Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, Kefr Kasım katliamı nedeniyle özür diledi

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, 1956 yılında gerçekleştirilen Kefr Kasım katliamıyla ilgili özür dileyerek, “Kendim ve İsrail devleti adına af diliyorum.” dedi.

Published

on

Cumhurbaşkanı Herzog, İsrail vatandaşı Filistinlilerin yaşadığı ve 23’ü çocuk 49 kişinin öldürüldüğü katliam nedeniyle Kefr Kasım kentinde düzenlenen anma törenine katıldı.

Törende konuşan Herzog, Kefr Kasım katliamının İsrail tarihinin en üzücü olaylarından biri olduğunu belirtti.

Masumların tüm siyasi çekişmelerden uzak tutulması gerektiğini vurgulayan Herzog, “49 kurbanın anısı, onların aileleri ve Kefr Kasım sakinlerinin önünde başımı eğiyor, kendim ve İsrail devleti adına af diliyorum.” ifadesini kullandı.

Eski İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez de 2007’de Kefr Kasım’ı ziyaret etmiş ve katliam nedeniyle özür dilemişti.

Kefr Kasım katliamı

Katliam emri veren komutanın, 1 kuruş para cezasıyla serbest bırakılması nedeniyle “Bir Kuruş” olarak da anılan Kefr Kasım katliamı 29 Ekim 1956’da aynı adlı Filistin köyünde gerçekleşti.

Olay öncesinde İsrail, kendi sınırları içinde ve Ürdün sınırına komşu Filistin köylerinde 17.00-06.00 saatlerinde sokağa çıkma yasağı ilan etti. Bölgedeki İsrailli komutan İshar Şadmi, yasağın kararlılıkla uygulanmasını talep ederek, aykırı davrananlara ateş açılmasını emretti.

Şadmi’nin birlik komutanı Samuel Malinki’ye “Ölülerin olması daha iyi. Duygusallık istemiyorum.” dediği de tarih sayfalarında olaya ilişkin geçen anekdotlardan biri olarak yer aldı.

Köy muhtarı, sokağa çıkma yasağının başlamasından yalnızca yarım saat önce konu hakkında bilgilendirilmesi üzerine, köy dışında çalışan yasaktan habersiz yaklaşık 400 kişi bulunduğunu ve yarım saatin bu kişileri haberdar etmek için yeterli olmayacağını İsrailli yetkililere iletti.

İsrailli yetkililer ise köye dönenlere bir şey yapılmayacağına dair taahhütte bulunmasına rağmen bu söz tutulmadı ve 29 Ekim 1956’da sadece köy girişinde 43 kişi öldürüldü. Olayda 23’ü çocuk olmak üzere 48 kişi İsrail güçleri tarafından katledildi.

Bazı kaynaklarda ise hayatını kaybeden kadınlardan birinin hamile olması nedeniyle ölü sayısı 49 olarak aktarılıyor.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Trump yönetimi, Los Angeles’taki sınır protestosuna müdahale için Ulusal Muhafızları gönderiyor

Published

on

By

ABD’de Donald Trump yönetimi, Los Angeles’ta devam eden ve sınır muhafızlarının protesto edildiği gösterilerin büyümesi üzerine kente Ulusal Muhafızların gönderileceğini açıkladı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Sınır Sorumlusu Tom Homan, Los Angeles’ta ikinci gününde de devam eden protestolara, artık Ulusal Muhafızların da müdahale edeceğini duyurdu.

Homan, Fox News kanalında yaptığı açıklamada, kentte güvenliği sağlamak için bu gece yeni bir adım atma talimatı verdiklerini bildirdi.

Los Angeles’ta geçen hafta içinde düzensiz göçmenlere yönelik yapılan baskınları protesto eden kişiler ile polis arasında devam eden çatışmaların büyümesi üzerine kente Ulusal Muhafızları göndereceklerini söyleyen Homan, kentte güvenliği kesin bir şekilde sağlayacaklarını belirtti.

Kentte dün başlayan protestoların zaman zaman polis ile göstericiler arasında çatışmalara dönüştüğü bildirilmişti.

ABD Başkanı Trump’ın Başdanışmanı Stephen Miller ise protestoları “ABD’ye karşı bir isyan” olarak nitelendirmiş ve olaylara müdahale edeceklerini ifade etmişti.

Los Angeles’ta yüzlerce gösterici, kentin çeşitli bölgelerinde düzensiz göçmenlere karşı operasyonlar düzenleyen Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) ekiplerine karşı protesto başlatmıştı.

Devamını Oku

Dünya

İsrail güçleri, Tel Aviv’de düzenlenen gösteriye müdahale etti

Published

on

By

İsrail güçleri, Tel Aviv’deki Habima Meydanı’nda “Gazze’deki esirlerin geri getirilmesi” talebiyle düzenlenen gösteriye müdahalede bulundu.

Başta Tel Aviv olmak üzere İsrail’in çeşitli kentlerinde gösteriler düzenlendi. Tel Aviv’deki gösteriye, Gazze’deki esirlerin geri getirilmesi için anlaşma talep eden binlerce İsrailli katıldı.

Sosyal medyada yer alan görüntülerde, İsrail güçlerinin, Gazze’deki esirlerin geri getirilmesi talebiyle Tel Aviv’de düzenlenen gösteriye müdahale ettiği görüldü.

İsrailli esir yakınları, gösteride ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’tan Gazze Şeridi’nde esir takası için yeni bir anlaşma taslağı talep etmişti.

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde’nin, İsrail ordusunun Gazze’deki saldırılarının hayatını tehlikeye attığını açıkladığı esir Matan Zangauker’in annesi Einav Zangauker de Tel Aviv’deki gösteride konuşmuştu.

Zangauker, “Ölüm meleği Netanyahu esirleri kurban etmeye devam ediyor.” diyerek, Başbakan Binyamin Netanyahu’yu iktidarını sürdürmek için orduyu kullanmakla suçlamıştı.

Oğlu ölürse kanının Netanyahu’nun elinde olacağını söyleyen Zangauker, Başbakanın siyasi kaygıları nedeniyle Gazze’ye düzenlenen saldırıların esirleri öldürdüğünü ve bu saldırıların yasa dışı emir olduğunu dile getirmişti.

Devamını Oku

Dünya

FİNANSE EDEN EKONOMİK YAPILARI KINIYORUZ!

Published

on

By

GAZZE’DE YAŞANANLAR İNSANLIK SUÇUDUR!

Filistin’le Dayanışma, İnsanlık Onurunu Kurtarmaktır
Kıbrıs Türk halkının yetiştirdiği bir grup akademisyen olarak, Filistin topraklarında yaşanmakta olan insanlık dramını, insanlık tarihinin en karanlık lekelerinden biri olarak karşımıza çıkan saldırıları ve işgali en güçlü şekilde kınıyoruz. Bir halkın kendi topraklarında özgür, onurlu ve güvenli bir yaşam sürme hakkı, evrensel insan haklarının temelini oluşturmaktadır. Buna karşılık Filistin halkının maruz kaldığı sistematik şiddet, yerinden edilme, katliam, şehirlerin bombalanması, açlık ve susuzluğa mahkûm edilmesi, vicdan sahibi hiç kimsenin sessiz kalamayacağı bir zulümdür. Dolayısıyla bu insanlık dramına bir grup akademisyen olarak bizlerin de sessiz kalması mümkün değildir. Parçası olduğumuz Kıbrıs Türk halkı da 1974’e kadar benzer acılar çekmiş, kayıplar vermiş, yerinden edilmiş, adaletsizlikler ve haksızlıklar yaşamıştır. Bu nedenle Filistin halkının bugün yaşadıklarını bire bir yaşamış bir halkın yetiştirdiği bir grup akademisyen olarak, Birleşmiş Milletler’in ve diğer uluslararası kuruluşların Filistin’le ilgili tüm kararlarını hatırlatarak uluslararası toplumu derhal adaletin ve barışın tesisi için harekete geçmeye çağırıyoruz. İsrail’in işlediği savaş suçlarını, onu koşulsuz destekleyen emperyalist güçleri ve onu finanse eden masonik yapıları kınıyoruz. En temel insani ve ahlaki değerlere saygı gösterilmeksizin devam eden saldırılara karşı Filistin halkıyla dayanışma içerisinde olduğumuzu teyit ediyoruz. Bu yaşananlara karşı sessiz kalmak, insanlık onurunun ayaklar altına alınmasına ortak olmak demektir. Bizler bu zulme ortak olmayacağız. Filistin’le dayanışma, insanlık onurunu kurtarmaktır. Akademisyenler olarak Filistin halkının yanındayız.

Akademisyenlerin Filistin Dayanışması

Devamını Oku

Trending

Reklam