Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

İspanya ve Portekiz elektrik kesintisinin nedenini arıyor

Published

on

İspanya ve Portekiz’de yaşanan elektrik kesintisi sonucu milyonlarca insanın temel ihtiyaçlara erişim sağlayamaması, durumun neden kaynaklandığı yönünde soruları gündeme taşırken, kesintinin yenilenebilir enerjinin aşırı kullanımı, ani yük artışı, siber saldırı veya sistem yönetim sıkıntısı kaynaklı olabileceği görüşleri öne çıkıyor.

İspanya ve Portekiz’de dün öğle saatlerinde başlayan ve İber Yarımadası genelinde yaşayan 60 milyon kişinin hayatını bugün sabah saatlerine kadar durma noktasına getiren büyük çaplı bir elektrik kesintisi yaşandı.

Kesintinin yayılmasın ardından İspanya ve Portekiz’de hayat akışında ciddi aksaklıklar baş gösterdi. İşletmeler faaliyetini durdururken, binalarda asansörler çalışmadı. Tren ve metro hatlarına ilave olarak trafik ışık sistemlerinin de durmasıyla ulaşımda sıkıntılar oluştu, hava limanlarında seferler iptal edildi.

İspanya ve Portekiz’i geniş ölçüde etkileyen ve Fransa’nın belirli bölgelerinde sorunlar ortaya çıkaran kesinti nedeniyle milyonlarca insan temel ihtiyaçlarını karşılamaktan mahrum kaldı ve büyük kentler karanlığa gömüldü.

Avrupa’da en son 2003 yılında İtalya’da 12 saat süren ve 56 milyon insanı etkileyen geniş bir kesinti yaşanmıştı. Bu kesinti İsviçre’den İtalya’ya elektrik sağlayan yüksek gerilim hattına bir ağacın düşmesinden kaynaklanmıştı.

Öte yandan, her iki ülkedeki yetkililer de elektrik sistemindeki sıkıntının sebebi konusunda bir varsayımda bulunmamayı tercih ediyor.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, ülkenin öğle saatlerinde 5 saniye içinde 15 gigavat elektrik üretiminin aniden kaybolduğunu, bunun da ulusal talebin yüzde 60’ına denk geldiğini söyledi.

Kesintinin uzun sürebileceği konusunda uyarıda bulunan Sanchez, böyle bir durumun daha önce hiç yaşanmadığına dikkati çekti.

Sanchez, uzmanların henüz kesintinin nedenini belirleyemediklerini, olası her nedenin araştırıldığını ifade etti.

– Siber saldırı belirtisi yok

Portekiz Başbakanı Luis Montenegro da elektrik kesintisinin arkasında bir siber saldırı olduğuna dair hiçbir işaret olmadığını açıkladı.

Elektrik kesintisinin nedeninin henüz bilinmediğini aktaran Montenegro, durumun Portekiz’den kaynaklanmadığına dikkati çekti. Portekiz’de kesintilerin giderilmesi dün gece saatlerini buldu.

Avrupa’da 36 ülkeden 40 elektrik iletim sistemi operatörünü temsil eden Brüksel merkezli dernek Avrupa Elektrik İletim Sistemi Operatörleri Ağı (ENTSO-E), İspanya ve Portekiz’in güç sistemlerindeki olaya ilişkin, “En büyük öncelik güç sisteminin restorasyonudur.” ifadesini kullandı.

Şebeke entegrasyonunu ve enerji arz güvenliğini artırmak, elektrik üretim, iletim ve dağıtım verimliliğini yükseltmek amacıyla faaliyet gösteren ENTSO-E, “Olay, İspanya ve Portekiz’in elektrik sisteminde kesintiye neden oldu. Fransa’nın İspanya sınırına yakın bazı bölgeleri de durumdan çok sınırlı bir süre için etkilendi.” değerlendirmesinde bulundu.

ENTSO-E, elektrik sisteminin voltajını geri yüklemek için belirlenmiş prosedürler ve protokollerin etkinleştirildiğine dikkati çekerek, İspanya ve Portekiz iletim sistemi operatörlerinin yeniden kurma süreci hakkında sürekli bilgi sağladığını bildirdi.

– Kesinti hakkında

Dün öğle saatlerinde İspanya elektrik şebekesinde yaşanan dalgalanma sonucunda ülkenin Fransa ile olan elektrik bağlantısı tamamen koptu, İber Yarımadası ile Avrupa kıta şebekesi arasında bağlantı kesildi. Avrupa sisteminden desteği kaybeden İspanya elektrik sistemi ile Portekiz elektrik sistemi hızla çöktü.

Öte yandan, İspanya ve Portekiz’in elektriklerin kesilmesine ve milyonlarca insanın temel modern ihtiyaçlara erişimin kopmasına tam olarak neyin sebep olduğunu belirlemek için çalışmalar devam ediyor.

Şebeke operatörlerinin elektrik sistemini tekrar çalışır hale getirmek için teknik olarak çok karmaşık bir süreci takip etmeleri gerekiyor.

AB Komisyonu, enerji arz güvenliğini artırmak için uzun zamandır, İspanya ve Portekiz gibi üye ülkelerin Avrupa ile elektrik bağlantısının kuvvetlendirilmesi tavsiyesinde bulunuyor.

– Siber saldırı ihtimali

Söz konusu kesintisinin başlangıçta bir siber saldırıdan kaynaklandığı yönünde endişeler olmuştu. İspanya, özellikle Gazze’de yaşananlar konusunda Avrupa’da en duyarlı ülkeler arasında yer alıyor. İsrail’in Gazze’de devam eden saldırılarına İspanya devamlı tepki gösteriyor. İspanya, Rusya ile savaşan Ukrayna’ya da ciddi destek veriyor. Belirgin siyasi duruşun İspanya’yı siber saldırılar için önemli bir hedef haline getirdi görüşü yer alıyor.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki yüksek payının da kesintide bir etkisi olabileceği iddiaları bulunuyor.

AA muhabirinin elektrik veri platformu ElectricityMaps’dan derlediği bilgilere göre, İspanya kesintinin hemen öncesinde elektriğinin yüzde 60,2’sini güneşten, yüzde 10,6’sını rüzgardan, yüzde 10,1’ini hidroelektrik santrallerinden sağladı. Ülkede bulunan nükleer rektörler elektrik üretiminin yüzde 9,7’sini, doğal gaz santralleri de yüzde 6,8’ini gerçekleştirdi. Geriye kalan elektrik üretimi ise diğer kaynaklardan karşılandı.

Böylece, İspanya kesinti öncesinde elektriğinin yüzde 80’inden fazlasını yenilenebilir kaynaklardan üretti. Söz konusu yüksek yenilenebilir kaynak kullanımının bu dalgalanmada etkisi olduğu yönünde görüşler yer alıyor.

Uzmanlar geçmişte, rüzgar ve güneş enerjisinin hızla yaygınlaşmasının özellikle eski şebekelerde büyük baskı yaptığına işaret ediyordu.

– Atmosferik olaylar

Bazı uzmanlar kesintinin bölgede yaşanana atmosferik titreşimlerden kaynaklanmış olabileceği görüşünü taşıyor. Atmosferik titreşimlerin elektrik hatlarını olumsuz etkileyen ve sistemler arasında senkronizasyon arızalarına neden olduğu yönünde iddialar yer alıyor.

İspanya şebekesinde yaşanan sistemsel bir sorunun veya bir üretim tesisindeki aksaklığın tüm sistem üzerinde zincirleme etkiye neden olmuş olması da olasılıklar arasında sıralanıyor.

AB Komisyonu daha önce, elektrik şebekesinin tam entegre olabilmesi ve etkin faaliyet gösterebilmesi için eylem planını hazırlamıştı.

AB elektrik şebekesinin daha verimli çalışması, elektrik ağının tamamen entegre olması ve altyapı modernizasyonu için şebekeye yatırımlar gerektiğine dikkat çekilen planda, AB ülkelerindeki elektrik şebekesinin sınır ötesi iletim kapasitesinin 2030’a kadar iki kat artırılması için 584 milyar avroluk yatırım gerekeceği belirtilmişti.

Yaşanan büyük çaplı elektrik kesintisinin sebebinin belirlenmesi ile birlikte Avrupa’nın şebeke alanında atması gereken adımlar daha belirgin hale gelecek.

– “Bundan alınacak derslere bakacağız”

AB Komisyonunun Baş Sözcüsü Paula Pinho, Brüksel’de düzenlenen basın toplantısında, “Yaşanan kesinti eşi benzeri görülmemiş bir büyüklükteydi. Dolayısıyla, bundan alınacak derslere bakacağız.” dedi.

Avrupa sistem operatörlerinin, İspanya ve Portekiz ulusal sistem operatörleri ile yakın çalıştıklarına işaret eden Pinho, kesintinin nedenleri ve ne kadar hazırlıklı olunduğu konusunda çok yakından gözlemlediklerini anlattı.

Pinho, olayla ilgili doğru ve uygun bir değerlendirme yaparak sonuçlar çıkarılmasının zaman alacağını ancak gerekli bütün adımları atacaklarını vurguladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam