Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

İkinci İntifada’nın 21’inci yılı

İşgal altındaki Filistin topraklarında İsrail’e karşı 2000 yılında başlayan ve 2005 yılına kadar devam eden İkinci İntifada’nın (Aksa İntifadası) üzerinden 21 yıl geçti.

Published

on

Dönemin İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un 28 Eylül 2000’de İsrail askerlerinin koruması altında Mescid-i Aksa’nın avlusunda dolaşması İkinci İntifada’nın fitilini ateşledi.

Filistinlilerle İsrail askerleri arasında, 7 Filistinlinin hayatını kaybetmesine, 250 kişinin ve 13 İsrail askerinin yaralanmasına neden olan çatışmaların ardından gerginlik, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ne sıçradı. Bu bölgelerde de onlarca kişinin yaralanmasına neden olan şiddet olayları hızla yayıldı.

İkinci İntifada’nın sembol ismi “Durra”

Çatışmaların üçüncü gününde, bir duvarın dibine sığınan Filistinli silahsız baba ve 11 yaşındaki oğlu Muhammed ed-Durra’nın kendilerini korumaya çalışırken İsrail askerlerinin doğrudan ateşine maruz kalmaları ve Durra’nın babasının gözleri önünde öldürülmesinin kameralara yansımasıyla öfke dalgası her geçen gün büyüdü.

“İkinci İntifada’nın” sembol ismi haline gelen Durra’nın öldürülmesinin ardından Filistin halkı sokaklara çıktı ve gösteriler düzenledi. İsrail askerleriyle Filistinliler arasındaki çatışmalar, çok sayıda kişinin ölmesine ve yaralanmasına neden oldu.

Taşa karşı tank

Filistinlilerin işgale karşı isyanı anlamına gelen İntifada’nın başlamasının ardından İsrail güçleri, Filistinli göstericilere karşı tanklarını kullandı. Filistinli çocuk Faris Avde’nin tanklar önünde taş atarken çekilmiş fotoğrafı Gazze direnişinin sembolü haline geldi.

İsrail askerleri, gösteri yapan, taş atan ve kullanılmış araç lastiklerini ateşe veren Filistinlilere karşı gerçek mermiler kullandı.

Ramallah kentinde bir İsrail askerinin gösteriler sırasında ölmesi üzerine İsrail, şiddetin boyutunu artırarak, Apaçi helikopterlerini devreye soktu; Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde Filistin yönetimine ait yerler vuruldu.

Saldırının ardından iki hafta süren çatışmalar sırasında yaklaşık 100 Filistinli şehit oldu. 17 Ekim 2020’de yapılan ateşkes anlaşması dahil gergin durumu kontrol altına alma girişimleri başarılı olamadı.

Filistinli askeri ve siyasi yöneticilere yönelik çok sayıda suikast düzenledi

İsrail, 2000 yılında başlayan İntifada’yı sonlandırmak ve Ahmed Yasin liderliğindeki Hamas başta olmak üzere Filistin direniş güçlerini zayıflatmak amacıyla Filistinli askeri ve siyasi yöneticilere yönelik çok sayıda suikast düzenledi.

İkinci İntifada’nın en önemli olaylarından biri de Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) üstlendiği İsrail Turizm Bakanı Rehavam Zeevi’ye yönelik suikasttı.

İkinci İntifada sırasında direniş güçlerinin silahlı kanatları ve kullandıkları savunma araçları da gelişim gösterdi. Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, silahlarını geliştirdi ve İsrail’e karşı kullanmak üzere roket yapımına başladı. Kassam Tugayları’nın 26 Ekim 2001’de ateşlediği yerel yapım ilk roket Sedirot yerleşim birimine düştü.

Filistin direnişinin lideri Arafat’ın ev hapsine alınması ve şüpheli ölümü

İsrail güçleri 2002’de eski Filistin Devlet Başkanı Yasir Arafat’ı işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinde bulunan karargahında ev hapsine aldı.

Filistin yönetiminin merkezi olan karargahı 2 yıl abluka altında tutan İsrail güçleri, burayı birçok kez tanklarla da hedef aldı.

Arafat 2004’te hastalandı ve grip teşhisi konuldu ancak Filistinli lider bir türlü iyileşemedi. İsrail’in izin vermesinin ardından tedavi için 29 Ekim’de Fransa’ya götürülen Arafat, 11 Kasım 2004’te Paris’te Percy Askeri Hastanesi’nde 75 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Ayrım Duvarı’nın inşası intifada döneminde başladı

İsrail, Batı Şeria ile İsrail arasındaki Ayrım (Utanç) Duvarı’nı da İkinci İntifada sırasında inşa etmeye başladı.

Yine İntifada döneminde Mart 2002’de düzenlenen Arap Birliği zirvesinde Arap Barış Girişimi kabul edildi.

Arap Birliği üyesi ülkeler, 2002’de Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta kabul ettiği girişim bildirisiyle, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletini kabul etmedikçe İsrail’le normalleşmeyi reddetti.

Hamas’ın kurucusu Ahmed Yasin İsrail saldırısında öldürüldü

Bu süreçte Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin, 22 Mart 2004’te İsrail tarafından düzenlenen bir hava saldırısında sabah namazı çıkışında tekerlekli sandalyesinin üzerinde öldürüldü.

İsrail, İntifada’nın son yılı 2005’te ise Gazze Şeridi’nden çekildi.

İkinci İntifada’da binlerce Filistinli hayatını kaybetti

İkinci İntifada sırasında 4 bin 412 Filistinli hayatını kaybetti, 48 bin 322 Filistinli yaralandı. Aynı zamanda 1069 İsrailli öldü, 4 bin 500 İsrailli de yaralandı.

İntifada süresince Batı Şeria ve Gazze Şeridi, İsrail askerlerinin istilalarına, binlerce evin yıkılmasına ve tarım alanlarının tahrip edilmesine sahne oldu.

“Filistin devleti hayali gerçekleşmeden sürdürülen müzakerelere sert tokat”

İkinci İntifada’ya ilişkin değerlendirmelerinif paylaşan Kudüs Üniversitesi İletişim Bölümü Öğretim Görevlisi Mahmud Fatafta, İntifada’ya, “Filistin’i kurtarmak için sihirli bir araç” şeklinde bakılmadığını ancak İntifada’nın Filistin davasını canlı tutan bir tarih olarak görüldüğünü kaydetti.

Aksa İntifadası’nın “Filistin devleti hayali gerçekleşmeden yaklaşık on yıl süren haksız, adaletsiz ve absürt müzakerelere sert bir tokat gibi olduğunu” kaydeden Fatafta, İntifada’yla sembolik bir başarı elde edildiğini, “işgal altında acı çeken ancak susmak yerine bedeller ödemeyi seçen bir halkın” varlığını kanıtladığını dile getirdi.

Filistinliler her yıl eylül ayında İntifada’yı anmak için gösteriler düzenliyor.

İsrail işgaline karşı ilk İntifada ise bir İsraillinin kamyonetiyle Filistinli işçilere çarparak ölümlerine neden olması üzerine 8 Aralık 1987’de başlamıştı. 1991’de gerileyen direniş, 1993’teki Oslo Anlaşması’nın imzalanması ile sona ermişti.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

2025 Dünya Hükümetler Zirvesi Dubai’de yapılacak

Published

on

By

Dünya Hükümetler Zirvesi (WGS 2025), 12. edisyonunda, devlet başkanlarından teknoloji dünyasının önde gelen isimlerine kadar dünyanın en etkili liderlerini, 11-13 Şubat’ta Dubai’de bir araya getirecek.

Zirveden yapılan açıklamaya göre 30’u aşkın devlet başkanı, 400’den fazla bakan, 80 uluslararası kuruluş, 140 hükümet delegasyonu ve 6 binden fazla katılımcı Dubai’de bir araya gelerek ekonomik istikrar, dijital dönüşüm ve kamu-özel sektör işbirliğinin anlamlı bir değişim yaratabileceğine dair çözümleri belirleyecek.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Birleşik Arap Emirlikleri Kabine İşleri Bakanı ve Dünya Hükümetler Zirvesi Başkanı Muhammed el-Karkavi, teknolojik değişimin hızlandığı ve jeopolitik dönüşümlerin yaşandığı bir ortamda zirvenin hükümetlerin, endüstrilerin ve küresel kurumların etkili değişimi yönlendirdiği önde gelen bir platform olduğunu belirtti.

Zirvenin 2013’teki başlangıcından bu yana geleceği öngörmek ve şekillendirmek için liderleri, uzmanları ve girişimcileri bir araya getiren gelecek odaklı bir düşünce platformu olduğunu vurgulayan Muhammed el-Karkavi, “Zirve bu yıl da hükümetlerin ve toplumların karşı karşıya kaldığı hızlı değişimleri ve ortaya çıkan zorlukları ele alan küresel bir diyaloğu teşvik ediyor. Amacımız, insanlığın kaydettiği ilerlemeyi değerlendirmek, koşulları iyileştirme fırsatlarını belirlemek ve sürdürülebilir bir gelecek inşa ederek, gelecek nesilleri güçlendirmektir.” açıklamasında bulundu.

– Yapay zeka uzmanları bir araya gelecek

Zirve kapsamında gerçekleştirilecek oturumlara 300’den fazla küresel uzman katılacak ve zirve 30 stratejik raporun hazırlanmasıyla sona erecek.

Yapay zekanın yönetişimdeki rolü, mobilitenin geleceği, ekonomik dayanıklılık, iklim adaptasyonu, küresel sağlık dönüşümü, ortaya çıkan sınırlar ve nüfus azalması gibi konular, 21 forum ve 200’ün üzerinde interaktif oturumda ele alınacak.

Yapay zekanın geleceği nasıl dönüştürdüğünü keşfetmek üzere dünyanın önde gelen 100 yapay zeka uzmanını bir araya getiren TIME 100 AI toplantısı da zirve kapsamında gerçekleştirilecek.

Devamını Oku

Dünya

Erdoğan ile Şara görüştü..Erdoğan: Terörle mücadelede Suriye’ye gereken desteği sağlamaya hazırız

Published

on

By

Suriye Geçiş Hükümeti Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, ilk kez Türkiye’yi ziyaret etti.
Şara, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara’da bir araya geldi.

İkili görüşme ve heyetler arası çalışma yemeğinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 yıllık kan ve gözyaşının ardından sadece Suriye’de değil, tüm bölgede yeni bir sayfa açıldığını belirtti.

Erdoğan “Türkiye olarak nasıl en umutsuz ve zor günlerinde Suriyeli kardeşlerimizi yalnız bırakmadıysak yeni dönemde de kendilerine gereken desteği vereceğiz” dedi.

Erdoğan, Şara ile hemen her konuda tam bir fikir birliğinde olduklarını söyledi ve terörün her türlüsüyle mücadelede Suriye’ye gereken desteği sağlamaya hazır olduklarını ifade etti.

İnsani yardımların yanı sıra Suriye’nin harap olmuş şehirleri ve kritik altyapının yeniden imarında gerekli desteği sağlamaya hazır olduklarını söyleyen Erdoğan Suriye’ye yönelik uygulanan uluslararası yaptırımların kaldırılması için girişimleri sürdüreceklerini vurguladı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara da Suriye halkının, Türk devleti ve halkının milyonlarca mülteciye kapılarını açarak gösterdiği tarihi duruşu asla unutmayacağını söyledi.

Şara, iki halk arasında köklü ve güçlü ilişkiler bulunduğunu ve bu bağların nesiller boyu süreceğine inandıklarını dile getirerek, Türkiye ile ilişkileri her alanda derin stratejik ortaklığa dönüştürme kararlılığında olduklarını vurguladı.

Devamını Oku

Dünya

Uluslararası kurumlardan AB’ye, İsrail’in işgal ettiği bölgelerle ticareti yasaklama çağrısı

Published

on

By

Aralarında İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Uluslararası Af Örgütü’nün de bulunduğu 160’ı aşkın uluslararası sivil toplum kuruluşu (STK) ve sendika, Avrupa Birliği’nden (AB), İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki “yasa dışı yerleşimlerle” ticari faaliyetlerin yasaklanmasını talep etti.

Söz konusu kurumların, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e gönderdiği mektupta, uluslararası hukuka uyulması ve Avrupa’nın Filistin topraklarını gasp eden İsraillilere verdiği desteğin sona erdirilmesi çağrısı yapıldı.

Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) Temmuz 2024’te aldığı ve İsrail’in işgalini hukuka aykırı bulan kararına atıfta bulunulan mektupta, AB politikalarının halihazırda uluslararası yükümlülükleri ihlal ettiği ifade edildi.

Gasbedilmiş topraklarda üretilen malların, AB pazarına girişine izin verildiğine işaret edilen mektupta, AB’nin eylemlerini yasal taahhütleriyle uyumlu hale getirmesi ve insan hakları ihlalleriyle bağlantılı yerleşimlerle ticareti yasaklaması gerektiği belirtildi.

Mektupta, AB’nin defalarca söz konusu yerleşim yerlerini “yasa dışı” olarak nitelendirip kınadığı anımsatılarak, şu değerlendirmede bulunuldu:

“AB, bu yerleşimlerle ticaret yapmaya ve iş yapılmasına izin vermeye devam ederek yerleşimlerin sürdürülmesi ve genişletilmesiyle kaçınılmaz şekilde iç içe geçmiş olan ciddi insan hakları ve uluslararası hukuk ihlallerinin sürdürülmesine yardımcı olmaktadır.”

İşgal altındaki Batı Şeria’da 451 bin, Doğu Kudüs’te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarını gasp ediyor.

Uluslararası hukuka göre, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki bu gasplar yasa dışı sayılıyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam