Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

İsias Otel davasının ikinci duruşması cuma günü yapılıyor

Published

on

Depremde Şampiyon Meleklerin hayatını kaybettiği Grand İsias Otel’le ilgili davanın ikinci duruşması, 26 Nisan Cuma günü yapılıyor.

Mahkemede, teknik raporlar üzerinden duruşmaya geçilecek. Şampiyon Meleklerin ailelerinin avukatları, iki tutuklunun tahliyesine karar verilen Gazi Üniversitesi teknik raporuna itirazda bulunarak mahkemeye; üç ayrı teknik uzman bilirkişi raporunu sunacak.

Türkiye’de 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremde 35’i Gazimağusa Türk Maarif Koleji voleybol takımındaki Kıbrıslı Türk öğrenciler, öğretmenler ve ailelerden olmak üzere toplam 72 kişiye mezar olan Adıyaman’daki Grand İsias Otel’le ilgili davanın ilk duruşması, 3-6 Ocak’ta Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülmüş, mahkeme davanın ikinci duruşmasının 26 Nisan Cuma günü saat 09.00’da yapılmasına karar vermişti.

Bir önceki duruşmada olduğu gibi cuma günkü duruşmaya; Başbakan Ünal Üstel ve ekibi, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, bazı bakanlar, Cumhuriyet Meclisi Depremle İlgili Hukuki ve Adli Sürecin İzlenmesine İlişkin Oluşturulan Geçici ve Özel Komite Başkanı Oğuzhan Hasipoğlu ve komite üyeleri; bazı milletvekilleri, ailelerden kabalık bir heyet, Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı ile Kıbrıs’taki avukat ekibi katılacak.

-Ekip yarın Adıyaman’a gidecek… Duruşma Cuma

Dava için yarın sabah Ercan Havalimanı’ndan İstanbul üzerinden Adıyaman’a hareket edecek aileler ve diğer siyasilerden oluşan ekip, 26 Nisan’da yapılacak duruşmanın ardından 27 Nisan’da adaya dönecek.

Başbakan Ünal Üstel ise bugün Adıyaman öncesi İstanbul’a gitti. Üstel, temaslarının ardından dava için Adıyaman’a geçecek.

-Karakaya

Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, “Grand İsias Otel suçluları, serbest kalarak hayatlarına devam edeceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar” dedi.

Bugüne kadar suçluların belli desteklerle aldırdığı tek bir rapor dışında, gerek savcılık, gerekse kendileri tarafından alınan farklı teknik bilirkişi raporlarında binanın bütün kusurlarının net olduğunu vurguladı.

Suçların sabit ve belli olduğunu ifade eden Karakaya, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin bu gerçeklerle hareket etmek zorunda olduğunu kaydetti.

Karakaya, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 26 Nisan Cuma günü görüşülecek Grand İsias Otel davasının ikinci duruşması öncesi TAK muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Karakaya, “Verilen ara kararlarla bizlerin bu yoldan döneceğine inananlara cevabımız nettir: Bu kararlılığımız son nefesimize kadar devam edecektir, çünkü bizim meleklerimize verilmiş sözümüz var.” dedi.

-“Dava adil sonuçlanıncaya kadar sevdiklerimizi bizden koparan katillerin hep peşinde olacağız.”

Karakaya şöyle devam etti:

“Geçtiğimiz hafta tamamlanan bilirkişi raporlarında, sadece 17 saniyede kum yığınına dönerek, canlarımıza mezar olduğu net olan Grand İsias Otel suçluları, serbest kalarak hayatlarına devam edeceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar.

Bilinmelidir ki, bu dava adil sonuçlanıncaya kadar sevdiklerimizi bizden koparan katillerin hep peşinde olacağız.”

-Esendağlı: “Adalet mücadelemiz hız kesmeden sürüyor”

Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı da İsias Otel’in 26 Nisan’da gerçekleştirilecek ikinci duruşması öncesine TAK muhabirine yaptığı değerlendirmede, “Grand İsias Otel’de kaybettiğimiz canlarımız için adalet mücadelemiz, hak arayışımız hız kesmeden devam ediyor.” dedi.

Esendağlı, ellerinde oteldeki bütün imalat kusurlarını, mevzuata aykırılıkları, sanıkların kusurlarını ortaya koyar mahiyette üç ayrı teknik uzman bilirkişi raporu bulunduğunu belirterek, mahkemeden dosyayı tekrar ve başka bir bilirkişiye gönderilmesinin talep edileceğini vurguladı.

Ocak ayında yapılan bir önceki duruşmadan bugüne kadar hazırlıklarının devam ettiğini, avukatların sürece hazırlandığını ifade eden Esendağlı, şöyle konuştu:

“Bilirkişi raporu öncesinde oluşturulan üç ayrı teknik ekibin hazırladığı uzman görüşleri vardı. Bilirkişi raporunun tatmin edici doğru ve yeterli teknik içerikte gelmemesinin yarattığı komplikasyonla karşı karşıyayız.”

-“Sanıkların kusurlarını ortaya koyar mahiyette üç ayrı teknik uzman bilirkişi raporu var”

Esendağlı, Gazi Üniversitesi’nden gelen rapora göre ara kararla iki tahliyenin gerçekleştiğini anımsatarak, bu raporun ötesinde ellerinde daha bilimsel ve teknik verilere dayalı, oteldeki bütün imalat kusurlarını mevzuata aykırılıkları, sanıkların kusurlarını ortaya koyar mahiyette üç ayrı teknik uzman bilirkişi raporu bulunduğunu söyledi.

