Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

İngiliz Sömürge İdaresine Karşı Direnişin 67. yıldönümü. Lefkoşa Şehitler Abidesi’nde tören düzenlendi

Published

on

Lefkoşa Şehitler Abidesi önünde, “27-28 Ocak 1958 İngiliz Sömürge İdaresine Karşı Direnişin 67’nci yıl dönümü” dolayısıyla anma töreni düzenlendi.

Anma töreninde; anıta çelenkler sunuldu, saygı duruşu, saygı atışı yapıldı, İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Törene; Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Lefkoşa Kaymakamı Cemal Kuyucu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Lefkoşa Türk Belediyesi temsilcileri ile siyasi parti, dernek, kurum, kuruluşlar ile muharip dernekler ve diğer yetkililer katıldı.

Törende, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Genel Başkanı Gürsel Benan konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının 67 yıl önce bu topraklarda geleceği ve ayrı bir halk olarak yaşayabilmesi için İngiliz Sömürge İdaresine karşı verdiği mücadeleye dikkat çekti. 

Öğrencilerin o yıllarda meydanlarda baskıcı sömürge idaresine karşı başlattıkları hareketin ada geneline yayıldığını anımsatan Tatar, “67 yıl sonra onları unutmadık. Tüm şehitlerimizi hiçbir zaman unutmayacağız.” diye konuştu.

“Adayı Yunanistan’a bağlamak için EOKA’cılara ve Enosis’e karşı milletimizin verdiği mücadele ve fedakarlıklar, bizi bugünlere kadar taşıyabilmiştir.” diye konuşan Tatar, 1958 yılının “Şahinler Yılı” olarak ilan edilirken Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kuruluşuna giden yoldaki sürece de değindi.

Tatar, 27-28 Ocak direnişiyle Kıbrıslı Türklerin “Cemaat değil, bir halk” olduğunu ve Kıbrıs’ta iki ayrı halk olduğunu dünyaya gösterdiğini ifade ederek, 27-28 Ocak direnişi ve sonrasında verilen mücadeleyle Kıbrıs Türk halkının eşit kurucu ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ulaştığını ifade etti.

Tatar, 27-28 Ocak 1958’de verilen mücadelede şehit düşenleri saygıyla andıklarını belirtti.

“Davamız hala daha devam etmektedir.” diyen Tatar, federasyon sürecine değindi, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü vurgusu yaptı.

Kıbrıs’ta en az Rumlar kadar egemen olan bir Kıbrıs Türk halkı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Devlet sahibiyiz, halkız ve kendi irademizle geleceğimizi yöneltmeye elbette hakkımız vardır. Çünkü; ödenen bedeller, fedakarlıklar, uluslararası anlaşmalar, Anavatanımız ve şehitlerimiz vardır…” şeklinde konuştu. 

– “Yeni bir yola girdik ve yeni bir siyaset ortaya koyduk”

“Mademki, federal temelli bir anlaşmaya hiçbir zaman razı olmadılar, eşitliğimizi kabul etmediler, biz de Anavatan Türkiye’nin tam desteğiyle artık yeni bir yola girdik ve yeni bir siyaset ortaya koyduk.” dedi. Tatar, bir anlaşmanın ancak iki devletin iş birliğiyle olabileceğini kaydetti.

Konuşmasında “Bu siyasetin, tam arkasında Anavatan Türkiye Cumhuriyeti vardır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu siyaseti bütün dünyaya duyurmaya devam ediyor.” ifadelerine yer veren Tatar, Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki konuşmasında “KKTC’nin tanınması” talebini anımsattı.

Tatar, 5’inci Cumhurbaşkanı olarak Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile istişare ederek bu yeni siyaseti sürdürdüklerini belirtti.

“Yeni siyasetimizin arkasında halkımız vardır.” diyen Tatar, tüm şehitleri rahmetle andı, gazilere şükranlarını sundu.

Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan da konuşmasında, 67 yıl önce bugünün sömürge yönetiminin tek taraflı idaresini protesto etmek amacıyla yapılan yürüyüşün İngiliz yönetimi idarecileri tarafından kanlı bir savaşa çevrildiğini belirtti.

Kıbrıs Türkünün kadını, genci ve yaşlısıyla bu adada, insanca yaşam hakkı elde etmek için, “Ya Taksim, Ya Ölüm” dediğini anımsatan Benan, “İngiliz emperyalizmine, EOKA saldırılarına ve Enosis’e karşı sokaklara döküldüğümüz günün 67’nci yıldönümünde haklarımız uğruna seve seve canlarını veren aziz şehitlerimizin manevi değerleri huzurunda saygıyla eğilmeyi milli bir görev sayıyoruz.” dedi.

Benan, Lefkoşa Türk Lisesi öğrencilerinin EOKA adının boyalarla okul duvarlarına yazılmasını protesto etmek amacıyla, önce okulun bahçesinde toplandıklarını ve sokaklara döküldüklerini ancak gösterilerin sonunda bir İngiliz askeri aracının kalabalığın içine dalması sonucunda dört Türkün ezildiğini ve Şerife Mehmet isimli kadının olay yerinde can verdiğini hatırlattı. Ayrıca yaralı bir Türkü hastaneye taşıyan araca İngiliz askerlerinin ateş açtığını da belirten Benan, arabada bulunanların şehit olduğunu anlattı. 

Kıbrıs Türk’ünün İngiliz Sömürge güçlerine karşı başlattığı isyanın 28 Ocak günü de sürdüğünü kaydeden Benan, Mağusa ve Limasol’da İngilizlerin açtığı ateşte çok sayıda yaralanan olduğunu ve iki kişinin de şehit düştüğünü belirtti.

İngiliz yönetiminin Enosis gösterileri sırasında Rumlara karşı silah kullanmadığını söyleyen Benan, “İki gün boyunca Türklerin üzerine acımasızca kurşun yağdırırlar.” dedi.

– “Cemaat statüsünden halk statüsüne…”

Benan, bu isyanın Kıbrıs Türk insanının kimliğini kısa sürede “Cemaat statüsünden halk statüsüne” taşıdığını ve dünya çapında yankı yarattığını ifade ederek,  “Kıbrıs’ta Rum halkı yanında bir de Türk halkının var olduğu gerçeği, bir kırılma noktası olan olaylar sayesinde ilk kez dünyanın bilgisine geliyordu.” şeklinde konuştu.

Benan, 27-28 Ocak 1958 tarihindeki olayların Kıbrıs Türkleri için öneminin büyük olduğuna işaret etti.

Rumların Türk halkına yönelik insanlık dışı yollara başvurduklarını belirten Benan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Mücadele neydi aslında. Eğitimini, işini ve ailesini geride bırakarak, toplumsal varoluşa gem vurmaya çalışanlara karşı aç, uykusuz, dimdik durmaktı. Vatanını düşünen bu kahramanlar aramızdan sessiz sedasız ayrıldılar. Bu acıların ne kadar büyük olduğunu sadece geride yaşayan bildi.”

Kıbrıs Türk halkının iki seçeneği olduğuna işaret eden Benan, “Ya Rum-Yunan ikilisine ve dolayısıyla EOKA’ya boyun eğecek, İngilizlerden şikayetçi olmayacak, ya da binlerce şehit pahasına atalarının kanlarıyla sulanıp vatan olan bu topraklarda ebediyen var olmanın çarelerini bulacaktı.” ifadesini kullandı.

Benan, Kıbrıs Türk halkının tüm olumsuzluklara rağmen düşmana boyun eğmediğini, Kıbrıs’ta var olduğunu tüm dünyaya yiğitçe kanıtladığını dile getirdi.

Kıbrıs’ta yeterince acının yaşandığını da aktaran Benan, geçmişten ders çıkartılarak geleceği sağlam temeller üzerinde kurmanın yollarının hep birlikte araması gerektiğini kaydetti.

Benan, Türkiye’nin 20 Temmuz 1974’te adaya müdahale etmesiyle Kıbrıs adasına barış geldiğini aktararak, “Türkiye ve Türk ordusu bu barışın adadaki en büyük garantisidir. Egemenliğimizin özgürlüğümüzün ifadesi olan devletimiz bizlere şehitlerimizin emanetidir.” dedi.

“Bu emaneti yarınlara taşımak boynumuzun borcudur.” şeklinde konuşan Benan, “Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş, bayrağımıza kanlarıyla al rengini canlarıyla ak rengini veren kahraman şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliriz. Ruhları şad olsun.” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Engelsiz Yaşam Evi’nde 19 Mayıs kutlandı

Published

on

By

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu ile Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Demirhan Engelsiz Yaşam Evi’nde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında düzenlenen etkinlikleri izledi.

Baknalıktan yapılan açıklamaya göre, Gardiyanoğlu ve Başçeri, gençlerle birlikte yemek yedi ve merkezde eğitim gören gençlerin gösterilerini izledi. Törende, Engelsiz Yaşam Evi bünyesinde düzenlenen eğitim programlarına katılan ailelere sertifikaları takdim edildi.

Etkinlikte konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, özel gereksinimli gençlere dünya standartlarında eğitim verilebilmesinde bakanlığa yardımcı olan Türkiye Büyükelçiliği’ne teşekkür etti. Demirhan Engelsiz Yaşam Evi’nin hikayesinin bambaşka olduğuna dikkat çeken Gardiyanoğlu, “Açılamaz dendi açtık. Eğitim verilemez dendi vermeye devam ediyoruz. Siz gençlerin içten sevgisi ve gönül bağımız en büyük motivasyonumuzdur. Siz burada olduğunuz sürece biz de burada olmaya devam edeceğiz” dedi.

TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de konuşmasında, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı vesilesiyle Engelsiz Yaşam Evi’nde olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Hayata geçirilme hikayesini çok iyi bildiği kurumda gençleri, eğitmenleri ve velileri bir arada görmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade Başçeri, merkezin hizmet etmesine katkı koyan herkese çabalarından dolayı teşekkür etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

“KKTC bağımsız Türk devleti olarak yoluna devam edecek”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Aydın Üniversitesi’ni ziyaret ederek, öğrencilerle söyleşi gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, konuşmasının başında, üniversiteyi ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, geleceğin en önemli teminatı gençlerle bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Doğu Akdeniz’deki Türk devleti KKTC’nin, Türk dünyasının her alanda ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulayarak, Kıbrıs Türk halkının her zaman Atatürk’ün yolunda yürüdüğünü, Atatürk’ün Kıbrıs Türk halkına rehber olduğunu vurguladı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Bandırma vapuru ile Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savaşı’nı başlatmasın anısına Türk gençliğine armağan ettiği “19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı”nın büyük bir coşkuyla kutlandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Bugünü Türk gençliğine emanet etmesiyle, gençlerimizin ondan aldığı ilhamla, bağımsızlığımızın, hürriyetimizin ve özgürlüğümüzün ne kadar önemli olduğunu özümsedik ve 20 Temmuz 1974’e giden o kutsal yolculukta bu bizlere rehber niteliğinde oldu.”

Kıbrıs Türkünün mücadele yıllarında uğradığı her türlü saldırıya rağmen Türkiye Cumhuriyeti’ni takip ettiğini ve Ulu Önder Atatürk’ün çizdiği yolda yürüdüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının Rumların Enosis mücadelesine karşı durarak, egemenliğini, varlığını sürdürebilmek adına çok zorlu bir yoldan geçtiğini ifade etti.

Geçmişte, Atatürk’ün verdiği mücadelede bir çok kazanım elde edildiğini belirten Ersin Tatar, “Bu mücadele verilmeseydi bu coğrafyada başka medeniyetler olacaktı ve Kıbrıs Türk halkı da yok edilerek ada Yunan adasına dönüşecekti” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Ulu Önder Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek anlamda münhasır medeniyet seviyesinde gençliğe verdiği bir armağan niteliğinde olduğunu belirterek, bunun da gençliğe verdiği önemin bir göstergesi olduğu söyledi.

-“Gençlerimiz geleceğimizin teminatıdır”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar “Gençlerimiz geleceğimizin teminatıdır ve onların vizyonu bizler için oldukça önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti de birçok sıkıntı yaşamasına rağmen, bu coğrafyada en büyük ve en güçlü ülke olma yolunda büyük başarılara imza atan ve dünyada sözü geçen ülke konumundadır.” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, en büyük ve en güçlü garantör ülkesi olan Türkiye’nin desteği ile iki devletli çözüme ulaşabilmenin, Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığını da koruyacağını ifade ederek, stratejik konumdan dolayı Kıbrıs’ı cazibe merkezi haline getirebileceklerine inanç belirtti.

Birçok iş birliği ile çekim potansiyeli yüksek Kıbrıs adasında, başarılı işlere imza atılabileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, bunun adadaki iki halka da katkı sağlayacağını vurguladı.

Rum tarafının boyunduruğu altına girmeyi reddettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC’nin bağımsız Türk devleti olarak yoluna devam edeceğini kaydetti.

Barış, huzur ve güven içerisinde yaşamak adına birçok zorlukla mücadele ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yürüdükleri yolda en büyük destekçilerinin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Geçmişte çok bedeller ödendi. Bu nedenle geçmiş nesillere olan sorumluluklarımız vardır, birlik ve beraberlik içerisinde dayanışmamızı sürdürmemiz ve ileriye emin adımlarla yürümemiz gerekir. Varlığımızı devam ettirmek adına Türkiye Cumhuriyeti’nin kurum ve kuruluşları ile uyum içerisinde çalışmaya devam etmeliyiz. Onurlu bir gelecek için bağımsızlık ve özgürlüğümüz adına kendi geleceğimizi inşa etmek ve milli anlayışı her zaman ön planda tutmak önemlidir.”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, gençlerin vizyonunun kendileri için oldukça önemli olduğunu belirterek, geleceğe hizmet edebilmek adına en güzel şekilde fırsatları değerlendirip, çağın nimetlerinden yararlanmak gerektiğini söyledi.

Münasebetlerin geliştirilerek iş birliğine dönüştürülmesine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ilişkilerin başarının altyapısını oluşturan bir zenginlik olduğunu belirtti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Sibel Tatar: Toplumsal hizmeti özümsemezsek başarılı olamayız

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Disiplinlerarası Topluma Hizmet Çalıştayı’nın açılışında konuştu.

Yakın Doğu Üniversitesi’nde gerçekleşen çalıştayda Topluma hizmet kavramına değinen Sibel Tatar, toplumların sürdülebilir bir şekilde gelişebilmesi ve bireylerin refah içinde yaşayabilmesi için sosyal adalet, eşitlik ve dayanışma ilkelerinin toplum içinde içselleştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Topluma hizmet anlayışının bir çok unsuru olduğunu kaydeden Sibel Tatar, 4 unsura dikkati çekti.

Tatar, “ Bunlardan ilki sosyal adaleti oluşturma ikincisi eşitlik ve kapsayıcılık, üçüncüsü dayanışma ve görünürlük, dördüncüsü kamu yararına hizmet üretmek.” dedi.

Toplumsal hizmet anlayışının topluma benimsetilmesinin önemine de vurgu yapan Tatar, bunun en önemli basamağının da eğitim olduğuna işaret etti.
Tatar, toplumsal hizmet anlatışının devlet politikası haline getirilerek yasal düzenlemelerinin yapılması gerektiğini de belirtti.

“Toplumsal hizmeti özümsemezsek birlikte çalışmayı ve başarılı olmayı beceremeyiz” diyen Sibel Tatar, Japonya’yı örnek gösterdi.

Çalıştayda yapılan diğer konuşmalarda da topluma hizmetin önemi vurgulandı, konuyla ilgili mesajlar verildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam