Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

İlkadım şehitleri anıldı

Published

on

Kıbrıs Türkünün varoluş mücadelesinde ilk şehitler olarak bilinen, dört genç törenle anıldı.

Ulus Ülfet (27), İsmail Beyoğlu (24), Mustafa Ertan (15) ve Kubilay Altaylı (16) 1957’de Küçük Kaymaklı bölgesinde Kıbrıslı Rumlarına saldırılarına karşı kullanılmak üzere bomba hazırlarken yaşanan patlamada hayatlarını kaybetmişlerdi.

Sönmezliler Ocağı önderliğinde Yenişehir’deki İlkadım Anıtı’nın yer aldığı Kurtuluş Meydanı’nda düzenlenen törene, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, Toplumcu Demokrasi Partisi Başkanı Zeki Çeler ve bazı muharip dernek temsilcileri katıldı.

Konuşmalardan önce Ulu Önder Atatürk, Kıbrıs Türk Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türkünün varoluş mücadelesine katkıda bulunma heyecanının dört gencin hayatına mal olduğunu, Kıbrıs Türkünün verdiği şehitlerle mücadelesini sürdürebildiğini ve sesini dünyaya daha güçlü bir şekilde duyurabildiğini kaydetti.

Tatar, KKTC’yi dünyaya karşı verilen şehitler sayesinde güçlü bir şekilde savunabildiklerini ifade etti.

Bomba yapımında yaşamını yitiren dört genci rahmetle anan Tatar, “Mücadelemiz devam etmektedir” dedi.

New York ve belli başlı bazı merkezlerde “Kıbrıs Türkünü nasıl oyuna getirebiliriz” üzerinde planlar çizildiğini kaydeden Tatar, “Üzerimizde büyük oyunlar oynanmaktadır” şeklinde konuştu.

Müslüman olan Kıbrıslı Türklere geçmişi unutması, geleceğe bakması ve anavatan Türkiye’den ayrıma tavsiyelerine bulunulduğunu söyleyen Tatar, 1974’te gelen Türk askerinin adadan çekilmesini ve garantilerin kaldırılmasının istendiğini anlattı.

Tatar, “Kıbrıs Türkünü yok etmek için oynanan oyunlara karşı direniyoruz, direnebiliyoruz çünkü anavatan Türkiye’miz dimdik yanımızda duruyor” dedi.

Milli siyasetten asla geri dönüş olmayacağını da yineleyen Cumhurbaşkanı Tatar, gerek Türkiye, gerekse KKTC’nin milli menfaatlerin 50 yıl öncesine göre, bambaşka bir noktaya geldiğini, küresel dengelerin değiştiğini, bağımsız KKTC’nin daha güçlü bir şekilde Doğu Akdeniz’de yerini almasının, istikrarın sürdürülebilmesi için çök önemli olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Siyasetimiz, bağımsız Türk devletinin yaşatılabilmesidir” dedi.

Egemen bir KKTC devletinin, olası bir anlaşmanın parçası olması gerektiğini kaydeden Tatar, federal bir çözümde Kıbrıs Türkünün cumhuriyetten cemaate indirilip, yok etme noktasına getirilmesinin planladığını belirtti.

Sönmezliler Ocağı’na, milli siyaseti seslendirme fırsatı yarattığından dolayı teşekkür eden Tatar, Kıbrıs Türkünün milli direnişin başladığı dönemde hiç kimsenin öngörmediği bir KKTC devletinin Türk Devletleri Teşkilatında yerini aldığını belirtti.

Tatar, “Yeni siyaset, yavru vatan, ana vatan, mavi vatan birlikte geleceğe daha güçlü” şeklinde konuştu.

Sönmezliler Ocağı Başkanı Erden Esenyel de konuşmasında, adanın tümünü Yunanistan’a bağlama (ENOSİS) hedefiyle kurulan Kıbrıs Rum Tedhiş Örgütü’nün (EOKA) 1955’den sonra ENOSİS’i istemeyen herkesi öldürmeye başladığını, buna rağmen Kıbrıslı Türklerin ENOSİS’e karşı durduğunu belirtti.

EOKA saldırılarına karşı mitingler düzenleyen Kıbrıslı Türklerin, bir şeyler yapmak gerektiği bilincinde olduğunu anlatan Esenyel, bu yönde Gizli Karaçete, 9 Eylül ve Volkan teşkilatlarının kurulduğunu anlattı.

EOKA saldırılarına karşı 9 Eylül cephesinden Ulus Ülfet (27), İsmail Beyoğlu (24), Mustafa Ertan (15) ve Kubilay Altaylı’nın (16), su borusundan bomba yapmak için bir araya geldiğini anımsatan Esenyel, bomba yapımı esnasında patlama olduğunu ve dört gencin yaşamını yitirdiğini belirtti.

Esenyel şu ifadeleri kullandı: “Kıbrıs Türk halkının uzun ve zahmetli, çileli ama direnişli kurtuluş savaşı işte bu ilk adımla atılıyor. Öyle ki, cenaze törenleri Kıbrıs Türkünün şahlanışı oluyor. Onlar bu vatanı vatan yapmak için canlarını verdi. Kıbrıs Türk toplumunun ışığa giden yolunu açtı, direniş yolunu açtı. İşe o ilk adımdır”

Şehit Aileleri ve Mâlül Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan da, Kıbrıslı Rumların, ENOSİS’e giden yolda tek engel olarak gördükleri Kıbrıslı Türkleri sindirmek veya yok etmek için insanlık dışı yollara başvurduğunu, Türk-İngiliz, sivil-asker ayrımı yapmadan öldürmeye başladığını, buna karşı Kıbrıslı Türklerin kurduğu küçük örgütler daha sonra Volkan çatısı altında bir araya geldiğini anlattı.

Rum saldırılarına karşı eylemler düzenlendiğini, Kıbrıslı Türk öğrencilerin Rum emlaklarına zarar vermek için görev aldığını, spor kulüplerinin direniş yuvası haline dönüştürüldüğünü anlatan Benan, “Yürekleri öfkeyle kabarıp kalkan bu gençler, Rumlara karşılık vermek istiyorlardı, ama elimizde silah yoktu. Silahlarını kendileri yapmaya karar verdiler. En kolayı da bomba imalatıydı.” dedi.

Yapılan bombaların hudut köylerindeki Rum dükkanlarına fırlatıldığını belirten Benan, olayı şöyle anlattı: “Ulus Ülfet yüreği heyecandan fırlayacak halde Mustafa İsmail’in evine koştu. Bu akşam mutlaka bir araya gelerek bu işi yapmaları gerekiyordu. Bütün malzemeleri temin etmiş, gerekli dinamit, barut ve bomba hazırdı. Gerekli formül de bulmuştu. EOKA’cılara gereken dersi vermek için bombaları üzerlerine yağdıracaklardı”.

Benan, 31 Eylül 1957’de 21.48’de Küçük Kaymaklı sakinlerinin büyük bir patlama sesiyle uyandığını belirten Benan, söz konusu gençlerin bomba yapımı esnasına meydana gelen patlamada yaşamlarını yitirdiğini kaydetti.

Benan, “Kıbrıs Türk halkının ilk direniş şehitleri, mücadelenin meşalesini ateşleyen 9 Eylül Cephesi’nin doğal lideri Ulus Ülfet, İsmail Beyoğlu, Mustafa Ertan ve Kubilay Altaylı bu şekilde şehit olmuşlardı” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

HP Parti Meclisi Özersay’ın cumhurbaşkanı adaylığını oylamak amacıyla toplanacak

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Parti Meclisi Genel Başkan Kudret Özersay’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, aday olup olmayacağını oylamak amacıyla toplanacak.

HP’den verilen bilgiye göre 30 Temmuz Çarşamba akşamı yapılacak toplantı Yakın Doğu Üniversitesi Kütüphanesi Konferans Salonu’nda yer alacak. Oylamanın ardından saat 21.00’de kararla ilgili basına açıklama yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Asaf Şenol yarın toprağa verilecek

Published

on

By

Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından Asaf Şenol yarın İsmail Safa Camii’nde kılınacak öğle namazından sonra Lefkoşa Kabristanlığı’nda defnedilecek.

1956 doğumlu Asaf Şenol bugün hayatını kaybetti. Şenol’un bir süredir tedavi gördüğü öğrenildi.

Veteriner hekim olan Asaf Şenol, Lefkoşa Kaymakamlığı ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı yapmıştı.

-Mesajlar

Sağlık Bakanı Dr. Hakan Dinçyürek, Şenol’un vefatı nedeniyle mesaj yayımladı. Dinçyürek mesajında, “Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından Asaf Şenol’un vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayım. Kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına başsağlığı diliyorum” ifadeleri yer aldı.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer de Şenol’un vefatı nedeniyle yayımladığı başsağlığı mesajında, “Memleketine sevdalı, örnek bir yurtsever olarak yaşamını sürdürmüş, değerli dostumuz Asaf Şenol’u kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içerisindeyiz. Işıklar içerisinde, huzurla uyusun” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Baybars, Rogers ve Manavoğlu’ndan Erhürman’a destek

Published

on

By

Gazimağusa Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, Girne Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers ve eski milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçiminde CTP’nin adayı CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’a destek vereceğini açıkladı.

Baybars, Rogers ve Manavoğlu tarafından yapılan ortak açıklamada, ülkenin son dönemde, iç ve dış politik krizlerin, belirsizliklerin ve güvensizliklerin hakim olduğu bir siyasi iklimden geçtiği ifade edildi. “Kötü yönetimin etkisiyle oluşan bu ortam; toplumsal adalet duygusunu aşındırmış, demokratik değerleri yıpratmış, kurumsal yapıyı çökme noktasına getirmiştir” denilen açıklamada, bu süreçte Kıbrıs Türk halkının, iradesinin gölgelendiğini, geleceğe dair umutlarının zayıfladığını derinden hissettiği kaydedildi.

Genç kuşakların, bu topraklarda yaşam kurma umudundan uzaklaştığı, gözlerini göç yollarına çevirdiği ifade edilen açıklamada, “Uluslararası hukukla uyumlu kapsayıcı ve vizyoner bir siyasi anlayışın eksikliği halkımızın dünyayla bütünleşmesini zorlaştırmış, toplumu dışa kapalı ve yalnız bir konuma itmiştir. Sürdürülebilir olmadığı artık açıkça ortada olan bu siyasi anlayışın terk edilmesi kaçınılmazdır” denildi.

Açıklamada, Kıbrıs Türk halkının, artık günü kurtaran değil, geleceği inşa etmeyi öncelik edinen bir yönetişim anlayışına geçmesi gerektiği belirtildi. Ülkenin, bir yandan içeride kurumsal yapısını yeniden inşa etme, diğer yandan ise dış dünyada görünürlüğünü ve meşruiyetini artırma zorunluluğuyla karşı karşıya olunduğu ileri sürülen açıklamada, “Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi, kişilere veya partilere indirgenmiş bir tercihten öte halkımızın geleceğini tayin edecek tarihi bir yol ayrımıdır.” denildi.

Anayasa’da devletin başı olarak Cumhurbaşkanının, halkının birliğini temsil etme görevi olmasına rağmen bu dönemin, halkın kutuplaştırıldığı ve birleştirici bir iradenin sergilenmediği bir dönem olduğu savunuldu.

– Kıbrıs meselesi

Kıbrıs meselesinde çözümsüzlüğün kalıcılaşmasına karşı olunduğu ifade edilen açıklamada, adil, sürdürülebilir ve her iki halkın da siyasi eşitliğini ve güvenliğini gözeten kapsamlı bir çözüm iradesiyle; diplomasi masasından kaçmayan, yapıcı ve kararlı bir liderliğin arkasında durulması gerektiğine inanç belirtildi.

Açıklamada, “Rum liderliğinin mülkiyet konusunda yarattığı kriz karşısında somut ve etkili bir girişimde bulunulmamış, karma evliliklerden doğan çocukların temel hakları ve diğer haklarımızla ilgili net ve kararlı bir duruş sergilenememiş, Rum liderliğinin attığı adımlara karşı proaktif bir siyaset üretilememiştir.” eleştirisi yapıldı.

-“Sayın Tufan Erhürman’a açık ve samimi desteğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz”

İhtiyaç duyulan şeyin, birleştiricilik misyonunu hayata geçirecek, kriz anlarında sorumluluk alan, halkın hak ve çıkarlarını cesaretle savunan, hukuki donanımı yüksek, güven duyulan bir liderlik olduğu belirtilen açıklamada, halkın hak ve çıkarları doğrultusunda, hakikatin ve tarihin doğru tarafında durma sorumluluğuyla hareket edildiği ifade edildi.

Açıklama şöyle devam etti:

“Kıbrıslı Türklerin; Kıbrıs Türk halkının demokratik iradesine saygılı, hukuk devleti ilkelerinden ve kurumsallıktan sapmayan, kutuplaşma yerine birlik ve toplumsal uzlaşıyı esas alan, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesiyle hareket eden, halkımızın siyasi eşitliği ve uluslararası temsiliyeti için kararlılıkla mücadele eden, diyalog ve diplomasi zeminini her koşulda önceleyen, dış politikada saygın ve akılcı bir çizgiyi temsil eden liderlik anlayışıyla yönetilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sayın Tufan Erhürman’a açık ve samimi desteğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz”

Devamını Oku

Trending

Reklam