Bu raporu hazırlayan uzman hocalar, teknik bilirkişilerin de 26 Nisan’da mahkemeye gelerek, Gazi Üniversitesi raporlarına bu bağlamda itirazlarda bulunacaklarını ifade eden Esendağlı, mahkemeden dosyayı tekrar ve başka bir bilirkişiye gönderilmesinin talep edileceğini vurguladı.

Esendağlı, “Amaç hükme esas teşkil edebilecek mahiyette tüm taraflar açısından adil ve hakkaniyetli bir rapor mahkeme dosyasına girebilsin. 26’ında uğraşımız bu yönde olacak. Akabinde de dava süreçleri bu çerçevede takip edilmeye devam edecek. Daha gidecek yolumuz, atılacak adımlarımız vardır.” dedi.

-6 Ocak’ta alınan ara karar…

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi Grand İsias Otel davasının ilk duruşması ardından 6 Ocak’ta aldığı ara kararda, tutuklu sanıkların, tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz sanıkların da adli kontrol şartıyla aynı şekilde devamına karar verirken, duruşmalara devam zorunluluğunu ortadan kaldırmıştı.

Öte yandan mahkeme, bilirkişi raporuyla ilgili iki taraf açısından da ortaya konulan argümanlar ışığında dosyanın yeniden bilirkişi heyetine havale edilmesine karar vermişti.

Önceden yapılan duruşma modeline, yani sanıkların online duruşmaya katılması yönünde de bir karar alan mahkeme, duruşmanın artık tek günler şeklinde ilerleyeceği ve şimdiye kadar şikayetçi sıfatıyla davaya katılan ailelerin, katılan sıfatıyla davaya devam etmelerini karara bağlamıştı.

Alınan kararlar doğrultusunda, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt, Efe Bozkurt, Erdem Yıldız ve Halil Bağcı’nın tutuklu bulundukları cezaevlerinde tutuklu kalmalarına, öte yandan tutuksuz sanıklar Bilge Açık, Hasan Aslan, Mehmet Göncüoğlu, Seda Zeren, Şule Özbek ve Ulviye Bozkurt’un adli kontrol şartıyla yargılanmasına devam edilecekti.

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ara kararı ardından, İsias Otel davasıyla ilgili izlenecek yol ve dava süreci 20 Ocak ve 15 Mart’ta Başbakan Ünal Üstel başkanlığında düzenlenen iki istişare toplantısında ele alınmıştı.

Ancak, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 29 Mart’ta yapılan tutukluluk incelemesinde, İsias Otel’e ilişkin davada yargılanan beş tutuklu sanıktan ikisi tahliye edildi.

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu bulundukları süre ve celse arasında dosyaya giren bilgi ve belgeler dikkate alınan tutuklu sanıklardan otelin sahibi Ahmet Bozkurt’un oğlu Efe Bozkurt ile otelin fenni mesulü inşaat mühendisi Halil Bağcı’nın, “yurt dışı yasağı” ve “haftada bir gün imza atma” şeklindeki adli kontrol şartlarıyla tahliyesine karar vermişti.

Mahkeme heyeti, diğer tutuklu 3 sanık, sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt, Erdem Yıldız’ın mevcut halinin devamına hükmetmişti.

Sonraki süreçte, Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Karakaya ile Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı düzenledikleri ortak basın toplantısında İsias Otel ile ilgili kusurları ortaya konan mal sahibi Efe Bozkurt ve Halil Bağcı’nın tutuksuz yargılanması kararına tepki göstermişti.

Öte yandan, Cumhuriyet Meclisi, “Türkiye’de Meydana Gelen Deprem ile İlgili Adli Süreci İzleme Komitesi” Başkanı Oğuzhan Hasipoğlu, Başkan yardımcısı Ongun Talat, Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı ve Başbakanlık Müsteşarı Durali Güçlüsoy ile birlikte günübirlik çalışma ziyareti kapsamında, Türkiye’deki Şampiyon Meleklerin avukatları ile görüşme yapmıştı.

Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği heyeti ise, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a iletilmek üzere hazırladığı mektubu da geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu’na vermiş; ardından da 17 Nisan’da Ankara’ya giderek Tunç’la görüşmüştü.

Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği, Adıyaman’daki dava öncesinde “Adalete Işık Tut” yürüyüşü gerçekleştirdi.

Şampiyon Meleklerin aileleri 19 Nisan Cuma günü Gazimağusa’dan Lefkoşa’ya yürüdü. “Kimse sevdiklerini kaybetmesin, adalet yerini bulsun diye yürüyoruz” diyen aileler, İsias Otel sanıklarının olası kastla yargılanması taleplerini yineledi.

Şampiyon Meleklerin aileleri sabahın ilk saatlerinde meşalelerle ve “Adalete için yürüyoruz”, “Adalete güveniyoruz” sloganlarıyla Gazimağusa-Lefkoşa arasındaki yaklaşık 60 kilometrelik mesafeyi yürüdü.

Depremin ardından, Türkiye Cumhuriyeti adaletine ses vermek üzere Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği öncülüğünde başta meleklerin şehri Gazimağusa olmak üzere ilçelerde meşaleler yakılmıştı.

Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği öncülüğünde, “Adalete Işık Tut” sloganı ve sanıkların olası kastla yargılanması talebiyle başkent Lefkoşa’da yapılan adalet yürüyüşünde, “Meleklere verilmiş sözümüz var, adalet için buradayız” mesajları verildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam