Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 44 Filistinli öldü, 250’den fazla kişi yaralandı

Published

on

İsrail ordusunun dün sabah saatlerinden bu yana Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda aralarında yardım bekleyen sivillerin de bulunduğu 44 Filistinli hayatını kaybetti, 250’den fazla kişi yaralandı.

Sağlık kaynakları ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail savaş uçakları ve topçu birlikleri gece saatlerinden itibaren Gazze’nin kuzeyinden güneyine kadar birçok noktayı hedef aldı.

Saldırılarda, sivillerin ve yerinden edilmiş kişilerin sığındığı çadırlar, barınma merkezleri ve yardım dağıtım noktaları hedef alındı.

İsrail’in son saldırılarında Gazze’nin çeşitli bölgelerinde 16’sı insani yardım bekleyenlerden olmak üzere en az 44 Filistinli hayatını kaybetti, 250’den fazlası yaralandı.

İsrail’in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı kuşatması altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insani felaketi yaşıyor.

Başta çocuklar olmak üzere, Gazze Şeridi’nde açlık nedeniyle ölümler artıyor. Yerel ve uluslararası çevreler, İsrail’in “açlığı ve susuzluğu silah olarak” kullandığını belirtiyor.

-Husiler: İsrail’de 4 noktayı füze ve İHA’larla hedef aldık

Öte yandan Yemen’deki İran destekli Husiler, İsrail’in güneyinde balistik füze ve insansız hava araçlarıyla (İHA) 4 kritik noktayı hedef aldıklarını açıkladı.

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, yaptığı açıklamada, İsrail’in güneyinde “hassas bir hedefe” balistik füze ile saldırı düzenlediklerini ve Ben Gurion Havalimanı dahil olmak üzere 3 başka kritik noktayı İHA’larla hedef aldıklarını belirtti.

Bu saldırının, “İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde Filistinlilere karşı işlediği soykırım suçlarına bir yanıt” olduğuna dikkati çeken Seri, “Gazze’ye yönelik saldırılar durdurulup abluka kaldırılana kadar İsrail’e saldırıların devam edeceğini” vurguladı.

İsrail ordusu cuma akşamı yaptığı açıklamada, Yemen’den atılan bir balistik füzenin hava savunma sistemleri tarafından engellendiğini bildirmişti.

Açıklamada, saldırı nedeniyle ülkenin güneyindeki Necef bölgesinde ve Ölü Deniz yakınlarındaki yasa dışı yerleşim yerlerinde sirenlerin çaldığı aktarılmıştı.

Yemen’deki İran destekli Husiler, ateşkes anlaşmasını bozarak Gazze Şeridi’ne şiddetli saldırılarını tekrar başlatan İsrail’i zaman zaman balistik füzelerle hedef alıyor.

-İsrail’in açlığa mahkum ettiği Gazze’de bir bebek daha açlıktan hayatını kaybetti

İsrail’in uyguladığı abluka ve yardım engelleri nedeniyle kıtlığın pençesine düşen Gazze Şeridi’nde bir bebek daha açlıktan öldü.

Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, henüz birkaç aylık olan Filistinli bebek Zeynep Ebu Halib, cuma akşamı Han Yunus’taki Nasır Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

Zeynep, uzun süredir yetersiz beslenme nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşadı, İsrail’in devam eden ablukası nedeniyle kendisine gerekli tıbbi ve besleyici destek sağlanamadı.

Vücudu iyice zayıflayan Zeynep bebek, son günlerinde açlığa karşı verdiği savaşı kaybetti.

Zeynep’in ölümünden kısa süre önce çekilen bir fotoğrafı, Gazze’deki insani felaketi gözler önüne serdi. Kaburgaları sayılan, derisi kemiklerine yapışmış haldeki Zeynep’in bu görüntüsü Gazze’de çocukların nasıl hızla ölümün eşiğine sürüklendiğini özetler nitelikte.

İsrail’in insani yardımları engellemesiyle derinleşen kıtlık nedeniyle, özellikle bebekler ve çocuklar arasında can kayıpları her geçen gün artıyor.

Filistin Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir El-Berş, dün yaptığı açıklamada, sadece son 24 saatte 2’si çocuk olmak üzere 9 kişinin açlıktan yaşamını yitirdiğini belirtmişti.

Böylece 7 Ekim 2023’ten bu yana açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 83’ü çocuk en az 122’ye yükseldi.

Bakanlık ayrıca, şu ana kadar 26 bin 677 yetersiz beslenme vakasının resmi kayıtlara geçtiğini, 5 yaş altındaki 260 binden fazla çocuğun acilen gıdaya ihtiyaç duyduğunu duyurmuştu.

Birleşmiş Milletler ve çeşitli yerel kuruluşlar, insani yardımın İsrail tarafından engellenmesinin Gazze’de çocuklar arasında toplu ölümlere yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Bölgedeki sağlık sisteminin çökme noktasına geldiği, ilaç ve tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle hastanelerin işlevsiz hale geldiği bildiriliyor.

Gazze’deki Hükümet Basın Ofisi de son günlerde yaptığı açıklamada, “Gazze ölümün eşiğinde” uyarısında bulunarak uluslararası topluma acil müdahale çağrısında bulunmuştu.

-UNRWA: Gazze’deki toplu kıtlık “planlı ve sistematik”

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), İsrail’in abluka ve saldırıları altındaki Gazze Şeridi’nde yaşanan toplu kıtlığın “planlı ve sistematik” olduğunu belirtti.

UNRWA’dan yapılan açıklamada, “Gazze Şeridi’nde toplu kıtlık, planlı ve sistematik bir şekilde dayatılıyor. Açlıktan bedenleri eriyen çocuklar, bugün bir kez daha hayatlarını kaybetti.” ifadelerine yer verildi.

ABD-İsrail güdümlü sözde “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nın dağıtım sisteminin, insani krizi çözmek yerine askeri ve siyasi hedeflere hizmet ettiği vurgulanan açıklamada, söz konusu sistemin “insani krizi çözmeye yönelik değil, daha fazla can kaybına yol açan acımasız bir uygulama” olduğu belirtildi.

Açıklamada, İsrail’in, bu sistem aracılığıyla Gazze dışından ya da içinden gelen tüm insani yardımların girişine tam kontrol uyguladığı vurgulandı.

Gazze’de, 27 Mayıs’tan bu yana “Gazze İnsani Yardım Vakfı” kontrolündeki yardım dağıtım noktalarında sistematik saldırılar sonucunda 1083 Filistinli ölmüş, 7 bin 275 kişi de yaralanmıştı.

İsrail’in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı kuşatması altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insani felaketi yaşıyor.

Başta çocuklar olmak üzere, Gazze Şeridi’nde açlık nedeniyle ölümler artıyor. Yerel ve uluslararası çevreler, İsrail’in “açlığı ve susuzluğu silah olarak” kullandığını belirtiyor.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam