Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

İspanya ve Portekiz’deki elektrik kesintisi yenilenebilir enerjiyi tartışmaların odağı haline getirdi

Published

on

İspanya ve Portekiz’i karanlıkta bırakan elektrik kesintisinin nedeni belirsizliğini korurken yenilenebilir enerji, tartışmaların odağına yerleşti.

İspanya ve Portekiz’de 28 Nisan’da meydana gelen, milyonlarca kişiyi elektriksiz bırakan ve elektrik hizmetinin tam olarak yeniden sağlanmasının yaklaşık 23 saat sürdüğü elektrik kesintisinin sebebine ilişkin tartışmalar sürüyor.

Kesintiye sebep olan problemin, nükleer ve termik santrallerle aynı elektrik sistemini kullanan yenilenebilir enerjiden elde edilen elektrik sebebiyle meydana gelmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.

İspanya’nın 45 bin kilometreyi aşan 400 ve 220 kilovolt arasında değişiklik gösteren enerji iletim hatlarında elektrik hizmeti kullanıcılara ulaştırılıyor.

Devletin çoğunluk hissedarı olduğu Redeia grubuna ait İspanya Elektrik Şirketi (REE) elektrik dağıtımı ve sistemin işleyişinden sorumluyken İspanya ve Portekiz’de faaliyet gösteren küçük şirketler de elektriğin kullanıcılara ulaştırılmasını sağlıyor.

İspanya’nın La Vanguardia gazetesi yazarı Pilar Blazquez, şebekeye ulaşan elektriğin tüketicinin talebine uygun olmasının sağlanması gerektiğini, oluşacak bir problemde sistemin dengeyi sağlamak için bazı kaynakları devre dışı bırakarak diğerlerini kullandığını belirtti.

Yazıda ifadelerine yer verilen İspanyol Fotovoltaik Derneği Sözcüsü Salvador Salat da elektrik şebekesinde 28 Nisan’daki kesinti meydana gelene kadar koruma sisteminin akımdaki dengeyi sorunsuz sağladığını aktardı.

Salat, sistemin çöktüğü kesinti sırasında, enerji bağlantılarının normal bir şekilde kesilmediğini, 18 bin megavatlık elektrikten, 10 bin megavat fotovoltaik (güneş enerjisiyle üretilen elektrik) akımın aniden kesildiğini, ardından da 1500 megavat rüzgar, 3 bin megavat da nükleer enerjiden sağlanan elektriğin kesildiğini söyledi.

İspanyol uzman, sistemin güneş enerjisinden gelen elektriğin bağlantısını kesmek için 20 saniyelik bir süre tanıdığını ancak kesintinin 5 saniyede gerçekleştiğine dikkati çekerek bunun sebebini sorguladı.

– Yenilenebilir enerji sistem güvenliklerine ihtiyaç duyuyor

El Pais gazetesi yazarı Clemente Alvarez, İspanya elektrik şirketinin İber Yarımadası’nı etkileyen kesintiye güneş enerjisinden sağlanan üretimin kaybolması sorununa işaret ettiğini, bunun da tüm sistemi çökerttiğini yazdı.

Alvarez, Redeia’nın ise 2024’teki yıllık raporunda “yenilenebilir enerjinin yaygınlaşması ve daha geleneksel kaynakların yerini almasıyla sistem güvenliği açısından ortaya çıkan riskler konusunda uyarıda bulunduğuna” dikkati çekti.

Yenilenebilir Enerji Vakfı, REE’nin belirlediği gerekliliklere uygun olarak elektrik üretilen güneş enerjisi santrallerinin bağlantısının kesildiğini, “yenilenebilir veya geleneksel hiçbir elektrik türünün dayanağı olmadan kesintinin tek nedeni olarak suçlanamayacağını” ifade etti.

Alvarez, yenilenebilir enerjiden üretilen elektriğin sistemde voltaj ve frekans gibi özel gereksinimleri de beraberinde getirdiğine dikkati çekerek bunun güvenlik açısından bir zorluk oluşturabileceğini söyledi.

İspanyol gazeteci, Yenilenebilir Enerji Vakfı Başkanı Fernando Ferrando’nun REE’ye sorduğu sorulardan birisinin “milisaniyelerle çalışan bir sistemde 5 saniyelik voltaj düşünün nasıl meydana geldiği” olduğunu belirtti.

– İspanya’da elektrik ihtiyacının tamamı yenilenebilir enerjiden karşılanmıştı

İspanya’nın yenilenebilir enerji konusunda dünyada öncü ülkelerden olduğunu hatırlatan Alvarez, 16 Nisan’da ülkedeki elektrik sisteminin birkaç saatliğine de olsa ihtiyacının tamamını yenilenebilir enerjiden karşıladığını, 16 Mayıs 2023’te bu durumun 9 saat sürdürüldüğünü hatırlattı.

Alvarez, kesintinin yaşandığı gün yenilenebilir enerjiden elde edilen elektrik miktarının ihtiyacın tamamı olmadığına vurgu yaparak yaşanan olumsuzlukta çok fazla sorumluluğun da ortaya çıktığını ifade etti.

İspanyol gazeteci, konuya ilişkin uzmanların, yenilenebilir enerjiden elde edilen üretime göre sistemlerin düzenlenmesi gerektiği görüşünü savunduğunu belirtti.

– Güneş enerjisinden elde edilen elektrik sistemden kopmadı, “koparıldı”

La Vanguardia yazarı Antonio Cerrillo, REE’nin ve resmi yetkililerin kesintiye neden olan problemden özel enerji şirketlerini sorumlu tuttuğuna işaret etti.

Cerrillo, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’in özel elektrik şirketlerinden gerekli sorumluluğu almalarını talep edeceğini ve konuya ilişkin Ekolojik Geçiş Bakanlığının soruşturma başlatacağı yönündeki açıklamalarını hatırlattı.

İspanyol yazar, REE’nin elektrik kesintisinin ülkenin güneybatısında başlayan üretim sistemindeki bir sorundan kaynaklanmış olabileceğine işaret eden açıklamasını anımsattı.

Cerrillo’nun yazısında, REE Operasyonel Hizmetler Direktörü Eduardo Prieto’nun, kesintinin İber Yarımadası’nın güneybatısından kaynaklanmasının, problemin güneş sebebiyle olabileceği ihtimalini değerlendirdi.

Prieto, REE’nin İber Yarımadası’nın güneybatı bölgesinde “üretim kaybına yol açabilecek bir unsur” tespit ettiğini ve “bunun başarıyla çözüme kavuşturulduğunu” belirtti.

İspanyol yetkili, bu olaydan çok kısa süre sonra elektrik sisteminin üretim kaybıyla bağdaşan başka bir “unsurun” ortaya çıktığını bunun da elektrik kesintisinin meydana gelmesiyle tespit edilen salınımlarla uyumlu koşullara yol açtığını” ifade etti.

Prieto, henüz sadece ön bulguların varlığına işaret ederek “etkilenen üretimin güneş enerjisi olma ihtimali çok yüksek” olduğunu söyledi.

Cerrillo, hem elektrik sağlayıcısı şirketlerin hem de yenilenebilir enerji kuruluşlarının, güneş enerjisi ile elde edilmen elektrik üretiminin şebeken kendi istekleri doğrultusunda ayrılmadığını, “hattan koparıldıklarını” aktardı.

İspanyol gazeteci, ayrıca şebekeye verilen güneş enerjisi kaynaklı elektrik miktarının bir gün önceden planlandığını belirtti.

– Nükleer enerji ve yenilenebilir enerji rekabeti

El Pais yazası Manuel Planelles de nükleer santraller ile güneş ve rüzgar enerjisiyle üretilen elektrik arasındaki rekabete değindi.

Planelles, yenilenebilir enerjinin daha az masraflı olduğunu belirterek nükleer enerjinin düşük fiyatlar nedeniyle yenilenebilir enerjiyle rekabet edemediğini aktardı.

Nükleer santrallerin radyoaktif atıklar ve vergiler sebebiyle büyük yüklerin altına girdiğini belirten Planelles, bu sebeple nükleer enerji sektörünün yenilenebilir enerji sektörüyle rekabetinin düşük olduğunu belirtti.

Planelles, elektrik kesintisinin yaşandığı zamanda da elektrik üretiminin yarısından çoğunun yenilenebilir enerjiden sağlandığına dikkati çekti.

İspanyol gazeteci, ülke siyasetindeki sağ kesimin nükleer enerjiye olan desteğine dikkati çekerek bunun sürdürülebilmesi sağcıların için mali destek sağlanması yönündeki talebini hatırlattı.

– Yenilenebilir enerjinin entegrasyonuna yönelik riskler 5 yıl önce bildirilmiş

İspanya’nın El Mundo gazetesinin haberinde, REE teknisyenlerinin elektrik sistemine ilişkin 2020 yılında sunduğu çalışmada, yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonuna ilişkin uyarıya yer verildi.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının geniş çaplı entegrasyonunun diğer Avrupa ülkelerine göre daha sınırlı bağlantıya sahip İspanya’daki elektrik şebekesi istikrarı üzerinde daha büyük bir etkisi olacağı ifade edilirken REE teknisyenlerinin bu duruma karşı akımdaki dengesizliklerin önüne geçmek için “temel önlemler” tavsiye ettiği belirtildi.

Elektrik şirketinin, söz konusu uyarılardan 5 yıl sonra, ülke çapında etkili olan elektrik kesintisinin sebebinin benzer problemlerden kaynaklanmış olabileceğini açıkladığı aktarıldı.

Teknisyenlerin çalışmalarında öngördüğü tedbirlerin kısıtlı bir şekilde hayata geçirildiği belirtilerek yenilenebilir enerji üretiminin ise hızlandığına dikkati çekildi.

Bu durumun elektrik sisteminde arz ve talebin tetiklediği akım dengesizliklerini dengeleme kabiliyetini zayıflattığı kaydedildi.

Redeia’nın, şubat ayında yatırımcılara, “yenilenebilir enerji kaynaklarının yüksek bir şekilde nüfuz etmesi nedeniyle üretim kesintilerinde kısa vadeli riskin” bulunduğu konusunda bilgilendirdiği hatırlatıldı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazzeli çocukları ülkede tedavi etmek istediklerini açıkladı

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil tıbbi desteğe ihtiyacı olan Gazzeli çocukları bölgeden tahliye edip İngiltere’de tedavilerini yapmak için çabaları hızlandıracaklarını bildirdi.

Starmer, Gazze’deki duruma ilişkin açıklamasında, bölgeden gelen görüntülerin İngiltere’de halkı derinden etkilediğini, açlık ve çile görüntülerinin dehşet verici olduğunu söyledi.

“Bebekler ve çocuklar için gönderilen yardımların girişinin engellenmesi kabul edilemez.” diyen Starmer, esirlerin varlığının da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Starmer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce sivil yardım ararken öldürüldü, çocuklar su doldururken öldürüldü. Bu bir insani felakettir ve sona ermelidir. Gazze’ye milyonlarca sterlinlik yardım yaptık. Bu yıl 40 milyon sterlinlik ekstra yardım açıkladık ancak bu yardımlar içeri (Gazze’ye) giremiyor. Şimdi Gazze’de acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan çocukları tahliye etmek ve tedavilerini İngiltere’de yapmak için çabalarımızı hızlandırıyoruz.”

İsrail’in başka ülkelerin Gazze’ye havadan yardım bırakmasına izin vereceği haberini değerlendiren Starmer, “Çok geç alınmış bir karar ancak bu yolla yardımları Gazze’ye sokabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.

Starmer, Ürdün makamlarıyla İngiliz yardımlarını Gazze’ye sokmak için çalıştıklarını dile getirdi.

Yakın müttefiklerle bölgede barışa giden bir yol için çalıştığının altını çizen Starmer, bu yolla ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmenin somut adımlarının atılacağını ifade etti.

Starmer, Filistin devletini tanıma kararına değinerek, “Filistin devletinin tanınması bu adımlardan biri olmalı. Ancak bu, iki devletli bir çözümün ve Filistinliler ile İsrailliler için kalıcı bir güvenlikle sonuçlanacak daha geniş bir planın parçası olmalı.” dedi.

Tanımanın nihai hedef olduğunu vurgulayan Starmer, İngiltere’nin gerçek, anlamlı ve pratik çözümlerle uluslararası hareketleri arkasında topladığını belirtti.

Buna örnek olarak Ukrayna için Gönüllüler Koalisyonunun kurulmasını gösteren Starmer, “Orta Doğu’da da olması gereken, acıları şimdi ve uzun vadede sona erdirecek bir planın arkasında yeni bir uluslararası koalisyon kurmak.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Trump, Fransa’nın Filistin’i tanıma kararını “önemi yok” diye yorumladı

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma kararını, “(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” ifadesiyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Trump, İskoçya ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, bir soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Filistin’i tanıma kararına ilişkin, “Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Takım oyuncusu sayılır. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok. Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” yorumunu yaptı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, resmi ziyaret için gittiği İskoçya’ya indikten sonra havalimanında basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

Trump, “Bu onun kararı, benim kararım değil. Ben ABD’nin tarafındayım, Fransa’nın değil.” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.

İrlanda, Norveç ve İspanya da 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıdığını duyurmuştu.

-ABD’li senatörlerden Trump’a “Gazze’de ateşkes için Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısı

Öte yandan ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi.

Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli Üyesi Jack Reed, Senato Yargı Komitesi Kıdemli Üyesi Dick Durbin, Senato Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Jeanne Shaheen, Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Chris Coons ve Brian Schatz’ın imzası yer aldı.

Demokrat senatörler, mektupta, Trump yönetimine İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Gazze’deki savaşta derhal rota değişikliği yapması” için baskı yapması çağrısında bulundu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’deki insani koşullar korkunç ve vicdansız bir noktadadır. Bu hafta, Mercy Corps, Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children ve Oxfam dahil olmak üzere 100’den fazla STK, Gazze’de yayılan kitlesel açlık konusunda uyarıda bulundu. Başbakan Netanyahu’nun insani yardımı neredeyse 3 aydır engellemesinin ardından, nüfusun dörtte üçü acil veya felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya.”

İsrail’in saldırılarının bölgedeki sivilleri tehlikeye attığına dikkati çekilen mektupta, “Trump yönetiminden, sahip olduğu nüfuzunu kullanarak Başbakan Netanyahu’ya şu hususlarda baskı yapmasını talep ediyoruz: İsrail ile Hamas arasında, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes anlaşması yapılması. Yeterli miktarda insani yardım ve etkili dağıtım için güvenilir mekanizmalar sağlayan insani yardımın artırılması.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam