Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

İsrail Filistinli bedevi aileleri kavurucu yaz sıcağında ortada bıraktı

İsrail, işgal altındaki Batı Şeria kırsalında yaşayan Filistinli bedevi aileleri, sıcak yaz günlerinde evsiz barksız, güneşin altında korumasız bıraktı.

Published

on

İsrail askerleri, 14 Temmuz’da Batı Şeria’nın doğu kırsalında Filistinli bedevilerin yaşadığı Kabbun bölgesine kamyon ve askeri araçlarla baskın düzenledi. Askerler, bölgede 11 Filistinli bedevi ailenin yaşadığı teneke baraka ve çadırları “ruhsatsız” olduğu gerekçesiyle yıkarken, bedevilere ait su depoları, traktör ve ulaşım araçlarına da el koydu.

Askerlerden geriye, bölgede sanki deprem olmuş izlenimi veren yıkıntılar ve etrafa saçılmış, kırılıp dökülen eşyalar kaldı. Bölge sakinleri askerlerin harap ettiklerinden arda kalanları toplamaya, onarılabilecek olanları onarmaya çalıştı.

Yaz sıcağında ortada kaldılar

İsrail askerlerinin yıkımı sonucu barınaklarını kaybeden bedevi aileler, kavurucu yaz sıcağında ortada kaldı.

Küçükbaş hayvancılık yaparak geçimini sağlayan, en basit insani hizmetlerden yoksun olarak çadırlarda, barakalarda yaşayan bedevilerin artık başlarını sokacak yerleri de bulunmuyor.

Çocuklar, sandalyeleri bir araya getirip üzerine örttükleri örtülerin altında oturarak kendilerine gölgelik alan oluşturup güneş çarpmasından korunmaya çalışıyor.

“Taş üstünde taş bırakmadılar”

Bölgedeki bedevi topluluğun lideri Muhammed Ahmed Erşidat, 20 yıldan uzun süredir burada yaşadıklarını ve İsrail askerlerinden daha önce hiçbir uyarı ya da ihtar almadıklarını açıkladı.

Yıkımın vahşi ve düşmanca bir şekilde yapıldığını dile getiren Erşidat, “Taş üstünde taş bırakmadılar. İsrail, buradaki Filistinlileri baskılarla göçe zorluyor. Ama biz bu toprakları bırakmayacağız. Tekrar yapacağız. Gitmeyeceğiz. Biz ‘A’ bölgesi ‘C’ bölgesi şeklinde böyle sınıflandırmaları bilmeyiz.” dedi.

Civar bölgelerde Yahudi yerleşimcilerin yasa dışı yerleşim birimleri oluşturduklarını, çadır kurduklarını, karavan koyduklarını, onlara her türlü kolaylığın sağlandığını vurgulayan Erşidat, “Bizimse bize ait topraklarda yaşamamız engelleniyor.” diye konuştu.

“Evsiz, sığınaksız kaldık”

11 yaşındaki Bedevi çocuk Eymen Erşidat da İsrail askerlerinin, her şeylerini yıktıklarını belirterek, “Nerede kalacağız? Nereden su içeceğiz? Evsiz, sığınaksız kaldık. Hiçbir şey bırakmadılar. ” diyerek tepkisini dile getirdi.

Erşidat, kardeşleri ve kendi için gölge yapacak, altında oturacakları bir örtü hazırlayarak güneşten korunmaya çalıştıklarını vurguladı.

Tehcirle karşı karşıyalar

Söz konusu bölgede yaşayan bedeviler, Batı Şeria’nın “C” bölgesinde oldukları gerekçesiyle yaşadıkları yerden edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.

Kabbun bölgesinde 150’nin üzerinde Filistinli bedevinin ve 30 ailenin yaşadığını belirtiliyor.

Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.

Yüzde 18’i kapsayan “A bölgesi”nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin’e, yüzde 21’lik “B bölgesi”nin idari yönetimi Filistin’e “güvenliği” İsrail’e devredilmiş, yüzde 61’ini oluşturan “C bölgesi”nin ise “idari yönetimi ve güvenliği” İsrail’e bırakılmıştı.

İsrail yönetimi kendi kontrolünde olduğu gerekçesiyle çoğunlukla “C bölgesi”nde Filistinlilerin yeni yapı veya genişletme çalışması yapmasına izin vermiyor. Burada yaşayan Filistinlilerin evlerini yıkıyor.

İsrail’in yıkımları hız kesmiyor

Filistinli kaynaklara göre, İsrail makamları sadece geçen yıl işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da Filistinlilere ait 500’ü aşkın ev ve iş yerini yıktı.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin verilerine göre, İsrail güçleri 2021 başından 28 Haziran’a kadar da Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te Filistinlilere ait 403 ev ve yapıyı yıktı.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam