Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

İnşaat Mühendisleri Odası’nın düzenlediği “İş Sağlığı ve Güvenliği Çalıştayı” yapılıyor

Published

on

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (KTMMOB) bağlı İnşaat Mühendisleri Odası’nın (İMO) düzenlediği “İş Sağlığı ve Güvenliği Çalıştayı” bugün yapılıyor.

Lefkoşa Golden Tulip Otel’de düzenlenen Çalıştay’da, sırasıyla İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Abdullah Ekinci, Mimarlar Odası Başkanı Onur Olguner, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Dairesi Müdürü Sezgi Çobanoğlu Ballı, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Seran Aysal ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, birer konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından “Şantiye Yönetenler”, “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmeti Verenler”, “Akademisyenler”, “Denetçiler”, “Yükleniciler” ve “Yerel Yönetimler” başlıkları altında 6 masa oluşturuldu

-Ekinci: “Şantiyeler en tehlikeli yerlerden biridir”

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Abdullah Ekinci, konuşmasında Oda olarak “iş sağlığı ve güvenliği (İSG) ile trafik ve ulaşım” konularında çalışma başlattıklarını ifade etti.

Ekinci, “Ülkemizde inşaat sektörüne baktığımız zaman bir iş gücü talebi oluştu. Fakat burada da devlet, garantör rolünden çok sermayeye destek verir noktada oldu.” dedi.

Ülkede ölümle neticelenen iş kazalarının oranlarının Avrupa ortalamalarının üzerinde olduğuna dikkat çeken Ekinci, ayrıca iş kazalarının yeterli şekilde kayıt altına alınmasıyla ilgili de problemlerin olduğunu kaydetti.

2008 yılında İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası kabul edilmesine rağmen bazı iş çevreleri tarafından halen benimsenmediğini ifade eden Ekinci, “İnşaat Mühendisleri Odası olarak da iş sağlığı ve güvenliğine ne kadar hakimiz? Bunu sorgulamalıyız. Çalıştay, buna ışık tutması için yapılıyor.” ifadelerine yer verdi.

Şantiyelerin en tehlikeli yerlerden biri olduğunu belirten Ekinci, kalitenin yakalanması ve iş kazalarının önlenmesinde kendilerine de büyük görevler düştüğünü dile getirdi.

-Olguner: “İş sağlığı ve güvenliği, tam olarak inşaatlarda uygulanmıyor”

Mimarlar Odası Başkanı Onur Olguner de, iş sağlığı ve güvenliğinin işçi ve emekçilerin iş ortamında güvenini sağlayacak önemli bir konu olduğunu ifade etti.

Olguner, 2008 yılında İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın kabul edildiğini ancak tam olarak inşaatlarda uygulanmadığını kaydetti.

yapı denetiminin; “dört vize bürosu” olan Odanın aktif bir şekilde belediyelerde uyguladığı bir sistem haline geldiğini kaydeden Olguner, “İş sağlığı ve güvenliği de aynı şekilde odalarımız arasında çalışma yapılıp güçlendirilerek ilerleyebilir. Böyle çalışmalar, ilerleme için çok değerlidir” diye konuştu.

-Ballı: “Daha cezacı değil, daha önleyici olmalıyız”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çalışma Dairesi Müdürü Sezgi Çobanoğlu Ballı da, iş sağlığı ve güvenliğinin devlet, işveren ve çalışanların ortak çalışmasıyla, yürütülmesiyle gereken yasa ve tüzüklerden oluşan işlemler bütünü olduğunu kaydetti.

“İş sağlığı ve güvenliği, bir kültürdür” diyen Ballı, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının sağlanmasının ancak tüm tarafların yasa ve tüzükleri uygun bir şekilde yerine getirmesiyle mümkün olabileceğini ifade etti.

Ballı, “işverenlerin öncelikle bilinçlenmesi ve bunu bir mali külfet olarak değil de, hem kendileri hem de çalışanları adına bir güvenlik olarak kabul etmeleri gerekiyor.” dedi.

-“Üç ayda 42 iş kazası…”

Kaliteli uzman yetiştirmek adına eğitim müfredatlarının gözden geçirildiğini belirten Ballı, yetkin eğitim kurumları tarafından uzmanların gelişimlerinin sağlandığını dile getirdi.

“İnşaat alanında teftişlerimizi daha etkin bir hale getirmeliyiz. Daha cezacı değil, daha önleyici olmalıyız” ifadelerine yer veren Ballı, 2023’te 400 iş kazasının tahkikatının yapıldığını, 80 inşaatın denetlendiğini, Ocak-Mart 2024’te ise 42 iş kazası tahkikatının yapıldığını belirtti.

-Aysal: “Sorun, kültürel bir sorundur”

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Seran Aysal da, en çok can kaybı ve iş kazalarının inşaat alanında olduğuna dikkat çekti.

Sorunun kültürel bir sorun olduğunu ifade eden Aysal, farkındalık ve eğitimin önemine değinerek geçmiş dönemlerde İnşaat Mühendisleri Odası’nın tüm taşeronlara eğitim verdiğini hatırlattı.

“Yasalar var, ancak niyet gerekiyor. Var olanları ne kadar uyguluyoruz, yeteri kadar önemsiyor muyuz?” diye soran Aysal, Çalıştaydan çıkacak sonucun birinci basamakta ne yapacaklarını kendilerine anlatacağını kaydetti.

İş sağlığı ve güvenliğinin sadece koruyucu donanımlara indirgenmemesi gerektiğinin de altını çizen Aysal, çok iyi durumda olan şantiyeler ve iş yerlerinin olduğunu ancak ilerlemenin yeterli olmadığını kaydetti.

-Akansoy: “Toplumsal bir mutabakat ve irade ortaya konmalı”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy da, iş sağlığı ve güvenliği konusunun ülkede yeteri kadar tartışılmadığını ve farkındalık yaratılmadığını ifade etti.

“Ülkemizde her 10 günde bir iş kazası oluyor” diye konuşan Akansoy, konuyla ilgili toplumsal bir mutabakat ve iradenin ortaya konmasının gerekliliğine dikkat çekti.

Çalıştayın sonuçlarının çok değerli olacağını belirten Akansoy, hayata geçmeyen bir yasanın ise insan hayatına herhangi bir katkısının olmayacağını belirtti.

“İş sağlığı ve güvenliği konusunda esas mesele iradedir. Bu iradeyi gösterebilecek siyasetin hayat bulması gerekiyor. Özelikle inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği konusunda var olan büyük eksiklikler hepimizin önüne çıkıyor.” ifadelerini kullanan Akansoy, bu işin ciddiye alınması gerektiğini vurguladı.

Öte yandan, iki oturumda gerçekleştirilecek olan Çalıştay, saat 17.00’de katılım belgelerinin verilmesiyle sona erecek.

Çalıştay raporu ise yarın kamuoyuyla paylaşılacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi ve LAÇ belediyelerinden eş zamanlı plaj temizliği

Published

on

By

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi Belediyesi ve Lapta Alsancak Çamlıbel (LAÇ) Belediyesi iş birliğiyle çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla eş zamanlı bir plaj temizliği etkinliği yaptı. 

Karadeniz Kültür Derneğinden verilen bilgiye göre gönüllüler ile belediye ekiplerinin katıldığı etkinlikte bu sabah eş zamanlı olarak iki farklı bölgede  Yeniboğaziçi Belediyesi Plajı ve LAÇ Belediyesine bağlı plajların temizliği yapıldı.

Etkinlikte konuşan Temiz Kumsallar Komitesi Sözcüsü Emin Yazıcı, bugünkü temizlik kampanyasıyla farkındalık oluşturmak istediklerini  belirterek, “Amacımız, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak ve bu konuda sürdürülebilir projeler üretmek” dedi.

Halkın bu tür etkinliklere destek vermesinin çevre bilincinin gelişmesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Yazıcı, “Temiz bir dünya, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu projemize ortak olan LAÇ Belediyesi, Yeniboğaziçi Belediyesi, Cittaslow ekibi, sosyal gençlik derneğine ve Karadeniz Kültür Derneği yönetimine, üyelerine ve katkı sağlayan tüm duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC’deki öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği yaban mersininin Zonguldak’ta üreticisi oldu

Published

on

By

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yaşayan psikolog Selçuk Kaymak, öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği tıbbi ve aromatik bitkilerden yaban mersini (mavi yemiş) yetiştirmeye başladı.

Kentte bir kurumda psikolog olarak görev yapan 31 yaşındaki Kaymak, KKTC’de üniversite eğitimi aldığı yıllarda ilk kez yediği yaban mersininin tadını beğendi.

Çocukluk yıllarından bu yana doğa ve toprakla iç içe büyüyen Kaymak, zaman içerisinde eğitimini tamamlayıp mesleğini eline almasının ardından belirli zamanlarda şehir stresinden uzak kalmak, toprak ve hayvancılıkla uğraşan ailesine katkı sağlamak amacıyla yaban mersini yetiştirmeye karar verdi.

Araştırmalar yapan Kaymak, bu meyveyi yetiştirmek için Litvanya’dan özel olarak toprak, İstanbul’dan da fidanları getirtti. Babasına ait iki dönümlük bahçede üretime başlayan Kaymak, ilk hasadını geçen yıl yaptı.

İşten kalan zamanlarını bahçede geçiren ve bahçeye gelenlere mahsulü doğrudan toplama imkanı da sunan Kaymak, gayretiyle gençlere örnek olmayı hedefliyor.

– “Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum”

Selçuk Kaymak, AA muhabirine, köyde doğup büyüdüğünü, doğaya ve toprağa karşı her zaman ilgisinin olduğunu söyledi.

Yaban mersinini ilk kez KKTC’de tükettiğini ve tadını beğendiğini aktaran Kaymak, daha sonraları bununla ilgili araştırmalar yaptığını, mesleğini eline aldıktan sonra da babasının bahçesinde bu işi yapmaya karar verdiğini anlattı.

Kaymak, iki dönümlük arazide çalışmalara başladığını belirterek, “Bin fidanım var. Yaklaşık 2,5 yıldır bu işi tamamen doğal, kendi imkanlarımla, otomasyon sistemim olmadan yapmaya çalışıyorum. Bu yıl ikinci kez hasat ediyorum. Severek yapıp bu işte olmaya çalışıyorum.” dedi.

Toprakla uğraşmayı sevdiğini dile getiren Kaymak, şöyle devam etti:

“Bu işi yapabilir miyim diye düşündüm. Büyük emekler sonucunda bahçeyi kurdum. Bahçeyi kurarken de ailem ve yakınlarımdan destek aldım. Yaban mersini içerisinde zaten bin adet, ‘hobi amaçlı üretim’ olarak geçer çünkü genelde büyük bahçelerde 20-25 bin fidan bulunur. Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum. Aileme kazancı oluyor. Benimki hobi, zaman geçirme. Doğayla, toprakla buluşarak kendimi deşarj etme yöntemi olarak bu bahçeyi kullanıyorum. Mesleki olarak söylersem, benim terapi yöntemim. Doğa bizi gerçekten tamir ediyor. Buna her zaman inanırım.”

Kaymak, yaban mersininin, içerdiği yüksek antioksidan, vitamin ve mineral değerleri sayesinde faydalı olduğunu aktardı.

Yaban mersininin özel besleme ve bakım koşulları olduğunu, özel toprak istediğini anlatan Kaymak, meyvenin bakımıyla sabırla ve özenle ilgilendiğini dile getirdi.

Kaymak, bir işi gerçekleştirmek için istekli olmanın önemine işaret ederek, “Bir şeyi yapabilme gücü insanların içinde varsa kesinlikle bırakmasınlar çünkü ben bunu hissettim ve isteyerek başladım. Fidanlarımı İstanbul’dan getirtip evimin önüne koyduğumda, ‘Bunlar ne?’ diye söylenenler muhakkak olmuştur. Bu hale gelebileceğine kimse inanmamıştır ama ben inanıyordum.” ifadelerini kullandı.

İnanmanın başarmanın yarısı olduğunu vurgulayan Kaymak, “Bu işin severek yapılması gerekiyor. Sadece ticari amaçla bu işi yapacaklarsa yapmasınlar. Bahçemdeki her fidanı tanıyorum. Onların ne durumda olduğunu takip etmeye çalışıyorum.” diye konuştu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, Melbourne’daki 20 Temmuz etkinliğine canlı bağlantı ile katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avustralya’nın Melbourne kentinde North Cyprus Turkish Community of Victoria (Viktorya Kuzey Kıbrıs Türk Cemiyeti) ve bu derneğin Yaşlılar Kolu tarafından düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenine canlı bağlantı ile katılarak Kıbrıs Türk toplumuna seslendi.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre etkinlikte, Cumhurbaşkanı Tatar’ın mesajı, salonda bulunan konuklar tarafından ilgiyle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, mesajında, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin önemine vurgu yaparak, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünü gururla andıklarını belirtti. Törende katılımcılara, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nız kutlu olsun” mesajı iletildi.

Törene, Melbourne KKTC Fahri Temsilcisi Hasan Sayar, Türkiye Cumhuriyeti Melbourne Başkonsolosu Doğan Ferhat Işık, geçmişte Melbourne Başkonsolosluğu ve Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarlığı görevlerinde bulunan Mehmet Seyit Apak, North Cyprus Turkish Community of Victoria Başkanı  Lütfiye Ali, Yaşlılar Kolu Başkanı Emel Hüseyin, Viktorya Kıbrıs Türk Gaziler Derneği Başkanı Hüseyin Sonuç, Cumhurbaşkanlığı Yurt Dışı Kıbrıslı Türkler Komitesi Avustralya üyesi ve Kıbrıs Türk Profesyoneller Odası Başkanı Nevin Hüseyin, iş insanları Yüksel Kemal ve Soner Hüseyin, Kıbrıs Türk asıllı futbolcu Aziz Behic’in babası Yaşar Behic, ve cemiyet mensuplarından Numan Atılgan Turan da katıldı.

Törenin devamında, “geçmişin acı dolu hatıraları paylaşıldı” belirtilen açıklamada, “Mücahitler, esaret ve zulümle geçen yıllardaki yaşanmışlıklarını anlatarak duygu dolu anlar yaşattı. Emel Hüseyin’in kendi yazdığı ‘Karaoğlan’ adlı şiiri okuması ise büyük beğeni topladı” denildi.

Etkinlik, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümüne özel hazırlanan pastanın kesilmesi ve ikramlarla sona erdi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam