Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“İlk Gençlik Romanı Ödül Töreni”, Gülten Dayıoğlu’nın katılımıyla yapıldı

Published

on

Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı’nın her yıl düzenlediği “İlk Gençlik Romanı Ödül Töreni”, bu yıl Atatürk Öğretmen Akademisi (AÖA) ev sahipliğinde KKTC’de yapıldı.

Her yıl Gülten Dayıoğlu’nun doğum günü olan 15 Mayıs’ta gerçekleştirilen törende bu yıl ödüle ‘Buradayım’ isimli romanıyla Filiz Gündoğan layık görüldü.

Tören açılışında, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü, AÖA Yönetim Kurulu üyesi Murat Aktuğ, AÖA Başkanı Prof. Dr. Güner Konedralı ve Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı Genel Sekreteri ve Sözcüsü Murat Dayıoğlu birer konuşma yaptılar.

Açılış konuşmaları sonrasında ‘Türkiye ve KKTC’de Çocuk ve Gençlik Edebiyatı’nın Gelişimi’ isimli panel düzenlendi. Panelin başkanlığını Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Sever üstlendi.

Panelde, Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Öznur, 29 Mayıs Üniversitesi’nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Karagül ve Akdeniz Karpaz Üniversitesi’nden Dr. Çağın Zort konuştu.

Panel sonrasında gerçekleştirilen ödül töreninde, Gülten Dayıoğlu tarafından Filiz Gündoğan’a ödülü takdim edildi.

Etkinlik Gülten Dayıoğlu’nun 90. yaş gününün kutlanması sonrasında imza etkinliğiyle son buldu.

-Aktuğ

Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü, AÖA Yönetim Kurulu Üyesi Murat Aktuğ törende bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bugün burada sadece bir ödül töreni maksadıyla bir araya gelmiş değiliz. Bugün burada Türkiye Cumhuriyeti edebiyatıyla ilgili belki de tarihin en üretken yazarının vesile olduğu bir vakıfın ödül töreni için bir araya geldik.” dedi.

Kendisinin Gülten Dayıoğlu’yla tanışmasının 1970’li yıllarda Ayşegül serisiyle başladığını söyleyen Aktuğ, bu kitapların sorgulama, hayal gücünü geliştirme ve toplumsal konularda farklı bakış açıları edinme becerilerini geliştiren bir başlangıç olduğunu kaydetti.

Aktuğ, çocukların ve gençlerin gelişiminin sadece edebiyatçı ve yazarların katkısıyla sağlanamayacağını işaret ederek, aileler ve öğretmenlere önemli görevler düştüğünü, Atatürk Öğretmen Akademisi gibi kurumların desteklerinin sağladığı bu gibi ortamların çok önemi olduğunu ifade etti.

Konuşmasının sonunda edebiyatın bir çocuğun iç dünyasında köprü kurmak olduğunu aktaran Aktuğ, “Gelin bu köprüleri hep birlikte kuralım.” şeklinde konuştu.

-Konderalı

Atatürk Öğretmen Akademisi Başkanı Prof. Dr. Güner Konderalı da konuşmasında Vakfın her yıl düzenlediği “İlk Gençlik Romanı Ödül Töreni”ni gerçekleştirdiklerini işaret ederek, bunun sadece bir ödül töreni değil, aynı zamanda umuda ve inanca olan bir yolculuğun kutlanması olduğunu söyledi.

Gülten Dayıoğlu’nun kurduğu vakıf sayesinde genç kalemlere ellerini uzattığını ve onların seslerini daha gür duymalarını sağladığını kaydeden Konderalı, gençlerin seslerinin sadece edebiyatı değil toplumu da değiştirip, dönüştürdüğünün altını çizdi.

Konderalı, Dayıoğlu’nun yalnızca Türk Edebiyatı’nın üretken ve değerli bir yazarı olmadığını aynı zamanda çocukların ve gençlerin dünyasını derinden anlayan, onların düşlerine, sıkıntılarına kulak veren edebiyat dünyasının Fadiş’i olduğunu dile getirdi.

Gülten Dayıoğlu’nun izinden yürüyen her kalem bizim için bir ışık demetidir.” diyen Konderalı, bu ışığı çoğaltmak ve yaymanın da öğretmen ve öğretmen adaylarının en kutsal görevleri olduğunu söyledi.

Konderalı konuşmasında, ödül alacak genç yazarı da kutlayarak, “Kaleminiz hiç susmasın.” dedi.

-Murat Dayıoğlu

Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı Genel Sekreteri ve Sözcüsü Murat Dayıoğlu ise konuşmasında Vakıf hakkında bilgi vererek, 2007 yılında kurulduğunu belirtti.

Vakfı 2007 yılından bu yana hep etkin tuttuklarına dikkat çeken Murat Dayıoğlu, “O taahhütten bu yana 18 tane ödül verdik. 18 tane kitabımız yayınlandı.” dedi.

Murat Dayıoğlu, bugün Vakfın logosuyla yayınlanan kitapların hem gençler ve çocuklar arasında hem de öğretmenler ve veliler arasında tavsiye edilir kitaplar olarak kabul edildiğini işaret etti.

Bu yıl ödül alan yazar Gündoğan’ı da kutlayan Dayıoğlu, Vakıf olarak nisan ayında o yılın yazarını belirlediklerini ve 23 Nisan’da da Gülten Dayıoğlu’nun ödülü alan kişiye kazandığını bildirdiğini ve Gülten Dayıoğlu’nun doğum günü olan 15 Mayıs’ta da ödül törenini yaptıklarını açıkladı.

– “Türkiye ve KKTC’de Çocuk ve Gençlik Edebiyatı’nın Gelişimi” isimli panel düzenlendi

Açılış konuşmaları sonrasında gerçekleştirilen panelde başkanlık yapan Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sedat Sever aynı zamanda Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi Kurucu Müdürü olduğunu söyleyerek, böylesi bir merkezin Türkiye’de tek olduğunu söyledi.

Panelde, Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Şevket Öznur, Kıbrıs’ta çocuk edebiyatının tarihçesi hakkında sunum yaptı. Çocuk edebiyatında masalların önemli bir yeri olduğunu işaret eden Öznur, başta Reşat Ebeoğlu olmak üzere bu alana katkı yapanlar hakkında bilgi verdi.

Türkiye’de Çocuk Edebiyatı’na dair konuşan 29 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Karagül, Türkiye’de çocuk edebiyatının öncelikle Avrupa’daki eserlerin çevirileri üzerinden başladığını, daha sonra bu çevirileri yapan yazarların çocuk edebiyatı üzerine eserler yazdıklarını söyledi.

Akdeniz Karpaz Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Çağın Zort ise konuşmasında çocuk edebiyatı bağlamında masallar, ninniler ve şiirler hakkında konuşarak, Kıbrıs Türk kültürünün bir parçası olan ninnilerden örnekler verdi.

-Gülten Dayıoğlu

Panel sonrasında gerçekleştirilen ödül töreninde, Gülten Dayıoğlu katılımcıların alkışlarıyla 90. yaş günü kutladı.

Törende, “Buradayım” isimli romanıyla birinci gelen Filiz Gündoğan’a ödülünü takdim eden Gülten Dayıoğlu, Kıbrıs’a koşarak geldiğini ve doğum gününü de ilk kez yurt dışında kutladığını söyledi.

Konuşmasında, Vakfın kuruluş aşaması hakkında da kısa bir bilgi veren Gülten Dayıoğlu, Vakfın kuruluş fikrini ilk ortaya attığı 2007 yılında onu destekleyen eşi Cevdet Dayıoğlu’nu kendisine “Ben varım. Yayındayım.” dediğini ifade etti.

Vakfın kuruluş aşamasında birçok insanın destek olduğunu aktaran Dayıoğlu, herkese teşekkür etti.

Dayıoğlu, o dönemde 40 üniversiteye mektup yazdığını ve 15 üniversitenin geri dönüş yaptığını söyleyerek, o günden itibaren bugüne kadar üniversiteleri dolaşıp bu tür törenler düzenlediklerini kaydetti.

Dayıoğlu, tek hedeflerinin çocuk olduğunu işaret ederek, “Amacımız kitap okuma kültürünün oluşmasıdır.” şeklinde konuştu.

Konuşmasının sonunda Kıbrıs’a dört defa geldiğini belirten Dayıoğlu, “Tüm kalbimle herkese teşekkür ediyorum.” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, sanatçı Haluk Levent’i kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, sanatçı Haluk Levent’i kabul ederek Şampiyon Meleklerin Adıyaman’da görülen mahkemesi ile ilgili olarak bilgi alışverişinde bulundu.

Haluk Levent, önemli bir süreç olan İsias davası ile ilgili Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Tatar ve Haluk Levent konu ile ilgili daha da takipçi olunması adına görüş alışverişinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuyu ilk günden beri hassasiyetle takip ettiğini ifade ederek, felaketle ilgili bir de kitap yazdığını belirtti ve kitabı Haluk Levent’e takdim etti.

Cumhuriyet yerleşkesi karşısında yapılan 400 dönümlük park bitince orada uygun bir yere de Şampiyon Melekler adınının verilmesini düşündüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar önümüzdeki günlerde farklı projeler için Haluk Levent’le tekrar bir araya geleceğini dile getirdi.

Haluk Levent de “Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar ile 30 yılı aşkın bir abi kardeş ilişkimiz vardır. Şampiyon melekler konusunda desteğini görüyoruz ve bu desteğin kararlı şekilde devam edeceğini biliyoruz. Çocukların aileleri adına geldim. Çok olumlu görüşme oldu. Yakında tekrar bir araya geleceğiz. Bu çocukların ailelerinin vicdanlarını rahatlatacak sonuçlar alacağımıza eminim ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Sivil Savunma Teşkilat Başkanı Karaca’dan, Sönmezlilere veda ziyareti

Published

on

By

Görev süresi dolan Sivil Savunma Teşkilat Başkanı Atilla Karaca, Sönmezliler Ocağı’na veda ziyaretinde bulundu.

Sönmezlilerden yapılan açıklamaya göre, Atilla Karaca, muharip derneklerden Sönmezliler Ocağı’nı ziyaret etti.

Ziyarette konuşan Karaca, KKTC’de çok iyi izlenimler elde ettiğini ifade ederek, yeni Başkan Hakan Balaban’ı tanıştırdı. Balaban da devraldığı bayrağı daha ileriye taşımanın sorumluluğuyla Kıbrıslı kardeşlerinin yanında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Sönmezliler Ocağı Başkanı Erden Esenyel de, Karaca ve ekibiyle çok iyi ilişkiler kurduklarını, Karaca’yı her zaman kendilerinden biri olarak gördüklerini ve hizmetlerini takdirle karşıladıklarını belirtti.

Dernek Başkan Yardımcısı Akay Cemal da, yalnız Sönmezliler Ocağı değil, genelde Kıbrıs Türk halkının Atilla Karaca’ya önemli hizmetlerinden dolayı müteşekkir olduğunu ifade ederek, isminin her zaman anımsanacağını, kulaklarının çınlayacağını kaydetti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel: Terörsüz Türkiye projesini selamlıyoruz

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Terörsüz Türkiye projesi ile ilgili mesaj yayımladı.

Üstel, Terörsüz Türkiye projesi ile ilgili mesajında şu ifadelere yer verdi;

‘Anavatanımızın, “Terörsüz Türkiye” yolunda emin adımlarla, kararlılıkla ilerlemesini, KKTC’den heyecan, takdir ve mutlulukla takip ediyoruz.

Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşının sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti, hiçbir zaman rahat bırakılmamıştır. Taşeron terör örgütleri üzerinden güçlü Türkiye’nin yoluna taş konulmak istenmiştir. Bir anlamda kuruluşunu 102 yıl önce gerçekleştiren Türkiye Cumhuriyeti, aradan geçen bir asra rağmen varoluş mücadelesini sürdürmek durumunda kalmıştır.

PKK Terör Örgütü, yarım asrı aşkın süre, Türkiye’de vatandaşlar arası birlik ve beraberliğe maddi ve manevi büyük zarar vermiştir.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Cumhur İttifakının uyum içinde sürdürdüğü Terörsüz Türkiye, projesinin başarılı ilerleyişini Kıbrıs Türk Halkı adına takdirle izliyorum.

Terör, her nerede olursa olsun, insanlık için büyük bir tehdittir.

Terörle mücadele kolay değildir. Ancak zoru başararak terörü yenmek, yenmenin ötesinde yok etmek bir zorunluluktur.

Türkiye’de 1984’te ilk terör eylemini gerçekleştiren PKK’ya karşı Türkiye Silahlı Kuvvetlerinin gücüyle başarıyla mücadele etme yanında, geçmişte barışçıl yollar da denenmiş ancak bugün gelinen aşamaya gelinememiştir.

PKK’nın, anlaşmanın üçüncü aşaması olan silah bırakmaya uyması ve bunu sembolik bir eylemle, silahları yakarak başlamasını bizlerde dikkatle izledik.

Sayın Erdoğan’ın altını çizdiği gibi Türkiye Cumhuriyeti devleti bu başarılı noktaya pazarlıksız, al – ver yapmadan, Türk Halkının gururunu incitmeden gelmiştir. Böyle bir anlaşma ancak güçlü devlet yapısıyla başarılabilir. Anavatanımız bunu başarma yolunda ilerlerken dünyaya da örnek yaratmaktadır. TÜRKİYE ŞİMDİ, TERÖRÜ BİTİRİYOR.

Bizler, Kıbrıs Rum Yönetiminin PKK’lı teröristlere kucak açıp, eğitim olanağı sunduğunu unutmadık. Teröriste yardım eden teröristin suç ortağıdır, dedik, yanılmadık.

İnsanlık suçu olan izolasyonlarla yalnız bırakılmak istenen, Kıbrıs Türk Halkı ve KKTC’ nin dimdik yoluna devam etmesinde güçlü Türkiye’nin etkisi, gözler önündedir. Bundan rahatsız olanlar da ya Türkiye’ye doğrudan zarar vermeyi deniyor ya da zarar verecek olanlara yardım etmeyi tercih ediyor. Kıbrıs Rum Yönetiminin yaptığı da budur.

Terörsüz Türkiye başlığı altında yaşananlar Türkiye’nin hayrınadır.

TÜRKİYE’NİN HAYRINA OLANLAR, KKTC’NİN DE HAYRINADIR.

Terörle mücadelede, Türkiye’nin geldiği aşamayı, en içten başarı dileklerimizle bir kez daha selamlıyorum.’

Devamını Oku

Trending

Reklam