdır, yok hükmündedir”

Published

on

By

 Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, “Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’a sözde bir kitapta yöneltilen arsızca ithamlar, sadece çukurda debelenen bir zavallının hezeyanıdır, yok hükmündedir” açıklamasında bulundu.

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik asılsız iddiaların yer aldığı kitapla ilgili sert eleştirilerde bulunan Ertuğruloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Özgürlük mücadelesi liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ten mücadele bayrağını devralarak Kıbrıs Türk Halkı’nı devlet sahibi bir halk haline getiren, ömrünü halkının egemenliğine ve milli Kıbrıs davamıza vakfeden Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’a sözde bir kitapta yöneltilen arsızca ithamlar, sadece çukurda debelenen bir zavallının hezeyanıdır, yok hükmündedir!

Müptezel hezeyanlarıyla Denktaş’a dil uzatanlar şunu bilin; Denktaş’ın kutlu mücadelesi bizim yolumuzdur. Onun cesareti, onun devlet vizyonu bize emanet ettiği en büyük değerdir, ilham kaynağımızdır.

Bu dava ne bir kitapla kirlenir ne de çapı belli olanların hayal gücüyle küçülür. Yolumuz nettir; yolumuz Anavatanımızın yoludur, Denktaş’ın yoludur, Türklük yoludur. Davamız büyük, devletimiz kalıcıdır!

Bu vesileyle bir kez daha, yaşadığımız toprakları bize vatan yapan tüm kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam