İnsan Hakları Platformu 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla ortak basın açıklaması yayınlayarak, Barış Hakkı Bildirisi’ne işaret etti.
Evrensel Hasta Hakları Derneği, Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı, Kuir Kıbrıs Derneği, Mülteci Hakları Derneği, Sivil Toplum İnisiyatifi Derneği, Üçüncü Toplum Forumu ve Pozitif Düşün İnisiyatifi’nin imza koyduğu ortak açıklamada, Barış Hakkı Bildirisi’nde yer alan “Herkesin barıştan yararlanma hakkı vardır ki bu şekilde bütün insan hakları savunulabilir ve korunabilir, gelişme eksiksiz bir şekilde hayata geçirilebilir” ifadelerine yer verildi.
“İnsan Hakları Platformu olarak içerisinde bulunduğumuz coğrafyada barıştan yararlanma hakkına erişememenin yarattığı yıkıcı sonuçları gözlemliyor ve sivil toplum olarak yönetimlerin tarih boyunca açtığı yaraları kapatmaya çalışıyoruz” denilen açıklama şöyle sürdü:
“Platform olarak bu hakkın yoksunluğunu mücadele ettiğimiz alanlarda açıkça gözlemliyoruz. Öyle ki, günümüzde insan ticareti vakalarında gözlemlediğimiz artış ve bu doğrultuda yetkili kurumların önleyici mekanizma oluşturmadaki isteksizliği, neredeyse her gün sessiz bir şekilde gasp edilen sığınma hakkı yanında geri göndermeme ve cezalandırmama ilkelerinin yok sayılması mülteciler üzerinde ağır olumsuz bir etki yaratmaktadır. Ayrıca artan baskı ile fikirlerin özgürce ifade edilememesi sonucu olarak sansür, dava ve tutuklamaların önceden görülmeyen ölçülerde artmış olması, LGBTİ+’ların sistematik olarak ayrımcılığa uğraması ve pek çok LGBTİ+’nın temel haklara erişimine eşit bir şekilde ulaşamaması bizlere barışın sağlanmadığı bir ortamda toplumun her kesiminden insanlar için yaşamın ne kadar meşakkatli olduğunu gösteriyor. Bunlarla beraber, adanın kuzey kesiminde yaşanan insan hakları ihlallerinin uluslararası mekanizmalar tarafından izlenip denetlenemiyor olması bizlere bütün mücadelemizin ve insan olma deneyimlerimizin ne kadar kolay ve etkili bir şekilde silinebileceğini vurguluyor”
Barış Hakkı Bildirisi’nin ikinci maddesinde yer alan “Devletlerin eşitliğe ve ayrımcılık yapmamaya, adalete ve hukukun üstünlüğüne saygı göstermeleri, hayata geçirmeleri ve teşvik etmeleri; korku ve yokluktan azade (bir şekilde yaşamaya) toplumlar içinde ve arasında barış inşası yolu olarak güvence altına almaları gerekmektedir” ifadelerine de değinilen açıklamada, burada tanımlanan güvencenin Kıbrıs’ın bütününde yer alabilmesi için kalıcı bir barışın sağlanması gerektiği kaydedildi.
Açıklama “İnsan Hakları Platformu olarak barış ve birlikteliğin insan haklarını saygın bir şekilde muhafaza etmenin temelinde bulunduğuna inanıyor, barış ortamının sağlanamaması durumunda yaşanılan insan hakları ihlallerinin ve bu ihlallerin yarattığı yıkıcı sonuçların artarak süregeleceğini vurgulamak istiyoruz” ifadeleriyle sona erdi.