Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

İsias Davası… Duruşma’ya 17.30’a kadar ara verildi; Kısa kararın gece yarısından sonra açıklanması planlanıyor

Published

on

İsias Davası duruşmasında Mahkeme Başkanı kısa kararın Türkiye saatiyle sabah 02.30-3.00 gibi açıklamayı planladığını açıkladı.

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden altıncı duruşmada aile avukatlarının dinlenmesinin ardından 17.30’a (Kıbrıs saatiyle 16.30) kadar ara verildi.

Ara ardından, sanıklar ve sanık avukatlarının dinlenmesine devam edilecek.

Mahkeme Başkanı, savunmanın dinlenilmesinin tahmin edildiği şekilde ilerlediği takdirde, duruşmanın gece 10.30 gibi bitirilmesini, sonrasında verilecek 3-4 saatlik aranın ardından ise kısa kararın açıklanacağını kaydetti.

Ara öncesinde duruşma aile avukatlarının dinlenmesiyle devam etti.

– “Hepsinin olası kasttan yargılanması lazım”

Avukat Tan Okay, 1993 yılında inşa edilen bina hakkında ayrıntılı bilgi verdi.

Bilirkişi raporuna değinen Okay, iddia makamının “Ahmet Bozkurt ve ailesi de orada kalıyordu ve depreme yakalanabilirdi.” tezinden yola çıkılırsa hiçbir davadan olası kast kararının çıkarılamayacağını söyledi. Okay, “Cezayı en üst seviyeden verip, indirim yapmamanız gerekiyor. Hepsinin olası kasttan yargılanması lazım.” dedi.

– “Hukukun uygulanmasını istiyoruz”

Avukat Abdulvahap Deveci ise hukukun uygulanmasını, sanıkların olası kasttan yargılanmasını istedi.
Sanıkların sadece üzgün olduklarını, en ufak bir pişmanlıkları olmadığını söyleyen Deveci, sanıkların en büyük şanssızlığının ise “yan binada ölüler olmaması “ olduğunu söyledi; “yan binada ölü olmadığı için özür dileriz.” dedi.
Sanıkların bir diğer büyük şansızlığının karşı tarafta KKTC devleti olması olduğuna işaret eden Deveci, karşı taraf Türkiye’den olsaydı bu davanın çoktan kapanıp, unutulup gideceğini kaydetti.

– “Binada hiçbir güçlendirme yapılmadı”
Avukat Emrah Genç de, binanın usulsüzlüklerine dikkat çekti, sanıkların binada hiçbir güçlendirme yapmadıklarını söyledi.
Genç, deprem anında kaydedilmiş bir ses kaydı dinleterek, bu ses kaydı yapan iki kişinin kurtarıldığını ancak kan kaybından ve enkaz altında çok uzun süre kaldıklarından hayatlarını kaybettiklerini ifade etti.
“Bu insanlar çocuklarını ararken Ahmet Bozkurt’un kasasını alıp kaçmayı planladığını” söyleyen Genç, mahkeme heyetinin bu kararı verirken vicdana göre hareket edeceğine emin olduğunu kaydetti. “Olası kast” talep ettiklerini ve “davada kravat taktı.” diye bir indirim olmamasını istediklerini belirten Genç, olası kast dışında bir karar çıkarsa bir üst mahkemeye başvuracaklarını söyledi.

– “Olası kast… Bunu gelecek nesillere borçluyuz”
Avukat Fatih Turan, başka bir depremde bu salonlarda buluşmamak için olası kasttan yargılanma çağrısında bulundu, “Bunu bundan sonraki nesillere borç olarak görüyoruz. Kıbrıs bir neslini kaybetti. Bu gelecek nesillere boynunuzun borcu.” dedi.

– “Usulüne uygun çivi bile çakmadılar”
Avukat Füsun Özdoğdu da, memlekette deprem davalarında toplumun vicdanını rahatlatan bir karar olmadığını kaydetti. Sadece Adana’da apartman müteahhidi Hasan Alpargün’e 62 kez ağırlaştırılmış müebbet verildiğine işaret eden Özdoğdu, sanıkların bu binanın yıkılmaması için hiçbir önlem almadığını belirtti. Avukat Özdoğdu, “Sahte bina inşa edip, usulüne uygun çivi bile çakmadılar.” diyerek, olası kasttan hüküm giymelerini talep etti.

– “Bir özeleştiri göremedik”
Avukat Mehmet Eren Turan, bilirkişi raporu ışığında binanın kusurlarına dikkat çekti. Bir suçun birden fazla faili varsa birlikte değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Turan, kamu görevlilerinin davasıyla bu davanın birleştirilmesi gerektiğini belirtti.
Turan, “Statik projenin uygun olduğunu söyleyip, 20 sene sonra belgelerin sahte olduğunu söyleyemezsiniz. Her biri kasten yapılmış eylemler. Üç ayrı deprem yönetmeliği görmüş binayı otele çevirmeniz mümkün değildir. ”dedi.
Kasten yapılan eylemler sonucu 6 Şubat’ta İsias’ın yıkıldığını, sanıkların artık bilinçli taksir sorumluluğunun tartışılmasının mümkün olmadığını söyleyen Turan, “Otelde bir iyileştirme ve kuvvetlendirme yapıldığına dair bir savunma işitmedik. Bilirkişi raporunu bertaraf eden savunmaların haricinde bir özeleştiri görmedik. Dolayısıyla olası kasttan cezalandırılmaları gerek.” dedi.

Diğer avukatlar da sanıkların olası kasttan ceza almalarını talep etti. Avukatlar, savcılık mütalaasına katılmadıklarını ifade ederek, 72 canın yaşamını yitirmesiyle ilgili verilecek kararda, bilinçli taksirle hüküm verilecekse bile en üst sınırdan cezalandırma olması gerektiğini kaydetti.

Aile avukatlarının dinlenmesinin ardından yargılamaya 17.30’a kadar ara verildi. Ara ardından sanıklar ve avukatların dinlenilmesiyle devam edilecek. Mahkeme Başkanı sabahın ilk saatlerinde kısa kararı açıklamayı planladığını duyurdu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TDP, Türk ve Rum siyasi partilerin dikkatini dil eğitimine çekti

Published

on

By

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Slovak Elçiliği’nin düzenlediği ve Kıbrıs’ın kuzeyinden ve güneyinden siyasi parti temsilcilerinin katıldığı dünkü toplantıda dil eğitimi konusunda bir sunum yapıp, sınır kapılarının açılmasına ilişkin belgesel gösterdiğini açıkladı.

TDP’den yapılan açıklamaya göre, toplantıya TDP Genel Başkan Zeki Çeler ve TDP Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Güner Ersen ile Parti Meclisi (PM) üyesi Kemal Baykallı katıldı.

Toplantıya ev sahipliği yapan TDP, “İki Toplumlu Bir Yol Haritasıyla Hem Rumca Hem de Türkçe’nin İki Toplumda da İlköğretimde Mecburi Ders Olarak Verilmesini Nasıl Sağlarız?” başlıklı sunum ve “2003 Yılında Kuzey-Güney Arasındaki İlk Kapılar Açıldığında Ne Hissettiniz?” başlıklı belgesel gösterdi.

TDP, dil eğitimine ilişkin önerisinin İki Toplumlu Gençlik Komitesi ve İki Toplumlu Eğitim Teknik Komitesi’nin ajandalarına alınması çağrısında bulundu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutladı: “Kıbrıs Türk tarihinin üç altın olayı”

Published

on

By

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar, 1 Ağustos’un, Kıbrıs Türk tarihinde üç altın olayın yıl dönümü olduğunu belirterek, halkın, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutladı.

Bayar mesajında, Kıbrıs’ın, 1 Ağustos 1571’de 80 bin şehit verilerek, fethedildiğini ve Türk vatanı yapıldığını kaydetti.

1 Ağustos’un, bu zorlu fethin 454’üncü yıl dönümü olduğunu belirten Bayar, Kıbrıs’ın 307 yıl Türk hakimiyetinde kaldığını, 1877 Osmanlı Rus Savaşında ise İngiliz İmparatorluğu desteğini almak için 1878’de geçici olarak İngiltere’ye kiralandığını kaydetti.

Bayar, “Ancak Birinci Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğu Almanya’nın yanında yer alınca İngiltere, Kıbrıs’ı 1914’te ilhak etmiştir” dedi.

-“TMT, Kıbrıs’ta Türk varlığının korunmasını sağladı”

Kıbrıs Türk mücadele tarihinde çok önemli ve geleceği şekillendiren bir diğer olayın ise 1 Ağustos 1958’de Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kurulması olduğuna dikkat çeken Bayar, TMT’nin, EOKA terör örgütünden üç yıl sonra tüm ada sathında kurulduğunu ve Kıbrıs’ta Türk varlığının korunmasını sağladığını vurguladı.

TMT’nin, 21 Aralık 1963 Kanlı Noelinden sonra en zor şartlarda Kıbrıs Türklerinin, milli kurtuluş örgütü olarak, Rumların Enosis hayallerine geçit vermediğini belirten Celal Bayar, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk halkı, kadını, erkeği, genci, yaşlısı TMT ile bütünleşerek, destansı bir varoluş mücadelesi sonucunda, anavatanın 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı ile özgürlüğüne ve egemen devletine kavuştu.”

Barış Harekatı’nın birinci ve ikinci aşamasında, TMT’nin yarattığı Mücahit ordusunun, Mehmetçik ile kucaklaşarak, harekatın başarıya ulaşmasında büyük katkıları olduğunu ifade eden Bayar, 1 Ağustos’un, TMT’nin kuruluşunun 67’nci yıl dönümü ve Toplumsal Direniş Bayramı olarak kutlandığını belirtti.

-“Kıbrıs’ta Türklüğün ilelebet yaşama temellerinin atıldığı gündür 1 Ağustos”

TMT’nin, Mutlu Barış Harekatı sonrasında 1 Ağustos 1976’da görevini sonlandırarak, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na (GKK) devrettiğini ifade eden Bayar, 1 Ağustos’un, aynı zamanda GKK’nın 49’uncu kuruluş yıl dönümü olduğuna işaret etti.

Türk varlığının temellerinin atıldığı adada, Türk varlığını yok etmeye çalışanlara direnerek, “dur” denildiğini kaydeden Bayar, “Kıbrıs’ta Türklüğün ilelebet yaşama temellerinin atıldığı gündür 1 Ağustos. Tüm halkımıza kutlu olsun” dedi.

TMT’ye emek veren, can veren, kan veren tüm gelmiş geçmiş mukavemetçi mücahit ve mücahideler ile ebediyete intikal eden gazilere Allah’tan rahmet dileyen Bayar, hayatta olan silah arkadaşlarını sevgi, saygı ve şükranla kucakladı.

Bayar ayrıca, Kıbrıs’ın fethinde ve Mutlu Barış Harekatı’nda şehit olan Mehmetçiklere de Allah’tan rahmet dileyerek, hayatta olan gazilere şükranlarını sundu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis Başkanı Öztürkler: 1 Ağustos bir halk mücadelesinin simgesidir

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, 1 Ağustos’un, Kıbrıs Türk halkının tarih sahnesinde kararlılıkla yer aldığı bir direnişin, bir halk mücadelesinin simgesi olduğunu vurguladı. 

Cumhuriyet Meclisi Öztürkler, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı nedeniyle mesaj yayımladı.

1 Ağustos’un geçmişteki zaferlerin, dökülen alın terinin, verilen canların hatırlanması ve gelecek nesillere bu şanlı direnişin aktarılması için bir vesile olduğuna işaret eden Öztürkler mesajında şu ifadeleri kullandı:

“1 Ağustos, Kıbrıs Türk halkının tarih sahnesinde kararlılıkla yer aldığı bir direnişin, bir halk mücadelesinin simgesidir. 1571 yılında Kıbrıs’ın Osmanlı tarafından fethiyle başlayan bu kutlu yolculuk, 1958’de TMT’nin kurulmasıyla şekillenmiş, 1976’da Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın tesisiyle devletimizin temelleri daha da sağlamlaştırılmıştır. 1571 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun Kıbrıs’ı fethetmesiyle başlayan bu hikâye, Türk milletinin ada üzerindeki varlığının temel taşıdır.

Bu fetihle birlikte Türkler, Kıbrıs’ta sadece askerî değil, kültürel ve toplumsal bir kimlik oluşturmuş, bugünkü direniş ruhunun temellerini atmıştır”

 -TMT Mihenk taşıdır

Türk Mukavemet Teşkilatının kuruluşuna da işaret eden Öztürkler, şunları kaydetti:

“TMT bu köklü geçmişin devamı ve modern zamanların özgürlük mücadelesinin mihenk taşı olmuştur. TMT, sadece bir teşkilat değil; halkın umudu, inancı ve direncinin ete kemiğe bürünmüş halidir. Bu teşkilat, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesini örgütlemiş ve her türlü zorluğa karşı dimdik durarak halkın özgürlüğü için savaşmıştır.

1976 yılında Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kurulmasıyla birlikte, direniş artık kurumsallaşmış ve halkın savunması devlet mekanizmalarıyla güçlendirilmiştir. Kıbrıs Türk halkı, tarih boyunca verilen mücadelenin sadece savunucusu değil, aynı zamanda bu direnişin yaratıcısı ve sürdürücüsü olmuştur. Bu kurum, halkın güvenliğini ve bağımsızlığını koruyan bir kalkan olarak bugün de görevini sürdürmektedir.”

 -Gelecek nesillere aktarılması için bir vesile

 1 Ağustos’un geçmişteki zaferlerin, dökülen alın terinin, verilen canların hatırlanması ve gelecek nesillere bu şanlı direnişin aktarılması için bir vesile olduğunu belirten Öztürkler, “Türk’ün 1571 yılında yazmaya başladığı destan, bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile taçlanmış, halkın kendi kaderini tayin ettiği bir devlet çatısı altında şekillenmiştir. Tüm Kıbrıs Türk halkının 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutluyor, bu şanlı tarihin mimarları olan şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz. Unutulmamalıdır ki; bu direniş bir günü değil, bir milleti anlatır.” dedi.

 

 

Devamını Oku

Trending

Reklam