Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

“İlk 48 saat depremin artçıları için çok önemli…Genelde artçılar ilk andan büyük olmaz”

Published

on

 

Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadilili, depremden sonraki ilk 48 saatin, artçı sarsıntılar için çok önemli olduğunu belirterek, genelde depremin artçılarının ilk andan büyük olmadığını ifade etti.

Vadilili, bir binanın depreme dayanıklı olabilmesi için zemin etüdünün yapılması, mühendisler tarafından hazırlanan projelerin vizelerden geçerek, kontrolden geçmesi gerektiğini, bu iki unsurun halihazırda yapıldığını kaydetti.

Yapı denetimi kısmının ise ülkedeki eksiklik olduğunu ifade eden Oğuz Vadilili, bu denetim için yasal altyapı bulunmadığını, yasal altyapının süratle sağlanması gerektiğini söyledi.

Kıbrıs’ın Alp-Himalaya deprem kuşağında olduğunu dile getiren Vadilili, dünyadaki depremlerin yaklaşık yüzde 17’sinin bu kuşakta gerçekleştiğine dikkat çekerek, can ve mal kayıpları yaratacak depremlerin meydana gelebileceğini belirtti.

Oğuz Vadilili, “Her an deprem olabilecek şekilde hayatımızı planlayıp, programlayıp ona göre yaşamalıyız” vurgusu yaptı.

Kıbrıs’ta bugün 03.07’de Baf açıklarında meydana gelen depremin ardından Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Vadilili, Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK) sorularını yanıtladı.

Bu sabaha karşı olan depremin yaklaşık 6.3 büyüklüğünde ve 36.3 km derinliğinde ölçüldüğünü ifade eden Vadilili, bütün depremlerdeki sürecin burada da gerçekleşeceğini söyledi.

“İLK 48 SAAT ÇOK ÖNEMLİ…”

Özellikle ilk 48 saatin depremin artçıları için çok önemli olduğunu vurgulayan Oğuz Vadilili, genelde depremin artçılarının ilk sarsıntıdan büyük olmadığını ifade etti. Dün gece saat 05.00 sularında aynı noktada 3 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldiğini belirten Vadilili, bunun 6.3’lük depremin artçısı olarak kaydedildiğini ifade etti.

DEPREME HAZIR MIYIZ?

“Depreme hazır mıyız?” sorusunu iki aşamada yanıtlayan Oda Başkanı Vadilili, ülkedeki binalarda zemin etüdü zorunluluğu arandığına işaret ederek, şöyle devam etti:

“Zemin etüdü ile binamızı yaptığımız zeminin karakterleri ortaya çıkmakta ve bu karakterler ışığında inşaat mühendisleri binalarımızı deprem yönetmeliklerine uygun şekilde dizayn etmektedir. Bu bizim ülkemizde yaklaşık 10-15 yıllık süreç içerisinde farklı kurumların istekleri ölçüsünde yerine getirilirdi. Son 3 buçuk-4 yıldır odamız ve İnşaat Mühendisleri Odası’nın imzaladığı zemin değerlendirmeleri protokolü vasıtasıyla birlik çatısı altında düzgün bir şekilde yerine gelmektedir. Bundan dolayıdır ki zemin parametreleri yeni yapılan binalarda dikkate alınmaktadır. Bu önemli bir gelişmedir.”

Projelere, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (KTMMOB) çatısı altındaki odalarda vize verildiğine dikkat çeken Vadilili, “Bu da hesapların doğru yapıldığının bir kontrolüdür” şeklinde konuştu.

“PROJENİN FİİLİ OLARAK UYGULANIP UYGULANMADIĞI DENETLENMELİ”

Yapı denetimi kısmının ülkedeki eksiklik olduğunu ifade eden Oğuz Vadilili, inşa edilecek standartların projeler aracılığıyla ortaya çıkmasına rağmen projenin fiili olarak uygun olarak yapılıp, yapılmadığının denetlenmesi gerektiğini kaydetti. Bu denetim için yasal altyapı bulunmadığını belirten Oda Başkanı Oğuz Vadilili, yasal altyapının süratle sağlanması gerektiğini söyledi.

Vadilili, bir binanın depreme dayanıklı olabilmesi için zemin etüdünün yapılması, mühendisler tarafından hazırlanan projelerin vizelerden geçerek, kontrolünün yapılması gerektiğini; bu iki unsurun halihazırda yapıldığını dile getirdi.

Oğuz Vadilili, ancak inşaat aşamasında denetimin yapılması gerektiğini ve bunun yapılmadığını kaydederek, örneğin Türkiye’de bunun hayata geçtiğini dile getirdi; “Bunu da eğer yerine getirirsek yeni yapılan binalarda depreme dayanıklılığı gönlümüzün rahat olabileceği bir aşamaya getirebiliriz” diye konuştu.

“ESKİ YAPILAR SÜRATLE GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”

Eski yapıların süratle gözden geçirilmesi gerektiğine işaret eden Vadilili, deprem yönetmeliğinden önce inşa edilmiş yapılar, öncelikli olarak okullar, hastaneler, kamu binalarının kontrol edilmesi gerekliliğine vurgu yaparak, “Yenilenecek binalar yenilenmeli, güçlendirilecekse güçlendirilmeli” dedi.

“DEPREM BİZİM KADERİMİZ… KAÇAMAYIZ”

Ülkenin deprem kuşağında olduğuna dikkat çeken Vadilili, “Deprem bizim kaderimizdir, bundan kaçabilecek bir durumumuz yoktur. Bugün 6.3’tür büyüklük, yarın 7 veya 8 olur, daha önce olduğu gibi…” ifadelerini kullandı.

“DÜNYADAKİ DEPREMLERİN YÜZDE 17’Sİ BİZİM KUŞAKTA GERÇEKLEŞİYOR”

Kıbrıs’ın Alp-Himalaya deprem kuşağında olduğunu dile getiren Vadilili, dünyadaki depremlerin yaklaşık yüzde 17’sinin bu kuşakta gerçekleştiğini söyledi. Afrika plakası diye adlandırılan plakanın Avrasya plakasının altında daldığını anlatan Oğuz Vadilili, “Bu bizim ana deprem kaynağımızdır” dedi.

Aletsel olarak ölçüm yapılmaya başlanan son yüzyılda ülkede 7 adet 6 büyüklüğünde deprem kaydedildiğini dile getiren Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Vadilili, “Tarihsel kayıtlardan elde ettiğimiz bilgilerde, örneğin 1222 Baf depremi 7.5 büyüklüğünde, 1300 yılları başındaki Girit depremi 8.4 büyüklüğünde… Bu depremlerin mallara hasar veren ve can kayıplarına yol açan depremler olduğu dikkatimizi çekmektedir” ifadelerini kullandı.

Bu bilgiler ışığında can ve mal kayıpları yaratacak depremlerin meydana gelebileceğine dikkat çeken Oğuz Vadilili, “Deprem her an olabilecek şekilde hayatımızı planlayıp, programlayıp ona göre yaşamalıyız” şeklinde konuştu.

Vadillili, yasal olarak yapılması gerekenlerin yanı sıra olası bir yıkım anında buna müdahale edebilecek araç, gereç ve personelin sürekli hazır halde olmasının önemini de belirtti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam