Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“İmalathane şartı yanında hayvan hastalıkları ve bakımı alanlarında da yerine getirilmesi gerekli şartlar var”

Published

on

Menşei korumalı ürün (PDO) mühürlü hellim üretimi için imalathanelerin yanında, hayvan hastalıkları ve hayvan yetiştiriciliği alanlarında da bazı şartlar yerine getirilmesi gerekiyor.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı ve Hellim Koordinasyon Kurulu üyesi Emirali Deveci, Gülgün Süt Ürünleri imalathanesine PDO sertifikası verilmesi ve hellimin Avrupa ülkelerine pazarlanabilmesi sürecinde gelinen aşamayla ilgili TAK’a açıklama yaptı.

Hellim ürünü Avrupa Birliği tarafından menşei korumalı ürün olarak tescil edildikten sonra, Kuzey Kıbrıs’tan Yeşil Hat Tüzüğü kapsamında AB’ye hellim ihraç edilebilmesi için imalathane, hayvan hastalıkları ve hayvan bakımı konusunda yerine getirilmesi gereken koşullar bulunuyor.

-“Gülgün Süt Ürünleri’nin tabii olduğu denetim, imalathane standartlarıyla ilgili… Tamamlanması gerekli 2 çalışma daha var”

Deveci, Gülgün Süt Ürünleri’nin tabii olduğu denetimin, imalathane standartlarıyla ilgili olduğunu, PDO sertifikalı ürün üretip ihraç edebilmek için tamamlanması gereken iki çalışmanın daha bulunduğuna dikkat çekti. Deveci bu çalışmaları 10 yıl önce başlattıklarını ifade etti.

– “Hayvan işletmelerini hastalıklardan ari bir duruma getirmek…”

Bir çalışmanın, hayvan işletmelerini hastalıklardan ari bir duruma getirmek olduğunu kaydeden Deveci, bu çalışmayı 2023’ün sonunda tamamlamayı hedeflediklerini kaydetti. Deveci “Bu sürecin en önemli adımı, hayvan işletmelerini hastalıklardan ari bir duruma getirmektir” dedi.

Hayvan işletmelerini hastalıklardan ari yapmak için 2015’den beri Avrupa Birliği kurumları ile birlikte çalıştıklarını ifade eden Deveci, 2017’de yüzde 1.5 olan hastalık oranının bugün yüzde 0,11’e (binde bire) düştüğünü kaydetti. Deveci, “Hastalıklardan ari işletmeler konusunda çok ciddi bir yere geldik” dedi.

Deveci, hayvan işletmelerinde hastalık oranını 2023’de sıfıra indirmeyi hedeflediklerini, işletmeler hastalıklardan ari duruma gelmeden Avrupa Birliği ülkelerine hellim ihracatında sorun yaşanacağını kaydetti.

Diğer bir ayağın da hayvan bakımı ile ilgili olduğunu belirten Deveci, 11 hayvan işletmesinin istenilen koşulları yerine getirdiğini, amaçlarının bu sayıyı arttırmak olduğunu söyledi.

Deveci, bu bölümde hayvanlara yedirilen yem, yatırıldığı yer ve verilen ilaçlar gibi koşulların incelendiğini, işletmelerin denetiminin yine (KKTC’de denetimleri yapmakla görevlendirilen bağımsız kuruluş) Bureau Veritas tarafından denetleneceğini kaydetti.

Sütün nakliyesinin de bir bacak olduğuna işaret eden Deveci, pilot çalışma olsun diye hastalıklardan ari ve hayvan bakım koşullarını yerine getiren işletmelerden alınan sütün, buzluklu araçlarla PDO sertifikası alan veya başvuran süt ürünü imalatçılarına taşınmakta olduğunu kaydetti.

Yapılan çalışmaların sadece Avrupa ülkelerine ihraç hedefiyle yapılmadığını, ülke insanının gıda güvenliği açısından daha sağlıklı ürünlere erişimi ve ülke ekonomisine katkısının da önemsendiğini kaydeden Deveci, PDO sürecinin bu çalışmalara ivme kazandırdığını söyledi.

PDO’lu hellim belgesinde, küçükbaş süt oranının mevsimsel olarak değişik olduğunu, sütün az olduğu dönemlerde yüzde 10, çok olduğu dönemlerde yüzde 25, bu oranın da zaman içinde yüzde 51’e çıkarılmasının öngörüldüğünü, ancak söz konusu geçiş sürecinin ne olması gerektiği konusunda Avrupa Komisyonu ile Güney Kıbrıs’ın görüşlerinin farklı olduğunu söyledi.
Avrupa Komisyonu geçiş sürecinin 2014’te başladığını söylerken Güney Kıbrıs’ın bu sürecin 2021’de başlaması gerektiğini savunduğunu kaydeden Deveci, Güney Kıbrıs’ın küçükbaş süt oranının yüzde 51’e çıkartılması için ek zaman kazanmaya çalıştığını, Avrupa Komisyonunun dediği gibi geçiş süreci 2014’te başlamışsa koyun/keçi süt oranının 2024’te yüzde 51 olması gerektiğini ifade etti.

-Karar alma mekanizmasında Kıbrıs Türk tarafı yok

Hellim üretimi ile ilgili değişiklik yapılacağında Kıbrıs Türk tarafının da görüşlerinin alınması gerektiğinin Avrupa Komisyonuna pek çok kez iletildiğini ancak küçük değişikliklerin, Güney Kıbrıs’ta tarımdan sorumlu bakanlık tarafından Kıbrıs Türk tarafının görüşleri alınmadan yapılmaya devem edildiğini kaydeden Deveci, hellimdeki kuru madde oranı için gidilen değişiklikte Kıbrıs Türk tarafının görüşünün alınmamasının bunun bir örneği olduğunu söyledi.

Avrupa ülkelerine ihracat başlayacağında küçükbaş süt üretiminin de arttırılabileceğini kaydeden Deveci, bugün hayvan işletmelerinde küçükbaşın et için üretildiğini dolayısıyla kuzuların uzun süre anneden emzirilmesine müsaade edildiğini ancak küçükbaş süte olan talebin artması durumunda kuzuların başka yöntemlerle beslenmesine gidileceğini, bu durumda da daha çok küçükbaş sütünün üretimde kullanılabileceğini anlattı.

Deveci, talep olması halinde mevcut küçükbaş hayvan sayısı ile kayda değer hellim üretimi yapılabileceğini söyledi.

-Hedef kilosu 8 Euro bandında pazar bulunması…

Emirali Deveci, PDO sertifikalı ürüne (tüccara satış fiyatı olarak) kilosu 8 Euro bandında pazar bulmayı hedeflediklerini, bunun iyi bir rakam olduğunu, bugün Arap ülkelerine 5-6 Dolar (4.5- 5.5 Euro) bandında hellim satıldığını söyledi.

-İki imalatçının daha başvurusu var…

Deveci, iki süt ürünü imalatçının daha Bureau Veritas’a denetleme için başvurusunun bulunduğunu da kaydetti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Ombudsman, Hasan Eratal’ın başvurusunu soruşturarak raporladı

Published

on

By

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol, Hasan Eratal’ın başvurusuna ilişkin hazırladığı raporda, Hasan Eratal’ın dilekçesine geç yanıt verilmesinin İyi İdare Yasası’na aykırı olduğunu belirtti.

Hasan Eratal, Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi’nin tasfiyesine ilişkin çıkarılan Yasa Gücünde Kararname sonrasında, direktörü olduğu Armos Port Management and Trading Ltd.’in KKTC limanlarında faaliyet gösterebilmesi için Başbakanlık ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na yaptığı başvurulara yanıt alamadığını iddia ederek, konunun soruşturulması talebiyle Ombudsman’a başvurmuştu.

Ombudsman İlkan Varol’un yayımladığı raporda, Başbakanlığın söz konusu dilekçeyi üç ay gecikmeyle, ilgili bakanlığa ilettiği ve bu durumun, İyi İdare Yasası’nın “beş iş günü içinde yetkili makama iletilmesi” hükmüne aykırı olduğu ifade edildi. Raporda ayrıca, dilekçe sahibine yazılı bilgilendirme yapılmadığı da tespit edildi.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın Eratal’ın dilekçesine yalnızca sözlü yanıt verdiğini belirten Varol, Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi’nin tasfiye sürecinin sürdüğünü ve Armos Port Management’in mevcut yasa gereği liman hizmetleri için yetkilendirilemeyeceğini ifade etti.

Varol, tasfiye süreci devam ettiğinden liman hizmetlerinin hâlen şirket bünyesindeki yasal üyeler tarafından yürütülmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını; ancak limanlardaki hizmetlerin ihale ya da özelleştirme yoluyla yürütülmesinin mevcut mevzuata uygun olmadığını vurguladı.

Merkezi İhale Komisyonu tarafından açılan iki farklı ihalenin hukuki görüş doğrultusunda iptal edildiğini aktaran Varol, limanların işletme hakkı devri yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin girişimlerin 24/2012 sayılı Özelleştirme Yasası kapsamında yürütülmesine rağmen, Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi’nin bu yasa kapsamına girmediğini kaydetti.

Varol, dilekçeye zamanında yanıt verilmemesinin yasalara aykırı olduğunu; öte yandan, Eratal’ın limanlarda yetkilendirilme talebinin mevcut hukuki zemine dayanmadığını ifade etti. Raporda ayrıca, sürecin gereğinden fazla uzadığına işaret edilerek, liman hizmetlerinin sağlıklı şekilde yürütülebilmesi için Limanlar Dairesi Yasası’nda değişikliğe gidilmesi veya yeni bir yasal düzenleme yapılmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tabipler Birliği:Sağlıkta köklü reforma ihtiyaç var

Published

on

By

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Ceyhun Dalkan, sağlık sisteminin pansumana değil, köklü reforma ihtiyacı olduğunu kaydetti.

Dalkan, sağlıkta kalıcı, adil ve etkin bir düzen isteniyorsa ülkedeki birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendiren, koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerini temel alan bir yapıya yönelmek zorunda olunduğunu aksi takdirde açılışı yapılan her binanın, atılan her yeni adımın sağlıkta kısa vadeli çözümler sunacağını savundu.

Yazılı açıklamasında sağlık sistemiyle ilgili değerlendirme ve önerilerde bulunan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Ceyhun Dalkan, Maraş’daki sağlık merkezinin hizmete girmesini memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

Dalkan, bölgede artan sağlık hizmeti ihtiyacına yanıt verme adına atılan bu adımın yereldeki erişimi artırma potansiyeli taşıdığını söyledi.

Ülkedeki birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmenin yolunun, sadece bazı sağlık ocaklarını veya merkezlerini büyütmek ya da yenilemek olmadığını vurgulayan Dalkan, yapılması gerekenin sağlıkta parça parça iyileştirmeler değil, bütünlüklü ve sürdürülebilir düzenlemeler olduğunu ifade etti.

Aile hekimliği temelli, güçlü bir birinci basamak sisteme işaret eden Ceyhun Dalkan, bu sistemin hem sağlığa erişimi artıracağını hem de ikinci ve üçüncü basamak hastanelerdeki hasta yükünü azaltacağını kaydetti.

Etkili basamak hekimliği modeline de dikkat çeken Dalkan, bu model sayesinde toplum temelli tarama ve kontrol programlarının devreye sokulabileceğini ifade etti.

Mevcut sağlık sisteminin koruyucu hizmetlerden yoksun olduğunu savunan Dalkan, sağlık planlamasının, tüm tarafların katılımıyla, şeffaf, veriye dayalı ve kamusal yararı gözeten bir yaklaşımla yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı.

Ceyhun Dalkan, Genel Sağlık Sigortası sisteminin basmak hekimliği modeline entegre şekilde planlaması gerektiğini de kaydetti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Memur-Sen’den 1 Ağustos mesajı…

Published

on

By

Memur-Sen, 1 Ağustos, Kıbrıs’ın fethinin 454’üncü, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın 67’nci ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 49’uncu kuruluş yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Memur-Sen Genel Sekreteri Mehmet Mutlu mesajında Kıbrıs’a Türk mührünün vurulduğu üç tarihi günün yıldönümünü kutlamanın onur ve gururunu yaşadıklarını vurguladı.

Varoluş savaşında, canlarını feda eden tüm şehitleri saygı ve rahmetle, gazileri ise minnet ve şükranla anan Mutlu halkın Toplumsal Direniş Bayramını kutladı.Mutlu mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Kıbrıs Türk halkı olarak üç tarihi günü bir arada kutlamanın bahtiyarlığını yaşamaktayız. EOKA Tedhiş Örgütünün ENOSİS hedefine karşı, savunma amacıyla kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı 11 yıl boyunca kahramanca direnmiş barış harekatlarının zaferle sonuçlanmasıyla misyonunu Güvenlik Kuvvetlerine devretmiştir. KKTC Devleti’nin iç ve dış güvenliğinden sorumlu, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığımız, her türlü modern silah ve araç gerece sahip, en güvenli kurumumuzdur.”

Devamını Oku

Trending

Reklam