Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

İsias Otel’in yıkılmasında kusuru bulunan kamu görevlileri ikinci duruşması yapılıyor… Duruşmada sanıklar ve aileler dinlendi

Published

on

Türkiye’de 6 Şubat depreminde Adıyaman Grand İsias Otel’in yıkılmasında kusuru bulunan kamu görevlilerine yönelik ikinci duruşma başladı.

Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada ilk olarak ilk celsede dinlenmeyen, İsias enkazında hayatını kaybeden Aykan Ekiz’in annesi Meltem Ekiz’e söz verildi. Meltem Ekiz sanıkların tutuklu yargılanmasını talep ederek, sanıkların suçlu olduğunu ve cezalarını çekmesini istediğini söyledi. Ekiz, başka anne babaların ağlamaması için suçluların ceza almasını talep ettiklerini belirtti.

– Sanıklara söz verildi

Meltem Ekiz’in dinlenmesinin ardından sanıklara söz verildi.

İlk olarak, sanıklara ifadelerine eklemek istedikleri olup olmadığı soruldu. Otelin 1993 ruhsatında İmar Müdürü olan sanık Yusuf Gül, daha önce verdiği ifadeye ekleme yaptı. O dönem belediye yetkililerinin imalatın yapılmasında denetleme yetkisinin bulunmadığını söyleyen Ekiz, bunun göz önüne alınarak beraatını talep etti.

Ruhsat Büro Şefi Bilal Balcı ise, mahkemeye detaylı beyanda bulunduğunu söyledi. Balcı, yapı ruhsatı verildikten sonraki sorumluluğun kendilerinde ait olmadığını belirterek, müdahale etme yükümlülükleri ve denetim görevlerinin olmadığını da kaydetti. Balcı, Türkiye’de Yapı Denetim Yasası’nın daha sonra yürürlüğe girdiğini söyledi.

Otele yapı ruhsatı verildiğinde Adıyaman Belediyesi Yapı Kontrol Birimi’nde görevli ve Yapı Ruhsatında Proje Kontrollerinden Sorumlu Dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut da, statik projelerde imzası olmadığını kaydederek, herhangi bir suçu bulunmadığından beraatını istediğini ifade etti.

Daimi işçi Abdurrahman Karaaslan, ifadesine ekleyeceği bir şey olmadığını, suçsuz olduğunu ve beraatını talep ettiğini söyledi. Daimi İşçi, Ruhsat Büro Teknisyeni Fazlı Karakuş da suçsuz olduğunu söyleyerek, beraatını istedi.

Plan Proje/İmar Müdürü Mehmet Salih Alkayış ise, önceki beyanlarını yineledi. Alkayış’ın avukatı Ahmet Işık, Alkayış’ın duruşmalardan muaf olmasını ve adli kontrol şartlarının kaldırılmasını talep etti.

– Sanıkların ardından ailelere söz verildi

Duruşmada daha sonra ailelere söz verildi. Eşi Mülkiye Dağlı ve kızları Nazife ve Abide Dağlı’yı İsias Otel’de kaybeden Ozan Dağlı, yaşananın bir deprem değil, bir cinayet olduğunu kaydederek, 72 canın hayatını kaybetmesine neden olan herkesin en ağır cezayı almasını istedi.

Depremde hayatını kaybeden Hayal Gençalioğlu’nun babası Yaşar Kemal Gençalioğlu da şikâyetçi olduğunu söyleyerek, suçluların en ağır cezayı almasını talep etti. Hayal Gençalioğlu’nun annesi Sibel Kumsal, adli kontrol şartlarında olanların tutuklanmasını ve ilk davadaki dosyayla kamu görevlilerinin dosyasının birleştirilmesini istedi. Kumsal, “Sürecin daha fazla uzamamasını istiyorum. Bir annenin yüreğine bakarak bu cezaların verilmesini istiyorum.” dedi.

Umut Ulaş Tan’ın babası Ali Ekber Tan, “Türk halkı artık yargıya inanmıyor.” diyerek, bunun bilerek ve isteyerek işlenmiş bir cinayet olduğunu savundu.

Depremde yeğeni Evren Çavdır, Havva Çavdır ve Elvin Çavdır’ı kaybeden CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay da, sanıkların tutuklu yargılanmasını talep etti. Uluçay, kamu görevlilerinin görevlerinin ne kadar önemli olduğunun bu süreçte anlaşıldığını kaydederek, bu davanın emsal olması temennisinde bulundu ve mahkeme başkanından bu doğrultuda karar vermesini istedi.

Aykan Ekiz’in babası Murat Ekiz de suçluların tutuklu yargılanması çağrısında bulundu. Ardından söz alan ve tutuklama talebini yineleyen Aykut Bulut’un babası Mehmet Bulut, “Yeniden bilirkişi raporu istenmesini anlamıyorum. Adalete güvenim kalmadı. ‘Olası kast’ kararı çıkmalı.” dedi.

İsias Otel’de hayatını kaybeden Asya Tülek’in babası Mehmet Tülek de, sanıkların suçunun çok net olduğunu söyledi. Tülek, “Bir önceki davada Hasan Aslan’ın tutuklanmasını talep ettik ama tutuklama kararı verilince kaçtı. Sanıkların suçları sabit, daha önceki rapor ortada, neden yenisi isteniyor?” ifadelerini kullandı. Tülek, sanıkların kaçmaması için tutuklu yargılanmasını istediklerini vurgulayarak, “olası kastla yargılanma” taleplerini yineledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar BRT’ye özel açıklamalarda bulundu

Published

on

By

Kıbrıs konulu genişletilmiş formatlı gayri resmi toplantı için New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkevi’ndeki KKTC Temsilciliği’nde BRT’ye özel açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı, Kıbrıs Türkünün diyalog ve temastan yana olduğunu ancak müzakerelere geçmek için egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün kabulünün şart olduğunu bir kez daha vurguladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, TC Dışişleri Bakanı Fidan ile görüştü

Published

on

By

    Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştü.

    Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ev sahipliğinde gerçekleşecek Kıbrıs Konulu Genişletilmiş Formatlı Gayri Resmi Toplantı için New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştü.

    Türkevi’nde baş başa gerçekleşen görüşmede Kıbrıs konusu ve son gelişmeler ele alındı.

Devamını Oku

Kıbrıs

İnternet servisi sağlayıcı şirketlerden fiber altyapı yatırımı açıklaması

Published

on

By

Internet servisi sağlayıcı üç şirketin oluşturduğu Ortak Altyapı Şirketi (OAŞ), fiber optik alt yapı yatırımının sektör oyuncularının iş birliğinde yapılmasını öngören Ortak Altyapı Şirketi modelinin KKTC için en doğru model olduğunu açıkladı. Lifecell Dijital (Turkcell Ev İnterneti), Vodafone Evde Operations Ltd. ve Netonline Bilişim Ltd.’den oluşan OAŞ paydaşları yaptıkları ortak açıklamada, evlere kadar uzanacak fiber yatırımının analiz ve alt yapı planını hazırlayıp, ilgililere sundukları şirket üzerinden yapılmasının kamu ve kullanıcılar açısından en doğru çözüm olacağını vurguladı.

Açıklamada, KKTC’nin geleceğini şekillendirecek fiber altyapı yatırımının, yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda ekonomik, toplumsal ve stratejik bir dönüşüm projesi olacağından gerek OAŞ, gerekse OAŞ dışında başka bir alternatif olması durumunda da şeffaf bir ihaleyle sürecin ilerlemesi gerektiğine inanç belirtildi.

OAŞ paydaşlarının ortak açıklaması şöyle:
“Ülkemizde uzun yıllardır faaliyet gösteren ve her haneye kaliteli iletişim hizmeti ulaştırmayı
misyon edinmiş aşağıda imzaları olan sektörün önde gelen üç internet servis sağlayıcısı olarak,
bu vizyonu sahiplenmiş ve geçtiğimiz yıl (2024 Mart) sektörümüzün düzenleyici kurulu Bilgi
Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’nun daveti ve koordinasyonuyla “Her Eve Fiber” projesini
başlatmak üzere bir niyet mektubu imzalayarak yola çıkmış bulunmaktayız.

Yapılan çalışmalar Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının katılım ve yönlendirmesiyle birlikte 2024 yılı sonunda belli bir olgunluğa ulaşmış, Eylül 2024 tarihinde de Bakanlar Kurulu kararıyla bir komisyon kurulmasına karar verilerek bir rapor hazırlanmıştır. Bu çalışmalara sektörün ana oyuncuları, Telekomünikasyon Dairesi (TD), Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu (BTHK), Merkez Bankası ve ilgili bakanlıklar aktif olarak destek vermiştir.

Proje kapsamında, 100 bin hanenin fiber altyapı detayları analiz edilmiş olup, tüm paydaşlarla birlikte 150 bin haneye erişecek altyapı planı oluşturulmuş, Kuzey Kıbrıs’ta mevcut altyapıların en uygun şekilde kullanılması, Telekomünikasyon Dairesi’nin mevcut fiberlerinin değerlendirilmesi, TD’nin omurga altyapısının kullanılması, bakır kabloların devletin mülkiyetinde kalması gibi temel yaklaşımlarla detaylı bir proje hazırlanmıştır.

Avrupa’daki başarılı modeller incelendiğinde de sektör oyuncularının altyapıda işbirliği yaparak, yatırımı birlikte yaptıkları Ortak Altyapı Şirketi (OAŞ) modelinin ülkemiz için en doğru model olduğu düşüncesindeyiz.

İspanya, Fransa ve Portekiz gibi OAŞ modeliyle ilerleyen ülkelerde fiber kullanımının Avrupa ortalamasının yaklaşık %20 puan üstünde olması da modelin başarıyla uygulanabildiğinin ve yarattığı farkın bir göstergesidir.

Bu model temel alınarak, yatırımın şeffaf, katılımcı, rekabetçi ve sürdürülebilir bir şekilde hayata geçirilmesi için tüm teknik ve finansal hazırlıklarımızı tamamladık. Bu kapsamda, toplam yatırım tutarını optimize ederek rekabetçi bir yaklaşımla projeyi tamamlamaya hazır olduğumuzu ilgili kamu mercilerine ilettik.

Gelinen noktada, fiber dönüşüm projesinin detaylarını henüz bilmemekle birlikte Türk Telekom A.Ş. eliyle yürütüleceği yönünde bir irade ortaya konduğunu görüyoruz.

Yukarıda kısaca özetlediğimiz çalışmalar kapsamında bir Ortak Altyapı Şirketi (OAŞ) kurulması ve ülkenin mevcut kaynaklarını da en uygun şekilde kullanarak, evlere kadar fiber yatırımının OAŞ üzerinden yapılmasının kamu ve son kullanıcılar açısından en doğru çözüm olacağı inancındayız.
Gerek OAŞ gerekse OAŞ dışında başka bir alternatif olması durumunda da şeffaf bir ihaleyle
sürecin ilerlemesi gerektiğine inanmaktayız. Bu kapsamda, adil ve sektörün sürdürülebilirliğini
odağına alan bir iş modeli gereği OAŞ’nin yalnızca toptan seviyede faaliyet göstereceğini,
perakende seviyede hizmet sunacak olan ISP’lere eşit ve ayrım gözetmeksizin toptan seviyede hizmet vereceğini de özellikle vurgulamak isteriz.

OAŞ olarak, devletimizden fiber altyapı yatırım sürecinde şeffaf, rekabete açık ve kamu yararını önceleyen bir ihale modeli talep ediyoruz. İhale sürecinde, gerek teknik yeterlilik gerekse sürdürülebilir yatırım kriterlerinin detaylıca tanımlandığı bir şartnamenin hazırlanması da büyük önem arz etmektedir.

Bu projede yerli firmaların katkıları, sadece altyapı yatırımıyla sınırlı değildir. Yerli ISP’ler
olarak bizler, yıllardır müşterilerimize sunduğumuz hizmet kalitesi, adaya sağladığımız
istihdam, teknik birikim ve yerel koşullara dair derin tecrübemizle projeye değer katma
potansiyeline sahibiz.

Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin ülkemize olan ilgisini ve yatırım arzusunu takip ediyor, yapılacak adil bir ihaleyle ve rekabet ortamını koruyarak, yerli şirketlerin altyapıya erişim koşullarının adil bir şekilde düzenlendiği ve kamuoyunun tüm süreçler hakkında şeffaf biçimde bilgilendirildiği bir sürecin çalıştırılması büyük önem arz etmektedir.

KKTC’nin “Bilişim Adası” vizyonuna ulaşması, ancak tüm paydaşların birlikte, ortak akıl ve toplumsal sorumluluk anlayışıyla hareket etmesiyle mümkün olabilir. Bu çerçevede, ilgili kamu kurumlarımızla iş birliğine devam etmeye, bilgi ve tecrübemizi ülkemizin hizmetine sunmaya hazır olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz”

Devamını Oku

Trending

Reklam