Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Irak, ilk kez eski başbakan ve cumhurbaşkanlarının aday olmadığı bir seçime gidiyor

Irak’ta 2003 sonrası görev yapan eski başbakan ve cumhurbaşkanlarının 10 Ekim’de gerçekleştirilecek genel seçimlerde aday olmaması sebebiyle siyasette bir ilk yaşanıyor.

Published

on

Siyasi ve ekonomik kriz ile tıkanıklığın yıprattığı Irak, 10 Ekim’de yapılacak erken genel seçimlere hazırlanıyor. Ülkede daha önce görev yapan birçok başbakan ve cumhurbaşkanı ise bu seçim yarışından uzak duruyor.

ABD’nin 2003’teki işgali sonrası Irak’ın ilk Cumhurbaşkanı olan Şeyh Gazi Acil Yaver (2005-2006) görevi sona erdiği günden bu yana siyasetten uzak bir yaşam sürdürüyor. Celal Talabani’nin vefatından sonra Cumhurbaşkanlığı yapan ve görevi sona erince siyasi hayatını noktalayan Kürt siyasetçi Fuad Masum da yaşamını yurt dışında sürdürüyor.

Mevcut Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in ise her ne kadar seçimlerde aday olamasa da ikinci dönem Cumhurbaşkanlığı görevini istediği biliniyor.

Salih, bir süre önce Katar merkezli Al Jazeera televizyonuna verdiği mülakatta bu isteğini dile getirmişti.

Irak’ta eski başbakanlardan İyad Allavi de adaylıktan çekildiğini duyurdu. Şii olmasına rağmen Arap-Sünni- laik kesimin siyasi öncüsü konumundaki Allavi’nin hem yaşının ilerlemesi hem de aday gösterdiği kızı Sare Allavi’nin önünü açmak için adaylıktan çekildiği iddia ediliyor.

2015’te Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevi sonlandırılan Allavi’nin aktif siyasi hayatı da neredeyse son bulmuştu.

Allavi, sadece Mecliste 21 sandalyesi bulunan Vataniye Grubuna başkanlık ediyordu.

Maliki’nin yeniden başbakanlık hayali

Irak’ta 2003 sonrası en uzun süreli (2006-2014) başbakanlık yapan Nuri Maliki de bu seçimlerde şahsen aday değil.

Eski Başbakan’ın çevresi, Kanun Devleti Koalisyonu adıyla seçime giren grubun başkanlığını yapan Maliki’nin yeni dönemde başbakanlık koltuğuna oturacağını öne sürüyor.

Maliki, yakın zamandaki bir röportajında “başbakanlık koltuğunun verilmesi halinde bunu reddetmeyeceğini” ifade etmişti. Ancak Maliki, hem sokağın hem de siyasi hasmı olan Mukteda es-Sadr’ın vetosundan endişe ediyor.

Terör örgütü DEAŞ’ın 2014’te ülkenin üçte birini işgal etmesi sonrası sert eleştirilere maruz kalan Maliki, söz konusu işgale bir ölçüde izin vermekle suçlanıyor.

Eski başbakanlardan İbrahim Caferi ve Haydar el-İbadi de Allavi ve Maliki gibi seçimlerde aday değil. İngiltere’de yaşadığı bilinen Caferi 2014-2108 yıllarında İbadi hükümetinde Dışişleri Bakanlığı da yapmıştı.

2018 seçimlerinde aday olarak Meclise giren İbadi ise bu seçimde adaylığını koymayarak, Şii dini ve siyasi lider Ammar Hekim ile “Ulusal Devlet Güçleri” adlı koalisyona eş başkanlık yapmayı tercih etti.

Ekim 2019’daki gösterilerin ardından koltuğunu bırakmak zorunda kalan eski Başbakan Adil Abdulmehdi de bu seçimde adaylık yarışı içine girmedi. Abdulmehdi, Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı ve Petrol Bakanlığı da yapmıştı. Abdulmedi, sivil göstericilere karşı şiddet kullanılmasına izin verdiği yönündeki eleştirilerin odağında yer almayı sürdürüyor.

Mevcut Başbakan Mustafa el-Kazımi de seçimde ne aday oldu ne de bir parti ya da koalisyon kurarak bu yarışa katıldı.

Kazımi’nin bu kararının arkasında ikinci dönem başbakanlık isteği yattığı ifade ediliyor.

Nitekim, ABD ve İran’ın yanı sıra Kazımi, bölge, Körfez ve Batı ülkeleri tarafından da desteklenen bir Başbakan konumunda bulunuyor ve bu durumun bir dönem daha görevi sürdürmesine yardımcı olacağını düşünüyor.

Aynı zamanda eski İstihbarat Servisi Başkanı olan Kazımi, Bağdat’ta İran ve Suudi Arabistan’ı masaya oturtan bir misyon da icra etti. İki zıt kutbu uzlaştırmaya çalışan Kazımi’nin bununla başbakanlık arzusuna erişeceği ihtimalleri üzerinde duruluyor.

Irak’ta, Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Bakan olmak isteyenlerin milletvekili olma şartı bulunmuyor.

“Allavi siyasi mevta, Maliki ise yeni seçim yasasından korkuyor”

Iraklı siyasi analist Ali Mümtaz, ​​​eski başbakan ve cumhurbaşkanlarının 10 Ekim’de yapılacak seçimde aday olmamalarını değerlendirdi.

Mümtaz, şunları kaydetti:

“İyad Allavi, siyasi ve toplumsal olarak neredeyse iflas etmiş ve hiçbir taban desteği kalmamış bir siyasetçi. Allavi, yanındakileri bile kaybetmiş siyasi bir mevta durumunda. Allavi’nin son siyasi dönemi 2018 seçimleriydi. Sünni Araplar artık Muhammed Halbusi ve Hamis Hançer’in önderliğindeki yeni siyasi güçlerle yola devam edecek.

Laik Sünni Araplar da Allavi’den uzaklaşmış görünüyor. Maliki ise kapalı liste olan eski seçim yasasına güvenerek aday olduğu bölgeden yanında onlarca kişiyi de Meclise taşıyordu. Şimdi ise bu yasa değişti ve seçimde aday olmak kendisi için risk anlamına geliyor. Kaldı ki tabanda da eski gücü ve desteği kalmadı. Başbakan Kazımi ise seçimlerde aday olmayarak bir dönem daha başbakanlık yapmak istiyor.”

“Eski liderler, başarısızlıklarını fonladıkları yeni kişilerle örtmeye çalışıyor”

Iraklı bir diğer analist Raad Haşim ise geleneksel siyasi liderlerin seçimde doğrudan aday olmama nedenlerini şöyle açıkladı:

“Eski liderler bu sefer birtakım yeni yüzleri öne sürerek seçime katılmayı tercih etti.

Ekim gösterileri de yeniden aday olmamalarında önemli bir faktör. Bunlar, siyaseti bilfiil içinde olmadan uzaktan yönetme arzusu ve düşüncesindeler. Geçmişteki makam ve koltukların kendilerine ‘büyük ve deneyimli siyasetçi’ havası kazandırdığını düşünüyorlar ve Meclis seçimlerinde aday olmak artık kendilerine küçük geliyor.”

Bu liderleri 2003 sonrası “ilk siyasi nesil” olarak nitelendiren Haşim, söz konusu liderlerin seçimde aday gösterdikleri isimleri maddi olarak kendilerine bağladığını ve bu isimlerin yeni dönemde onların talimatlarını yerine getireceğini söyledi.

Maliki’nin başbakanlığı sırasında atanan ve halen görevlerde bulunan askeri ve güvenlik komutanlarının kendisine oy verme eğiliminde olduğuna işaret edem Haşim, “Bu kişiler, aynı zamanda elde ettikleri büyük servetleri seçimde halkın oyunu almak için kullanıyor. Bu da Irak siyasetindeki ruminasyonun süreceği anlamına geliyor. Bu sistem yeni genç yüzlerin siyasete girmesini engelliyor. Eski liderler, yönetimdeyken imza attıkları acziyet ve başarısızlıkları kendilerinin fonlayarak sahaya sürdüğü yeni kişilerle örtmeye çalışıyor.

Geleneksel siyasi liderlerin bazı dış ülkelerden de destekçileri var.” değerlendirmesinde bulundu.

“Kazımi, İran ve ABD’yi razı ederse emeline ulaşabilir”

Mevcut Başbakan Kazımi için ayrı bir parantez açılması gerektiği kanaatini savunan Haşimi, şunları söyledi:

“Kazımi, ilk nesil siyasetçilerden değil ve ikinci dönem başbakanlığı için çabalıyor. Kazımi; Sadr ve Hekim’in önderlik ettiği siyasi kanattan destek görüyor ve İran ile ABD’yi razı edebilirse bu emeline ulaşabilir. Kazımi, bunun için ABD ve İran’a ziyaretler gerçekleştirerek arka kapı diplomasisi yürüttü ve yürütüyor.”

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Brent petrolün varili 75,05 dolardan işlem görüyor

Published

on

By

Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 75,05 dolardan işlem görüyor

Dün 77,06 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı günü 75,64 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 09.26 itibarıyla kapanışa göre yüzde 0,8 azalarak 75,05 dolar oldu. Aynı saatte Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 71,65 dolardan alıcı buldu.

Petrol fiyatları, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ile Rusya’nın da dahil olduğu bazı petrol üreticilerinden oluşan OPEC+ toplantısının ardından aşağı yönlü hareketini sürdürüyor.

OPEC+ ülkeleri, dün gerçekleştirilen toplantının ardından grubun nisandan itibaren arzı aylık dilimler halinde günlük 120 bin varil artırma ve 2026’nın sonlarına kadar toplamda 2,1 milyon varili piyasaya geri getirme planında değişikliğe gitmedi.

Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, toplantı çerçevesinde Rus devlet kanalı Rossiya-24’e yaptığı açıklamada, ABD’nin OPEC grubuna yönelik petrol fiyatlarını düşürme çağrısını “kabul edilemez” bulduklarını belirterek, “Üretimde 1 Nisan’dan itibaren başlayacak kademeli artış takvimine göre, 2023’te kabul edilen gönüllü üretim kısıntısını 1,5 yıl boyunca azaltacağız.” ifadelerini kullandı.

Grubun ilerleyen dönemde petrol üretimini azaltacağına ilişkin beklentiler, piyasa oyuncularının arz endişelerini hafifleterek fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluştururken, ABD Başkanı Donald Trump’ın ham petrol fiyatlarının düşürülmesi çağrılarına rağmen grubun mevcut petrol üretim planlarında herhangi bir değişiklik yapmaması, fiyatların daha fazla düşmesinin önüne geçiyor.

Ayrıca, Trump’ın ülkenin en büyük ham petrol sağlayıcıları konumunda bulunan ülkelere yönelik ek gümrük vergisi uygulama kararı, fiyatlar üzerinde etkili olmaya devam ediyor.

Trump, 1 Şubat’ta imzaladığı kararnameyle Kanada ve Meksika’dan yapılan ithalata yüzde 25, Çin’den yapılan ithalata ise yüzde 10 ek gümrük vergisi getirme kararı aldığını açıklamıştı. Kanada’dan ithal edilen enerji kaynaklarına ise yüzde 10’luk tarife belirlenirken, tarifelerin 4 Şubat ABD yerel saatiyle gece yarısından sonra yürürlüğe gireceği bildirilmişti.

Ancak Trump, dün Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından, Meksika’nın sınır güvenliğini artırması karşılığında bu ülkeye getirilen yüzde 25’lik gümrük vergisini 1 ay durdurduğunu açıkladı.

Bunun yanı sıra Trump, Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile konuşmasının ardından hafta sonu Kanada’ya yönelik açıkladığı gümrük vergilerinin 30 günlük bir süre için durdurulduğunu duyurdu.

Trump, Kanada’nın ABD’nin güvenli bir kuzey sınırına sahip olmasını sağlamayı ve ülkeye fentanil gibi ölümcül uyuşturucuların akışını sona erdirmeyi kabul ettiğini kaydetti.

Çin ile de muhtemelen 24 saat içinde görüşeceklerini dile getiren Trump, Çin’den yapılan ithalata getirilen yüzde 10’luk ek gümrük vergisinin ülkeyle anlaşma sağlanamaması halinde artabileceği uyarısında bulundu.

Söz konusu gelişmeler, kısa vadede küresel petrol arzında kesinti yaşanmayacağına yönelik beklentileri besleyerek, fiyatların aşağı yönlü hareketini destekledi.

Brent petrolde teknik olarak 77,77 doların direnç, 73,93 doların ise destek olarak izlenebileceği belirtiliyor.

Devamını Oku

Dünya

EİT üyesi ülkeler dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde Tahran’da toplandı

Published

on

By

Türkiye’nin kurucularından olduğu Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) üyesi ülkeler dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde Tahran’da toplandı.

Tahran’da düzenlenen EİT Dışişleri Bakan Yardımcıları Yüksek Düzeyli Komitesi Birinci toplantısında Türkiye, Azerbaycan, İran, Kazakistan, Kırgızistan, Pakistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan’dan bakan yardımcıları ve temsilciler yer aldı.

EİT üyesi ülkeler arasında bölgesel işbirliğinin güçlendirilmesi ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine ilişkin istişarelerin yapıldığı toplantıya Türkiye’yi temsilen Dişişleri Bakanlığı Uluslararası Ekonomik İşler Genel Müdürü Büyükelçi Aylin Sekizkök başkanlığındaki heyet katıldı.

Toplantıya ilişkin AA muhabirine açıklama yapan Sekizkök, “Kurucusu olmaktan büyük onur duyduğumuz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nı yeni bir on yıla hazırlamak, teşkilat için gerekli reform ihtiyacını tespit etmek ve gerekli adımları atmak üzere kurulan bir teknik komisyon toplantısı yapıldı.” dedi.

EİT üyesi ülkelerin bölgesel işbirliğini güçlendirmeyi hedeflediklerini belirten Sekizkök, “Değişen ve son derece farklı sınamalarla karşı karşıya kaldığımız küresel ve bölgesel ekonomik düzende bu uluslararası bölgesel işbirliğini, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın önderliğinde en iyi şekilde realize edebilmek ve üye ülkelerin kalkınma amaçlarının yararına olacak şekilde teşkilatın etkin ve sağlam projeler geliştirmesine katkıda bulunmak için toplandık.” diye konuştu.

Sekizkök, bugünkü toplantının temel hedefinin EİT’yi uluslararası alanda daha etkin bir hale getirmek olduğuna dikkati çekerek, “Üye ülkeler ve sekreterlik kendi somut önerilerini ortaya koyacaklar. Türkiye olarak çok hazırlıklı geldik ve biz de kendi önerilerimizi ortaya koyacağız.” ifadelerini kullandı.

Türkiye, İran ve Pakistan tarafından 1985’te kurulan EİT, üye ülkelerin kalkınmalarına katkıda bulunmak, EİT bölgesi içindeki ticari engelleri kaldırmak, bölge içi ticareti geliştirmek, EİT bölgesinin küresel pazarlarla bütünleşmesini teşvik etmek ve üye ülkeler arasındaki kültürel ve tarihi bağları güçlendirmeyi hedefliyor.

EİT son olarak 3 Aralık 2024’te İran’ın Meşhed kentinde dışişleri bakanları düzeyinde toplanmıştı.

Devamını Oku

Dünya

Yunanistan’daki 4 adada, Ege’deki sismik hareketlilik nedeniyle eğitime cumaya kadar ara verildi

Published

on

By

Yunanistan’daki 4 adada, son günlerde Ege Denizi’ndeki artan sismik hareketlilik nedeniyle okullarda eğitim eğretime cumaya kadar ara verildi.

Yunan Devlet Televizyonu ERT’nin haberine göre, Ege Denizi’ndeki artan sismik hareketlilik nedeniyle İklim Krizi ve Sivil Koruma Bakanı Vasilis Kikilyas’ın başkanlığında düzenlenen toplantıda, Santorini, Yamurgi, Niyoz ve Anafiya adalarındaki okullarda cumaya kadar eğitim öğretime ara verilmesi kararlaştırıldı.

Yeni bir değerlendirmeye kadar, vatandaşlardan kapalı alanlarda toplanmamaları, metruk binalara yaklaşmamaları, Santorini Adası’ndaki heyelan tehlikesi bulunan Ammudiou, Armenis, Korfu ve Palaio Limena sahillerine gitmemeleri ve havuz sularının boşaltılması istendi.

Santorini Adası’ndan ayrılan tüm gemi ve uçaklar, deprem endişesiyle adayı terk etmek isteyenlerle doldu.

Deprem endişesiyle Santorini’den Atina’ya uçakla gelen bir kişi havaalanında gazetecilere yaptığı açıklamada, yaklaşık her beş dakikada bir deprem yaşandığı için korktuklarını belirterek, “İnsanlar adadan ayrılmak istiyor. Gemilere biniyor. Şimdi 2 (ekstra) uçuş koydular.” diye konuştu.

Bir başka Santorini sakini ise adaya ne zaman döneceğine karar vermek için gelişmeleri takip edeceğini söyledi.

Bilet fiyatlarının çok yüksek olduğundan şikayet eden bir ada sakini de insanların endişe içinde olduğunu kaydetti.

Öte yandan bölgede yaşanan depremler nedeniyle Santorini Adası’nda meydana gelen heyelana ilişkin görüntüler de sosyal medyada yer buldu.

– Okullar bugün tatildi

Son günlerde Ege Denizi’ndeki artan sismik hareketlilik nedeniyle bölgedeki 4 adada okullar bugün de tatildi. Kapalı alanlardaki kültürel etkinlikler iptal edilirken, vatandaşlardan kapalı alanlarda toplu halde bulunmamaları istendi.

Tedbir amacıyla Santorini Adası’na arama kurtarma ekipleri sevk edildi ve deprem nedeniyle endişe yaşayan birçok kişi, geceyi araçlarında geçirdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam